otobüs camından kızlara bakıp

kız oğlanı giblediğinden değil fakat onu etkilemek için herşeyi yapıyordu liseli bunun farkındaydı, kız sürtünüyor geriniyor telefonunu liselinin göreceği bir açiyle açıp mesajlar çekiyor arada yine sürtünüyor...

liselinin aklına bir an teyzeler geldi içinden geçirdi

-vay amk ben onları

su satan teyze otobüsten gibtirip gittikten saniyeler sonra şöför gaza bastı bir yandan sağ sola laf atıyor bir yandan koca otobüsün kıçını daracık duraktan çıkartmaya uğraşıyor.

liseli yandaki kızdan hayır gelmeyeceğini ezelden beridir bildiği için tekrar hedefini camın ardındaki çeşitliliğe yöneltti

kısası, şişmanı, güzeli, biraz güzeli, olgunu, taş gibisi, kendini taş gibi zanneden 14 yaşındaki ergenler, sade ama güzeller, gösterişli ama at suratlılar, huur gibi yürüyenler, özgüvensiz yürüyenler, yürümeyip durakta duranlar

hepsini kesiyordu daha doğrusu okyordu onları

-kim bilir bunlara kimler çakıyodur ammoonym, bi kere istesen vermezler, kezbanlar, uff taş gibi, şunu ne giberim, bu kesin hocasına vermiştir...

liseli kızlara baktığı gibi derslerine baksa belki ileride bir tak olabilecekti ama nasıl olsun. okul dershane arasında tost olmuş amı zütü çap olarak oldukçe genişlemiş bir tarlabaşı huursundan farkı yoktu. en azında o öyle düşünüyordu

otobüs anayola çıkınca am züt sevdasını da durakta bırakan lisesi şimdi de yanındaki siyah ama tenini gösterecek kadar seyrek çoraplı, siyah dar tayk giymiş üstünde betimlenmeyecek kadar manasız bir tşört olan meç saçlı kızı kesiyordu.

parfümü inanılmazdı oğlan da kızın üstünü başını yırtıp onun en tatlı bölgelerini ısırmamak için kendini zor tutuyordu ama sonra kızı ayak parmağından kulağının arkasına kadar dondurma gibi yalasa bile ağzına muhtemelen parfümden arta kalan alkol kokusu gelecekti

belki de öyle değildi sonuçta bir kızı hunharca hiç yalamamıştı.

--spoiler--

--spoiler--

sonra pek de üstün olmayan telefonundan bir kaç parça dinlemeye karar verdi. kulaklık zaten kulağındaydı ama sadece kamuflaj amaçlı.

listeyi karıştır seçeneğinde çevirdi çevirdi

-holy wars, call to arms, balık, the unforgiven live 1992, trust, blackwater park, assasin soundtrack. wmw, helal olsun, dyers eve, what have you done, benzen, ... and justice for all, blood of the scribe

artık sıkılmıştı üstelik karma mod huur çocukluğu yapardı liseli en sevdiği parçaları denk getiremezdi, isteği üstüne listeden seçse o kadar tadı olmazdı. lisesi tam bir maymun iştahlı morondu.

sanırım boşaldım ( teyzelere )

otobüs ani bir frenle eylemsizlik yasasına boyun eğmişti. ayaktakilerin zaten şansı yoktu

fakat oturanların bile bağarsakları ağzından çıkmış ağız ile züt delikleri bir olmuştu liseli alışkındı bu duruma

şöför sadece ani bir fren yapmıştı gereksiz yere

-ananı gibtiğimin şöförü seni evine elektrikçi kılığında gelim senin sonra vazolarınıza vitrinlerinize bakim de senin faturanı bulim. ondan sonra da ananın dıbına ellerimle iade edim, anasız huur çocuğu

tabi liseli bunu içinden geçirdi bu ara yanında yarı fahişe yarı namuslu yarı kezban yarı öğrenci kız ufflayıp puffluyordu

oğlan bunun kızla muhabbet açmak için iyi bir zaman olacağını düşündü tek yapması gereken elini pantolonuna daldırıp özgüvensizlikten içe kaçan taşşaklarını çıkartmak olacaktı.

anlat anlat heyecanlı oluyo

aferin lan

reserved

rezerv alın donnie darko kılıklı denyolar aklıma geldikçe yazıcam.

sardı be panpa

liseli hikayesi okumam bb

değerlenmez

anlat aq akşama okurum
seri yaz oç

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

liseli o kadar da asosyal bir tep değildi. yeri geldiğinde kızla da konuşabiliyordu

tek sıkıntısı içindeki o belirsizlik, bilmeme, bir ikilem.. onun açıklayamadığı bir sıkıntı vardı kendini tutsak hissediyordu belkide sadece derhanenin haftada 6 kez yaptığı anal sexten yorulmuştu

liseye yeni başladığından beri dinlediği şarkıyı belki bininci kez pause tuşuyla durdurmuştu. yer kolluyordu ama korkuyordu. kızın hareketleri soğuk değildi sürtünüyordu ne de olsa

fakat oğlana güven de vermiyordu. arkadaşlarının anlattıkları, tecrübeleri, kendi hayal gücü.. kıza selam verince kızın onu imdat çekiciyle pezeveeeenk peeezeveeeenk pezeeeeveeeeeeeenk nidaalarıyla kovalayacağını düşünüyordu

ve tüm otobüsün dü kıza katılacağını çünkü neredeyse yarıçıplak bir kızın otobüste istediği gibi davranması doğal fakat bir erkeğin merhaba demesi yakışıksız kalabilirdi.

oğlan en sonunda dinlediği ergen metal şarkılarından aldığı kudretle kendini toparladı, zaman daralıyordu heyecandan tıptı yolu need for speed de nitroya bastığımızdaki gibi eğilip bükülmüş şekilde görüyordu

ve oğlan hamlesini yaptı:

-bu adamlar da sürmeyi bilmiyor

kız bekliyordu fakat beklemiyormuş gibi sen de kimsin pipisiz, iki saattir sana kucak dansı yapmam senin benle konuşabilme lüksüne erdiremez tavırlarıyla

-hı hı

dedi ve bunu vurgusuz dediği için lisesi orada kaldı birşey diyemedi tutuldu ama toparladı

o da onun kişiliksiz bir huur olduğunu vurgulayan bir sesle

- vöoav

diye bir ses çıkarttı.

yetenek var muallakde

reserved

reserved