1. 1.
    0
    beyler, bu sabah bayram dolayısıyla istanbul'dan memlekete döndüm. malum, itü'de duim okuyorum.

    otobüste yanımda oturan abi, benden 3- 4 cm uzun, geniş omuzlu ve yakışıklı bir çocuktu. ben de çok sosyal, konuşkan bir bebeyimdir. dayanamadım, "abi siz de mi üniversitelisiniz?" dedim. soğukkanlılıkla "evet" dedi. "neresi" diye sordum. birkaç saniye bekledi, sonra asil bir şekilde "boğaziçi" dedi. "sen?" diye sordu. ben tabi çok memnun oldum, sonuçta hayallerini kurduğum bir başka üniversiteydi boğaziçi. benim aklımda hep odtü, itü ve boğaziçi vardı. ben de mutlu bir şekilde "itü" dedim. "bölüm?" dedi soğukkanlılığını koruyarak. "deniz ulaştırma işletme mühendisliği" dedi. şöyle bir düşündü, bana yurt hakkında, bölüm hakkında sorular sordu. cevapladım.
    kendisine bölümünü sordum. o da bilgisayar öğretmenliği okuyormuş. "boğaziçi olsun da bölüm farketmez." dedim, gülüştük. yakışıklı delikanlıydı. son sınıfmış, ben daha hazırlıktayım amk.

    yol boyunca çift anadal proğramından, kendi üniversitelerimizden vs. bahsettik.

    bu da böyle bir anımdır. güzeldi yani, boğaziçi üniversitesinden bir arkadaş edinmek hoştu. e onun için de, itü'den bir arkadaş edinmiş olmak hoş olsa gerek.
    ···
  2. 2.
    0
    neden öyle diyorsunuz beyler? benim için anlamı büyüktü.
    ···
  3. 3.
    0
    @27 duim'den bi haber, bi çare bin.
    duim'i ktü'de, deü'de dahi kazanman, ilerde seni trilyoner yapacakken, sen baba parasıyla okuyup maksimum 5000- 6000 $'a çalışacaksın. acıyorum sana.

    sen üniversitede bmw'ye biniyorsan, ben üniversiteden sonra bugatti'ye bineceğim.

    git duim'i araştır.

    sonra git, bir de itü- duim'i araştır.

    gerçi öyle çok fark olmaz. sonuçta duim'i nerde bitirirsen bitir trilyonersin. hadi iyi günler.
    ···