1. 1.
    +2
    vay bin kurusu bende demirlere elimi koyuyom ki zütlerini elime yaslasınlar
    ···
  2. 2.
    +5 -4
    Günlerden cumartesi, Meltem'de oturan bir kaç arkadaşla akşamdan kalmayız. ÖSS sınawına 37 gün kalmış we geceleri arkadaşlarla oturup inek öğrenci seansları yapardık. (buna inanabilirsiniz) Bir hayli yorgun we bitkin bir şekilde binanın çelik kapısını çekip sokağa çıktım. Yağmur çiselemeye başlamıştı. Üzerimde bir kısa kollu gömlekten başka bir şey yoktu. Benim gibi adamlar ertesi gün hawanın nasıl olacağı ile ilgilenmez, yağmur durduğunda nasıl taşıyacaklarını bilmedikleri için şemsiye taşımazlar, ıslanmayı kabullenirler. otobüs durağında MC 58'i beklerken daha wakit olduğunu görüp yolun karşısındaki kırtasiye dükkanına girdim. Rafların arasında istediğim yayının test kitabını bulamayınca kapıya yöneldiğim sırada, dükkan sahibinin oturduğu kasanın hemen önünde duran limon sarısı postitler dikkatimi çekti. Bir kaç tane de renkli tükenmez kalem (tükendiğine şahit olmuştum bir keresinde) alıp hızla yolun karşısındaki durağa geçtim.

    Otobüs yanaştı, yağmurunda wermiş olduğu gazla kawimler göçünü andırdı duraktakiler. Orta kapının arkasındaki ikili koltuğun koridar tarafında boş olan yere oturdum. Yanımda oturan kırklı yaşların başındaki adamın hacmi ortalama bir kutup ayısı ile aynı, dizlerimi kırmak zorunda kalıyordum. Adamın indiği hastahane durağında hikayenin koridor tarafına güneş açmaya başlıyor. Ben hala ıslağım.
    Adama inmesi için izin verdikten hemen sonra cam kenarına geçtim, biri gelip koridor tarafına oturdu. Hikaye yüzümü çewirdiğim anda başladı.
    Üzerinde, diz we bir kaç noktasından daha yırtık kot wardı. Portakal renginde ince yazlık bir bluz. Saçları siyah ve uzun we ayakkabısı. Tam olarak ne zamandır kadınların ayakkabısına göre karakter analizi yapıyordum bilmiyordum ama ayağına conwerse giyse bile yine de çekici görünürdü kanımca.
    Sekizinci harika hemen yanımda oturuyprdu, wirajlarda birbirine değen omuzlarımızdan başka bir iletişimimiz yoktu.Bir mucize gerekliydi, şayet onunla konuşmam mümkün değildi.

    Bir erkek elinde küçük bir poşetle otobüste son derece komik durumdadır. Bunu iyi bilir erkekler, poşeti saklayarak taşıyıcı görünümünden çıkmak istersiniz. Ben dizlerimin ortasında birleştirdiğim ellerimin arasına aldığım poşetin avuç içlerimi terletmesine tanık oluyordum. .
    Bir şey denemeye karar werdim, sadece denemek. Delice ama en azından denemiş olacaktım pişman olmaktansa bunu yapmalıydım.
    Poşetin içindeki postiti sol elime aldım, en üsttekü sayfaya.
    -Bu Su işleri otobüsü, değil mi? yazdım ve sekizinci harikaya gösterdim. Harika ne tür bir şeye bulaştığının farkında olmadan, başını yukarı aşağı sallayarak "ewet"dedi. .

    Ewet yapmıştım, harika ile tanışabilmek için sağır dilsiz numarası yapıyordum we iyi bir başlangıç yaptığmda net bir şekilde görülüyordu.
    ikinci postit'e. Peki, Ne kadar sürer yazdım.
    harika postiti ve kalemi elimden alarak kağıda 45 dk yazdı.
    sekizinci harika ile ilişkimizin sese dayalı olduğu söylenemezdi ama bilirsiniz, ilişkinin başlarında çiftler pek konuşmaz. Açıkçası onunla sürekli omuz teması halinde kalabilmek için sonsuza kadar dilsiz takliti yapabilirdim. abarttığımı düşünebilirsiniz ama ben piyasadaki çok adamın harika ile yan yana durabilmek için ewcil hayvan numarasına gireceğinden adım gibi de emindim. .

    postit 3. Dallar Sitesinde ineceğim, geldiğimizde haberdar edebilir misiniz?
    sekizinci harika her postitte biraz daha fazla harf kullanmaya başlamıştı. Ben, aynı kalemin git gel yapmaması için poşetten bir kalem daha alıp ona werdim. ilişkimiz git gide olgunlaşıyordu ben her gecen dakika daha da dilsiz sağır oluyordum.
    Harika, 3.postite daha da özwerili ve beni benimsemiş biçimde "tamam, haberdar ederim " yazdı. Harika bu seferki yazıyı daha bi içten yazmıştı sanki. Sonuna gülücük koyması, doğru yolda olduğumu göstermişti. Ben pek yüz wermiyordum, ilk defa bir kadın bana otobüste asılıyordu ve ağırdan almalıydım. .
    Yol boyunca onsekiz postit kullandık.
    4-5-6-7.postitlerde neredeyse tanışmıştık. Bir ara neredeyse sesli yanıt wererek her şeyi batıracaktım az kalsın.
    sekiz ve dokuzuncu postitlerde Fatih'te oturduğunu, Migros'da Ltb mağazasında çalıştığını ve meltem-fatih otobüsünde yolcu olmak konusunda master yaptığını öğrendim. .

    onbeşinci postit'e kadar her şey yolundaydı. ilişkimiz anlam kazanmaya başladığı sırada otobüse Dokuma'da binen yaşlı bir kadın orta kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı, sekizinci harikanın yaşlı teyzeye yer wereceğinden hiç şüphem yoktu. Ben ilişkimizin böyle yarıda kalacağı endişesi ile dilsiz sağır bir gerginlik yaşıyor, içimden "Hay lanet olsun, ne işi war bu yaşta kadının belediye otobüsünde diyordum, otursana ewinde torunlarını sewsene, fındık yesene, çorap örsene" diyordum. .

    O anda bir mucize gerçekleşti we kendisiyle hemen hemen aynı yaşlarda bir amca kalkarak yaşlı teyzeye yer werdi. Belli ki amca teyzeye iş atıyordu, heyecan doruktaydı. yaşlı teyze de bu durumu kayıtsız kalmayarak yaşlı amcaya başını sallayarak teşekkür ediyordu.
    16. postit. . Adın ne?
    Sekizinci harika: Gözde

    17.postit; Biliyor musun, adım sıdıka deseydin bile çok güzel bir adın olduğunu düşünecektim. Çünkü isimleri güzel yapan onları taşıyan kişilerdir. ama gözde gerçekten güzel.
    Yıllar öce esentepede yaşadığımız dönemlerde annemin sürekli sabahları süt aldığı Sıdıka isminde bir arkadaşı wardi. Kadın tek seferde omuzunda 20 litrelik süt bidonunu yaşıyabiliyordu. O yaşıma kadar hayatımda onun kadar çirkin bir kadın görmemiştim. O teyze muhtemelen ölmüştür, ölünce sıdıka teyzenin kişisel tarihi güzellik kazanmıştır belki.
    18 postit. ineceğim yere daha çok war mı ?
    Bunu sormamın bir amacı yoktu ineceğim yere sadece iki durak kaldığını biliyordum. Onunla olayımıza bir kaç kelime daha eklemek için yazılmış öylesine bir soruydu sadece. .

    ( Seni aşağılık, yawşağın önde gideni lan kızla konuşabilmek için sağır-dilsiz takliti mi yaptın lan sen diyebilirsiniz. evet derim. .
    ( arkamda Mustafa Akaydın war, o kadar öndeyim yani), parantez içinde parantez açılır mı bilmiyorum ama o yüzden bu parantezi işler daha da karışmadan kapatıyorum )

    Sekizinci harika Postiti aldı. . Bu durakta ineceksin, yazdı we bana gösterdi.
    Sahi sekizinci harikanın nasıl bir sesi wardı?
    Hiç bir fikrim yoktu. .
    Otobüs durağa yanaşırken ayağa kalktım ve harikanın geçmem için sola kıwırdığı sizlerinin önünden koridora ayak bastım.

    Şoförün kapıyı açmasını bekledim, kapı açılır açılmaz ona döndüm..
    we. .

    Yardımın için teşekkür ederim, dedim. .

    Harikanın kahwerengi gözleri ağaca kuyruğundan asılmış maymun gibi ters döndü.
    Rica ederim dedi yutkunarak. .
    Hızlıca son postit'in arkasına bak dedim.
    5 dakika sonra, otobüsten iner inmez aradı.
    efendim dedimciddi bir şekilde, gülerek. .
    Muhteşemsin, dedi
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +1
    okuyanı gibsinler mk
    ···
  4. 4.
    +1
    iyi klip olur bundan.
    ···
  5. 5.
    0
    insan okuyacak la bunu gözleri gibişken
    ···
  6. 6.
    0
    günlerden cumartesiydi hava hafif yağmurlu üzerimde yırtık kotum ve portakal renkli yazlık bluzum vardı mc58 e binmiştim otobüsün ortalarına doğru ilerlerken tek boş yer olan koridor tarafındaki liseli ergen bi gencin yanına oturdum. virajlarda hayvan gibi bana yaslanıyordu bunu farkediyordum ama sevinsin gariban diye sesimi çıkarmıyordum belliki liseli ergen ve çok abazaydı sınav stresinden yüzü sivilce tarlası gibiydi. sonra birden bire elime postit sıkıştırdı ve - bu su işleri otobüsü, değil mi ? yazıyordu.ne tür bir kaşara bulaştığını bilmeden bana şirinlik yapıyordu bunu hissetmiştim bozuntuya vermeden bende yazmaya devam ettim. bana sağır dilsiz taklidi yapıyor sürekli postitlere bişeyler yazıyordu yok ismim gözde değil sıdıka bile olsa çok güzel olurmuşum vs vs klişe cümleler kuruyordu ben bunları hergün duyuyordum ama makaraya alıyordum ergenimizi.. epey bi postitle yazışmıştık artık ineceği yere yaklaştığımızı yazdım ve ayağa kalktı inmeden önce bana
    yardımın için teşekkür ederim, dedi. .
    - şaşırmış gibi yaptım salağa yattım. kahwerengi gözlerim ağaca kuyruğundan asılmış maymun gibi ters dönmüş gibi yaptım. rica ederim dedim yutkunarak.
    son postitin arkasına bak dedi
    - 5 dk sonra aradım konuşmaya başladık 2 kez dışarda görüştük güven kazandım daha sonrada buzlu bi küvette tek başına bıraktım ergeni böbreğinin tekini iyi paraya okuttum saolsun araba aldım sayesinde otobüs e de işim düşünce binerim artık.
    ···
  7. 7.
    0
    @17 böbreğine kadar sokmuş
    ···
  8. 8.
    0
    http://www.youtube.com/wa...BhgyfS5Xntuq-IGEpr8YE6vIZ
    ···
  9. 9.
    0
    sonra noldu bastınmı panpa
    (verdim şukunu)
    ···
  10. 10.
    0
    biliyor musun, adım sıdıka deseydin bile çok güzel bir adın olduğunu düşünecektim. çünkü isimleri güzel yapan onları taşıyan kişilerdir. ama gözde gerçekten güzel. şu yazıyı post-ite nasıl sığdırdın huur çocuu
    ···
  11. 11.
    0
    Okumadım
    ···
  12. 12.
    0
    sonra uyandın tabi
    ···
  13. 13.
    0
    dur dur gelicem beyler
    ···
  14. 14.
    0
    Mc 58 gördüm okumadım adam Antalyalı li amk
    ···
  15. 15.
    +1
    @5 hunharca güldüm amk
    @1 denicem lan bin inşallah becerebilirim
    ···
  16. 16.
    0
    yalan.avi :( eksi
    ···
  17. 17.
    0
    reserved
    ···
  18. 18.
    0
    Reserved
    ···
  19. 19.
    0
    @1 şimdi ilk kırtasiyeden postit alacam :D
    ···
  20. 20.
    0
    özet geçicen mi
    ···