öncelikle (bkz:
otobüs molasında inanılmaz sıçışım)
ben de kendime bunu soruyorum günlerdir.
neyse son yolculuk olaylı geçmişti zor bela mersine vardık. bu sefer mersinden eskişehire gittim.. gitmez olaydım
hepsi o kızı görmemle başladı. çok saf bi güzelliği vardı, gördüğüm anda benim olacağından emin olmuştum kendime güvenim tamdı.
ne yapmam gerektiğini de biliyodum
adım adım hedefe odaklandım.
önce topkeki gülerek mütevazı bi şekilde reddettim.
muavin her yanımdan geçtiğinde ufak sohbetler açtım, gözüm yandaydı tabi
sonra mini ekranda zaz-je veux u açıp son sese getirdim, kulaklıktan ses dışarı çıkıyodu
bi yandan da sinsice telefonumu dakka başı alarma kurdum. dakkada bir titreyerek mesaj gelmiş gibi görünüyordum
zaten yanımdakini rahatsız etmeden ceketimi çıkarcam diye dirseğimi yalayabilen biri olmuştum
neyse o bu derken aradığım fırsatlardan biri ayağıma geldi. yani harbiden ayağıma geldi, kız telefonunu düşürdü
pardon dedi, hemen telefonu uzattım teşekkür etti
önemli değil diyip gülümsedim
artık tamamen emin olmuştum. o da beni istiyordu
arkada bebesiyle uyumayıp uyutmamaya yemin içmiş türbanlı teyze sohbetimizden gıcık kapmış belli ki, keskin gözlerle
shuriken atmamak için kendini zor tutuyodu
bunlar yavaşça yaşanırken yolculuğun sonuna varmıştık.
bitirici hamlemi sona saklamıştım...
herkes dağılmıştı bi tek ikimiz kalmıştık.
tebessümle yanına gittim, sihirli sözcükler adeta dudağımdan süzüldü
..
tanışah mı?
..
üzgünüm dedi gitti dıbına züt atiyim.
yine nerde yanlış yaptım lan?