Evet panpalar, bir çoğumuz ot(esrar, yeşil veya ne tak diyorsanız) onu kullanmışsınızdır ve efsanevi anılarınız olmuştur. Bende efsanevi anılarımın tümünü paylaşmak istedim. inşallah entry silinmez. Sileceksenizde okuyun öyle silin amk.

Bir tane anımı anlatacağım, böyle birçok anılarım var eğer fazla ilgi görürse bunada devam edeceğim ve diğerlerinide anlatmaya başlayacağım.

2 tane samimi arkadaşım ve ben ot arayışına girdik ve telefon trafiği yaptık. -Kod adlarımız biri Mantar diğeri Yumurta ve benimde Spike.-

Onca telefon trafiği arasında Yumurta'dan, "balık, hamsi... " birşeyler duydum ve "biz geliyoruz haha!" dedi ardından bana bakarak "Spike, ben buldum hadi gidiyoruz. "
"Peki" dedim arabaya yöneldik ve arabayla yola çıktık. Bir benzinlikte durduk ve birer su aldık yolumuz biraz uzun gibi gözüküyordu.

Arabada dönen hunharca kahkaha tufanları ve 140 tan aşağı inmeden basıyordum, bu kombinasyon beni mest ediyordu. Prof.Am Uzmanı Yumurta birden atılıverdi;
- Gözünden hiç bir vajina kaçmaz, kısa bir flashback hikaye anlatacağım: Yumurta ile ben denizde yüzerken taaaa 10 km ötedeki şezlongda güneşlenen birinin mayodan fışkıran amı görebilen bir yeteneğe sahip olan bir insandan bahsediyorum-

Yumurta: Yandaki arabaya bakın lan !
Bir anda yolu gibtir ettim, baktım ve ne göreyim. iki tane sarışın güzel hanım efendi biralarını yudumluyolar hemde araba sürüyolar. Ne süper bir karşılaşmaydı. Hızımı sabitledim ve yanlarından gidiyorduk. Kornaya bastım ve Mantar su şişesini aldı şerefe yaptı. Yanda oturan sarışın güldü ve birayı çıkardı, cama vurdu ve içti sonra gülücük attı ve yolumuza devam ettik.

Bir süre sonra adamın bahsettiği konuma gelmiştik. Arabayı insanların sık geçtiği bir kaldırıma doğru park etmiştik. Yumurta adamı tekrar aradı ve yol tarifi istedi. Yumurta, telefonu kapattı ve yoldan geçen birine sordu,
Yumurta: Merhabalar, x mekanına nasıl gideriz ?
Yoldan geçen biri: Oha ! Orası çoh uzah 40 dakikada gidersiniz.
Yumurta: Hmm. Nasıl gideriz peki ?
Yoldan geçen biri: Bende oranın yahınlarına gidecem benide alın birlikte gidelim.
Ben: Peki...
Yoldan geçen birinin gözlerinin içi güldü resmen ve bir terslik yada muallaklik olacağını sezdim arabama doğru ilerlemekteydi.
Ben: " Bye .." Dedim ve bir anda bastım gittim. Gene bir kahkaha tufanı koptu.

Gittiğimiz yollar çok enteresandı; dağ, bayır ve ilersine baktığında alabildiğine mavi deniz, denizin ilersinde ufka kadar beyazlaşan bulutla denizin birleşimi gözüküyordu.
Keskin virajlı yollar, tenha yerler, iç açıcı doğal güzellik ve metre kare başına 1 insan düşen bir yere geldik.
Bir kaç km daha gittik... Yeşillik, deniz ve asfalt görmeye alıştık ama insan yoktu. Sessizlik çöktü aramızda, buralara ilk defa geliyorduk ve keşfediyorduk. Burası yaşadığımız il olamazdı çünkü alışılmışın dışında manzarası vardı.

Uzaktan turuncu elbiseli iki kişi ve beyaz araç belirdi. Bize çok şaşırtıcı geldi kim bilir ne yapıyorlar ? Derken telefonum çaldı. Aracı sürerken telefonumu cebimden çıkartmak biraz uzun sürdü. Telefonu çıkarttım ve ekrana baktım uzunca bir yazı yazıyordu. Aklım ordaki turuncu kişilerde kalmıştı. Yavaşladım ve telefona odaklandım. Telefonda çağrıda bu yazıyordu " Arayan Numara Yok". Bunu, Mantara ve Yumurta'ya gösterdim, aniden işkillendik. Dedim "Ne oluyor ? 51. Bölge'ye mi iniş yaptık amk"

Devamı gelecek...