osursam tesiri yok tutsam götüm razı değil

reservleri alın binler yeni bir hikaye filizleniyor

silik insanlarında hayatı var her ne kadar yok sansalarda-
başıma neler geldi sana diyemedim-

albümün çıkış parçalarıdır.

uzun bir aradan sonra devam edeceğiz. senaryo teklifleri falan edenler oldu reddettim amk.

kantine çiziviç almaya çıktığımda sigara içerlerken gördüm. sırtımdan bıçaklanmıştım. oysaki o kızı eve davet edip gibmeyi planlıyordum. fantaziyi bile kurmuştum.
-işte kızı eve davet etmişim. kız benden not istemiş. bende not ne arar la diyip bişeyler içer misin diye sorucam. sonra o tabii kide içerim dicek. kolasının içine eteri katıcam. koklamaktansa içsin amk daha etkili olur bakın bunu herkes akıl edemez bu zeka zehir gibidir ;))) sonra bu bayılıyo işte.ben bunun kalpli çekiç oraklı külodunu hafiften sıyırıyorum. amı şeftali.off. dıbını hart diye bir ısırıyorum sol bacağı hafiften seyiriyor. uyandı mı diye kontrol ediyorum yok gitmiş bizimki.bir omzu açık üzerine sigara kokusu sinmiş mavi bluzunu hafiften çıkarıyorum. çantasındaki şekerli parfümünü alıp boynuna hafiften sıkıyorum. kokusuna bile kalkıyor gibim. siyah sütyeninin kopçasını pıt diye açıyorum. memeler foraaaa memeler foraaaaa vira vira vira diye denizci edasıyla bağırdıktan sonra dümeni ama doğrultuyorum. dolu desen değil ince desen değil o muazzam dudaklara öyle bir yapışıyorum ki tualet pompası misali. gorç gorç gorç emiyorum sanki bir sülük gibi.

çarşı da spiderman gibi dolaşıyordum lan. herkesin bana dönüp bakması hoşuma gidiyordu hele ki bana bakıp birde güldüler mi off. insanları mutlu görmek hoşuma gidiyordu her ne kadar onlar benimle taşak geçmek için gülselerde... bunu anlamalarını beklemiyorum şahsen. üzülen insanları görmek çok kötü beyler kaç kere aynanın karşısında çırılçıplak ağladım amk. zaten ağlamaya bikere başlayınca tipime baktıkça ağlamam şiddetleniyor hıçkırıklarım. ertesi gün okula gidip gitmeme paradoksunda boğulup duruyorum. tabi sonuç giberler okulu oluyor. kaç kere küvette uyandığımı bilirim heryanım tutulmuş elimi yıkamak için musluğun kolunu kaldırdığımda buz gibi suyun fıskiyeden tepemden aşşağı döküldüğü.. sonra kendime sinirlenip buz gibi suda banyo yaparım hep. titreye titreye yatağa giderken bigün acaba bende ayağım kayıp soda şişesine düşer miyim diye çok düşündüm amk.

masalar iyi dizayn edilmiş. hafiften kahve havası var.ben yerime geçtikten 5 dakka sonra kapıcı haydar abi geldi. diğerleri de birazdan gelir dedi bağa. bağa mı didin haydar? dedim. anlamadım dedi godoş.lan geben neyi anlamıyon dicektim ki cahille münakaşa etmek istemedim pardon haydar abi, büyüksün haydar abi, asker gidecek geri gelecek diye bağırırken alt komşu geldi. bunlar bu sene taşındılar yeni evliler. bazen yatak odalarının bulunduğu odanın üzerindeki odanın -bende bomboş duruyor- zeminine bardak kapatıp dinliyorum huur çocuklarını.bi ara hergün gibişiyolardı amk. dün gece saat 3 gibi bağıran siz miydiniz dedi bana. töbe töbe demeye fırsat vermeden çemkirmeye başlamasın mı?
bakın bayan ben koyu bir göztepeli olarak gece 3,sabah 5,öğle 2 akşam 4 farketmez gözgöz giber affetmez dedim. hiiii terbiyesiz demesin mi?

yaksam mı yakmasam mı diye çok düşündüm. dayanamadım yine yaktım. daha iki nefes almadan sokağın başında belirdi dıbına kodumun otobüsü. sigara yine bin olacaktı. nedense lise yıllarım belirdi aklımda. lisede sigarayı ellemeden ağzından düşürmeden kim daha hızlı bitirecek yarışmaları yapardık amk... edirnenin soğuk havası eşliğinde sigaranın dumanı baca dumanı gibi çok çıkıyor beni içmeye daha bi teşvik ediyordu. durakta inecek yolcu çokmuş. sigaranın süngerine kadar içmiştim bu sefer. soğuktan donan parmaklarım ısınsın diye çekmiştim belki de.

son nefesi de çekip otobüse atladım. öğrenci kartını çıkarmaya gitmeyecek kadar üşengeç oldum bu aralar. adama parayı uzatırken arkalarda oturacak yer var mı diye göz gezdirirken bi boş yer yakaladım. geçip oturduğumda montun içindeki hava haliyle dışarı fırladı. leş gibi sigara kokuyodum lan yine. kız bi suratını ekşitti. bende kıllandım kaşardan. bikaç durak geçtikten sonra müziğinizin sesini kısar mısınız acaba diye rencide etme çabasına giriştim.tællam dedi bi sonra biraz kıstı. otobüsün camları sıcaktan buğulanmış. kalktım arkaya geçtim bütün otobüs kendi halinde muhabbete dalmış. kimi annesiyle konuşuyor kimi sevgilisiyle kavga ediyor kimi gülümseyerek mesaj atıyor. arayan soran var mı diye telefona baktım lütfen şarja takın diyor amk telefonu. mesajlara girdim avea doğum günüm diye o gün bedava konuşma vermiş.ne arayacak kimsem vardı ne de arayacak şarjım. aradan çok geçmeden iktisadi bilimler fakültesinde durdu araba ve anfi 3 e doğru yolumu aldım.

adamın kızlara karşı bi takıntısı var demiştim. hangi kız hapşırsa çok yaşa diyor acaba ben hapşırınca diyecek mi diye düşündüm. cebimden selpağımı çıkardım kenarını sivrilttim burnuma sokmaya başladım. çok geçmeden hapşırınca anladım ki kimsenin gibinde değilmişim lan. herkese çok yaşa diyen hoca bana dememişti. çok içerlemiştim. gözüm sınıftaki komunist kıza takıldı. hakkaten çok güzel amk. kıza yavşamak için karl marx'tan,mao zedong'tan falan bahsetmeyi düşündüm sonra bi de bendeki şansı düşündüm. eminim bu da olmazdı. uçaktan atlasam dünyayı tutturamazdım amk. hangi ama yarak kaldırsam sadece bakıp otsbir çekmekle kaldım hep.

sonunda dersi bitirdi amk niyeyse herkes ağırdan alıyor giyinmeleri falan. sanki birtek benim acelem varmış gibi. sigarasızlık zaten başıma vurmuş montu kaptığım gibi dışarı fırladım. otobüs durağı te anasının amında. hocanın anlattığı bikaç bişeyi tekrar düşünürken otobüs geldi fakültenin önüne. camlar buharlanmış iyi bari zütü ısıtcaz dedim verdim muallaknin* parasını.bu sefer duvardan açılmalı özürlü sandalyesi boştu amk. otobüse baktım herkes gayet normal insan bi ben özürlüyüm amk dedim açtım oturdum. taşaklarımın sıcaktan sarktığını hissetmenin verdiği mutluluk tablosu ne yazık ki kısa sürdü. çok geçmeden dıbına kodumun evlatlarından biri inecek düğmesine basmış gözlerim kapalı o anın hayalini yaşarken paçamdan yılan gibi kıvrılarak giren soğuk havaylan bi titredim.

• muallak=şoför

geçen kipadan aldığım tv nin 3. taksidini ödedim. neyime güvenerek aldıysam.600 liraya led tv amk. halim itten beter keyfim paşada yok amk.tv yi açıp kanalları gezindim. yine bi gib yoktu.pc başına geçtim sözlük falan derken hava kararmaya başlamış dur lan bi film takıyım havasına yekten girmiştim. filmden önce bi kere filmden sonra bi kere bi kerede duşta attırırım diyerek önce bi posta attırdım.pc yi tv ye bağlayıp filmi açtığımda,
-bi posta yeter olm
-aslında sallarım bikere daha
-double double yapmazsam bana yakışmaz diyerekten film sonunda led tv karşısında donu indirip çavuşu tokatlamaya başladım.
okul-ev-31 bermuda şeytan üçgenini oluşturan bu üçlü çok tehlikelidir.bu ülke metin-ali-feyyazdan sonra böyle tehlike görmedi göremeyecekte...

zütü yiyosa çıkarsın benim hayal dünyam amk.adamın anasını bile giberim.pompayı kaptığım gibi yapışıyorum dıbına.gorç gorç gorç başlıyorum pompalamaya.işe yarıyor ve evlatlarımı geri alıyorum.önceden hazırladığım kağıt havlulara sarıp serin sulara uğurluyorum bebeklerimi.bunun verdiği acı yetmezmiş gibi kapı çarpıyor ve yengeniz beni terkediyor ne bir açıklama ne bir mektup.öylece kalakalıyorum.

ama tabi emel ablamızın dediği gibi http://inciswf.com/1287946508.swf ...

evde can sıkıntısından ayaklarımı uzatıp sıçmayı denedim. değişik bi deneyim lan tabureyi koyuyosun karşına ayaklarını uzatıyon. kapıyı açık bırakıyorum genelde. gerçi o zamanda evi tak kokusu sarıyor ama naparsın işte her insanın kötü alışkanlıkları var.tam sıçmanın nirvanasındayken alacaklı gibi kapı çalmaya başladı.lan dedim ağzına sıçtımın evladı diyerek zütümün taklarını silmeden çektim baksırı.tam kapıyı açtım arkasını dönüp gidiyordu gibtimin kapıcısı. sende mi haydar abi? dedim gözpınarlarım dolmaya yüz tutarken. noldu haydar abi? bi sıkıntı mı var dedim daha sonra bütün acımı gizleyerek. elinde kağıtla üzerime üzerime geliyordu. sağ elimde muşta kapının arkasında bekletiyorum. terso hareketinde çoluğu çocuğu var demem zütünü giberim amcığın. yöneticinin kuklası olmuş pekekent. diyor yarın akşam bina toplantısı var.eyv dedim aldım kağıdı elinden.

kapıyı kapatır kapatmaz zütümdeki tak aklıma geldi amk. baksıra bikere kokusu geçmiş aga takun.tak yani en nihayetinde nasıl kokabilir ki.çıkardım attım çöpe dıbınakodumun baksırından daha hayır gelmez diyerekten. sonra mutfağın perdesinin olmadığını hatırladım gibimi tutarak karşı komşuların beni görmemesini umarak mutfaktan hızla kaçtım. tekrar tualete girdiğimde zütümdeki tak kurumuş, kurumakla kalmamış zütümde mantar görevini üstlenmiş amk.tak yollarım tıkanmış.lan bu zütte kalan taklar öyle böyle değil amk. kendisinin kuruyup kaldığı yetmiyor birde zütteki kıllara tutunuyor destek sağlıyor kendisine amk.bu konu için daha sonra eczaneden lapiden alıcaktım fakat şimdi ne yeri ne zamanıydı.

insanlar jeste jestle karşılık vermeli bence. otobüslerde insanlara yer veriyosun kuru bir teşekkürü bile çok görüyolar. bigün 98i ye bindim halkalıdan.2 tane kokoş bindi. birisi yaşlı baya diğeri ondan biraz genç. bunların amı ütülesen yere sürter o derece buruşuklar amk. karının haline acıyıp yer verdim. sanki onun yerine oturmuş emanetçiymişim gibi bir edalarla süzülerek oturdu ki ne bi minnet duygusu veren bir gülümseme,ne bir teşekkür kelamı.yok amk. sinirlerim zıplayınca kalkar mısınız lütfen dedim kaşara. neye uğradığını şaşırdı amk. neden ayol demesin mi bi de.dedim kalk şurdan gibtirme belanı. insan sanıp yer veriyoruz hata bizde dedim. gideceğimi sandı terbiyesize bak dedi.bu olayın peşini bırakmaya hiç niyetli değildim. kalk şurdan diye direttikçe otobüste hafif bir gerginlik havası oluşuyor şahsıma yapılan dik ve küfürlü bakışlardan hiç rahatsız olmuyordum. karı hala söyleniyor kamuoyunu arkasına almaya çalışıyordu ki ben faktörü devreye girinceye kadar.şu dıbına kodumun otobüsünde kalkıp sana yer veriyoruz ne bir minnet ne bir teşekkür. sanki babasının yeri dıbınakoyim kime lan bu havalar. kalk gibtir git şurdan şimdi elimden bi kaza çıkacak diye finali yaptıktan sonra kalk ayol kalk deli bu deli dedi öbürükü.bu kadın kalkarken arkadan bi genç, internet kafeden çaldığım kulaklıkların modifiyeli halini çıkarıp ne olucak sanki yer versen kaç yaşında kadına ayıp değil mi kardeş? diye efelendi.

entryler tamamiyle beni anlatıyodu lan. yalnızlık denen şey ne bileyim bi zaman sonra insan alışıyor amk. mesela bugün aletta ocean'a sorsalar yediğiniz yaraklar nasıl diye bugs bunny'nin eee, naber cınım dediğindeki dudak bükmesiyle başlar, hergün yiyoruz işte der amk.bi çinlinin yine mi pilav demesi gibi.bir memurun hergün aynı şeyleri yapacağını bilerek işe gitmesi,bir huurnun bugün beni kimler gibecek acaba demesi gibi amk işte. düşünsenize amk saat sabahın 5.00'ı yine de beni gibleyen yok.haa şikayet mi ediyorum.yok amk. bütün binlerin* canı sağolsun. seviyorum huur çocuklarını*.sevmediklerim yok mu e tabi var ama pireye kızıp sözlük yakılmaz.

• panpalarım

iyi yanları da var aslında. tualetteyken tualet kağıdının bittiğini anladığımda ördek yürüyüşüyle mutfağa kadar gitmek zevkli lan. zütümdeki taku düşürmeden bu işlemi yaparsam hele deymeyin keyfime. otsbir çekerken bi kulağım hiçbi zaman kapıda olmamıştır. yemek yerken lan birazda diğer bine bırakayım dememişimdir hiç.en sevdiğim tatlıyı kimseyle paylaşmadım mesela.
herkes dışarda el ele yürürken ben mal gibi kaldım mesela.
herkes ev arkadaşıyla kavga ederken benim kavga edicek ev arkadaşım bile yoktu amk
halı sahada adam ekgibken çağırılan son dakka adamı bile değildim lan ben... lisanslı futbolcu olmama rağmen..

dedim ya bunları söylesem tesiri yok içimde tutsam razı değil diye..

bi okuyan eden olsaydı 2 lafın anasını giberdik amk ama nerdeee huur çocukları anca am peşinde

lan dedim yediğin yarran haddi hesabı yok kadın. otur şurda oturduğun yerde konuşturma beni ben sizin sabha akşam gibiştiğinizi söylüyom mu? dediğimde karının kan dıbına sıçramıştı. seni ben bi eşime söyliyimde gör sen diye tehdit edince bi tırstım amk. böyle hani kötü bi haber aldığınızda 5-10 saniye arası bir hissisleşme anı vardır ya hani. eyvah,yine mi kavga. geri adım atacak gibi oldum fakat o ara üst komşu inşaatçı dursun abi geldi. dıbına kodumun evladı tam ağaoğlu. gelmiş kaç yaşına hergün çatır çutur kız gibiyor pekekent. altında desen son model 4x4.hayat sana güzel oç diyecektim ki karşı komşu sevilay teyze damladı. yavaş yavaş herkes toplanıyor ihtilal yapmam için gerekli ortam hazırlanıyordu.

demek istediklerim ortada efendi dedim yaşar usta* tavrımı takınarak. parayı almaya gelince trink alınıyor hizmete gelince ayak sürüyorsunuz. ayrıca doğalgaza geçildi nerede lan bu paraölçerler.pay ölçer alınacak dediniz aldırdınız biton tantana sonra nedense takılmadı. yine ne işler karıştırıyosun yönetici efendi derken çoğunluğun içine kurdu salmıştım. herkesin kaşları hafiften çatılmış yöneticinin bir açığını aramaya çalışıyordu. zemin katta oturan sürahi babanneden geldi ilk atak.ben tek kişi kalıyorum takın şu cihazları diyor amk fosili. içimden dedim lan televizyon sen nelere yapıyorsun. fosil bile dile geldi amk. bizim müteahhit dursun abi diyor ki yöneticim boşver sen takmayalım bence böyle iyi diyor. sende mi brütüs!!1111!1!1

• bir münir özkul klasiği

sonum Jül Sezar'a mı benziyecekti. mertçe savaş meydanında değilde dost bellediğim bir sırtlanın sırtımdan beni hançerlemesiyle ilk darbeyi almıştım çünkü dursun oçu binada ağırlığı olan bi adamdı. zengin,bakımlı, manitası var diğer tarafta ben. sünepe,yeri geldiğinde salça ekmek yemekten kırmızı sıçan, silik biri. yalnız arada beyin faktörünü es geçmemek lazım. karşı komşum sevilay teyzenin kocası nam-ı diğer tavla arkadaşım bana destek çıkmıştı. gözyaşlarım gözpınarlarıma hücum etmek üzereydi yine. boynuna sarılıp kızını düşünüp her gece düzenli olarak osbir çekiyorum semih amca demek geldi içimden fakat usta bir siyasetçi olduğumdan bazı yalanların üzerini örtmekte üzerime yoktur. eyvallah bakışını çaktıktan sonra binada ki diğer öğrenciler de girdi devreye.her bahar bir çiçekle başlar beyler unutmayın. isyan ateşi herkesin ruhunda parıl parıl parlıyordu bunu iliklerime kadar hissediyordum afedersiniz.

eve geldiğimde yine sıkıcı bir akşam beni bekliyordu. halbuki ne güzel toplantıda yine Adrenalinin tadına bakmıştım. gecenin ilerleyen saatlerinde bahçedeki ayva ağacına dalmaya çıkacaktım. çarşıya kar maskesi almaya çıkacaktım. dıbına kodumun sitesinin bile güvenlik kamerası vardı işimi sağlama almam lazımdı. çarşıya indiğimde kar maskesi satan adamla denk düştük.
+kaç lira abi?
-hangisi?
+töbe töbe..kar maskesi lazım abi kaç lira?
-5 lira.
+gel abi sen bana bunu 3 e ver,
-olmaz.
+neden amk?
-olmaz.

neden amk? diyorum olmaz diyor.bu adamla edirnenin ayazında sabaha kadar hızır idi yunus idi muhabbetine girerdim fakat zamanım değerliydi. kıydım 2 liraya al dedim 5 lirayı önüne atarak aralarında asker yeşili olan kar maskesini aldım ve geçirdim kafama.