0
osman bey (ya da otman bey) ve çevresi her ne kadar türkmen boylarından çıkmış olsa da oğlu orhan bey'den sonra osmanlı'nın türklükle alakası kalmamıştır. şöyle ki, osman bey zamanında anadolu halkı müslümandı ancak sünni değildi. türkmenlerin hemen hepsi bildiğin alevi'ydi. türkler müslümanlığı bağnazlığa varan bir sünnilik şeklinde kabullenemiyor, kadını ile erkeği büyük ölçüde eşit, içki masası ise vazgeçilmezleriydi. her ne ise bu hususu aklımızda tutalım sonra başka yazılarda değineceğiz çünkü.
yönetim osman bey'den orhan bey'e geçtiğinde osmanlı halen türkmen olarak kabul edilebilse de orhan bey'den sonrası kesinlikle devşirmedir ve öz be öz türk olarak adlandırılamaz. zira orhan bey'in üç eşi de yabancı uyruklu idi. bu konu önemli biraz açalım ki osmanlı'nın nasıl türkmen, bizans ve sırp kırması olduğunu anlayalım...
orhan bey'in eşlerinden birisi o dönem bizans'ın başına geçen çocuk imparator v. paleologos'un ablası asporça ile evliydi. aynı zamanda bizans tahtına göz dikmiş bizans sarayı nazırı kantakusinos'un kızı teodora da orhan bey'e eş olarak verilmişti. bakın şimdi burası çok önemli... o dönem bizans tahtına göz diken sırp kralı stephan da kızı teodora'yı orhan bey'e vermişti. işin en ilginç yanı bu üç kişinin birbirine olabildiğince düşman oluşuydu ve üçü de bizans tahtı için kapışmaktaydı. orhan bey ise bizans kralı, saray nazırı ve sırp kralı ile kızlarını aldığı için akraba olmuştu. orhan bey ve çevresi uzun vadeli bir plan yaptıkları zaman en iyi atılımın tahta saray nazırı kantakusinos'un geçmesi olduğuna karar vermiş ve bizans sarayında bir darbeye yardım edip nazırı tahta geçirmişlerdi. zira daha sonra avrupa yoluna çıkmak istiyorlarsa sırpların elini güçlkendirmeleri mantıklı olmayacaktı... ancak nazır daha sonra başka bir saray içi darbe ile tahtan devrildi o ayrı. orhan bey bu konudaki girişimi ile gelibolu'da bir parça toprakla ödüllendirildi ve savaşa bile girmeden gelibolu'na asker yığabilme şansı oldu ki bu daha sonra hem gelibolu'da ki kaleleri ele geçirmesi hem de sırbistan'a akın düzenlemesi için fırsat niteliğindeydi. buraya kadar olan kısmın özeti, orhan bey ve daha sonra beyazıt zamanında osmanlı'nın türkmen, bizans ve sırp karması bir oluşum haline gelişidir. aslına bakarsanız bizans ile ilk dönemlerinde çok iyi anlaşan türkmenlerden olan osmanlılar türkmen ve bizans ortaklığıyla kurulmuş bir devlet haline gelmişlerdi. orhan bey ve sırp saldırılarından çekinen güçsüz bizans ortak bir ordu kurarlar ve bu ordunun başında orhan bey bulunmaktadır.
her ne kadar sırbistan'a düzenledikleri akınlarla osmanlı müslümanların gönlünde taht kurmuş olsalar da bizim yükselme dönemi dediğimiz dönemde osmanlı müslüman toplulukların gözünden düşecek hareketlerde bulunmuş, saldırılarını avrupa'dan ziyade anadolu yönüne kaydırmış ve anadolu'da bulunan türkmen beylikler üzerinde büyük kıyımlar gerçekleştirmeye başlamışlardır. bugün iyi ve başarılı padişahlar olarak anımsamamız istenen beyazıt, yavuz ve kanuni osmanlı'nın en gaddar, en despot padişahları olmaları bir yana anadolu'da ki türkmen toplulukların kökünü kurutacak kadar da saldırgan bir yönetimi benimsemiş, avrupalıdan ziyade kendilerinden saydığımız türkmenleri ezip yok etmişlerdir. sırf bu sebeple bile diyebiliriz ki osmanlı tarihteki en büyük türk düşmanıdır.
bu esnada her ne kadar zorla askere alınan türkmenler tımarlı sipahi olabilseler de katiyen yeniçeri içerisine sokulmuyor ve osmanlı'nın asıl ordusunda kendilerine görev verilmiyordu. bize resmi tarihciler bu olayı yeniçerililer sadece yabancılardan oluşan bir orduydu diye özetleseler de aslen yeniçeri'nin içine bilhassa türkmenler sokulmamakta ve dışlanmaktadırlar. (türkmenler başlarına gelenlerin intikdıbını daha sonra, beyazıt zamanında timurlenk ile yapılan savaşta, savaş esnasında timur'un tarafına geçip osmanlı'nın sağ ve sol kanatlarını boş bırakarak almış, beyazıt'ın yenilmesine neden olmuştur. bir düşünün, osmanlı bir türkmen beyliğinden yola çıkıyor, ancak türkmenler intikam hırsıyla savaşta düşman tarafına geçerken gavur dediğimiz yeniçeri askerleri padişahlarının yanından ayrılmayıp kanlarının son damlasına kadar savaşıyor ve hemen hepsi öldürülüyor. bu işte bizi düşündürmesi gerekenbir husus var değil mi?)
osman bey zamanında türkmen beylikleri bir araya gelmiş. hristiyan beylikleri ile işbirliği yaparak gaza ve talan yapmaya başlamışlardır. bu sebeple diyebiliriz ki osmanlı kuruluş döneminde bilhassa müslüman hristiyan ayrımı üzerine kurulmamış, aksine hristiyanlarla işbirliği yaparak kazanç sağlamışlardır (osman bey ve çevresi yazın yaylaya çıkarken bile mallarını rumlara teslim ederlermiş. yani aralarındaki güven ortamı çok büyükmüş). hristiyanların, bilhassa bizanslıların osman bey ve çevresi ile birlik olmasının nedenine gelince, haçlı seferine kadar halktan vergi toplamayan bizans haçlı seferi sonrasında toparlanamayacak hale geldiği için halkı ağır vergiler altında boğmuştur. osman bey ve sonrasında orhan bey ise ele geçirdiği hristiyan köy ve kasabalarının hem dinsel inancına karışmamış hem de bizans'tan daha düşük vergiler koymuş, bizans halkını rahatlatmışlardır. her an sırpların saldırısından korkan bizans beylikleri ise kurtuluşu osmanlı'nın kontrolüne girmekte bulmuşlardır. neden dersen bizans ortodokstu ve katolik olan sırplar bizans halkını katolikleştirmeye çalışıyordu. osmanlı ise bizans halkının inancına katiyen karışmasığı için bizans toplumu için bir tercih sebebiydi. (edit: sözlükten belgarathus sırpların katolik değil ortodoks olduğu konusunda beni uyardı. hatalı olduğum kısımları silmek yerine bu tip editlerle özür dilemeyi tercih ediyorum. saygılar)
işte bu gibi bir altyapının etkisiyle güçlenen osmanlı ise bilhassa beyazıt döneminden başlayarak türkmen topluluklara saldırarak kendi halklarına büyük bir zulm çektirmişlerdir. iş bu sebeple osmanlı hristiyanlarla daha iyi anlaşan ancak müslmanlar ve müslüman türkler tarafından da sevilmeyen bir topluluğa dönüşmüşlerdir. yine de beyazıt zamanında timurlenk osmanlı'nın kendi topraklarına doğru hızla ilerlediğini görünce anadoluya gelmiş. savaş esnasında beyazıt'ın dibine kibrit suyu dökmüş ve beyazıt'ı rehin alarak savaşa son vermiş, osmanlı da büyük bir yıkıma uğramıştı. bu bir nevi anadolu halkının öcünü almak demekti. tabi timur da despotun önde gideniydi ancak anadolu halkı beyazıt gibi bir despotun timur karşısında yenilmesiyle bir nebze rahatlasa da kısa bir süre sonra toparlanan osmanlı yeniden anadolu halkına kök söktürmüştür. (az önce türkmenlerin bu savaşta neden osmanlı'yı bırakıp savaş esnasında timur'un tarafına geçtiğini anlatmıştım)
anlayacağınız arkadaşlar, okulda size, bize yalan yanlış bilgiler veriliyor ve osmanlı öz be öz türk soyundan gelme türklerin anlı şanlı tarihi diye adlandırılıyor. aksine, osmanlı aslında acem, arap ve bizans kırması bir oluşum olmakla birlikte tarihi boyunca en büyük zulmü anadolu'da yaşayan türkmenlere göstermiştir. yani osmanlı, tarihteki en büyük türk düşmanı devlettir.
Tümünü Göster