1. 26.
    +1
    istiklal marşı işgal altında bulunan istanbul'da ilk defa muallim ahmet halit yaşaroğlu tarafından bastırılmış ve istanbullulara gizlice dağıtılmıştır. bu, dört sayfalık ince uzun bir risaledir.
    ···
  2. 27.
    +1
    copy paste ottomans
    ···
  3. 28.
    +1
    ııı. mehmet, tahta çıkar çıkmaz 19 erkek kardeşini cellâtlara boğdurarak idam ettirmişti. bunların dördü 15–21 yaş arasında gençlerdi. öbürleri sabi, bir kısmı da henüz kundak çocuğu idi.
    ···
  4. 29.
    +1
    mir zarif isminde bir hint elçisinin ıv. murat'a getirdiği hediyeler arasında fil kulağından yapılmış ve üzerine gergedan postu kaplanmış ok işlemez bir kalkan vardı. sultan murat bu kalkana bir ok attı, ok kalkanı deldi ve padişah bu kalkanı, içine 500 altın koyarak elçiyle geri gönderdi.
    ···
  5. 30.
    +1
    sümbül çiçeğinin mor renklisinin katmerlisi ilk defa olarak 17. asırda büyük türk âlimi kâtip çelebi tarafından elde edilmiştir
    ···
  6. 31.
    +1
    fatih sultan mehmet'in doğumunda ve cülusunda bir kuyruklu yıldız görünmüştü. istanbul'un fethi üzerine papa bu yıldızı "zındık yıldız" olarak aforoz etmişti. bu yıldızın bilahare halley yıldızı olduğu anlaşıldı. balkan harbi'nde bulgarlar, çatalca'ya geldiğinde halley gene görünmüştü ve o zaman kilise âlimleri "türklerin uğurlu yıldızı göründü. bulgarlar geri dönecekler." demişlerdi ve olaylar da böyle cereyan etti.
    ···
  7. 32.
    +1
    devlet idaresinde ve kıyafetinde inkılâplar yapan ıı. mahmut'u geri fikirli mutaassıplar hiç sevmezdi. padişahın ölümü için büyüler yapıldı. bu arada ıı. mahmut'a benzeyen bir kuklayı bıçakla boğazından kesen cezayirli bir adam da yakalandı ve derhal idam edildi.
    ···
  8. 33.
    +1
    yeniçeri ocağı kaldırıldığında yeni teşkil edilen asakir-i muhafazidiye'ye, halktan ayırt edilmesi için serpuş yerine başlarına şal sarılmış, silah yerine ellerine birer sopa verilmişti.
    ···
  9. 34.
    0
    Osmanlı Devleti'nin zirvelerde şahlandığı, akıncılarının Avrupa içlerinde at oynattığı bir dönemde. kilisede bir papazın vaaz verirken"Dünya hakimiyetinin Türklere fakat Cennet'in de kendilerine ait olduğunu... " söylemesi üzerine. bu taksime aklı yatmayan cemaatten bazılarının büyük bir ümitsizlik içinde: "Dünyada bizi yurtlarımızdan çıkaran Türkler hiç Cennet'te yer bırakırlar mı?" dediklerini...
    ···
  10. 35.
    0
    Merhum Necip Fazıl Kısakürek in 1954 lü yıllarda çıkardığı Büyük Doğu mecmuasının bir sayısının kapağında, Osmanlı arması işlemeli sanat eseri bir kumaş resmini yayınlayınca, "padişahlık propagandası yapmak " gibi saçma bir gerekçe ile derginin o sayısının toplatıldığını ve kendisinin de suçlanarak mahkemeye sevkedildiğini
    Necip Fazıl'ın mahkemede kendisini suçlayan savcıya gayet ibretli bir şekilde:
    içinde adalet işlerine bakılan bu binanın tepesinde aynı Osmanlı arması var Siz de mi padişahlık propagandası yapıyorsunuz?" diye haykırdığını biliyor muydunuz ?
    ···
  11. 36.
    0
    Birinci Dünya savaşı sıralarında Musul'da halkın açlıktan perişan durumlara düşüp hergün sokaklarda kadın-erkek çocuk-ihtiyar birçok insanın inleye inleye ölüme gittiklerini ve buna bir çare bulunamadığını…
    Açlıktan ölen bu zavallı çocukların etlerini kasap dükkanlarında koyun ve kuzu eti diye satan veya aşçı dükkanlarında pişirip halka yedirme vahşetini gösteren on-oniki kişinin idam edildiğini .
    ···
  12. 37.
    0
    Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslümanın. günlerce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadığını
    Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp, üzerine de:
    "Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen memleketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım. Eğer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al" diye yazdığını..
    Ve bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığını
    ···
  13. 38.
    0
    @2 anani oglancilar gibsin pic
    ···
  14. 39.
    0
    güzel bilgiler okuyorum hepsini. teşekkürler..
    ···
  15. 40.
    0
    rezerve-i ahval
    ···
  16. 41.
    +1 -1
    19.yüzyılda Almanya nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında
    Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu.

    Fransızlar, her sene nehrin Almanlar'daki kısmına geçip mahsulün tümünü
    toplayıp zütürüyorlardı.

    O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses
    çıkaramıyorlardı tabiî. Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına
    durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar.

    Mektupta şöyle denmektedir:

    "Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar.
    Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, islamiyet'in de
    halifesisiniz. Bizi şu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Ürünlerimizi
    bu sene olsun toplama imkanı sağlayın."

    Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen
    padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker
    elbisesi göndermeyi kâfi bulur ve cevabı bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanır.
    Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp

    mektubu okurlar:

    "Fransızlar korkak ademlerdir.
    Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur.
    Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kâfidir."

    Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin.
    Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerınde dolaştırın. Karşıdan gören
    Fransızlar için bu kâfidir."

    Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar.
    Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında
    dolaşmaya başlarlar.

    Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanlar'ın sevinç çığlıkları atmalarına
    sebep olur:

    "Osmanlılar'dan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini
    de terkederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar.
    Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir."

    Bu olay, Mülhaymli'lerin gönüllerin de taht kurmuştur.
    Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra Mülhaym a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar.

    Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar. Ayrıca, halen
    olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip ,
    hadiseyi temsilen kutlarlar.
    ···
  17. 42.
    0
    REZERVED
    ···
  18. 43.
    0
    reserved panpa bir tarihçi olarak takdir ettim seni
    ···
  19. 44.
    0
    16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin gelişme yolu üzerinde direnmiş ve Türk orduları ile savaşa tutuşmuş olmasından dolay Katolik Avrupa tarafından kendisine "Hıristiyanlığın şövalyesi" ünvanı verilen Boğdan Beyi Büyük Stefan'ın ölüm döşeğin de, evlatlarına gayet ibretli bir şekilde:
    "Belki de yakında himayeye muhtaç olacaksınız Asla Rus'a yanaşmayın. Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve merhametlidirler" diyerek nasihat ettiğini …
    ···
  20. 45.
    0
    Osmanlı ordusunun, islam'ı tek bir bayrak altında toplamak gayesiyle Mısır seferine giderken Gebze yakınlarındaki bağlık-bahçelik bir arazide mola verdiğinde Yavuz Sultan - Selim'in bütün askerlerin heybelerini arattığını ve hiçbirinde meyve cinsinden birşey çıkmaması üzerine ellerini Ulu Dergah kaldırıp :
    "Allahım, sonsuz şükürler olsun. Bana haram yemeyen bir ordu lutfettin. Eğer askerimin içinde tek bir kişi sahibinden izinsiz bir meyve yeseydi ve ben bunu haber alsaydım Mısır seferinden vazgeçerdim'.' diyerek Rabbine sonsuz hamd ü senalarda bulunduğunu. ..
    ···