-
26.
0ikinci Dünya Savaşında, yeni bir deri yüzme metodu geliştirmiştir. Alman toplama kamplarının birisinde bir kadın idareci vücutlarında dövme bulunan esirleri öldürtür, derilerini tabaklattırarak kitaplarına kapak cildi yaptırtırmış. iş bu sanat eseri kitapların müzelerde olduğunu okumuştum. insan derisi çürüyeceğine bir işe yaramış olmuş. Bereket versin, bizim Silivri Esir kampımızda dövmeli esirlerimiz ve dahi kitap meraklısı Yöneticilerimiz yokmuş!
-
27.
0Suçlu olarak işkencecilerin huzurlarına getirilen kimse Anadan avret soyularak sırt üstü veya yüzükoyun yatırılır. Ol zavallının vücudunda açılan yaralara tuz basılarak bu iş için yetiştirilmiş olan kadrolu hayvanlara yalatılır. Bu usul Ortaasyayı kan gölüne çevirmiş olan Emevi komutanı Haçcaçı Zalime aittir. Ol komutan, suçladıklarının sırtına Arap harfleriyle adını kazdırıp, açılmış olan yaraya tuz sürermiş. Kendi tarihleri böyle yazıyor.
-
28.
026 Ağustos 1071 tarihinde, Malazgirt Meydan Muharebesinde yenilmiş olan Bizans imparatoru Romanos Diyejenos, Bizans’a döndükten sonra gözlerine mil çekilerek Büyük adadaki mağaraya kapatılmıştı. Dul kalan Bizans Kraliçesi ile evlendiği için Bizans imparatoru olmuş bir Bizans Generaliydi. Birinci Murat ta, Oğlu Şehzade Savcı Bey’in gözlerine mil çektirmişti.
-
29.
0Güney Amerika’yı zapt eden iSPANYOL
SERDERGESi HERNAN CORTEZ, Son Aztek KIRALI MONTEZUMA’YI ve Vezirini ateşe atarak yaktırmıştı. Ateşte yanarken var gücü ile bağıran vezirine, Kıral Montezuma’nın:
“Ben güller üzerinde miyim? Ben de ateşteyim. Bu makama gelmenin sonuçlarına da katlanmak gerekir’ Demiş olduğunu ispanyol tarihleri bile yazmaktadır.
Hz.muhafazid’in ölümünden sonra, islam’dan dönmeleri önlemek için, Halife Hz. Ebu Bekir, kazdırdığı çukurların içlerinde yaktırdığı ateşlerde bu dönmelerin hepsini yaktırtmıştır. -
30.
-1MAĞARAYA DOLDURARAK TÜTSÜLEMEK: Suçlu ya da suçlular bir mağaraya doldurularak ağzı kapatılan mağaraya duman verilerek boğulmaları sağlanırdı. Sağ iken anlayamadıkları Osmanlının gücünü, hiç azsa ölürken anlamaları böylece sağlanmış olurdu.
-
31.
0ÇENGELE VURMAK, ÇENGEL ÇiÇEĞi YAPMAK: Odun Pazarı çıvarında, kalın kalaslardan aşağıya doğru sarkıtılmış çok iri kasap çengelleri hazır bekletilirdi. Bu cezanın uygulamasına hükmedilen Suçlunun elleri ve ayakları sıkıca bağlanarak, palangalarla yukarıya doğru çekilir ve hızla çengellerin üzerine bırakılırlardı. Suçlunun hangi uzuvlarına kısmetse çengeller o uzuvlara batardı. Bazen hemen ölüm gelirdi, bazen da suçlu ibreti âlem için bağıra, bağıra ölürdü.
-
32.
0ÇARMIHA GERMEK: Bir çarmıha yüzükoyun yatırılan suçlunun kaba etleri ve omuzları oyularak, açılan yaralara yanan mumlar dikilir, ol Çarmıh bir Devenin ya da bir Atın üzerine yatırılarak, ibret’i âlem için, caddelerde gezdirilirdi.
-
33.
0KOL, BACAK KESMEK: Birinci defa hırsızlık yapanın sol eli, ikinci defa hırsızlık yapanın sağ ayağı, üçüncü defa hırsızlık yapanın sağ eli, dördüncü defa hırsızlık yapanın da sol ayağı kesilirdi. islam şeriatı ile yönetilen ülkelerde, Kur’ana dayalı bu kesme emirlerini ülkelerini soyan yöneticiler onaylamaktadırlar.
-
34.
0Padişah’ı Ruyu Zeminin Gazabı Hümayunu tuttuğunda; Huzuru Hümayunundaki garibanı öldürtmek isterse, ellerini çırparak:
“Bostancı Başı “Deyu bağırır. Günümüzün koruma ordusu gibi Padişahın yanından hiç ayrılmayan ve Deniz Feneri Kahramanları gibi lâyusel Bostancı başı hemen seğirtir:
“Ferman devletlû padişahımındır!” Der demez, Emri Hümayunu tebellüğ eder:
“Alpta zütüresüz!” Ya da daha şiddetli bir ferman alır:
“Tiz, heman defteri dürüle!”Bu Ferman çok önemlidir. Taa! Sümerlerden gelen bir inanç vardır:”Her insanın iki omzunda iki Melek, ol insanın amellerini, sinek sıçmaz defterlere yazmaktadır. Ol insan öldüğünde ya da böylesine öldürüldüğünde amal defteri de kapanmış—Dürülmüş olur- O iki Melek te Krizin teğet geçmesiyle kapanmış olan işyeri işçileri gibi, cascavlak işsiz kalır! -
35.
0“Bostancı başı, bu daltabanı— ya da Nevbekârı– alıpta Sahil kasrına zütüresüz!”Ya da Gazabı Hümayunun şiddetine göre bir Ferman sadır olur:
“Bostancı başı, bu herif’i na Şerifi alasunuz ve Sahil kasrına zütüresünüz!”Ol zavallı adam, korkusundan işer mi ya da şıçar mı tarihler yazmazlar. Ne yaparlarsa yapsınlar poturlarının arkasındaki torbalardan fark edilemez korkudan yaptıkları!! Sahil kasrında bekletme süresi üç gündür. Üç gün sonra demir, Kasrın demir kapısı, iç sızısı gibi, ince bir sesle açılır. içeride yatan Büyük bir devletliyse, bizzat Bostancı başı ya da rütbesine göre Baltacı başı elinde şerbet dolu bir kâse ile sökün eder. Şerbet, kırmızı renkli bir kâseyse, Bostancı başı ya da rütbesine göre cellâtlar odaya dolarak ol Bahtsızı boğarlar ya da kollarına girerek iBRET ÇEŞMESiNE, boynunu vurmak üzere zütürürlerdi. Şerbet Beyaz renkli bir kâsedeyse suçlu sevincinden, Allah’ına şükrederek bırakılırdı. -
36.
0“Bostancı başı, bu daltabanı— ya da Nevbekârı– alıpta Sahil kasrına zütüresüz!”Ya da Gazabı Hümayunun şiddetine göre bir Ferman sadır olur:
“Bostancı başı, bu herif’i na Şerifi alasunuz ve Sahil kasrına zütüresünüz!”Ol zavallı adam, korkusundan işer mi ya da şıçar mı tarihler yazmazlar. Ne yaparlarsa yapsınlar poturlarının arkasındaki torbalardan fark edilemez korkudan yaptıkları!! Sahil kasrında bekletme süresi üç gündür. Üç gün sonra demir, Kasrın demir kapısı, iç sızısı gibi, ince bir sesle açılır. içeride yatan Büyük bir devletliyse, bizzat Bostancı başı ya da rütbesine göre Baltacı başı elinde şerbet dolu bir kâse ile sökün eder. Şerbet, kırmızı renkli bir kâseyse, Bostancı başı ya da rütbesine göre cellâtlar odaya dolarak ol Bahtsızı boğarlar ya da kollarına girerek iBRET ÇEŞMESiNE, boynunu vurmak üzere zütürürlerdi. Şerbet Beyaz renkli bir kâsedeyse suçlu sevincinden, Allah’ına şükrederek bırakılırdı. -
37.
0Başı kesilecek olan hükümlü, çeşme yalağına ensesi dışarıya gelecek şekilde uzatılır, bir satırla da başı gövdesinden ayrılır. Başı kesilen Müslüman’sa, cesedi yüzü koyun yatırılarak kegib başı sağ koltuğunu altına konulur.”Kelle koltukta “ sözü buradan çıkmıştır. Başı kesilen gayrımüslümse, yüzükoyun yatırılan cesedinin kıçı üstüne kellesi konulur. Bu çeşmenin adına “CELLÂT ÇEŞMESi” YA da “SiYASET ÇESMESi “denilirdi. Bu çeşmenin iki yanında Kesilerek getirilmiş insan kafalarının sergilendiği, iBRET TAŞI adlarında iki taş ta vardı. Kesilmiş insan başları, üç gün teşhir edilmek üzere, Topkapı sarayının giriş kapısı yanında hâlen var olan kovuklara konulurdu.
Cellâtlar kestikleri başları sakallarında ya da saçlarından tutarak çarşılarda gezdirirler, esnaftan da “hamaliye adlı bir ücret alırlardı. -
38.
0@67 saol symirna
-
39.
0Cellâtlar, palalarını, kanlanmış olan alet ve edevatlarını ve dahi kanlı ellerini bu çeşmede yıkarlar. Bu palalar Sarayburnu sarayında saklanmaktadır.1888 senesinde; Alman imparatoru ikinci Aptal Wilhelm’in ülkemizi ziyareti nedeniyle ikinci Abdülhamit bu çeşmeyi yıktırarak kendi adı ile anılan bugünkü çeşmeyi yaptırtmıştır.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’ya Avusturya’ya ait bir kalenin fethi ferman edilmişti. Kanuni’yi bile geçme hırsı içindeki Merzifonlu doğruca Viyana’yı kuşatmıştı. Yaşlı ibrahim Paşa’nın geride kale ve palangaları almadan bırakmanın ve küçük çaplı toplarla Viyana’nın fethedilme düşüncesinin yanlışlığı ikazına da aldırış etmemişti. Yenilgi haberi Dersaadet’e geldiğinde, âdeti olduğu üzere, Dördüncü Mehmet avdaydı. Av dönüşü çok sinirli olur ve olumsuz fermanlar verirdi. Yorgun ve argın sarayına dönen dördüncü Mehmed’e yenilgi haberini, idam fermanı alabilmek için kasti olarak veren saray görevlisi, Kara Mustafa Paşa’nın idam fermanını hemen almış ve sevinçlerinden oynamışlardı. -
40.
0Bir Çavuş, koynunda idam fermanı ile Kara Mustafa Paşa’nın huzuruna dikilerek münasip bir lisanla kaderini anlattı. Paşa, iki rekât namaz kıldıktan sonra; odasında serili bulunan halının uçunu toplayarak boynunu cellâdın ibrişim kemendine uzattı. Paşanın başı kesilerek bal dolu bir torbaya konularak Dersaadet’e getirildi. Baldan temizlenen Paşa’nın kegib başı, gümüş bir tepsiye konularak Padişah’ı Ruyu Zemin Dördüncü Mehmed’e gösterilerek ibret taşına konuldu.
-
41.
0Rüşvet almak suçu ile suçlanan Sadrazam Halil Hamit Paşa,–Kendileri Ecevit’in Amerika’dan getirmiş olduğu ve ikinci Eşinin iran asıllı ve CiA değerlendirme merkezi uzmanı olduğu iddia edilen bir kadın olduğu da söylenen—DERViŞ Bey’in Dedeleridir. Sadrazamlıktan azledilerek sürülmüş olduğu imroz adasında boğdurularak kegib başları Dersaadet’e getirilip, gerekli gösteriden sonra Karaca Ahmet’e, başsız gövdeleri de boğulduğu yerin mezarlığına defnedilmiştir.
Kegib başı Baş Kesme fermanını verene zütürmek Emevi halifesi Yezit’ten örnek alınmıştır. Yezit, Kerbela’da kestirttiği Hz. Hüseyin’in kegib başını Şam’daki sarayına getirterek, elindeki sopa ile dişlerine vurarak oynamıştı. -
42.
+1 -2Elle Boğma: Bebek halindeki Şehzadelere uygulanırdı. Şehzade Ahmet’in hamamda boğulması gibi. Kuyucu Arnavut Murat Paşa, dokuz yaşındaki bir çocuğun babasının Celalilere saz çaldığını söylemesi üzerine, bu çocuğu boğması için kime emir vermişse dinletemediğinden, kürkünün eteklerini sıvayarak bu Masum Türk çocuğunu elleri ile boğarak cesedini kuyuya atmıştır.
Cellâtlar öldürülmesi ferman edilen Kimselerin boyunlarına yağlı kement atarak, kemendin iki ucundan iki cellât asılarak boğma işlemini yerine getirirlerdi.
28 Haziran 1389 tarihinde; Kosova Muharebe sahasındaki Birinci Muradın otağı Hümayununda Şehzade Yakup Çelebi yay kirişi ile boğdurulmuştu. -
43.
-2bu da mı gol değil lan yeni osmanlılar:
06 Ekim 1553 senesinde; Birinci Süleyman’ın Otağı Hümayunlarında büyük oğlu Şehzade Mustafa sırtına bir baltanın kıblesi ile vurularak düşürülmüş ve kement ile boğulmuştu.
iran’a özel olarak gönderilen Ali Ağa isimli Katilde, kuşağının arasına saklamış olduğu muhkem yay kirişi ile Şehzade Beyazıt’ı ve dört oğlunu boğmuştur.
Üçüncü Mehmet te (19 ) karındaşını kement ile boğdurmuştu. Şamanist Türklerde insan kanı akıtmak büyü günah ve suç sayılması Osmanlıya da örnek olmuştu.
istanbul’a gündüz vakti öküz arabalarının girmemesi hususunda Dördüncü Murat, bir ferman yayımlamıştı. Konuk olduğu bir bağ evinden, bir öküz arabasının istanbul’a girişini görerek, kubbe altında devlet umurunu görüşmekte olan sadrazdıbını derhal Huzurlarına çağırtarak, fermanını uygulatamadığı için, zavallı Sadrazdıbını bağ kuyusunun ipi ile boğdurtmuştu.
iki kardeşini boğdurtan Genç Osman da kement ile boğulmuştur. Bu kement cinayetleri saymakla bitmez!
Merzifonlu Kara Mustafa’yı boğan ipek kemendin Viyana’da bir müzede saklandığını okumuş ve resmini de görmüştüm. -
44.
-2Devletin sınırları genişledikçe Cellât sayısı da arttırılmış (70)Cellâda çıkartılmıştır. Topkapı sarayında, şimdi yıkılmış olan odalarında kalırlardı. Cellât başına ve en büyük âmir olarakta Bostancı başına bağlı idiler. Çingenelerden ve Hırvatlardan seçilirlerdi. Dilsiz ve sağır olanlar bu devlet hizmetinde kullanılırlardı. En ünlüleri ve gaddarları Kara Ali isimli bir cellâttı. Tüm işkence aletlerini kemerlerine takılı olarak taşırlardı. Resmigeçitlere de “Cellâtlar Alayı” olarak alay halinde iştirak ederlerdi. Ayrı mezarlıklara gömülürlerdi, mezarlarının başlarına da yazısız siyah taşlar dikilirdi. istanbul’da Eyüp taraflarında birkaç cellât mezarı kalmıştır. Cellât teşkilatını Abdülmecit ortadan kaldırmıştır.(1839–1861).
-
45.
+1 -2Davos dönüşünde, Sayın Recep Beyimizi”Son Osmanlı Padişahı” yazılı bir bez ile karşılamışlardı. Merak etmiştim, bu Padişahımızın cellâtları var mıdır diye. Ergenekon, Balyoz gibi YOZ dosyalar ortaya çıktığında, şerefleri ve insanlık onurlarını kalemleri ile kirletmekten çekinmeyen yazar cellâtlar ortaya çıktığında bayağı rahatladım.”Cellâtsız Padişahlık olmazmış.”
-
bakircanda kişiliksizlik hastalığı var
-
cccrammsteinccc ve jordi el nino adlı yazarlar
-
bu evrende ölürsek diğer evrenlerde de
-
40 yasında abınız olarak sozlugu bırakıyorum
-
dindar degilim yanlis anlasilmasib
-
keske turkiye gelseydin
-
keşke manifest grubundan bir kızla sevgili
-
1 ekimden itibaren yazarların zamlı maaşı
-
güzel yazmış herif
-
23 yasinda genc bi ukreynali kiz
-
ultra zengin olsam münzevi olurdum
-
başladıysa geç yazmalar
-
aceyip iti hangi ilde okuyacan
-
incici cuck aile ziyareti
-
charlie kirk denilen adi herif
-
beyler bir kızın sevdiğini nasıl anlarım
- / 1