0
arkadaşlar, size kendi ellerimle araştırdığım ve uzun uzun oturup yazdığım, hatta facebook'ta paylaştığım bir notumu (yazımı) taktim etmek istiyorum. ancak facebook'umdaki notlar kısmından c/p yapacağım için bazı karışıklıklar olabilir.
öncelikle niçin tarih konulu metinler yazıyorum, açıklayayım. şu anda tarih bilgim, lise tarih öğretmeni seviyesinde çünkü. yani aranızdan bazıları "sen kimsin be salak? uzman mısın da yazıyorsun bunları?" diyebilir. hala öğrenmedin değil mi bre entel olduğunu sanan dantel kişilik, bre rezil, bre vicdansız. ben, uzmanı olmadığım hiçbir konuda asla fikrimi vermem, bunu herkes bilir. bre utanmaz, bre arlanmaz.
neyse deyip geçmek istiyorum ama bu taş beyinli ekşi insanlardan o kadar çok var ki.
evet, şimdi hazırsanız yazıma başlıyorum. öncelikle nerden başlamalıyım, ne yapmalıyım, hiçbir fikrim yok. sanırım konuya -biraz bodoslama da olsa- şöyle bir giriş yapacağım. yapıyorum girişi.
lisede, 10, sınıfa gelen her öğrenci, 2. dönem itibariyle tarih hocasından şu klişe sözleri duymuştur, eğer duymamışsa dinlememiş bir öğrencidir çünkü bir tarih hocası bu klagib lafları mutlaka söyler. "16. yüzyıldan sonra osmanlı'yı yöneten padişahlar ve yönetimdeki görevliler ülkeyi iyi yönetememiş, bu da ülkenin batı dünyasından geride kalmasında zemin hazırlamıştır."
orda dur, 16. yüzyıldan sonra osmanlı'yı kim yönetiyormuş?(!), şimdi yukarı bak ve söyle, "padişahlar ve yönetimdeki görevliler." işte bu, size anlatılmış en büyük yalandır; tarih öğretmenlerimiz dahi kanmıştır bu yalanlara. 16. yüzyıl sonrası, osmanlı'yı gerçek anlamda yönetenler, padişahlar falan değildi. size her söylenilene inanırsanız, ve derin çaplı bir araştırma yapmadan kararlar alırsanız böyle kandırılırsınız işte.
osmanlı, 16. yüzyıl sonrası bazı gizli güçlerin çeşitli oyunlarıyla kullanılma potansiyeli ve verimi oldukça yüksek bir kuklaya dönüşmeye başlamıştır. genç osman hariç 16. yüzyıl sonrası başa gelen tüm padişahlar, bazı güçler tarafından yönetilen kuklalar olmuşlardır.
bu gizli oluşumlar 16. yüzyıl sonrasıyla sınırlı kalsa gene iyi, bu oluşumlar osmanlı'da fatih sultan mehmet'ten hemen sonra başladı. zaten bu dönemde osmanlı devletinin en büyük ve en önemli politikası, hristiyan birliğini parçalamak ve yok etmekti. ve zaten herşey, bu politikanın bir sonucu olarak gelişti.
daha da mı açayım? koltuklarınızı dik konuma getirip okumaya devam edin.
fatih 1481'de hayatını kaybettikten sonra yerine oğlu 2. bayezit geçmiştir. bu dönem, tarih kaynaklarında bile osmanlı yükselme döneminin kısa süreli duraklama evresi olarak kabul edilmiştir. peki bunun sebebi nedir?
bunun başlıca sebebi, fatih sultan mehmet döneminde osmanlı ülkesinde baş gösteren gizli bir oluşumun, fatih'in ölümü üzerine yeraltından günışığına çıkarak, ülkeyi bölme, zarar verme ve hatta yıkma girişiminde bulunmasıdır. nitekim bu dönemde cem sultan olayı patlak vermiştir. ve bu olayın hazırlayıcıları, demin bahsettiğim bu gizli oluşumlardır.
cem sultan olayına gelelim, ki bu olay osmanlı devleti'ne oynanması çok önceleri planlanmış, senaryoları çok önceleri yazılıp çizilmiş onlarca planın içinde, gerçekleştirilebilinmiş ilk oyundur.
şimdi bu olay tarihte nasıl geçer, önce bir orasını anlatayım. cem sultan, 2. bayezıt'ın padişahlığını kabul etmeyip bursa'yı ele geçirir. burda padişahlığını ilan eder ve ülkenin ikiye bölünerek yönetilmesini talep eder. fakat bayezıt, onu ordusuyla bursa'da mağlup eder. cem sultan, anadolu'da bulunankaramanoğulları, daha sonra da memluklere sığınır. daha sonra arkasına aldığı bir takım güçlerle anadolu'yu yeniden ele geçirmeye çalışır, ancak başarısız olur. bunun üzerine fransa'ya geçer. papa, onu kullanmak ve osmanlı'yı yıpratmak ister. ve cem sultan 1495'te ölünce hayaller suya düşer.
olay elbette bundan ibaret değildi.
cem sultan; ister inanın, ister inanmayın, 'ilk osmanlı tapınak şovalyesi'ydi. ayrıca bir kabalacıydı. bundan tam 300 sene önce, yani 1095- 1200'lü yıllarda, kudüs'ü yakıp yağmalayan tapınak şovalyelerinin torununun, torununun, torunuydu. haçlı seferine damgasını vuran tapınak şovalyeleri cem'in atalarıydı ve cem, doğduğu andan itibaren osmanlı'yı ele geçirmesi için büyütüldü, eğitildi, hazırlatıldı. ayrıca cem sultan, dünya'da beyin yıkama tekniklerine maruz bırakılmış ilk insanlardandı. mk ultra çalışmaları bile ona uygulanan yöntemlerin yanında çocuk oyuncağı kalır belki, orasını bilemem. konuya tekrar döneyim, hani az önce tarih kaynaklarında cem sultan olayı ile yer alan bilgileri belirtirken, cem sultan'ın fransa'ya geçip papa doğrultusunda kullanılmak istendiğini yazdım ya. beraberinde de birileri gitmişti cem ile beraber hani. işte avrupa'ya onunla beraber kimler gitti biliyor musunuz? tapınak şovalyeleri, daha sonra, yeraltı dünyasında örgütlenip bugün dünya'yı yönetmekte olan oluşumun temellerini attılar.
cem sultan bu oluşumun içindeydi, örneğin cem sultan'ın müslüman olduğuna dair en ufak bir kaynak yoktur. sadece bursa'da adına hutbe okutmuştur, o da adettendir. eğer padişahlık ilan etmişseniz, osmanlı ülkesinde hutbe okutmak zorunlu bir faaliyettir. gerek halkın desteğini almak, gerek padişahlığını ilan etmek ve elbette haklın gözünü boyamak için yapmıştır cem sultan bunu. halkı yanına çekmek istemiştir.
hem soruyorum şimdi size, cem sultan olayı tam olarak 1481'de patlak vermiştir. tam da bayezıt'ın tahta çıktığı yıl..? tesadüf? 1495'te fransa'ya gitmiş, burda güya papa tarafından kullanılmak istenmiş. cem'i finanse eden ve onu gizliden gizliye destekleyenler zaten papalıktır. tam 1495'te ayak bastığı fransa'da bu yıl içerisinde çok kısa bir süre sonra ölmesi ve öldüğünde 36 yaşında olması çok manidar değil midir? yoksa bu da mı tesadüftür?
cem sultan, görevinde başarısız oldu ve 1495'te kendisinin de üye olarak bulunduğu tapınak şovalyelerince öldürüldü.
devam edecek..
edit: okuyun lan özet mözet yok