1. 126.
    0
    meme-i fışkırt
    ···
  2. 127.
    0
    @18 ağzını gibeyim verdim şukunu
    ···
  3. 128.
    0
    malafat-ı muhterem
    ···
  4. 129.
    +1
    züt-e parmak
    ···
  5. 130.
    0
    divan-ı içine al
    ···
  6. 131.
    0
    milli eğitim bakanlığı liselerde okutulan ders kitaplarını lisede görev yapan öğretmenlere yazdırma kararı almıştı. edebiyat ders kitaplarını da ankara ve i̇stanbul'daki öğretmenler yazacaktı. her iki ildeki ekipler kitapları yazacak, sonra beğenilen kitap liselerde ders kitabı olarak okutulacaktı.
    bir şans eseri olarak, i̇stanbul komisyonuna ben de seçilmiştim. hikaye uzun. zaman zaman bu konu ile ilgili yazacağım. fakat bu hafta sizlerle ankara'da yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.

    kitapların yazımı bitmişti. ankara ekibinin yazdığı kitap da beğenilmemişti. böylece bizim yazdığımız kitaplar talim terbiye kurulu'nca son denetimden geçiyordu.

    talim terbiye'de her ayrıntı dikkatle inceleniyor, düzeltilmesi gereken yerleri düzeltiyorduk.

    kitaba hacı bektaş veli'den aldığımız bir metin vardı. metni ben seçmiştim ve osmanlıca aslından olduğu gibi çevirmiştim. metinde hazreti i̇sa anlatılıyordu. tabi, metnin hemen her yerinde hazreti i̇sa adı geçtikten sonra (sallallahu aleyhi vesellem) ifadesi vardı. ben de bu ifadeyi (sav) şeklinde kısaltarak vermiştim.

    komisyondaki arkadaşlardan biri, metindeki sav ifadesine karşı çıktı. kendisine metnin aslının böyle olduğunu, benim kendimden tek harf bile eklemediğimi anlatmaya çalıştım. fakat arkadaşımızı ikna edemedim.

    arkadaşımız, o ifadenin kaldırılmasında ısrar ediyordu. aslında art niyetli olarak gürültü çıkarıyordu. derken tartışma kavga raddesine gelmişti. gürültümüze talim terbiye'den bir müdür yardımcısı geldi.

    arkadaşımız müdür yardımcısına, bu metnin irticaya hizmet edeceğini, (sav) ifadesinin kaldırılmasını istediğini söyledi. müdür yardımcısı da beni hiç dinlemeden "kaldırın gitsin" dedi.

    birden tepem attı. "(sav) kalkınca geriye sadece i̇sa kalır." dedim. "olsun" demez mi müdür yardımcısı. artık her ikisine de okkalı bir cevap vermeliydim.

    "i̇sa peygamber sizin babanızın uşağımı ki i̇sa diye yazacaksınız. ayıptır efendiler, ne dediğinizi bilmiyorsunuz siz."

    müdür yardımcısı bana hak verdi ve sustu. fakat komisyondaki arkadaşımız bir türlü susmak bilmedi.

    bir müdür yardımcısı daha geldi yanımıza. o da tartışmaya dahil oldu.

    uzun münakaşalardan sonra i̇sa (sav), hazreti i̇sa şeklinde kitaptaki yerini almış oldu.

    ne diyelim, allah akıl fikir versin
    ···
  7. 132.
    0
    @48 senin dıbını zütten gibeyim bin verdim şukunu
    ···
  8. 133.
    0
    grub-i gibişî
    ···
  9. 134.
    0
    @2 verdim şukunu bin
    ···
  10. 135.
    0
    misyoner-i mahsusa
    ···
  11. 136.
    0
    avrad-i çoban-ül inek - cowgirl
    ···
  12. 137.
    0
    züte parkmak-ı
    ···
  13. 138.
    0
    yeni çeri pozisyonu, kazanı değil karıyı kaldırarak.
    ···
  14. 139.
    0
    bacak-ul omuza
    ···
  15. 140.
    0
    PAdişah şikişi
    ···
  16. 141.
    0
    mabad-ı zevce
    ···
  17. 142.
    0
    dabbetül arz
    ···
  18. 143.
    0
    keşkül-ü suret
    ···
  19. 144.
    0
    yeni çeviri
    ···
  20. 145.
    +1
    domalt-u hümayun
    ···