1. 11.
    0
    @10 kesin züt kılını temizleyemeyen bir arap
    ···
  2. 10.
    +1 -2
    @9 dıbına kodumun beyinsiz soyu sopu belli olmayan bin kurusu orada yazılanların hepsi gerçek. ortada ergen "osamnly choq osmanly xd" diye dolaşmayın osmanlıyı her yönüyle öğrenin iyisini de kötüsünü de amk rum huur çocuğu seni.
    ···
  3. 9.
    +2 -1
    adam ermeni ya da rum
    ···
  4. 8.
    +2 -2
    nasıl bir kuyruk acısıdır ki hala kötüleme karalama çalışmaları. bide bilgilensin diyor mk ermeni dölü
    ···
  5. 7.
    -1
    yobazlar sayesine osmanlıdan nefrett ettim amk
    ···
  6. 6.
    0
    ne alevisi züt oğlanı alevi falan değilim. olanı yazıyorum insanların yanlış bilgilenmesine karşı doğruyu söylüyorum.
    ···
  7. 5.
    +3 -3
    yahu şu

    aleviler
    rumlar
    ermeniler

    şu devleti kötülemekten bıkmadı gitti
    ···
  8. 4.
    -1
    okuyun bilgilenin
    ···
  9. 3.
    0
    @1 haklı okuyun
    ···
  10. 2.
    +5
    bu kadar uzun yazdığına göre en fazla abartan sensin sanırım
    ···
  11. 1.
    +13 -7
    osmanlı devletinde var olan bozuk düzen türkiye'ye hiçbir şey vaat etmemesine rağmen birileri sürekli bu devleti abarta abarta göklere çıkarıyor. osmanlı devletinin zirvede olduğu dönem 1453-1595 arasıdır. ondan gerisinde artık birinciliği kaptırmıştır.

    peki niçin kaptırmıştır, çünkü devlet "yükselme döneminden beri" artık bilim üretmiyordu. ortaya çıkan bütün sorunları ya kaba güçle ya da dinle çözmeye çalışıyorlardı. bu da hem islam inancını bağnazlığa sürüklüyor hem de insanları akıllarıyla düşünmek yerine cahilliğe itiyordu. osmanlı devlet aklı 16. yy'da yalnızca ufak birkaç yenilikle paçayı kurtaracağını sanmış ancak 17. yy'da yanıldığını anlamıştı.

    17. yy'da da biraz daha kapsamlı düzeltmelere yönelmiş ancak devlet aklı yine yetersiz kaldığı için bunlar ilerletilmemiş ve en sonunda 18. yy'da ipler iyice elinden kaçıp çökme sürecine girmişti.

    osmanlı'da var olan toplumsal, ekonomik ve hukuki düzen kendi çöküşünü hazırlıyordu. halk okuma yazma dahi bilmiyor, okuma yazma bilen azınlıktaki insanlar dönemin en sade türkçeyle yazılmış gazete metinlerini dahi anlayamıyor; kendi konuştuğu türkçe'den başka dil bilmeyen, okuma yazma dahi bilmeyen türk halkı dinini öğrenmek için gidebileceği tek yer olan camilerde bile arapça vaaz ile hutbeyle karşılaşıyordu.

    üstüne bir de devlet erkini kullanarak kendi kişisel siyasi emellerini gerçekleştirmeye çalışanlar bunu yapabilmek uğruna zaten ezilmiş olan halkın canına okuyorlardı, ülke nedensiz ve amaçsız koca bir dünya savaşına sokularak yüz binlerce insanın ölümüne yol açılmış, ülkenin yoksulluktan bir kat daha çok kıvranmasına neden olunmuştu.

    ta ki cumhuriyet kurularak ülke bu kısır döngünün içinden çıkarılıp gerçek bir ulusal, özgür ve halka değer veren yönetim anlayışına kavuşturulana dek. bu sayede hem nitelikli eğitim kurumları açıldı hem de halkın yüzyıllarca konuştuğu öz türkçesi resmiyete kavuşarak devlet de ulusal bir nitelik kazandı.
    ···