0
eksini verdim güzel kardeşim.
l. Açlıkta kalp safası, gönlün hakka teslimiyeti, göz keskinliği vardır.
Tokluk ise aptallık ve tenbellik verir, basireti kör eder.
2. Açlıkta kalp inceliği artar. Kalbin ve duyguların incelmesi de insanı Rabbine yakarışındaki lezzeti idrak etmeye hazırlar.
3. Lüzumsuz rahatlık, gamsızlık ve Allah’a isyanın başlangıcı ve aynı zamanda büyük mahrumiyetlerin sebebi olan iftihar ve böbürlenme duygusu gider. Nefis açlıkla kırıldığı kadar hiç bir şeyle kırılmaz.
4. insan kendisi açlığın acısını yaşarken, başkalarını daha iyi anlar. Aç olanlar, fakirleri ve zayıfları unutmazlar.
5. Açlık bütün günaha dönük arzuları kırar, devamlı kötülüğü emreden nefsi (nefs-i emmareyi) dizginler.
6. Açlık, kişinin üzerindeki gafleti atar. Bu sebeble büyük veliler sevenlerine, “Çok yemeyiniz, çok içmeyiniz, bu sebeple çok uyursunuz ve hüsrana uğrarsınız” diye tavsiyede bulunmuşlardır.
7. Açlıkta ibadete devam kolaylaşır. Toklukta insana çöken miskinliği atmak daha zordur. Aç insanın Rabbine yönelişi daha samimidir.
8. Açlıkta sıhhat vardır. Hastalıkların çoğunun sebebi çok yemek, çok içmek, çok uyumaktır.
9. Az yemeğe alışanlar, az mala da kanaat eder. Bu sebeble Rasûlullah (sas) : “iktisada riayet eden fakirliğe düçar olmaz.” buyurmuşlardır.
10. Aç insan açlığın ne olduğunu bildiği için, yemeğinin artanını, ya da sadakasını verirken daha bir yüksek gönüllü olur. Kıyamette de bu fazileti vesilesiyle sadakası altında gölgelenir.