+11
-21
sırf ortam yapmak için gittiğim dersanenin taksitlerini ödeyebilmek için şu çatır sıcakta oruçlu haliyle el evinde kulluk yapan tertemiz kalpli dargelirli babam olacak o adam en yakın kankam cenk ve hoşladığım dilara ile gezerken geldi bana sarılıp "bunlar arkadaşların mı oğul" dedi. tanımamazlıktan gelip "sen kimsin beyamca noluyor" dedim. ne beyamcası oğul benim baban dedi.
ne babası be diyerek itekledim bunu yere yığıldı. tam tekmeleyecektim ki. dilara yaşlı gözleriyle "yapma lütfen belli ki deli ve seni oğlu sanıyor yazık vurma acı ona" dedi. dilaracığımın hatrına bizim fakire vurmadım. ama babam olacak o fakire "akşam evde dıbınakoyacam" bakışı attım çaktırmadan. dilara bu olaydan çok etkilenmişti. butün neşemizi kaçırmıştı fakir babam. dilara ya gel hadi pizacıya gidelim şu tatsız olayıda unutmuş oluruz dedik ama dilara hiç iştahı kalmadığını söyledi.
neden diye sorduk. "biraz önceki o deli adam çok pis kokuyordu midem bulandı bugün hiç bişii yiyemem ben yhaa" dedi.o terli pis kokusuyla dilaracığımın iştahını kaçırdı diye babama olan öfkem iki kat artmıştı.
akşam eve geldim o esnada ezan okundu. baktım orucunu açmak içinde pis elleriyle kendine yiyecek iki lokma şey hazırlıyor. o anda gözüme orda fortum çarptı... orucunu daha doğru düzgün açamadan vurdum beline fortumla. yığıldı yere tabi. nasıl dövüyorum nasıl dövüyorum anlatamam beyler. ben vurdukça bu yaşlı gözlerle bağırıyor "yapma etme oğul özür dilerim" diye.
"sus hiç bişey deme ağzın çok pis kokuyor rahatsız oluyorum" dedim ve dövmeye devam ettim.