-
101.
0Bir sigara içeyim geliyorum, siz de bu arada bir sigara çay yapın dostlar.
-
102.
0geldim dostlar. anlatmaya devam ediyorum.
-
103.
+1Kurmaylar içeri girip oturdular yerlerine. Biraz sevimsiz tavırlarla bakıyorlardı bana. Sonuçta onlardan biri değildim ve esaret döneminden komutanın baş yardımcılarından biri olarak atanmıştım. bu da haliyle onları rahatsız ediyordu. Detaylar konuşulmaya başlandı. Savaş vaktinde kimin neler yapacağı anlatıldı. Ben onları dinliyor ve pek birşey söylemiyordum. Sadece dinliyordum. Komutan bir ara bana bakarak senin bir fikrin yok mu dedi? Elbette var dedim. Eğer savunma yapacaksanız mutlaka buna uygun düzenekler buna uygun zeminler hazırlamak gerekir dedim.
-
104.
0Ben sadece savaşırım aksi durumda dedim. Sizler sadece planlarınızı hazırlayınız ve size bu konuda müdahil olmak istemiyorum daha fazla dedim. Toplantı gece geç saate kadar devam etti. Bittikten sonra kaldığımız yerlere çekildik. 3 gün sonra savaş günüydü ve benim gözümde hiç uyku yoktu. Düşünüyordum o günü.
-
105.
0@154 reel hayata geri döneceğim panpa ancak şöyle bilimsel bir gerçek var. Uyku veya halisünasyon dönemindeyken gerçek hayatta hissettiğin 5 10 dakika sanal hayatta yılları bulabiliyor. Bundan dolayı durumlar ince ayrıntıları ile hissedilebiliyor ve yaşanılabiliyor.
-
106.
+1Artık işleri bırakmıştım Ve kendimi savaşa hazırlıyordum. Elissa arada bir uğruyor beni izliyor biraz konuştuktan sonra gidiyordu. Artık son güne gelmiştim. 1 gün kalmıştı. Bana oradaki en iyi atlardan biri tahsis edilmiş, en iyi bir şekilde kılıç imal edilmiş, çok özenle seçilmiş imal edilmiş bir zırh verilmişti. Sadece onlar ile ilgileniyordum.
-
107.
0Son gecemi elissa ile geçirdim. Elissaya kendimden çocukluluğumdan bahsettim, o da bana hayatından bahsetti. Ben köyümdeki güzellikleri anlatıyordum... yanyana uzanmıştık sadece gözlerinin içine bakıyordum. Ona birşey açıklayacağımı söyledim. Nedir dedi.
Seni çok seviyorum elissa dedim. 1 yıllık sürede sana bu kelimeyi yüzüne karşı söyleyemedim ama şimdi söylemek istiyorum dedim. ve eklemek istediğim bir nokta var dedim. nedir dedi. Hemen şimdi evlen benimle dedim. Tanrının huzurunda birbirimizin huzurunda evlenelim dedim.
Ama nasıl olur dedi. Kalk dedim, zırhımı ve silahlarımı kuşandım. Önünde diz çöktüm. -
108.
+1"Elissa tanrının huzurunda; benim ile son gecemiz olsa bile, ve bunun dışında eğer ki oradan sağlam olarak döndüğümde bana ömrümün sonuna dek hayatımda eşlik etmek ister misin dedim.
Durdu gözlerimin içine baktı. Yanaklarından bir damla yaş süzülmüştü ama gülümsüyordu.
O da önümde diz çöktü ve tanrının huzurunda seninle her zaman eş olmayı kabul ediyorum dedi.
Kalktık ikimiz de ayağı ve birbirimize sarıldık. Artık dışarı çıkma vakti ve askerlerin yanına gitme vakti gelmişti. -
109.
0Kapıdan çıkmadan evvel bir kez daha ona sıkıca sarıldım. Ve ona güzel günlerin bizi beklediğini fısıldadım. Senin için geri geleceğim dedim. Ancak olur da gelemezsem beni unutma dedim ve çıktım kapıdan. Askerlerin toplandığı yere doğru atımı sürmeye başladım. Sabaha karşıydı. Güneşin ışıkları henüz yeni yeni ışımaya başlamıştı. Hava aydınlık ile karanlık arasındaydı henüz.
-
110.
0Onların yanına gittiğimde ortalık henüz düzenli bir durumda değildi. Kurmaylar ve komutan henüz ortalıkta olmadığından kimsede bir düzen yoktu. Beni gördüklerinde uğultu biraz kesilmişti. Çünkü üzerimde zırhtan ve bindiğim attan atın süslemesinden benim kim yetkili biri olduğumu farketmişlerdi. Kafamdaki koruyucu siper başlıktan dolayı henüz kim olduğumu bilmiyordı. Yaklaşık 1000 kişi kadar vardı. Önlerinde durdum ve ben de beklemeye başladım. Çok geçmemişti ki büyük komutan ve kurmaylar beraberinde geldiler. Onlar da gelince tamamen derin bir sessizlik hakim oldu.
-
111.
0Komutan ordunun ön tarafına geldi ve beni görünce kafası ile selam verdi. Ben de onaylar anlamında selam verdim. Diğer kurmaylarla da aynı hareketlerde bulunduk. Komutan orduya doğru dönerek bir konuşma yaptı. Moral motive amaçlı bir konuşma yaptı ve sonuna da bugün aramızda yeni, cesur, kuvvetli ve efsanevi bir komutan olduğunu da ekledi ve beni gösterdi. Tanıttı beni askerler arasında önce kısa bir uğultu oluştu ancak komutan buna izin vermeden hemen etkili bir konuşma yaptı. Askerler de kabullenmiş gibi durdular. Ya da ben öyle hissettim. Artık güneş tamamen doğmuş gibiydi. Ve o vakit gelip çatmıştı. ilerledik. savaş meydanına kadar ilerledik.
-
112.
0Meydana gelince diğerlerinin de orada hazır bulunduğunu gördük. Askerler arasında önce derin bir uğultu oluştu. Bunun en bariz sebebi karşı tarafın sayılarının bizden oldukça üstün olmasıydı. Eğer ki bu durumda yenilirsek sağ kalanlardan hepimiz esir düşecek, yerleşim yerlerimiz yağmalanacaktı. Ganimetlerimiz onlara kalacaktı. Yerleşim yerimize çok uzak değildik. Sonuçta orayı savunacaktık. Karşı taraf askerleri biraz ürkütmüştü çünkü bizim sayımız yaklaşık 1000 kişi civarında iken onların sayısı 2000 kişi civarındaydı.
-
113.
+1Onlara doğru dönerek bir konuşma yaptım. Ve böylesine bir durumda korkmamamız gerektiğini korkaklığın yenilgiyi getireceğinden emin olmaları gerektiğini söyledim. Eğer korkacak olan varsa şimdiden defolsun gitsin dedim. Yalnız burada kalacak olanlar gerçek cesareti ile yüzyıllar sonra dahi olsa anılacaktır. Korkaklar ise belki bir kaç gün sonra unutulacaktır dedim. Benden sonra komutan devreye girdi ve motive edici bir konuşma yaptı. Konuşma bittikten sonra karşı taraftan bir bayrak sallandı ve bu savaşta ilk önce iki tane büyük askerin dövüşmesi olacaktı. Bu bir güç gösterisi olacak ve bizim açımızdan iyi bir sonuç olabilirdi. Motive olabilirdi bizim askerlerimiz.
-
114.
0Onlardan biri ortaya doğru ilerledi ve beklemeye başladı. Biz ise birbirimize bakıyorduk. Aslında ben gitmek istiyordum ancak bunu komutanların seçtiğini çok iyi biliyordum eski tecrübelerimden. Bir ara biri ön plana çıktı ve ben gideceğim dedi ancak komutan bunu kabul etmedi. Ben komutana bakıyordum o sıra.
-
115.
0Komutan beni farketti hayır olmaz dedi. Ancak bunun olması gerektiğini kesin bir dille ısrar ettim ve yapacağımı yapmak istediğimi söyledim. Çünkü buna ihtiyacım olduğunu, bana geride geçmişte kalan özgüvenimin geri gelmesi için böylesine bir mücadelenin şart olduğunu söyledim. Önce reddediyordu ancak ısrarlarıma daha fazla karşı gelmek istememiş olacak ki sen gidiyorsun dedi. Önce askerlere sonra komutana sonra da diğer yardımcılara baktım. Atımdan inip yürüyerek oraya doğru yürümeye başladım. Komutan bana atını al dedi. ata gerek yok dedim. Ben böyle daha iyiyim şu an dedim. Pekala dedi. Orta meydana yürüdüm ve aramızda biraz mesafe vardı. Ben oraya vardığımda karşımdaki düşman askeri atını ordusuna doğru çevirerek birşeyler bağırdı. Ordusu kahkaha attı.
-
116.
0Adamın elinde mızrak benim ise elimde kılıcım vardı. Bana doğru dönerek mızrağını ileride tutmuş bir şekilde atını dört nala sürdü. Ben ise yerimde bekliyordum. Bir ölüm sessizliği vardı ortada. Biri ölecekti. Ama ben karşıdakinin ölmesi gerektiğini düşünüyordum. Bana doğru yaklaştı. Tam bana yaklaştığında mızrağın elinde durduğu ters tarafa kendimi attım ve yanımdan geçen atın bacaklarına vurduğum kılıç darbesi ile at yere düştü üzerindeki ile beraber. Kalkmasını bekledim. Kalktı ve bana doğru yöneldi. Elindeki mızrak yoktu artık yere düştüğünden. Hemen belindeki kılıcı çekip bana doğru geldi. Dövüşmeye başladık.
-
117.
0Eskisi gibi olmadığımın bir an farkına vardım. ilk başta biraz tökezledim. Ancak toparladım kendimi ve yeniden çetin bir dövüş geçti aramızda. Benim boyumda ve benim yapımdaydı hemen hemen. ikimizde denk sayılırdık aslında. Tam bana doğru kılıç uzattığında yukarıdan aşağıya doğru savurduğum darbe ile elindekini düşürdü. Artık silahsızdı, ve rahat sayılırdı benim için. Tam o sırada durup yüzüme baktı. Gözlerine korku hakim olmuştu. O anki sinir ile o adamın köyümü yağmalayan o pislik insanlardan biri olduğunu düşündüm ve iki elimle solumdan sağıma doğru kılıcımı boynuna denk gecelecek bir şekilde çektim ve o an adamın boynundan kafası ile gövdesi ayrıldı. Boğazından kan fışkırıyordu.
-
118.
+1Ben kendi ordumun bulunduğu tarafa doğru ilerledim ve savaş işaretinin verilmesini bekledim. Atıma bindim beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra savaş işareti verildi. Savaş başladı. iki tarafta birbirine doğru koşuyor kin ve nefret duyguları ile birlikte ilerliyorlardı. Her iki taraf birbirine değdiğinde çetin geçeceği belliydi. Artık savaş başlamış ve insanlar birbirlerini öldürüyordu. Ben de içlerine girmiştim. Ansızın atım tökezleyip düştü. Ben de onunla beraber düştüm. Düştüğüm anca bana doğru gelen bir kılıç aniden durdu. Arkasından bizim askerlerden biri beni korumuş onu öldürmüştü. Ayağı kalkıp savaşa devam ettim.
-
119.
0Biraz çetin geçen savaşta zaman bayağı ilerlemiş bizden de onlardan da kayıplar çok verilmişti. Ama bizdeki kayıplar daha fazlaydı. Derken ansızın arkadan gelen bir haberi duyunca şok olmuştuk. Kapana düşmüştük. Askerler durumu hissedince geri kaçmaya başladılar. Köylerin bulunduğu yerlerin yakınlarında askerlerin olduğunu söylediler. iki taraftan saldırılmış birileri bizi oyalarken diğerleri de arkadan önce köylere sonra bize saldıracaklardı. Askerler köylere doğru kaçmaya başladı. Köye yakın yerlerde köyün içinde bağrışma sesleri çığlık sesleri geliyordu.
-
120.
0@178 panpa onun hakkında kesin bir bilgi veremem ancak Romanya-macaristan dolaylarında olduğunu söyleyebilirim.
-
helix mod oluyor
-
yav amg sirtlancanlar yoksa
-
yav bu nasi bişi amg
-
piril piril oldu dedigi de
-
yav amg 35 yaşında adama
-
mekanda karilara descartesten camusdan bahsedersin
-
mikropcann alfalığı
-
piyo kimin anasina sovdun laga luga yapma
-
rabbim kimseyi mahkemelik etmesin
-
helix emmim benim
-
dunden beri aklima geldikce
-
bana dava acagını soylıyenlerın lıstesı
-
psipsi pgibopat
-
caylak aciklamasina ne yazdin
-
uçan kedi aylık masraf
-
ucan kedi laik huu
-
bruce willis rick harrison a ne kadar çok benziyor
-
işten geldikten sonra yemek yapmak
-
kaptan sirk sus la
-
nabıyonuz lan gerrrizekalılar
-
agayi kayrayi gavat est u yi mader u uruspi
-
nist
-
dortharfli
-
güldürmeyen
-
babam denen oeavladını bıçaklıcam
-
batuhan abiniz geri geldi
-
kakiş kontrol
-
bir türkün öğrenmesi gereken diller
-
şu adamda ki karizmaya bakar mısınız
- / 1