1. 76.
    +1
    Komutan seni öldürmeyeceğini söylüyor, ancak karşılığında birşeyler yapmanı istiyor dedi. Ben ise asla böyle insanlara bana aileme köyüme bu kıyımı yapanlara yardım etmeyeceğimi belirttim. Komutan beni anlamış olacak ki yerinden kalktı ve yanıma doğru yaklaştı. elini omzuma sertçe koyup birşeyler söyledi ve kadın tercüme etti. Komutan diyor ki yardım konusunda farklı bir şey düşünme. Köyümüzde kalacaksın, ancak sana belli görevler verilecek ve bunları yerine getireceksin, sana kalabileceğin bir yer ve yiyecek de verilecek dedi. Ancak yapacağın işler pis şeyler değil. Köyde erkeklere yardım edeceksin dedi.
    ···
  2. 77.
    +2
    Daha sonra odadan çıktı ve kadın ile başbaşa kaldım. Bana neler olduğunu söyle dedim, ne konuştun ilk gün neden bana birşey yapmadılar dedim.

    Kadın başlattı anlatmaya:

    Bundan yıllar önce burada da bir isyan çıkmış ve halk birbiri ile savaşmış, Senin de çocukken buralardan biri olduğunu söyledim. isyan sırasında kaçan halktan birinin çocuğu olduğunu ve kaçtıkları yerde büyüdüğünü oranın dili oranın kültürü ile yetiştiğini söyledim.

    Konuşmasını kestim. Sen neden böyle birşey yaptın, ben onlardan biri değilim dedim.
    Kadının gözlerinden bir yaş damlası aktı, sen de benim halkımdan birisin gerçekte. Ben halkımdan çok kişinin öldürüldüğünü gördüm, buna da katlanamam dedi. Kalktı ve yanağıma bir öpücük kondurdu, ben ise hiç bir tepki vermeden bakakaldım öylece. O sırada asker içeri girmişti ve onu takip etmemi söyledi. Beni bir barakanın önüne zütürdü, kadın da yanımdaydı ve tercüme edecekti muhtemelen.
    ···
  3. 78.
    +1
    Barakanın önüne geldiğimizde kadın asker ile konuştuktan sonra bana bu senin barakan dedi, ve biraz da gülümseyerek şanslısın aslında, benim kaldığım yere yakınmış baksana. Çok uzak değil dedi. Hiç birşey demeden başımı salladım sadece. Az ileride bir ahır vardı ve burada evcil hayvanları vardı. asker onu işaret ederek birşeyler anlattı. kadın bundan sonra buradaki hayvanlara bakacakmışsın. öyle emir gelmiş dedi. Aslında benim için bir fırsat diye düşündüm. Çünkü burada eskisi gibi gücümü toparladığımda güvenlerini kazandığımda rahatlıkla kaçabilecek ve sonra da gelip hepsinden tüm o olanların hesabını sorabilirim düşüncesi oluşmuştu kafamda.
    ···
  4. 79.
    +1
    Kadın yapacağım işleri de bana söyledikten sonra gitti. Tek başıma kalmıştım aslında. Tüm insanlar bana biraz çekince biraz endişe biraz korku ile bakıyorlardı. Zarar vereceğimi düşünüyorlardı sanki, haklı olarak tabii...

    Ben bana yapılan işlere biraz baktıktan sonra o işi yapmaya başladım. Benim için bir antrenman niteliği taşıyacaktı belki de. Eski asker ruhuma geri dönecektim. işleri yapmaya başladım. GÜnler geçiyordu artık. ben tamamen işlerime yoğunlaşmıştım, sabah ahıra gider hayvanlara bakar öğlen ve akşam vakitlerinde evime dönerdim. Böylece aylar geçti aradan. Ben iyiden iyiye toparlamıştım kendimi.
    ···
  5. 80.
    0
    Bir gün akşam vakti ortalıkta pek ses yoktu. Yemeğimi yemiş sonrasında kendi yatağıma uzanmış bir halde düşünceler içerisindeyken kapının hafifçe çalındığını duydum, ürpermiştim önce. Çünkü bu saatte kimse pek dışarıda kalmaz ve gelip gitmeler olmazdı. Elime sertçe bir cisim alıp kapının ardından biraz düşük bir ses tonu ile kim var orada diye seslendim. Bir kadın sesi geldi fısıltılı bir şekilde. Kapıyı açmak ile açmamak arasında tereddütte idim. Biraz da duygularıma hakim olamadığımdan dolayı kapıyı açtım. Karşımda "Elissa"yı gördüm. Elissa bana hep yardım eden o güzel yeşil gözlü kadının adı idi. Elissa içeri girdi, ben de kapının dışına çıkıp gizlice etrafta kimse olup olmadığına baktım. kimse yoktu ya da en azından ben öyle düşünmüştüm. Kapıyı yavaşça kapattım ve ben de içeri girdim. Elissa oturmuştu, hoşgeldin Bir problem mi var diye sordum. Hayır dedi. Bir sorun yok, seni merak ettim birkaç gündür seni pek göremedim dedi. Gördüğün gibiyim işte daha iyi olmaya çalışıyorum, toparlanmaya çalışıyorum dedim. insanlar artık eskisi gibi bana yabani biriymiş gözü ile bakmıyorlar dedim. Hem dilinizi de öğrendim sayılır, daha rahat iletişim kurabiliyorum dedim. Biraz konuştuk muhabbet ettik, muhabbetten zamanın nasıl geçtiğini de bilmiyordum. Bayağı ilerlemişti galiba, Elissa benim artık gitmem gerek, kimsenin bu durumdan haberdar olmasını ikimiz de istemeyiz dedi.
    ···
  6. 81.
    +1
    Aslında mutlu olmuştum elissanın böylesine bir misafirliğine. Çünkü elissayı görünce içimde daha farklı daha güzel şeyler olmaya başlıyordu. Kendimi uzun bir zamandır mutlu hissetmiyorken elissayı gördüğüm anlar sanki dünyanın en mutlu adamı benmiş gibi hissediyordum. Acaba aşık mı oluyordum bilmiyordum. Çok farklı bir histi.

    Aradan günler geçtikçe ben işime gidip geliyordum, akşamları birşeyler yedikten bazen elissa beni ziyarete geliyor onunla sohbet ediyor konuşuyorduk.

    Bir gün yine yatağımda uzanırken kapının çaldığını duydum ve elissa olduğunu düşünerek büyük bir sevinçle kapıyı açtım, karşımda duran kişiyi görünce şoka uğramıştım. Karşımda bir asker vardı. Acaba birşeyler ters mi gitmişti. Bir iki kelimeyi tekrar ederek " ne ne ol ne oldu?" dedim. bana nöbetçilerin birkaçı etrafta bir bağrışma sesi duymuş, bir bilgin varmı senin de diye sordu. Hayır diyerek cevapladım. Hiç birşey demeden arkasını dönüp gitti. Rahatlamıştım, bir sorun yoktu.
    ···
  7. 82.
    0
    O gece elissa gelmemişti. aslında bir bakıma iyi olmuştu gelmemesi kendisi açısından ve benim açımdan. Çünkü böylesine bir ortamda sıkıntı çıkması ihtimali yüksekti. Sabah olduğunda ben tekrar işimin başına geçtim. Hayvanlara bakıyor, tarlaya gidiyor kalan işlerimi hallediyordum. Akşam vakti yaklaştığında evime doğru ağır ağır ilerliyordum. Evimin kapısına vardığımda evimin kapısında işaret olarak sabah evden çıkarken bıraktığım taş diziliminin değişmiş olduğunu gördüm. Bunu ben evden çıkarken acaba biri benim evime girip de bulunduğum yeri karıştırıyor mu öğrenmek için yapıyordum. Biraz temkinli yaklaştım kapıya ve yavaşça kapıyı açarak içeri girdim. Elissayı karşımda gördüğümde gözlerim parlamıştı, o karşımdaydı. Yüzümde bir gülümseme oluştu ve ona sarıldım. Sımsıkı sarıldım. Öylesine güzel bir duyguydu ki sanki o an bulutlar üzerinde yürüyordum. Neredeyse 1 yıla yakın bir süre olmuş olacak ki ben bir insan ile bu kadar yakın bir halde bulunmamıştım. Bırakmak istemiyordum aslında ama onu da çok sıkmak istemiyordum. Elissanın başını kaldırdım ve yüzünü iki elimin arasına aldım. Hem saçlarını okşuyor düzeltiyor hem de yemyeşil gözlerinin içine o doyumsuz güzelliğine bakıyordum. Elissa birşeyler söylemek istediyse de izin vermedim ve sus dedim. Sonra elissanın dudaklarına bir öpücük kondurdum. Öpüşmeye başlamıştık...
    ···
  8. 83.
    +1
    Deli gibi öpüşüyorduk, sanki cinsel açlığa maruz bırakılmış bir sapık edası ile öpüşüyordum. ELinden tuttum ve yatağa doğru ilerledim. Yatağa uzandı. ben de onun üzerine. Öpüşmeye devam ediyorduk. Bu arada bir elimle omzundaki elbiseyi sıyırdım. Omzuna öpücükler kondurmaya başladım, diğer omzunu da sıyırdım ve ona da öpücükler kondurmaya başladım. Elbisesini karnına kadar aşağı doğru sıyırdım ve göğüsleri karşımdaydı. Öpüyordum onları. öpüyor ısırıyordum. O da kendinden geçmişti, ben ise hafiften titriyor gibiydim; ancak heyecandan titriyordum. Çünkü çok uzun zaman olmuştu böylesine güzel şeyler yaşamayalı...

    Daha sonra elbiselerimizi ikimiz de tamamen çıkarmıştık. ikimiz de çıplaktık ve vücutlarımız birbirine temas ediyordu. Çok hoş bir sıcaklık vardı aramızda. Aşağı indim. daha aşağı daha aşağı ve en aşağı...
    ···
  9. 84.
    0
    Gece anlatmaya devam ederim dostlar. Şu an halletmem gereken bir iki iş var da.
    ···
  10. 85.
    0
    Dinleyen varsa devam ederim yoksa yarın devam edeceğim.
    ···
  11. 86.
    0
    Selam dostlar ben geldim.
    ···
  12. 87.
    0
    Dinleyenler buradaysa başlıyorum dostlar.
    ···
  13. 88.
    0
    ... hafif serin havada bile tenlerimizin birbirine değmesi ile adeta yanıyor gibiydik. Elissa da sanki hayatında hiç kimse ile birlikte olmamış gibiydi. Adeta bir aç gibi beni bekliyordu...

    Tüm gece boyunca seviştik ve birlikte olduk. Gecenin sonlarına doğru elissa gitmesi gerektiğini söyledi. Kimsenin bu durumu bilmemesi gerekirdi. Böyle günler aylar geçti. Neredeyse 1 yılı geçmişti burada kaldığım süre. Son günlerde ortalık biraz karışık gibiydi. Kulaktan kulağa bir söylenti vardı. Bir savaş planı vardı etrafta. Kimse ne olduğunu net olarak bilmiyordu ama bu söylentinin gerçekleşebileceği büyük bir olasılıktı. Günün birinde ben tarlada çalışırken bir askerin bana doğru koşarak geldiğini farkettim.

    Aslında sanki olabilecekleri tahmin ediyor gibiydim ama yine de kesin olarak bir kanıya varamadım. Asker biraz uzakta kalmış bir şekilde bana seslendi. Güneş tam gözüme vuruyor askeri net olarak görmüyordum. Ellerim ile alnıma siper yapıp ne oldu, problem nedir dedim. Komutanımız seni çağırıyor dedi.
    ···
  14. 89.
    0
    Henüz buradaki işlerim bitmedi diye cevapladım. Hemen gelmen gerektiğini söylüyor dedi. Elimdeki işi bıraktım ve oraya doğru ilerlemeye başladım. Köyün içerisinden geçerken köylüler arasında büyük bir telaş hali olduğunu görüyordum. Kadınlar birbirleri ile birşeyler konuşuyorlardı. Erkekler ise birşeyler yapma telaşındaydılar. Demirciler artık daha yoğun çalışmaya başlamıştı, bunun bir savaş hazırlığı olduğunu çok iyi biliyordum.

    Ağır ağır komutanın kaldığı yere doğru ilerledim ve kapısına vardım. Kapı açıktı içeride komutan ve diğer rütbeliler vardı. Kapıda bana beklemem gerektiği işaretini yaptı. Bekledim diğer rütbeliler ile birşeyler konuştuktan sonra Rütbelilerin hepsi odadan çıktı ve çıkanların suratında endişe ifadesi hakimdi. Adeta birer put'a dönüşmüşlerdi.
    ···
  15. 90.
    0
    içeri girdiğimde komutan ise çok sinirli ve kızgın olarak görünüyordu. Beni çağırmışsınız dedim. Geç içeri dedi ve kapıda nöbet tutan askere kapıyı kapatmasını eliyle işaret etti. Asker başıyla onaylayarak kapıyı kapattı. içeride şimdi ben ve komutan yalnızdık. Sana nasıl konuşmam gerektiğini bilmiyorum ancak konuşmak zorunda olduğumu da biliyorum dedi.
    Evet seni dinliyorum dedim.

    Savaş hazırlığı içerisinde olduğumuzu muhtemelen farketmişsindir dedi.
    Evet dedim. Ancak kim için ne için bu hazırlıklar. Yani kiminle savaşacaksınız dedim.
    Savaşacaksınız kelimesi biraz garip geliyor aslında. Ben de aslında bu konuyu seninle konuşmak için çağırdım seni dedi.
    Tamam seni dinliyordum dedim.
    ···
  16. 91.
    0
    Aramızdaki konuşmalar aynen şöyle geçmişti:

    +Aramıza katılmanı istiyorum...
    -Neden? Bir de aranıza mı katılacağım tüm yaptıklarınızdan sonra?
    +Dur sözümü bitirmemi bekle.
    -iyi söyle
    +Yaptıklarımız konusunda bizim de elimizden gelen herhangi bir şey yoktu. Biz öyle emir almıştık kraldan.
    -Ve sen de şimdi buna inanmamı bekliyorsun öyle mi?
    +Bak bu konuda inanmalısın bana. Eğer ben emir vermiş olsaydım o gün de orada seni öldürtmez miydim?
    -Kusura bakma ben onurumu şerefimi sizin için satamam
    ···
  17. 92.
    0
    +Hemen kestirip atma, bu konuda yardımına ihtiyacımız var. Eskiden büyük bir asker olduğunu biliyorum. iyi bir rütbe alabileceğini de duymuştum ancak olanlardan dolayı olmadın işte.
    -Eskiden çok iyi bir asker olsam dahi asla sizinle olmak istediğimi net bir dille belirtiyorum size.
    +Ama kim ile olduğunu bilmiyorsun henüz.
    -Ne fark eder? Katledeceksiniz yine masum insanları...

    (Derin bir sessizlik)

    +Savaşacağımız kişiler masum kişiler değil buna emin olabilirsin. Ve şunu da söylemeliyim ki biz sadece savunma amacı güdeceğiz. Çünkü bize saldırıp bizi yapmalayacaklar duyumu var ortada.
    -Yani sizin gibi insanlar öyle mi?

    (Komutan sinirlenmeye başladı biraz.)

    +Çocuklar ölecek, kadınlar ölecek ve sen buna nasıl izin verebilirsin?
    -Sizler bizimkileri öldürürken öyle düşündünüz mü acaba?
    +Seni temin ederim ki emri biz vermedik. Kendi kafamıza göre gelmedik.
    ···
  18. 93.
    0
    -Bu konuyu biraz düşünmem gerek...
    +Yalnız zamanımız yok. Bu konuyu kurmaylarım ile görüştüm. Onların da onayını almak zor oldu. Senin bize ihanet edeceği fikri var kafalarında. Ve seni yanımdaki yetkililerden biri olarak tayin etmeyi düşünüyorum. Senin geçmişini öğrendim ve biliyorum.
    -Düşünmem gerek, 1 2 saat olsa dahi bu konuyu kendi kendime mukayese etme gerek.
    +Peki... birkaç saat sonra birini gönderirim yanına.

    Çıktım odadan. kendi kaldığım yere doğru ilerledim. ELissayı düşünmüyordum o an. O an sadece bir savaşı daha düşünüyordum. Yine kadınlar yine çocuklar yine ihtiyarlar ve masum insanlar ölecek mi acaba diye düşünüyordum. Peki ya ben?

    Ben nasıl yardım edebilirdim ki bunlara. Bu halkımı katleden insanlara...
    Bu düşünceler içerisinde barakaya nasıl geldiğimin farkında bile olmamışım. Kapıyı açtım. içeri girdim. yatağıma uzandım ve olması gerekenleri en mantıklı bir biçimde düşünmeye çalıştım.
    ···
  19. 94.
    0
    Elissa gelse dahi onu geri göndermeyi düşünüyordum. Sadece yalnız kalıp düşünmem gerekliydi. Neyse ki elissa gelmemişti ve kendi düşüncelerim içinde boğulmaya başladım. Önce kendi insanlarımı düşündüm. Acaba emri vermedikleri hakkında doğru mu söylüyordu yoksa beni aldatıp savaşa mı sokmak istiyordu tam emin değildim. Ancak tüm bunlara rağmen neden beni yakınında kurmaylarından biri yapmak istiyordu böyle bir durumda acaba doğru muydu. ikilemlere düşmüştüm. Bana verilen süre içerisinde düşünüp taşınıp şu an yapabileceğim en mantıklı şeyin buradaki insanları korumam gerektiğini anlamıştım. Benim onlar gibi olmamam gerekiyordu. Komutanın yanına gitmek için yatağımdan doğruldum, yatağımın kenarında

    "acaba doğru bir karar mı veriyorum" diye içimden bir ses hissettim. Daha sonra en mantıklı kararın bu olacağını düşünmüştüm. Çünkü sonuçta burada da masum insanlar vardı ve korunmaya ihtiyaçları vardı.
    ···
  20. 95.
    0
    Komutanın benim askeri tecrübem, zekamdan faydalanmak istediği apaçık belliydi. Komutanın yanına gittim ve kabul ettiğimi belirttim. Ancak savunma amaçlı birşey olmadığını anlarsam kesinlikle bunun karşılığını ödersiniz dedim.
    Elbette dedi, detaylı bir toplantı yapacağız dedi. Kurmaylarım ile seni tanıştırmak ve bu durumu onlara anlatmak istiyorum dedi. Daha sonra dışarıdaki askere seslendi asker hemen kapıyı açıp buyrun efendim dedi. Komutan yan bölümde duran kurayları çağırmasını söyledi. Asker onaylayark kurmayları çağırmaya gitti. Kapı kapandıktan sonra ortada derin bir sessizlik vardı. Ne ben ne o konuşmamıştık. Kısa bir süre sonra kapı çalındı ve komutan gel dedi. Kurmaylar birer birer içeri girdi.
    ···