Bir gece büyük bir gürültüyle uyandım. Babamın inmemizi yasakladığı bodrumdan çığlıklar yükseliyordu. Usulca aşağı indiğimde babamın aynı bana benzeyen, üstünde sadece külot olan, hic gunes gormemis oldugu icin bembeyaz tenli, sakallı bir genci dövdüğünü gördüm. Babamın elinde kırbaç vardı ve her vurduğunda genç yüce isa adına dur, bana yeterince zulmettin minvalinde sözlerle bağırıyordu. Babam ise şahadet getir itoğlu it diyor vurup bekliyordu. Genç yüce tanrım bana yardım et deyince babam tekrar vurmaya başlıyordu. Korkuyla odama dönüp uyudum.

Uzun bir müddet bu olayin her aklıma gelişinde; aşağı inip yaratığa tekrar bakmak, gerçek mi hayal mi olduğunu görmek istiyordum.Ama sert babamın korkusundan aşağı bodruma inmeye asla cesaret edemiyordum.Bir süre sonrada bu olayı neredeyse unutmuştum.

Bir gün babam öğle saatlerinde eve geldi. Kırmızı torosunu odamın camından gördüğümde çok şaşırdım.Çünkü tatil zamanları hariç öğleleyin babamı hiç evde görmemiştim .Annemle hararetli hararetli tartıştıktan sonra nasıl kaçar, nasıl kaçar şeklinde bağırarak anneme vurmaya başladı.Bir yandan bağırıyor bir yandan vurmaya devam ediyordu.Ben her ne kadar babamdan korksamda bir anda araya girdim.Çünkü babamın anneme vurmasına hiç rastlamamıştım. Babam hiç beklemediğim bir şekilde sakinleşti.Ne oldu baba kimdi kaçan? diye sorduğumda mutfaktaki sandalyeye oturdu, bir sigara yakti anlatmaya başladı.

Bu olacaktı bir gün.O senin ikiz kardeşin. Senin adını Kadir onunki sini Kadri koyduk. Kadriyle beş buçuk yaşına kadar beraberdiniz. Kadri de senin gibi çok zekiydi. Beş yaşında okumayı beraber söktünüz.Ama kadri bir gün bir incil buldu. Bize isadan havarilerden bahsetmeye başladı.Biz neye uğradığımızı şaşırdık. Nereye zütürsek isa diyor havari diyordu. Kızdık yohanna dedi, vurduk luka dedi, yine vurduk matta dedi, markos dedi.Biz dişimizi sıktıkça çıldırdı. Rahip elbisesi giymeye başladı.Bir zamandan sonra evde ayin yapmaya başladı.Önce gece dua eden anneni 99lu tesbihle boğazlamaya kalktı. Sonra deden namaz kılarken bacagina kolonya döküp atese verdi. Kuran okuyan nenenin üstüne kızgın yağ dökmesi son hadde oldu.o ara nenem bacagini uzatip bak buraya ateş saldi o it dolu dedi. babam anlatmaya devam etti, bunlar dört ay içinde gerçekleşti. Seni o zaman teyzene yolladığımız için sen bundan etkilenmedin.Sen döndüğünde tüm sülale ortak bir karar alıp ona gün yüzü göstermeye karar verdik. Küçük şeytanı sadece dolunay geceleri yarım saatliğine dışarı çıkardık.O zaman bile incil okudu iblisin soyu. Babam bunları anlatırken annem bir yandan ağlıyor bir yandan akrabalarımızı arıyordu.

Sonra kapı zili çaldı. Dedem, amcalarım, amca oğullarım tüm erkekler geldi. Dedem bir kasini havaya kaldirip demek kacti ha dedi babama. evet kacti dedi babam ve basini onune egdi.

Bir aile meclisi oluşturuldu.Ben dedemin topallaması nın sebebini kaza sanıyordum o zamana kadar. Sebebinin ortadoks, şeytan ruhlu ikizimin olduğunu öğrendiğimin şokundaydım hala.

Dedem Demek kaçtı o iskelet putsever.Onu yeterince bekledik islama dönmesi için o dönmez artık dedi babama. Ardından ortaya dönerek ailemizin yüz karası mürtet derhal öldürülmelidir. Bunu da babanla sen yapacaksın kadir.O putperest namussuzu gördüğün yerde alnının ortasından mıhla dedi. Karar verilmişti. Töre sakallı hristiyan ikizimi vurma görevini bana vermişti.

Uzun süre babamla Kadrinin izini sürdük. Sonunda haber istanbul Balattan geldi. Kadri fener rum patriği bartholomeos ile yakın ilişki kurmuştu. Kendine küçük bir ev tutmuş her pazarda ayine gidiyormuş anlatıldığı kadarıyla. Babamla kırmızı torosa atlayıp gittik. Ayin çıkışında siyah elbisesi ve ruhani görünüşüyle aynı bana benzeyen sakalı bir genç çıktı. Babamın yıllarca benden sakladığı ikizim buydu demek.Ona baktığımda az sonra ölecek çok yakışıklı bir insanı görüyordum. Sakin bir yere gidene peşinden gittik.

Ardından babam etrafında bir göz gezdirdikten sonra Kadoooo diye bağırdı. Efendim baba dedim. Sana demedim geri zekalı dedi. Elimde dedemin iki metrelik tüfeği vardı.Zor bela kaldırıp nişan almıştım ardından. Döndü ve babama Ne istiyorsun benden kutsanmamış lanet ruh dedi. Babam Ulan şeytan her Allahın günü sana yarım ekmek ve su vermedik mi.Cumaları kabul etmiyorsun diye mönüne her pazar bir kuru soğan eklemedik mi?Seni her seferinde nazikçe islama davet etmedik mi.Ya islama dönersin yada ölürsün diyerek güçlükle havada tutmaya çalıştığım tüfeği gösterdi.

Kadri bırakın gidiyim dedi.Bana da yorgunluktan gına geldiği için tüfeği biraz indirip Baba bırak gitsin dedim.Babam başını önüne eğdi.Bir daha karşıma çıkma diye bağırdı kadriye.Kadri hiç bir şey demeden yoluna döndü.O sıra babam tüfeği eline alıp bana sağlam dur.Nişan alacağım dedi.Lan amk silahı sanki bazuka.Babam tufegin kabzasinda namlunun ucu benim omzumda.aramizda da rahat iki metre var amk.tüfeği getirirken zaten torosun üstüne baglamistik.

Tekrar kadoooo şeklinde bağırdı babam.Ben yine Efendim baba dedim.Babam yine sana demedim geri zekalı dedi.
Ve dönen kardeşime ateş etti.Ona hiç bir şey olmadı.Koduğumun tüfeğide ortadan ikiye bölündü.Kadri bize sırıtıp teşekkürler isa diye bağırarak isa diyerek üstüme koştu.Elindeki asayala direk kafama sert bir darbe indirdi.Benim başım kafasına taş yemiş kaz başı gibi sallanırken asayı babamın kafasında kırdı.Ve bana döndü.Bogazimi gibiyordu.ikizim beni oldurmeye calisirken sanki kendim kendimi oldurmeye calisiyor gibi hissetmistim.bir nevi intahar ediyordum.

Benim aynım olan adam yıllarca aç yaşamış olmasına rağmen benden kat kat güçlüydü.Öleceğimi anlayınca boğazımı sıkmayı bıraktı ve isa adına seni affediyorum dedi ardını dönüp gitti.Bu olaydan sonra kadriyle iliskimizi kestik.dediklerine göre yakında fener rum patriği olacakmış iblisin soyu.

https://www.youtube.com/watch?v=s6sjgm3-OhE