orta çağ günlükleri uncut edition

gün 1

"şimdi bu defter parçasına mı yazacağım hayatımı neyse anlatayım bari...

adım maggelor pompacıyım, babam pompaya gönül vermiş bir insandı,her sabah dükkanını itinayla açar bütün gün hunharca pompa yapardı.

bir de abim var vilduin, yüzüklerin efendisindeki legolası andırır bu arada izlediniz mi bilmiyorum ama çok güzel bir oyundu. gelecekte tiyatrolar camların arkasından izlenir gerçi neyse konumuz bu değil.

abim hauffland (içinde bulunduğumuz diyar) diyarının pek bir gibim olamamış derebeyi lord gweire in emrinde çalışan bir yaver (sorsan şovalye der züt).rockstone kalesinde ikamet ediyor.

evet bu gün ne yaşadığımı kısaca anlatacağım,

sabah güneşin doğuşuyla beraber pompacımı açtım, baba yadigarı bu kutsal meslek... cidden kelimeler yetmiyor anlatmaya.ilk kez bir sabah mutluydum.

bu gün işler pek iyi gitmedi sadece 1 2 müşterim vardı, pompa işi zor tabi ilerleyen zamanlarda gelecek nesillere pompanın nasıl yapılacağını da anlatacağım. belki birgün sektör bile olur bu,çok büyük hayallerim var.

bu günlük yeter bu kadar ben şehir meydanına ineyim."

not:önceki başlık troll istilasına uğradı, amacım flood değil.

gün 6

"ehm öhm hehe

bu gün ne oldu tahmin edemezsin... Sondor şehrinde (başkentimiz olur) soylular için bir festival düzenleniyormuş, kont gundur un davetiyesini yanlışlıkla bana vermişler ehehe.

hemen şehre indim ve terziye gittim "bana partilik bir şeyler hazırla usta" dedim terzimiz Grimory... iyi adam aslında, bulgar kökenli mekgiba şiveli bir fransız.

"Hayrolla maggelor nereye gidesin?"

O an adımın maggelor olduğunu anımsadım civarda benim için tam bir yavsak derlerdi hala diyorlar, adımı unutmuşum.

"Sondordaki festivale grimory efendi"

"La la,mersi taku anladım efendim elbiseniz akşama hazır olur gelin alın"

"Bu arada Grimory usta mastır kredi kağıdı geçiyor mu sende?"

"Geçer geçer geçmeğ mi?"

"Tamam o zaman akşam dükkandayım eğer elbise hazır değilse ebenin dıbına overlok çekerim"

"Ekgibuz mi?"

"Yok bir şey haydi selametle"

Tek sosyal diyaloğum bu oldu sonra kahveye gidip karı kız ejderha kesme muhabbetlerini dinledim

bugün de yorucuydu."

gün 5

"dün dükkanıma gelen blacksmith regaip abinin hanımı leydi maria dan başkası değildi,o kadının zütü cidden çok sağlam tabi ben de binlik yaptım.

galiba regaip abi tatmin edemiyormuş hanımını zavallı kadın da çareyi atta eşşekte imamın ordusunda, nazi subaylarında aramış diyarda bu işi yapan (hayvanlarla insanlar arasındaki bir köprüyüm ben lütfen) tek ben olduğum için bana gelmiş.

tabi hemen yenge ne demek ama önce sağlık kontrolü yapmam lazım, aids falan olur hayvanlarım zarar görmesin dedim. kocaman bir aa yap şimdi.

kadın tam ağzını açtığı anda gibimi ağzına monteledim ve 9 numaralı ciksi bakışımı atarak

"sen barut ben fişek, hadi gelde sefişek" dedim evet çok taktan bir cümle ama işe yarıyor çünkü kadını 2 saat aralıksız gibtim.

hamile kalmamasını ümit ediyorum gerçi işim bittikten sonra kolonyayla spermleri öldürdüm hatta içinde sigara da söndürdüm garanti olsun diye ama...

durum sakat gibi biraz neyse sabah ola hayrola ben dükkana döneyim."

reserved ve başlık takibe aldım okucam düzgün yaz kardeş

reserved okurum bir ara.

gün 4

"evimi fareler basmış lan,iki gündür dükkana da uğramıyorum öf leş leş.

hala zütüm sağlam başım yerinde galiba birisi bana şaka yapmış,bu arada kapımın altından şöyle bir not atıldı

"bekar valideler gib arıyor mekanımıza gel hemen gib"

bu şerefsizler ileride başka insanlara da musallat olur demedi deme.

ama bu gün dükkana çok ilginç birisi geldi, kimin geldiğini de yarın yazarım yorgunum bu gün.

hadi sana iyi geceler"

gün 3

"korkudan elim ayağım titriyor sevgili defter parçam bu gün papadan çok ilginç bir mesaj aldım aynen yazıyorum

"değerli tam bir yavsak,

pompacılık adını verdiğin bu sapkınlığa daha fazla devam etmene hristiyan çevre göz yumamaz.bak hele hele hele, hiç utanmadın mı?

kafanı kesip zütünü askerlerime delik deşik ettirirken aynı zamanda kegib kafana sakso çektireceğim sapık huur evladı seni

baban neydi ki sen ne olasın.

isa seni kutsasın çocuğum, rabbimin nuru hep üzerinde olsun.

papa benedict the third"

umarım bir şey olmaz. eğer sana 2 gün boyunca bir şey yazmazsam 911 i ara ve şu notu abime ver çok önemli.

bir dakika ne yapıyorum lan ben?"

gün 2

"şu deftere hiç ısınamadım hah neydi pompa sanatını anlatacaktım

pompa yunanca kökenli bir sözcüktür, aslı panpadır. panpa pantheris patonis anldıbına gelmektedir yani tanrıların döllenmiş tohum sahibi olmak için yaptığı insanlara da yapmasını öğütlediği aktivite

kısaca gibiş...

eğer dükkana gelenleri gibtiğimi zannediyorsanız yanılıyorsunuz,bu arada biliyorum ortaçağ bitişik yazılıyor.

pompa yapmak her babayiğidin harcı değildir. öncelikle müşterinize güler yüzle yaklaşmalısınız, onun gözünün içine baktığınızda ne isteyeceğini kestirmelisiniz, manipulasyon yetenekleriniz iyi olmalı ki müşteri ağınıza düşsün.

peki sonra? sonra bir katalog sunacaksınız... işte dostlarım yaptığımız iş tam olarak bu

diyarın pek çok yerlerinden gelmiş komodo ejderi,at,eşşek, nazi subayı, sovyet askeri, kaplumbağa, sincap ve bilimum hayvanlarla müşterileri buluşturmak kaynaştırmak yiyiştirmek...

bu orta çağ da çok tutan bir meslek çünkü... nedenini bilmiyorum ama günün sonunda 300 dinar kazandığım su zütürmez bir gerçek.

sonraki günlükte pompa işine nasıl bulaştığımı anlatırım. uykum geldi lan, yatak ta fena durmuyor hani"

arama entry'ler x
tam bir yavsak
ciksinci nesil inci sözlük yazarı

Neyse panpalar bu günlük bu kadar yeter gece devam ederim yazmaya.

başlığı bir uplar exit tuşuna basarım.