orta dünyanın ortasında çağların hiç

2 dakkada adamı hem vezir ettin hem rezil

bernett di mi ?

iyi gidiyosun amk. up bin.

upupupupupuup

devam et yarram güzel lan upupupupupp

@100 oğlum alayınızın dıbına koyayım lan açık ve net.bu ağzına sıçtığımın çocuğu bana kurt adam koy dedi ben morfinden bahsedince morfin mi vardı o tarihte dedi zaten o ayrı bir mal.siz bu amcığın lafına baktınız siz de malsınız amk. etiket ne de çok önemliymiş benim yazdığımı ünlü bir yazar yazsa yarrağa atlar gibi atlardınız

bak kardeşim,
ben fangorn ormanından ağaçsakal. yıllar önce bir gün ent hanımları anzısın ortadan kayboldu, erkek entler olarak yıllardır abazan geziyoruz zaten. neyse en azından ağaçlar var onlarla ilgileniriz dedik, kadınsız yıllarımızı onlarla ilgilenerek geçirdik.ara sıra diğer ent kardeşlerimi ağaçlara dayarken görsem de sesimi çıkarmadım,ama en yaşlı oalrak örnek olmam gerektiği bir kere bile onlar gibi yaparak rahatlayamadım. ardından bir gün saruman denen pekekent orklarını getirdi ve ormanın ebesini gibti.bir hafta içinde koskoca ormanın dıbına koydu ve bizim meşgul olduğumuz tek şey olan ağaçları da aldı elimizden. neyse bir gün merry ve pippin adında iki tane hobbit geldi,"abi wireless var mı?" diye soruyorlar. wireless ne dedim, neyse bunlar aradıkları wireless denen şeyi sarumanın kulesinden bulmuşlar. baktım bunlar çantalarından kitap gibi birşey çıkarttılar,ama içinden ışık çıkıyor acayip de birşey. sabahtan akşama kadar başında durup kah gülüyor kah küfrediyorlar. dedim bana da öğretin bu kitabı kullanmayı diye. biraz bintiler ama sağolsunlar her şeyi öğrettiler bana. adı laptopmuş o kitabın, saruman pekekentinin kulesinden buldukları da internetmiş.bu internette güldüğünüz yer vardı bari orayı gösterin dedim,onu da söylediler sağolsunlar, inci sözlük diye bir siteymiş. dili de türkçeymiş ama ortak lisana yakın bir dil olduğu için kolayca öğrendim türkçeyi. artık ne sarumanın ormanın dıbına koyması umrumdaydı,ne de yılların abazanlığı. sabah akşam inci sözlükteydim,ta ki senin açtığın gibindirik başlıkları görene kadar. başta yaşına verdim, gençlik hali dedim ama sen durmak bilmedin.her gün daha gibik bir başlık açıyor,her gün daha yarak kürek entryler giriyordun. artık dayanamadım ve gandalfa rica ettim bana yardım etmesi için. sağolsun beni kırmadı, büyüyle ip adresini bulmuş, ormana gelip söyledi geçen gün.ben de bütün ent kardeşlerimi topladım, yılların abazanlığını sende söndürmeye, seni evinden fangorna kadar gibmeye geliyoruz. aramızda sadece saatler var, bekle amın feryadı, geliyoruz

devam et diyen olursa devam ederim

hay dıbına koyim ya.bir bekleyemedin güzel bir yere bağlıycaktım game of thrones la da alakası yoktu

en iyi yazar bile hikayesini yazdıktan sonra üzerinde bir sürü oynama yapar ben entry entry şuan yazdığım için öyle bir şansım yok yani bir önceki yazdığım üzerinde oynayamadığım için bir yerden sonra taka sarması kaçınılmaz oluyo oluşan bir hikayeyi oluşma aşamasındayken görüyosun sen şuan sana selam ben dostoyevski de demedim zaten. madem olmamış sen yaz panpa

yok amk hikaye şu son birkaç entride taka sardı en fazla ergen kitabı olur bundan böyle güzel bir kapakla alırlar birkaç sayfa okurlar sonra bırakıp feysbuka geçerler kitabı bidahada açmazlar

@93 bi morfine mi takıldın lan. tarihe uymak zorunda değilim ki.

konuşmalardan anladığı kadarıyla lejyonda ırk ayrımı yoktu. lejyonda insanı ırkına göre yargılamazlardı. aslında lejyonda insanı hiç bir şekilde yargılamazlardı. lejyona gelen insanın önceki hayatı artık yoktu.bu bir çeşit reenkarnasyondu. lejyonda sadece lejyon vardı. birimiz hepimiz için hepimiz lejyon içindi.bu fikir aslında bernett'ın hoşuna bile gitmeye başlamıştı. aklını kurcalayan bir şey daha vardı.o kızı düşünüyordu. şatodan ayrılmadan önce onun james'le evleneceğini öğrenmişti.hem jamesten utanıyordu hem de ondan nefret ediyordu.bu çok garip bir histi. ondan nefret ettiği için kendinden de nefret etti fakat bu kısa sürdü

morfinin ne olduğu o zamanlar biliniyor mu

vay amk

amk iyice game of thronesa bağladın her bi taktan etkileniyorsun hacu senden yazar olmaz

bernett kendisini bekleyecek geleceğin farkında değildi.onu bir at arabasının içine sıkı zincirlerle bağlamışlardı. kaçma isteği duymuyordu. aslında hiç bir his duymuyordu.bu dünyada seferi gibiydi aynı zamanda kalıcı olduğunu hissediyordu. güneş alnına hiç olmadığı kadar dik vurmaya başlamıştı. kalın zincirler bileklerini acıtıyordu. bilinci yeni doğan bir bebeğinki gibiydi. dirsekleri umulmayacak kadar çok kaşınıyordu ve kaşıyamamak bile onu delirtmeye yetiyordu. öğünden öğüne su içebiliyordu ve artık damağını hissedemiyordu. morfin yemiş sonra dayak yemiş yeniden morfin yemiş gibi hissediyordu

lejyon. ismine aldırmayın sakın.bu lejyon ölüm cezasına çarptırılmış suçlulardan, binlerden,gidecek yeri olmayanlardan ve kölelerden oluşmuş bir şeydi. lejyona bir kez girdim mi bir daha çıkamazdınız. lejyonerler lejyona bağlılık yemini ederlerdi. kuralların dışına çıkmanın cezası ölümdü ve kural herşeydi. lejyon ömür boyu savaş ve ömür boyu barış içindeydi.

yunanlarda var amk adamlar gül gibi topluluk

@87 bir evrende iki tanrı olmaz panpa karışır işler

panpa senden daha çok yazasım var emin ol yoruldum de ben yazayım

hani bi kitapta 2 isim görürsün ya öyle olsun

olma mı?

http://inci.sozlukspot.co...hi%C3%A7/@atticus%20finch

al amk