PART 6-
işte bu şekilde Irak Türkmenleri eridi eridi ve neredeyse bitti… Barzani’nin referandum ile “Kurdistan”a katmak istediği Kerkük’te, Tel Afer’de ve Musul’dan başka neredeyse hiçbir yerde de kalmadı. Kalan Türkmen aşiretler Irak Ordusu’nun vaatleri doğrultusunda şu an Irak Ordusuna ve proxylerinin hizmetleri altındalar. Türkmenlerin büyük çoğunluğu referanduma karşılar ve hizmetleri altına girdikleri Irak ordusuna onlara verdikleri vaatleri hatırlatıyorlar. Olur da Referandum olursa ve “Kürdistan” kurulursa bu gruplar topraklarını ölerek korumak konusunda kararlı. Bu aşamada da biz bir şey yapamazsak artık bir 30-40 yıl Iraklı Türkmen kelimesini ağzımıza alamayacağız çünkü kalan bir avuç Türkmen de vatanları için ölecek ve geride on yıllarca izlenmiş hatalı bir politika ve utanç tablosu kalacak. Tabi bu arada referanduma sadece Türkmenler karşı değil. Bağdat merkezli Irak’ın en Özel operasyon gücü (inanın adı aklımda değil ama sesini duyarsınız) olası bağımsızlık durumunda Barzani ve diğer üst düzey yetkililere suikast girişiminde bulunabilir. Hem de Irak Hükümeti ya da Başbakanının yetki vermemesine rağmen.

SURiYE TÜRKMENLERi
Buraya bir adet Misak-ı Milli haritası ve Atatürk’ün Misak-ı Milli tanımını bırakmak istiyorum. Bunu aslında Irak Türkmenlerini anlatırken de yapmalıydım ama unuttum yapacak bir şey yok artık.
“Bu hudut, iskenderun Körfezi cenubundan (güneyinden) Antakya’dan Halep ile Katma istasyonu arasında Cerablus Köprüsü cenubunda (güneyinde) Fırat Nehri’ne mülaki olur (kavuşup birleşir), oradan Deyrzor’a iner, badehu şarkta temdit ederek (devam ederek) Musul, Kerkük, Süleymaniye’yi ihtiva eder (kapsar). işte! Mîsâk-ı Millî hududumuz (sınırımız) budur! “
Mustafa Kemal Atatürk
Bu da haritamız: http://imgur.com/a/iqXH9

Rez moruk

Okurum bi ara

PART 1- Suriye Türkmenlerinin buraya yerleşme tarihi Irak Türkmenlerine oldukça benzer. O yüzden bu kısmı kısa geçip size Milli Hudut sınırımızla alakalı bilgiler vericem. I. Dünya Savaşı sırasında Liman Von Sanders’in komutanlığını Mustafa Kemal Atatürk’ün ise kurmaylığını yaptığı yıldırım orduları grubunun asıl amacı Güney sınırımızdaki toprakların savunmasını gerçekleştirmektir. Liman Paşa araziyi ve orduyu tanımadığı için kendisine denilen emirlere uyar ve binlerce vatan evladının şehit düşmesinde rol oynar. Mustafa Kemal Atatürk ise bu ordunun bu çöllerde kırdırılmasının mantıksız olduğunu ona Gelibolu’da yaptığı gibi söylese de Liman Paşa bunu anlayamaz. Nitekim Almanya Savaştan yenik çıkınca Liman Paşa buradaki görevini bırakıp ana vatanına doğru yola çıkar ve komutayı Atatürk’e bırakır. Atatürk orduyu aldığı gibi Şam Deir Ez zor Musul Ve Kerkük hatlarına doğru çeker. Onun bu stratejisi sayesinde Ordu hem sırtını Türkmen kentlerine dayamış olur hem de kolay kolay itilaf ordularına geçit vermez. Nitekim Dünya savaşının kaybedilmesi ile beraber Atatürk merkeze çağrılır. Atatürk’ün Osmanlı’daki askerliği Şam 5.Ordu’da başlamış ve yine Suriye’de, Halep Kalesinde resmen sona ermiş olur. Bu koşullar incelendiğinde görüyoruz ki Suriye Türkmenleri konusunda dönemin en bilgili kişilerinde önde gelir Atatürk. Hatta ve hatta belki duymuşsunuzdur Fırat Kalkanı ile alınan El Bab bir Türkmen yerleşim alanıdır hatta ona Türkçe bir isimle sesleniyorlardı ama unuttum bilen varsa yazsın editlerim. Ha bi de şu vereceğim linke bakmanızı tavsiye ederim.
http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=131716

Bugünlük bu kadar yeter yarın devam.

rezerved çay demlendiiğinde okuyacam

Okurum bi ara

Bakalin bi

Reserved

Oooo rezerve kesin okurum

Rezervasyon uyanınca bakarim

Rezzzzzzzzzz

Rezerve

Şuku laan

Rezerved

Ara ara okurum moruk adamsin sen eyvallah

Rezervasyon

PART 2-
Suriye Türkmenleri Cumhuriyetin kurulması ile beraber Türkiye Cumhuriyeti ile güvenceye alınmıştır. Dil ve Din hakları korunmuştur. Lakin Atatürk’ün ölümü ve Suriye’deki Fransız Mandasının kalkması ile bu güven ortamı yerini yavaş yavaş savaş ve kana bıraktı. Suriye’de darbeler asla durmadı. En son da Hafız Esad’ın yaptığı darbe ile başa Nusayriler geçmiş oldu. Hafız Esad zamanı Suriye’sinin Türkiye ile anlaşamadığı için PKK’yı destekleyerek Kuzey Suriye’yi adeta bir kürt yerleşim alanına çevirdiğini zaten söylemiştim. Hafız’ın bu tutumu sonucu Halep’te, El-Bab’ta ve genel olarak Fırat Nehri’nin Batısında yaşayan Türkmenler ya ülkenin başka köşelerine göç ettiler ya da Türkiye’ye gelmek zorunda kalarak Suriye’den koptular. Zamanında Deir Ez Zor’da, Halep’te, Golan Tepeleri’nde, Afrin ve El Bab kırsallarında yaşayan Türkmenler yöneticilerin tutumu ve savaşlar doğrultusunda göç ettirildiler ve Türkiye tarafından da hayır görmediler. En son kalan yerleşim alanlarından olan Bayırbucak Türkmenleri de Muhaliflerin cephesinde savaşa müdahil olunca savaşa savaşa eriyip bittiler.

Yaz moruk tarihciyim rez