orospu orospuluk yaptı anlatıyorum

incideki hikaye furyasına ben de katılayım dedim. bunu yapmaktaki bi amacım da huur tecrübesi olmayan arkadaşlara bir şeyler öğretebilmek. dinleyenler de iki ses etsin de bilelim boşa mı anlatıyoruz.

beyler ilk mesajı yazıp yolladım ama amk incisi göstermedi ondan bir daha yazıyorum. bu sorun tekrarlanmasın diye artık her yazdığımı gönder demeden önce kopyalayacağım ki bir yere kaybolmasın.

bir yaz mevsimi başlangıcında amerikaya'ya gitmiştim. hem bir iş bulup çalışmayı, hem de yeni yerler görmeyi umuyordum. böyle güzel umutlarla gittiğim ülkede kaldığım evden memnun değildim. 4 kişi kalıyorduk ve biri yavşağın önde gideniydi. zenci mahallesi olması da beni tedirgin etmiyor değildi. evden ayrılmak için can atıyordum ama bilmediğin memleket yeni yer bulmak da o kadar kolay değildi.

ispanyolca'ya olan merakım yüzünden bir kurs bulup kaydoldum. fakat hocam 50 yaş civarı bi guatemala'lıydı ve sınıf arkadaşım da yine aynı yaşlarda siyahi bir haiti'li. milf falan da değillerdi maalesef. bahtımı gibeyim buradan bize am çıkmayacak dedim ama zaten asıl amacım ispanyolca öğrenmekti ondan çok takmadım. oranın sahibi işveli 30 yaş civarında bi mekgibalı'ydı. daha kursun başlangıcında, haftasonunda tanışma partisinin olduğunu beni de mutlaka orada görmek istediğini söyedi...

gün geldi çattı tipe çeki düzen verip koyulduk yola. ama aklımdan da amk yerinde kimseyi tanımıyoz ordaki herkes önceden kaynaşmıştır ne tak yiecez gibi düşünceler geçiyor. neyse vardık mekgibalı hatun beni çevredekilerle tanıştırıyor. bi yunanlı binle tanıştırdı. herif bi kaç kelime türkçe biliyomuş kardeş mardeş dedi bana. ahmet davutoğlu'nu biliyorum çok akıllı bi adam diyo. stratejik derinlik kitabını okuyomuş hatta bin, kitabın adını da aynen türkçe söyledi. işte öyle bi kaç kişiyle daha tanıştırdı ayak üstü muhabbet ediyoz. türk olduğumu duyan wow cool çok gidesim var diyo. vay amk dedim omeglede falan türk olduğunu duyunca gibtir çeken yavşaklardan ibaret değilmiş dünya dedim.

en sonunda güzel bi amlıyla tanıştırdı. kız uzun boylu, sapsarı saçları mavi gözleri var. hollandalı'dır bu diyorum içimden ama muhabbet koyulaşınca anladım ki amerikalıymış. beni aldı mekgibalı karının yanından zütürdü başka bi kaç kişiyle tanıştırdı ama full bununla muhabbet ediyoz. arada yavşak bi arap geliyo kulak kulağa bi şeyler diyolar bi gib duyamıyosun. sonra merak edip sordum erkek arkadaşı çıktı. harbi üzüldüm. işte kız soruyo nabıyon burada nası eğleniyosun falan ben de dedim daha yeni geldim kimseyi tanımıyorum evde takılıyoz öyle. kız da bizimle takıl dedi hayhay dedim.

@2 panpa tecrübelisin anlaşılan yazmayı bitirince okuyacam önerilerini.

hava karardı artık dediler gidelim bi yerlerde içelim. arap binle de baya konuşmuştuk kafa bi elemana benziyodu. önceden türkiye'ye gelmiş çok seviyo hem ülkeyi hem insanını. usulca elemana dedim yav ben içmek isterim de +21 değilim. kız da duydu şaşırdılar vay amk biz yaşlanmışız dediler. sırf benden dolayı gitmediler öyle bi yerlerde takıldık. artık dağılacaz ben metroyla dönecem eve eleman ben bırakırım dedi. benim ev güneyde herif kuzeyde ona rağmen daha ilk tanıştığı adamı evine kadar zütürdü.

@13 yok reyiz amerikada doğduğum için pasaportum var rahatça gidebiliyorum.

eve yaklaştığımız zaman kız sordu ev arkadaşlarından memnun musun diye ben de yok ya yavşak alayı dedim. kız da aaa benim erkek arkadaş (arap oluyo yani) da ev arkadaşı arıyo dedi. o really falan dedim. harbi bunun ev arkadaşı satış koymuş bu da tüm kirayı tek başına ödemek zorunda kaldığı için yeni bi eleman arıyomuş. telefonunu verdi ara gel evi gör beğenirsen kal dedi. söylediği fiyat da o sıralar kaldığım evden bi 50 dolar falan fazlaydı.

tr'yi aradım işte söyledim bizimkilere dedim giberler ben başka eve çıkıyorum. pek istemediler hiç tanımadığın adam zütçü müdür, hapçı mıdır vs. ben de yok yok iyi eleman ya bi şekil ikna ettim. gittim eve girdiğinde salon ndıbına bi masa etrafında 4 sandalye var. odaya getirdi. bi tane çift kişilik ama oldukça geniş bi yatak lakin üzerinde çarşafı bile yok. zaten oda da başka bi gib de yok. ben evdeki diğer odayı görmediğimden hagibtir dedim lan burada beraber mi kalacaz istemsiz gülmeye başladım. bebe de kıllandı soruyo neye gülüyon diye. sonra çaktım bi oda daha var rahatladım. bin kendi odasını göstermedi ama. sordum sıcak suyu var mı interneti var mı. internet yok ama çok kolay hemen bağlatırız dedi ok dedim geliyorum.

gittim kaldığım eve topladım bavulu oradaki bi elemana dedim hadi ben kaçıyorum eyvallah. o zamanlar da 3 temmuz falan yani bi gün sonra bu binlerin bağımsızlık günü var; 4th of july the independence day. ondan bu arap, kızı da alıp yakınlardaki bi eyalete bi kaç günlüğüne tatile kaçacakmış o yüzden mutlaka onlar gitmeden eve yerleşmem lazım. gittim bunlar hazır çıkmak için beni bekliyorlardı. binin de parası yokmuş ondan rica etti gelir gelmez kirayı ver çok iyi olur diye. benim de nakit çok yoktu hesap numarası verdi havale yaptım.

beyler bi yemek yiyip geliyorum. zaten çok takip olmadığından fazla küfür yemem. gelir gelmez başlıyorum ve bugün bitirecem hadi esen kalın.

@22 panpa içeriz şarabı giberiz arabı demişler ayıbettin.

evet panpalar devam ediyorum gelebilirsiniz.

zaten koskoca yere gitmişim bi de kaldığım yerde çevreyi yeni yeni tanımaya başlamışken yepyeni bi yere gitmiş oldum. arapla sevdiceği de gitmişti. züt kadar evde bi başıma kalmıştım. bütün bunlara bi olumsuzluk daha eklendi. odamın kapısını kurcalarken mal gibi kilide tıklamışım ve unutmuşum kapıyı da bi güzel çekmişim. arabın odada kilitliydi. yani mutfak ve salonla baş başa kaldım. tabii salonda koltuk kanepe falan yok. aradım arabı dedim yarağı yedim. bu da apartmandaki görevliyi bi kaç kez aramış ama 4th of july olduğu için hiç bi görevli yok herkes alemlerde.

ufukta geceyi geçirmek için salonun zemini görünmüştü. yaktım masadaki mumu vurdum kafayı yere uyumaya çalışıyorum. ipod falan da odada kalmış yarak gibi bi durum. kapıyı kırabilirdim de para bayılmak istemedim. uyumaya çalışırken bizim arabın odadan tıkırtılar duyuyorum. kıllandım amk zaten tanımadığım adam. aklımdan bin bir türlü düşünce geçiyor acaba bu ipneler ben yokken geri döndüler sonra kapımı kilitledir ben salonda sızınca gırtlağıma mı yapışacaklar falan paranoyaya bağladım.

evin girişinde küçük dolap gibi bi yer vardı ordan golf sopası buldum bi tane yanıma koydum bi elim üstünde uyumaya çalıştım tıkırtılar devam ederken. bi şekil sabahı ettik ve öğlene doğru oçnin biri gelip kapımı açtı. akşama da arapla yavuklusu gelmişti. işte sohbet muhabbet naptınız tatil nasıldı. arkadaşları ağırlamışlar bunları falan bana üzüntülerini dile getirdiler salonda yatmamdan dolayı. kız harbi sinirlendi nasıl kimse olmaz lan odayı açacak diye. kız harbi hem güzeldi hem iyi biri olduğunu tanıştığımız günden ve sonradan iyice anlamıştım. misal yatağımda çarşaf yoktu evi gezerken ama geldiğim ilk gün seriliydi buna adım gibi emin kız araptan alıp sermiştir. arap pinti binin tekiydi daha sonra tanıdıkça öğrendim.

gelgelelim arapla yaşamaya iyice alışıyordum. bazen hergün bazen bi kaç günde bir kız arkadaşı gelip kalıyordu. bi de kedi getirdi amk başımıza sardı. cins bi şeydi o da arada halıya kusup gibtirip gidiyodu. kedi benim olmadığından dokunmadım ama hiç pisliklere. arap da delleniyodu al şu amk kedisini şuradan diyordu kıza.

arap kediye dellene dursun yengeyi de ihmal etmiyordu. bi gün ev alışverişine çıktık arapla gitti 30luk prezervatif aldı. bi kaç gün sonra odasında bi baktım baya bi kullanmış. tavşan gibi gibişiyorlardı anlıyacağınız ve bunun tek kanıtı prezervatiflerin eksilmesi değildi. odalarımız yanyanaydı ve sık sık içeriden ah-uh-oh hadi hadi diye sesler geliyordu. duvara vurmamak için tutuyordum kendimi. gülüşmeler, şakalaşmalar, iniltiler birbirine karışıyordu. e bize de bazen hayal gücünü kullanıp osbir malzemesi oluyordu.