-
1.
+8 -1öncelikle şunu belirtiyim daha önce hiç zombi filmi-dizisi izlemedim, hikayesi okumadım. sadece walking dead hakkında çevremden duyduğum basit bilgiler var. bu açıdan kopya degil de orijinal bir metin sunabileceğimi düşünüyorum.
PART 1
Siren sesiyle sıçrayarak uyandım. Çok garip bir rüya görmüştüm. Hayat gibi, rüyaların da anlamı kalmamıştı. Çünkü artık içimizde yaşattığımız ütopyalarımız yoktu. Her şey karamsar. Rüyamda da bütün nesneler karmakarışık ve karanlıktı. Ama her rüya aynı bitiyordu. En büyük korkumuz olan, bir hasta bir aylak bir enfeksiyonlu tarafından ısırılmayla... Dönüşenler nasıl hissediyordu acaba? Acaba hissedebiliyorlar mıydı? Asıl soru bu olmalıydı. Bu zamana kadar geçen 2 yıllık süre zarfında, buna pek kafa yormamıştım.
Bütün bunların aklımdan geçmesi sadece saniyeler sürmüştü. Kendime gelmem ise daha kısa. Hemen tekrarlanan anonsa kulak verdim. Etrafımızın sarıldığını ve 10 km'ye kadar butun cevremizin aylak dolu olduğu söyleniyordu. Sonun başlangıcı 2 yıl önceydi. Peki ya sonun sonu gelmiş miydi? insanlığın son kalesi düşüyor muydu?
Evet çoğuna göre son kaleydik ama ben dünyanın farklı yerlerinde başka "son kale"lerin de olduğunu düşünüyordum.
En son bir kaç ay önce komşu Bulgaristan'la iletişime geçmiştik. Zaman kavrdıbının pek önemi kalmadığı için pek de emin değilim geçen zamandan. 21 gün boyunca iletişimde kaldık. Sofya ve Varna olmak üzere iki önemli şehirlerinde güvenli bölge oluşturmaya çalıştıklarını söylemişlerdi. iletişimin 17. Gününde Varna'nın düştüğünü, 21. günde de başkentte kurulan güvenli bölgenin düştüğünü haber almıştık. -
2.
+1PART 2
Aslında enfeksiyon ilk yayılmaya başladığında çoğu kişi buna inanmamıştı. Çünkü yıllardır her yerde zombi filmleri, dizileri, kitapları çıkıyordu. Ve çocukça bir konu olarak idrak ediliyordu. Lafı geçtiğinde, ya blr gün gerçekleşirse diyen arkadaşla dalga geçiliyordu. Ama en başından beri düşünüyorum. Bunca yerde yıllardır anlatılan zombiler, nasıl oluyordu da böyle aynı şekilde karşımıza çıkıyordu? Bunu bilen birileri, enfeksiyonu çıkaran birileri olmalıydı. Çünkü aynı filmlerde ve kitaplarda anlatıldığı gibi eğer onların beynini dağıtırsanız sonuzluğa yollamış olursunuz. Eğer insanlar ısırılırsa dönüşür, aynı şekilde beyni dağıtılması gerekir. Aynı şekilde panzehir olurdu hep, şu an doktorlar da bunun üzerinde çalışıyor. Nasıl oluyordu da bu kadar benzer durumlar gerçekleşebiliyordu? Filmlerle resmen bize önceden tüyolar verilmişti. Ama çogu insanın aksine, ben en önemli detayı farkedebilmiştim. Bütün zombi hikayelerinde ve senaryolarında olay, enfeksiyon yayıldıkran sonra başlıyordu. Hiç bir yerde bize enfeksiyonun nasıl yayılmaya başladığı, nereden çıktığı anlatılmamıştı. Ben bunların bir rastlantı olduğuna inanmıyorum ve yaşayan son insan da olsam, bunu yapanları bulmalıyım. -
3.
0Rezliyenler bari şuku da atsın daha çok kişi görsün. Part 3 birazdan bu akşam.
-
4.
+1Bu part kısa olacak. Hikayeye ilgiyi görmek istiyorum devam etmek için.
PART 3
Bütün bu düşünceleri sonlandırarak yattığım yerden kalktım ve yatakhaneden çıktım. Buraya geldikten sonra yakınlaştığımız bir rütbeli subay olan arkadaşımı gördüm koridorda ilerlerken. Yaklaştı ve "artık yolun sonuna geldik ha?" Dedi karamsar bir şekilde. Pek aldırmadım. Soğukkanlı kalabilmeyi öğrenmiştim artık. " kim bilir? Umudumuzu yitirmemeliyiz." dedim. "Buraya geleli 1 aydan fazla oldu ama bana hala buraya gelene kadarki hikayeni anlatmadın. Sanırım yarından sonramız yok, bunu şimdi yapmalısın" dedi. Haklıydı da bir yandan. Ben onun hikayesini dinlemiştim ve anlatma sırası da bendeydi. 'Kale'mizin yemekhane kısmına geçtik. Buraya bu ismi vermiştik; kale. Masalardan birine karşılıklı oturduk ve muhabbetimiz başladı -
5.
0Beyler şuku atında devam edelim