-
304.
0o gece çok heyecanlı ve sabırsızdım. Eğer karşıma bir hayvan çıksaydı ona bile saldırırdım. Ama karşıma şans eseri Bayan Klein çıktı. Kadının üstüne atladım, makasımı onun alnına tekrar tekrar sapladım. Kadın yere düştü. Böylelikle bende ondan istediğim şeyi sıcakkanını aldım. Onu kana kana içtim. Makasım körelmişti sonraki kurbanlar için onu tekrar bileyip keskinleştirdim.
-
303.
0insanları öldürmeyi seviyorum çünkü insan , öldürmesi en tehlikeli ve eğlenceli olan canlı.
-
302.
0Seri cinayetlerle toplu katliam arasındaki en büyük fark ; toplu katliamlar belirli bir ideoloji çerçevesinde ve amaç içerirken , seri cinayetlerin rastgele ve zevk almak için işlenmesidir.
-
301.
0Ohaiolu manyak 'Cleveland Gövde Kasabı ' 4 yıl, bir düzine insanı doğramış ve şehrin çeşitli yerlerine kesilmiş vücut parçaları bırakmıştır.
-
300.
0Ölüm sessizce gelir, çığlıklar saçarak gider.
-
299.
0'Beni sık sık kırbaçla dövmeye başlamıştı,ama ben bayağı büyük ve güçlü bir çocuktum.bir gün yine beni dövmeye başlamıştı ki , ona karşılık verdim ve sağlam bir tane patlattım ama benden çok güçlüydü.bu yuzden o kazandı.ama ben de bir iki şey öğrenmiştim hani. işte o zamanlarda en güçlü olanın her şeyi yapmaya hakkı olduğunu anlamıştım.'
Carl Panzram otobiyografisinde , ıslahevindeki bir öğretmeniyle nasıl karşı karşıya geldiğini anlatıyor. Panzram yıllar sonra bir colt tabancayla dolaşırken aynı öğretmeniyle karşılaştı ancak 3 kez sıkmasına karşın silah ateş almadı. -
298.
0insanlar kötü doğmaz , sonradan kötü olurlar
-
297.
0O korkunç geceden tam dört ay sonra, 9 Temmuz günü Wiesbaden polisine bir ihbar geldi. internette gezinirken, birini öldürüp yemiş olmakla övünen Franky takma isimli birine rastladığını söyleyen biriydi ihbarı yapan. iki ay sürdü polislerin “Franky”nin izini bulmaları. Polisler evi aradığında korkunç manzarayla karşılaştılar. Meiwes aynı gün suçunu itiraf etti. Yirmi kilo insan eti yemiş olan Meiwes, artık ruhunun daha sağlıklı olduğunu söyledi polise. Kendini artık hiç yalnız hissetmediğini, kendine daha çok güvendiğini, hatta kurbanının birtakım özelliklerini aldığını, örneğin artık Brandes gibi çok iyi ingilizce konuşabildiğini anlatıyordu. Meiwes hakkında “cinsel dürtülerini tatmin için cinayetten” dava açıldı. Ancak sanığın avukatları, Alman yasalarında “yamyamlık” diye bir suç olmadığından sağlıklı bir yargılamanın söz konusu olamayacağını, müvekkillerinin kurbanı kendi isteği üzerine öldürdüğünden bunun cinayet sayılamiyacağını savundular. Armin Meiwes de öyle. Dava hala sürüyor. Herkes “yamyamın” ne kadar soğuk kanlı olduğundan bahsediyor; delil olarak mahkemeye sunulan video kayıtları izlerken, Meiwes çok memnun bir ifade çiziyor. Meiwes yaptıklarından pişman değil, alacağı cezayıda umursamıyor. Film şirketleri öyküsünün haklarını satın alabilmek için birbirlariyle kıyasıya rekabete tutuşmuşken, o anılarını kitaplaştırmayı düşünüyor. Tabii gelecek film tekliflerinede açık…
-
296.
0Onun tek istediği birini öldürüp yemekti. ikiside Brandes’in ölmesini bekliyordu. Kitap okuyorlardı zaman geçsin diye. Saat sabahın 4 buçuğunu gösteriyordu, Brandes kan kaybından bayıldığında. Zar zor kesim masasına sürükledi Meiwes, Brandes’in iyice ağırlaşmış bedenini. Hala yaşıyor olması onu biraz ürkütüyordu. Eğilip son bir kez öptükten sonra, elindeki bıçağı kurbanının gırtlağına sapladı. Meiwes polis sorgusunda o anı şöyle tarif ediyordu. “Nefret, öfke, güç ve mutluluk. Bunu yaptığım için kendimden, buraya geldiği için Brandes’ten nefret ediyorum, ama onun ölü bedenine hakim olduğum ve hayatımın amacına ulaştığım için sonsuz mutluydum.
-
295.
0reserve
-
294.
0Celladının işini kolaylaştırmak için uyku ilaçları ve alkol aldı Brandes. Saatlerce seviştiler. Sonra ansızın “Hadi” dedi Brandes “başla”.Uzandıkları yataktan kalkıp video kamerayı çalıştırdı Meiwes sonra mutfaktan aldığı bir bıçakla Brandes’in cinsel organını kesti. ilk bıçak darbesiyle çığlık attı Brandes, ama dayandı. Bayılmadı. Ne kadar mutlu olduğunu dile getiriyor, kan aktıkça seviniyordu. Organı kardeş payı yapıp yediler. Brandes kendisinden geriye hiç birşey kalsın istemiyordu, kafatasını ve dişlerini yok etmesini söylüyordu. Meiwes, kurbanının neden sevindiğini anlamadı. Bir insanın neden kendini öldürtmek isteyeceğinide.
-
293.
0Büyük gün 9 Mart…! O gün öğlen saatlerinde Kassel tren istasyonunda karşıladı Meiwes yeni arkadaşını. ikiside çok heyecanlıydı. Brandes kesildiğinde bağırsağı temiz olsun diye yemek yemeden gelmişti buluşmaya. Kurban çok oyalanmak taraftarı değildi, ama kendini celladına teslim etmeden önce son bir kez sevişmek istedi. Asıl amacı Meiwes’i sınamak, vaadini yerine getirecek kadar gaddar olup olmadığını görmekti; ne de olsa birini canlı canlı kesip yemek herkesin harcı değil diye düşünüyordu. Nitekim önce Meiwes’i yeterince gaddar bulmadı Brandes. Bu kez doğru kişiye rastlamadığını düşünüp Berlin’e dönmek üzere tren istasyonuna gitti. Fakat istasyonun tuvaletinde nedense fikrini değiştirdi ve iki erkek tekrar “mezbaha”ya döndü.
-
292.
0Waltraud Meiwes Eylül 1999′da ölünce, Armin yapayalnız kaldı. Daha çok hayal dünyasına sığındı. internette kendisiyle aynı hayalleri kuran insanlarla tanıştı. Çifte bir hayat yaşıyor, gündüz sempatik, sevecen, hayatının kadınını arayan bir adam, geceleri internet başında ise “kesmek üzere yapılı bir erkek arıyorum” yazan bir yaratık. Bazen amacına ulaşacak gibi oluyordu. Kesilmek istediklerini iddia eden onlarca kişi başvurdu, hatta kimileri Meiwes’in özel olarak döşediği kesim odasına kadar geldi; ancak hepsi son anda vaz geçtiler. Biri dışında… Adı Bernd Jürgen Brandes’di. Tek tutkusu parçalanıp yenmek olan 43 yaşındaki Berlinli biciksüel bir mühendis. “Doğuştan kesimlik et” olarak tanımlıyordu kendini. Meiwes ve Brandes’in yolları ilk kez 5 Şubat 2001′de kesişti. Sanal ortamdaki bu ilk karşılaşmadan sonra iki erkek, en kısa zamanda buluşmayı kararlaştırdı.
-
291.
018 yaşındayken annesiyle birlikte Rotenburg’daki yeni evlerine, cinayetin işleneceği o eve taşındılar. Eski, devasa bir bina. Mahalle sakinleri “ruhlar evi” diyordu oraya. Gönüllerince dayayıp döşediler evi. Komşular biraz gürültü yapsa hemen bağırıp çağırırdı. Bir keresinde yan evlerden birinde verilen bir partiyi bastı. O zamanlar artık bir yetişkin olan Armin’i herkesin gözü önünde eve, yatağa gönderdi. Hizmet etmeye ve disipline alışık Armin, 1981 yılında 12 yıl hizmet vereceği orduya yazıldı. Çalışma arkadaşları ondan çok memnundu. Sonra özel bir şirkette bilgisayar uzmanı olarak çalışmaya başladı. Sakin bir hayat sürüyordu. Bir sürü tanıdığı vardı. Arkadaşlarıyla dışarı çıkıyor, seyahatlere gidiyordu. Akşamları ise kendi dünyasına çekiliyordu. Yamyamlar ve yamyamlık hakkında kitaplar okuyor, televizyonda yamyamlar hakkındaki programları hiç kaçırmıyordu. Dergilerden kestiği insan uzuv ve organlarının fotoğraflarını biriktiriyordu. Barbie bebeklerini parçalara bölüyor ve annesi bulmasın diye bunları bir kasada saklıyordu. Video kamerayla kendini keserken çekiyor, her tarafına ketçap sürüp kendini seyrediyordu aynada. Pgibiyatrlara göre babası ve ağabeyleri olmadığı için, Meiwes’in erkek rol modeli hiç olmadı. Bilinçaltında, bir erkeği yiyerek, gerçek bir erkeğe dönüşmeyi umuyordu.
-
290.
0Geceleri yatağında gerçek bir aile olduklarının hayalini kuruyordu Armin. Hayal ürünü küçük kardeşi Frank’a (okulda beğendiği bir çocuğun adı) anlatıyordu babasını ne kadar özlediğini; birde ilk cinsel deneyimlerini yaşadığını iddia ettiği altı yaş büyük ağabeyini. 12 yaşındayken ilk kez bir insanı parçalayıp yediğinin hayalini kurdu. ilk kurbanı çok sevdiği bir sınıf arkadaşıydı. “Artık beni hiç terketmeyecek” diye düşünüyordu. Meiwes tutuklandıktan sonra onu muayene eden pgibiyatr, “insan eti onda güven, samimiyet duygusu yaratıyor” diyordu ve ekliyordu: “Sevgi arayışını bilinçsizce gündelik hayatında karşılaştığı sahnelerle bağdaştırıyor.” Armin’in o sıralar bilmediği, bu hayalin hiç peşini bırakmayacağıydı. Gençlik yıllarında kimi geceler gözüne uyku girmiyor, hep benzer sahneler kurguluyordu.
-
289.
0Sakın korkma diye fısıldadı adam yeni edindiği sevgilisinin kulağına. iki erkek birbirine sarılırken sesi kısılmış eski radyodan ne olduğu anlaşılmayan bir müzik yükseliyordu. Saatlerce seviştiler. Nihayet birbirlerini bulmuşlardı. Uzun zamandır ikiside bugünü bekliyordu. Soğuk bir kış gününde güneşin batışını izliyorlardı birlikte pencereden, gökyüzüne bakıp çocukken yaptıkları gibi bulutları bir şeylere benzetmeye çalışıyorlardı. “Bak” dedi gözlüklü adam, “Bak orda bir eşşek var.” Öteki gülümsedi, sonra yerinden kalkıp bıçağı almak üzere mutfağa gitti.
Almanya’yı ayağa kaldıran, eşi benzeri az bulunur bir cinayetten önceki son saatlerdi bunlar. Tarihe “Rotenburg Canavarı” olarak geçecek Armin Meiwes inanılmaz hikayesini yazmaya başlayacaktı birazdan. Rotenburg kasabasındaki o ev, insan muhayyilesine sığmayacak olaylara sahne olacaktı. 41 yaşındaki bilgisayar uzmanı Armin Meiwes, uzun süredir bu büyük cinayete hazırlanıyordu. Önce internette kurbanını aradı. Verdiği ilan üzerine tanıştığı adamın önce cinsel organını yiyecek, sonra büyük bir bıçakla öldürecekti. Bu ziyafet sonrası cesedi usta bir kasabın özeniyle parçalara ayıracak, etleri daha sonra yemek üzere buzluğa atacaktı. -
288.
0"Onlardan biriymiş gibi konuşma .
Değilsin .
Olmak istesen bile değilsin .
Onlar için bir ucubesin .
Tıpkı benim gibi .
Şu anda sana ihtiyaçları var .
Ama olmadığında cüzamlı gibi dışlarlar seni .
Onların ahlakı, yasaları .
Kötü bir espri gibi .
ilk sorun belirtisinde defedildin .
Ancak Dünyan'ın izin verdiği kadar iyiler .
Sana göstereceğim .
işler yolunda gitmediğinde şu medeni insanlar birbirlerini yer .
yani " ben canavar değilim,
sadece herkesten öndeyim -
287.
0insan Hakları Bildirgesi'nde belirtildiği üzere, işkence neredeyse evrensel olarak çok ciddi bir insan hakları ihlali olarak görülür. Üçüncü ve Dördüncü Cenevre Konvansiyonu'nu imzalayan devletler, silahlı çatışma durumlarında korunan insanlara (düşman siviller ve savaş esirleri) işkence yapmayacağını beyan eder, ve Birleşmiş Milletler'in işkenceye Karşı Konvansiyonu'nu imzalayanlar hiç kimseye cezalandırmak, itiraf ya da bilgi almak, onlara ya da üçüncü şahıslara baskı yapmak amacıyla kasten acı ve ıstırap çektirmeyeceğine söz verir. Ancak Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşlar her üç ülkeden ikisinin istikrarlı bir şekilde bu konvansiyon ve anlaşmaların ruhuna uygun davranmadığını bildirmekteler.
-
286.
0kence, ister fiziksel olsun ister ruhsal, bir göz korkutma, caydırma, intikam alma, cezalandırma veya bilgi toplama amacı olarak bilinçli şekilde insanlara ağır acı çektirmekte kullanılan her türden edimlerdir.
itiraf almak amacıyla sorgulama taktiği olarak kullanımı günümüze dek en büyük kullanım alanı olmuştur. işkence ayrıca bir baskı yöntemi olarak veya tehdit olarak algılanan toplulukları kontrol altına alma aracı olarak hükümetlerce kullanılır. Tarih boyunca, din değiştirme veya politik yeniden-öğretim (re-education) amacıyla özellikle ortaçağ avrupasında sık sık kullanılmıştır. -
285.
0ron Maiden: Mumya tabutuna benzer şeklinde tasarlanmış bir işkence kabini olan Iron Maiden, Orta Çağ’da kullanılan işkence aletlerinden biridir. içi sivri çivilerle dolu kabine konulan kurban, ayakta hareketsiz durmalıdır. Hareket etmesi halinde çiviler vücuduna batacaktır. Muhtemelen tabutun içinde saatlerce, günlerce kalındığı düşünüldüğünde ortaya akla durgunluk veren bir tablo çıkıyor. Ayakta kalmak için mücadele eden kurban, bir süre sonra yorgunluktan kendini çivilere bırakıyor. Tabir doğru ise, kendi kendine işkence etmek zorunda kalıyor. Kabinin içerisinde belli bir saatin üzerinde kalınması durumunda canlı çıkmak imkansız. Bunların dışında bazı kapaklar içeren Iron Maiden, işkenceci ile kurban arasında iletişimi sağlıyor.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 29 01 2025
-
malum barlıkı
-
sağlıksız gıdanın ruha iyi gelmesi
-
arkadaki zütten anal yapacak
-
insan beyninde bir başkasının beyninde
-
arka analımdan sıcak osuruk çıktı
-
beyler askıda eskort kampanyası
-
insanın ama susadığı saatlerdeyiz
-
ahmet türk türk değil
-
bu mq parası kolay kolay birikmiyor
-
bir iran erkeğini arka deliğimde arzuluyorum
-
uzun zaman sonra ilk kez adıyaman içiyorum
-
taşaklarımla beynimi ameliyatla
-
ameliyatla dana taşağı diktirsem
-
dinini derken neden akliniza
-
zaten bu kadar geri zekalının olduğu bir yerde
-
ahh arka analım yarılıyor
-
arka analımı yırtana kadar gibip
- / 1