1. 1.
    +2
    ilk kez gördüğü bu çocukların durumunu bilmek istiyordu Mehmet Hoca... Bir seviye tespit sınavı hazırladı. Karma sorulardan oluşacaktı bu sınav.Öğrencilerinin hangi derslere nelere eğilimli olduklarını görmek açısından çok olumlu olacaktı... Babası Kemal öğretmen hep yapardı bu testi...
    Sınavı bitirip çıktı okuldan, evine gitti... Akşam yemeğinin ardından sınav kağıtlarını okumaya koyuldu.Çok ilginç cevaplar vardı gerçekten... Zehir gibi olanlar da vardı öğrencilerin içinde, bilgiye çok aç olan da... Derken olan son kağıtta oldu.. Neredeyse dilini yutacaktı Mehmet Hoca... Bu nasıl bir sınav kağıdıydı?
    Soru 1:Birleşik kelimeye örnek veriniz...
    Cevap 1:BEŞiKTAŞ
    Soru 2:Asal sayılara örnek veriniz...
    Cevap 2:1903
    Soru 3:Atatürk'ün kişisel özelliklerinden birini yazınız...
    Cevap 3:M.Kemal Atatürk en büyük Beşiktaşlıdır...
    Soru 4:Balkan Savaşı'nın önemi nedir?
    Cevap 4:Beşiktaşımız Balkan Savaşı'nda şehitler verince kırmızı-beyaz olan renkleri siyah-beyaz olarak değiştirilmiştir...
    Soru 5:Ana renkler nelerdir?
    Cevap 5:Siyah ve beyaz yüm renklerin çıkış noktasıdır...
    Buraya kadar okuyabildi Mehmet Hoca... Metin'in kağıdıydı bu.Ama hani bu çocuk takım tutmuyordu?
    Ertesi gün okulun merdivenlerinde yakaladı Metin'i çağırdı yanına...
    -Sen bana takım tutmuyorum demiştin değil mi Metin?
    -Evet...
    -Ama kağıdın hasta Beşiktaşlı gibi...
    -Ben de öyleyim zaten
    -Hani takım tutmuyordun?
    -Diğerleri takım tutar biz Beşiktaş'ı yaşıyoruz... Bizimkisi farklıymış, aşkmış babam öyle dedi...
    Bundan sonra daha da çok sevecekti Mehmet Hoca'sı Metin'i... Onun o çakır gözlerinde sanki kendi çocukluğunu görüyordu... Artık her adımını takip eder olmuştu Mehmet'in... Beden dersindeydiler şimdi. Maç yapacaklardı... Herkeste takımının forması Metin'de ise beyaz bir atlet, üzerine Metinin çocuksu harfleriyle siyah bir BEKO yazısı...
    Maç bitmişti ve maçın yıldızı Metin olmuştu attığı gollerle...
    Maçı okul müdürü de izliyordu…Maç sonu çağırdı Metin’i…
    -Aferin çocuk,iyi oynadın…
    -Teşekkür ederim…
    -Gel seni galatasaraya transfer edelim…
    -Hayır, olmaz Beşiktaşlıyım ben…
    -Olur olur,hem bak forma da alırım ben sana…En kral formadan..9 numara ha?
    -istemiyorum, Beşiktaşlıyım ben…
    -Ama bir forman bile yok…
    -Babamın parası yok çünkü…
    işte burada kopuyordu film. Sınıf arkadaşlarının kahkahalarına dayanamadı Metin…Ağladığını kimse görmesin diye uzaklara doğru koşmaya başladı. Tabi Mehmet Hoca da peşinden…
    En sonunda bir köşebaşına çömeldiler. Hoca nefes nefese, Metin ise hıçkırıklarla doluydu…
    -Yok işte formam,yok ama formam olmasa da Beşiktaşlıyım ben, Beşiktaşlıyım…
    -Üzülme Metin, aferin sana…
    Sarıldı öğretmenine ve devam etti hıçkırmaya…Ne vardı sanki babası zengin olsaydı,ne vardı istediği formayı alabilseydi ona,ne vardı kapıcı değil de diğer babalar gibi genel müdür, avukat,doktor olsaydı…
    Mehmet Hoca burada bir ders daha verdi öğrencisine… Maddiyatın önemli olmadığını, babasının ona bulunmaz bir miras olan Beşiktaşlılığı bıraktığını anlattı durdu yol boyu…Evinin kapısından içeri girerken Metin yarın karşılaşacağı sürprizi tahmin bile edemiyordu…
    Ertesi gün çıkışa kadar bekleyemedi Mehmet Hoca…Derste, dün Metin’e gülen arkadaşlarının gözleri önünde verdi hediyesini…
    Şaşkındı Metin, heyecanla açtı paketi…Açtığında ise kavuşmuştu hayallerine…Mehmet Hoca’sının hediyesi-tam da babasının anlattığı meşhur Sarı Fırtına Metin’in forması gibi-11 numaraydı…Armaya baktı bir kez daha…Mehmet Hoca’sının çocukluğuna dair anılarda anlattığı gibi sıkıca tuttu ve öptü armayı…Minnet dolu gözlerle bakıyordu Mehmet Hocasına…
    -Teşekkür ederim öğretmenim, çok sağolun…
    -Bundan sonra gollerini bu formayla atarsın tamam mı Metin? Attıkça da beni hatırlarsın artık…
    -Hiç unutmayacağım sizi ve formamı…Beşiktaşlı vefalıdır…
    Yine günlerden Cuma olmuş beden dersi gelmişti…Metin’i apayrı bir heyecan sarmıştı şimdi…Yeni formasıyla ilk gollerini sıralamak için bekliyordu sabırsızlıkla…
    Maçın başlamasıyla bitmesi bir olmuştu sanki…5-2 Metin’in takımı kazanırken, Metin tam 3 gol atmıştı yeni formasıyla ve her gol sevincinde Mehmet Hoca’sına koşmuştu Metin…Hele maçtan sonra müdür beyin gözlerinin içine bakarak çektikleri siyah beyaz yok mu işte o ömre bedeldi doğrusu…
    Ama bu güzel günler çabuk bitti. Daha mütevazi bir okula yazılacaktı Metin ortaokul için…Zaten Mehmet Hoca’nın da tayini çıkmıştı. Ayrılacaktı Metin çok sevdiği öğretmeninden ama Metin o siyah beyaz formayı unutmayacaktı hiç…
    Yıl 2010…
    Doktor Metin Bey’in sözü vardı oğluna…Matematik sınavından aldığı güzel notun ödülü olarak maça zütürecekti onu…Protokol tribününde locası vardı profesörün ama ufaklık tutturmuştu ‘’ille de kapalı’’diye…Haklıydı da…Ruh da oradaydı, kaşkollu ağabeyler de…
    Güzel gidiyordu maç…Son dakikalara girilmişti ve 3-1 galipti takım…Ufaklık çok mutluydu.’’Kartal gol gol’’e eşlik edip arkasından da gol gelince daha bir sevinçle sarılmıştı babasına…Arka sıralardan gelen bir ses bütün büyüyü bozdu ufaklık bunları düşünürken…Kapalı ambulans istiyordu…Belli ki biri rahatsızlanmıştı…
    Profesör anında sesin geldiği yöne doğru fırladı…Doktor olduğunu anlattı etrafa…Hemen hastanın göğsünü açıp ilk müdahaleyi yaptı…Spazm durmuş görünüyordu ama hastaneye gitmeleri gerekliydi…ihtiyarın yanındaki ufaklık da çok korkmuştu belki ona da bir sakinleştirici iyi gelecekti…
    Çalıştığı hastaneye zütürdü hemen. Sedyeyle kardiyolojinin acil servisine zütürdüler hastayı…Gereken yapıldı ritim normale dönmüş, solunum düzelmişti…Ufaklık da daha iyi gibiydi, ikisi arkadaş olmuşlardı…
    Derken açtı gözlerini ihtiyar
    -Neredeyim ben?
    -Maçta ufak bir rahatsızlık oldu heyecandan,ben doktorum, şimdi iyisiniz merak edilecek bir durum yok…
    Bu çakmak çakmak bakan çakır gözlüyü tanımıştı ihtiyar…Üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala hatırladığı çakır gözlerdi bunlar…
    -Hangi takımı tutuyorsun sen bakalım?
    Profesör şoktaydı…Beraber maçtan gelmişlerdi hastaneye…Öyleyse neydi bu soru? Derken o bariton sesi hatırladı…Siyahına beyaz diyen sesi…
    -Takım tutmuyorum Mehmet Hoca’m…Bizimkisi farklı…
    Hasretle sarıldılar eski günleri yad ettiler.Çocuklar pek bir şey anlamamışlardı ama bu iki adamın birbirlerini çok sevdikleri belliydi…Profesör kapıcı babasından oğluna kadar bir çırpıda anlatıverdi geçen zamanı…Hoca ise artık torun torba sahibi olmuştu…
    Oğlunu çağırdı yanına Profesör:
    -Bak oğlum bu amca benim öğretmenimdi hadi öp elini…
    ihtiyar da diğer çocuğu çağırdı yanına:
    -Bak oğlum bu amca da senin gibiydi ben son gördüğümde. Maşaallah büyümüş doktor olmuş.Sen de doktor olmak istiyordun değil mi?
    Sessiz durdu çocuklar…Sessizliği yine Profesör bozdu…
    -Hadi tanışın çocuklar…
    Çocuklar birbirlerine doğru yürüdüler.ilk hamleyi profesörün oğlu yaptı
    -Merhaba,ben Mehmet…
    -Memnun oldum ben de Metin…
    Burası sözün bittiği yerdi işte…iki adam da saklamıyorlardı artık gözyaşlarını…
    Metin Hoca doğru öğrenmişti Beşiktaşlılığı…
    -Hadi hocam dedi, bir kez daha… Siyahhhhhhhhhhh
    -Beyazzzzzzzzzzzzzzzzzzz
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +2
    Nihayet tayin olmuştu. Beklediği gün gelmişti işte, girecekti sınıfına öğrencileriyle tanışacaktı. Belki yabancılayabilirlerdi bücürler... Rahatsızlığı nedeniyle mesleği bırakan Aysel hoca hanımın yerine girecekti derslere... Heyecanla ilk istiklal Marşı'nı okurken bir yandan da afacanları süzüyordu... En arka sırada bir ufaklığın hazır olda durmayıp ellerini pençe gibi havaya kaldırdığını gördü... Gözleri hariç yüzü siyah-beyaz bir kaşkolla kaplanmıştı... Birden içi ısındı bu çakır gözlü çocuğa... Bir zamanlar kendi de böyle gezerdi semtte,ama işte öğretmen olmuş kader onu buralara sürüklemişti...
    Tören bitti girdi ilk dersini vereceği 5-B sınıfına heyecanla...
    -Günaydın
    -Sağol
    -Oturun
    ...
    Bir sessizlik çöktü sınıfa.Öğrencilerine göz gezdiriyordu... Derken mütjiş birşey oldu... Az önceki çakır gözlü çocukla yine kesişti gözleri, içi sevinçle doldu... Hemen kontağa geçmek istedi onunla... ilk ders tanışmaya ayrılacaktı.Önlerden bir çocuğa verdi ilk sözü...
    -Adın?
    -Serdar öğretmenim...
    -Baban ne iş yapıyor?
    -Bir inşaat şirketinde genel müdür...
    -Neler yaparsın boş zamanlarında?
    -Kitap okuyorum, ingilizce öğreniyorum...
    -Hangi takımı tutuyorsun sen?
    -fenerbahçe...
    -Büyüyünce ne olacaksın Serdar?
    -Astronot...
    Başka bir çocuğa kayıyor gözü... Saçları özenle taralı, giysileri yepyeni
    -Sen, adın?
    -Hakan
    -Senin baban ne iş yapıyor?
    -Bankacı...
    -Sen nasıl geçiriyorsun vaktini?
    -Babamla ata binerim golf oynarım...
    -Sen hangi takımlısın bakalım?
    -galatasaray...
    -Ne olacaksın büyüyünce?
    -Mühendis...
    Bu kadar yeter dercesine o çakır gözlü çocuğa veriyor sözü
    -Söyle bakalım çakır, benim adım Mehmet ya seninki?
    Çocuk şaşkın çünkü en sevdiği futbolcunun ismi bu... Ayrıca istanbul'daki amca hala çocukları hep bahseder maçlardan tribünlerden ve o tribündeki bir kahraman Mehmet'ten,nam-ı değer Optik Başkandan... Kanı ısınıyor birden bu öğretmene...
    -Adım Metin Tekin Kara...
    -Baban ne iş yapıyor Metin?
    -Kapıcı...
    Sınıfta gülüşmeler... Aldırmıyor Mehmet Hoca
    -Sen neler yaparsın boş zamanlarında Metin?
    -Babama yardım ederim genelde,top oynamayı severim ama ayakkabılarım eskiyor...
    -Ne olacaksın bakalım büyüyünce?
    -Babam önce adam ol dedi öğretmenim...
    Gözleri doluyor Mehmet Hoca'nın... Havayı dağıtmak istercesine
    -Hangi takımı tutuyorsun sen peki?
    -Takım tutmuyorum öğretmenim...
    Şaşırıyor Mehmet Hoca zihninden geçiriyor gözlemlerini... ismi Metin Tekin,ya o boynundaki kaşkol? Peki nasıl takım tutmaz bu çocuk? Şaşılacak şey doğrusu...
    Üstelemiyor zaten ders zili de çalmak üzere...
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +1
    olum adam eet eroin uyuşturucu kullanyomuş ama eğer satmıyosa maça giden çocuklara bundan vermiyorsa bizi çok da ilgilendirmez. tabi gönül isterdi içmesin. hatta bu adam öğretmenmiş yani bunu da bilen olmaz çok.
    ···
  4. 4.
    0
    amk fenerli veya cimbomlu binler içmiyor mu sanıyorsunuz bu taku?
    ···
  5. 5.
    0
    @15 doğruda işte adam şeyi sorguluyo neden bir eroinmanı liderimiz gibi sayıyoruz. yani az da olsa haklıda. ama diğer yaptığı iyilikler göz önüne alınınca da ne bilim ya işte her insanın iyi ve kötü yönleri var.
    ···
  6. 6.
    0
    @16 kardeşim eroinman olmasa tribün lideri olamaz zaten. tribün lideri diyoruz. yani çoğunluğunun işsiz güçsüz olduğu, kendilerini fanatizme adamış bi oluşumun lideri. doktor, mühendis, avukat vs. olacak değil ya bu gibi bir oluşumun lideri. hea optik baskan öğretmenmiş ama tribüncülük yönü daha ağır basmış işte.
    ···
  7. 7.
    0
    dıbına koduk optik başgaaannn
    ···
  8. 8.
    0
    @17 dostum bence tribünlerden önce bu önyargı silinmeli küfürbaz olabilirsin anarşist de olabilirsin bir yere kadar ama uyuşturucu kullanımı hayır. tribünlere örnek teşkil etmemeli bu durum 19 20 yaşındaki gençlerin bu batağa düşmelerindeki en önemli sebebplerden biri de tribünlerdeki özendirmedir. sembol olarak görülmesi gereken kişiler de her taraftar grubu adına gurur duyulacak kişiler olmalı diyorum.
    ···
  9. 9.
    0
    @1 dostum dogrudur kullanıyordu ancak o yıllar türkiyenin sayılı öğrencilerindendi çok bilgili çok yardımsever harbi delikanlı adam gibi adamdı gittiği her deplasmanda inanılmaz bir saygı ile karsılanıyordu holiganlığı endrüstriyel futbola karsı holiganlık kaç tane tribün lideri gördün üniversite mezunu öğretmen olmuş. kullandığıda esrardan başka bişi değil
    ···
  10. 10.
    0
    @20 saol ahbap seviyeyi fazla yükselttik ama en seviyeli bin yorumu senden geldi
    ···
  11. 11.
    0
    Liseyi bitirince Mimar Sinan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazanmış. ikinci sınıftayken ailesine Tarih okumak istediğini söyleyip tekrardan üniversite sınavına girmiş. Halihazırda bir üniversitede okuduğundan puanı düşürülse de derece yaparak girmiş istanbul Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne. Taziye ziyaretine gittiğim ailesinden öğrendiğime göre sene kaybetmeden birincilikle bitirmiş Üniversite’yi.

    Tüm bunlar olurken Beşiktaş’ını yağmur çamur demeden içerde dışarıda desteklediğini söylememe gerek var mı acaba?

    Üniversite’yi bitirmesinin ardından bir ara akademisyenliği aklından geçirse de lise öğretmenliğinde karar kılmış. Öğretmenlik öncesi stajını ise kimselerin bilmesini istemediği bir yerde yapmış. Her gün okula giriş ve çıkışlarda birileri görecek diye kaygı duyarmış. Çünkü her gün gittiği lisenin adı Galatasaraymış!

    Öğretmenlik stajını tamamladıktan sonra tayininin çıktığı Ankara Çubuk’a tarih öğretmeni olarak gitmiş Optik. Çubuk Yatılı lisesinde girdiği ilk derste kimin hangi takımı tuttuğunu öğrenip aklına not etmiş. iki yıl sürdürdüğü öğretmenlik boyunca Galatasaray ve Fenerbahçelilere hakkını, siyah beyaz renklere gönül verenlere ise gönlünden kopanı yani bir not fazlasını vermiş Mehmet öğretmen. Takım farkı gözetmeksizin de ihtiyacı olana cebindeki parasını.
    ···
  12. 12.
    0
    @21 seviye tavan yaptı ama napim ömrümde gördüğüm en delikanlı adam bişiler açıklayım dedim

    ccc am züt meme ccc
    ···
  13. 13.
    0
    @10 biliyom hacı hatta gs lisesinde derslere girermiş gizli gizli de bu adam işi gücü bıraktıktan sonra herkese yardımı neyle ediyo hadi onu geçtim çarşı grubu değil midir herşeye isyan eden sosyal mesajlar veren toplumun gözüne ilginç jargonlarıyla giren. neden uyuşturucu karşıtı bi eylem bi pankart bi sosyal oluşum göremiyoruz.

    boşuna eksilemeyin bende beşiktaşlıyım ama taptığımız insanı sorgulamak zorundayım
    ···
  14. 14.
    0
    her kalp kirizi geciren eroin, kokain v.s iciyo diye bişey yok. insanlar direk böle yakıştırmaları seviyo bence bununla alakalı. holigan muhabbeti de optik'in beşiktaş için yaptığı fedakarlıklardan kaynaklanıyor. (ankarada öğretmenlik yaparken beşiktaş maçlarını izleyemediği için öğretmenliği bırakması v.s) not: beşiktaşlı değilim ama severdim optik başkan'ı. ruhu şad olsun. bu arada seviye zirve yaptı beyler.
    ···
  15. 15.
    0
    apapapap
    ···
  16. 16.
    0
    her kim söylemişse büttün türkiye zütüne parmak koysun.
    ···
  17. 17.
    0
    @3 tamam da arkadaş kimse adamakıllı bi cvp vermiyo amk adamla ilgili beste yapıyoruz bestede rahmetliye son holigan diyuoruz holigan ne amk böyle mi yüvceltilir tribün lideri
    ···
  18. 18.
    0
    cvp verin amcık ağızlılar
    ···
  19. 19.
    0
    @1 doğru bin. neden öldü zannediyorsunuz siz optik başkan'ı? adam hapisten çıkınca birden kendisini uyuşturucuya verdi, sonra uyuşturucu komasından vefat etti. ama medya kalp krizi olarak açıkladı tabi. içer içmez o kendi problemi ama çevresiyle bi problemi yokmuş diye duydum. hatta çevresine yayarlı bi adammış. sokak köpeklerini beslermiş, parasızlık yüzünden maça giremeyenlere yardım edermiş vs. vs.
    ···
  20. 20.
    0
    @6 tamam da bacı anlattıkların doruysa kendine faydası olmayan bi adamdan bahsediyoruz bu adama mı tapıyoruz biz yani
    ···