Anlayacağım, hikaye 1 yıldır kafa yorulmuş olabildiğince gerçekçi entrikalar ile dolu bir fantastik ortaçağ hikayesidir çok değil 2 şuku ya başlıyorum

Ben daha küçükken babama çiftçilik için yardım ederdim babam kalbi temiz iyi bir adamdı kendimizce büyük bir çiftliğe sahiptik annem ben kardeşim ve babam çoğunlukla aç geçerdi bizim için yıl ortasına kadar yıl ortasından sonra hasat biter ve kanımızın doyduğu 6 ay başlardı diğer çocuklara göre daha uzundum tabi düzgün bi yeme düzenimiz olmadığından sıskaydım ama mutluyduk kardeşim benim aksine daha kalıplıydı çünkü onu ne kadar uyarsamda insanların bahçelerinden yemek çalardı adım sedat kardeşimin ferit hayatımı babamın gibi çiftçi olarak geçirmeyi planıyorum genelde çapalama kazma işini ben yapar ot kesme gibi işleri kardeşim yapardı taki o güne kadar dört tane er gelip babamı, kolundan tutup zütürdüler babamı kurtarmaya çalıştım ama kafama hiç acımadan vurdular yere düştüm kardeşim korkmuştu uyandığımda dayım ve şovalye ler geldi dayım çok zengin bir adamdı ama bize yardım etmiyor falan değil babam gururuna yediremediği için yardım almıyordu

Babamı nereye zütürüyorlar dayı dedim bilmiyorum ama merak etme biraz altın rüşvet ile çıkattıcam dedi bende mutlu oldum fakat dayımın çok farklı planları vardı babamı kaçakçılık suçundan zütürdüklerini söylediler. Ama babam böyle bişey yapmaz biliyorum sürekli onunla beraberim annemin pek umurunda değil ama benim öyle kardeşim de pek takmıyordu bu evde babamı bir tek benmi seviyorum annem parayı görünce babamı, unuttu bile kardeşim de öyle aşırı mutsuzum ağlıyorum sürekli

Annemin ve kardeşimin umursamaması çok koyuyor odamda oturup ağlıyorum yatağımın altından çıkmıyorum yemek yemiyorum her gün babamı düşünüyorum buda dayımı deli ediyor resmen nefret ediyor babamdan sebebini bilmiyorum dayım kardeşim takmadığı için onu sürekli güzel yemekler ile şımartıyor annemi zaten mücevherlere boğdu ama ben üzgün olduğum ve babamı, umursadığım için bana iğrenç yemekler veriyor ve işin tuhaf yanı annemin bundan haberi yok galiba bir gün dayım odama geldi ve ben =b dayım=d
D= bak evlat bunu nasıl söylesem bilmiyorum ama şunu bil üzgünüm baban öldü

B= d dayı ciddi misin HANi ONU Kurtaracaktın
Suratıma öyle bir tokat attı ki afalladım resmen ben üzgün değilmiyim sanıyorsun bence değildi ama inanın bana bunu söyleyecek cesaretim yoktu odadan çıkıp gitti o gece günlerdir yemek yememiştim mutfağa doğru gecenin bu saatinde ilerliyorum mutfakta bulduklarımla karnımı doyurdum yukarı çıkarken biri ahh diye bağırdığını duydum koştum baktım dayım ah olamaz annemle yataktaydılar

Eğer annem bunu istemiyor olsa ölü eğimi bilsem odaya dalarım ama annem halinden çok memnun gibiydi o gece benim bu itler le işim yok dedim dayımın hobi odasından bir kese altın arakladım ayrıca ejderha çeliğinden yapılma kılıçlar vardır hane lerin mertebesini belli ederler bu kılıçlardan birine sahip olan bir ev yüksek mertebe bir hanedir o kılıcı almayı düşündüm ama dayımı peşime yakardı bu aadecd çünkü artık ne olmak istediğimi biliyordum babama tak atan bin kurularını bulup küçük sürprizler yapıcaktım onlara geceyi ormanın içinde bir ağaçta geçirdim buralarda kedi köpek bile zor bulursunuz değil kurt tilki rahattım o yüzden sabah kalkınca ilk iş Bi demir ocağına gittim onlara istediğim kılıcı anlattım ordakş adamlar pür dikkat beni dinliyorlardı lafımı tam bitirdiğimde 6 kişi bana kahkaha atarak güldüler gibtir git buradan veled dediler o kadar küçük değildim 16 yaşındaydım ama cebimde iyi para var bu yüzden şimdilik rahatım bana eğitim vericek birini arıyordum ama daha iyisini buldum askeri okul buraya giriş ücretli ama bilin bakalım kimin bir torba dolusu altını var içeri girdim zaten yatakhane Bi okuldu o yüzden rahat rahat kaldım 4 yıl boyu burayı katşılayabilirdim parasal olarak zaten 4 yıl sonra yeterince iyi olurdum diye düşündüm ilk hafta benim gibi 24 kişi ile aynı sınıftayım sınıf değil daha doğrusu her yerde Samandağ adamlar şu bambular parkurları falan vardı burası tam istediğim gibiydi

Önce bize silahını seçin dediler balta çekiç kılıç hançer mızrak ve ok ben kılıcı seçtim bizi eşyaların olduğu Bi odaya soktular kılıcın kazası uzun keskin tarafı kısa olan Bi kılıç seçtim yanımda ço uk vardı ok ve yay seçti iri yarı Bi çocuk daha vardı o baltayı seçti düello alanına geçtik orada Bi çocuk daha vardı ama o çok sıskaydı ve uzundu mızrak seçmişti hocamız eski Bi şovalye idi bize en iyi öğrenme şekli uygulanmalıdır dedi ve etrafa baktı beni gösterip gel buraya dedi

Beni düello alanının içine soktu çok uzun Bi kılıcı vardı kılıcım onun yarısı kadardı bak evlat kılıç kullanırken en büyük hata kılıcı sıkmakdır çok sıkarsan yorulursun az sıkarsan biri vurunca elinden düşer kılıç o yüzden Bi, seviyede tut tabi bu kılıç için geçeli sağ sol yukarı saldırı vardır bak bu mesela sağ dedi bir anda boynumda soğuk çeliği hissettim ne ara kaldırıp boynuma getirdi (arkadaşlar hikaye fantastik orta çağda geçiyor unutmayın) korkmuştum şimdi evlat saldırılarımı karşılamayı dene dedi sürekli üstüme üstüme geliyordu işte gördüğünüz gibi şu an hiçbirşeysiniz ama bu mükemmel olamayacağınız anldıbına gelmez bunu söylerken arkasını bana döndü koşarak omuz attım sırtına düello alanının dışına kadar kaydı bravo dedi buda bir diğer ders düşmanına arkanızı dönmeyin

Ardından zamanlar ile çalıştırdı her tür için ayrı eğitimler bir kaç ay onu dinleyip kuklalara vurarak geçti ardından artık silahlatınızda bilgilisiniz şimdi gerçek insanlara karşı savaşma zamanı sedat gel buraya ve sen atreus ( şöyle düşünün Ankara kadar büyük Bi alanda dayımlar doğu ben batı tarafındayım buda burada çok fazla yabancı olmasına sebep oluyo) atreus denen çocuk ok kullanımında oldukca iyi şimdi oklarının ucundaki metaller çıkar atreus dedi atreusa 3 ol verdi şimdi sedat bu ok sana çarparsa ölmezsin ama acır şimdi arenaya girin sedat sen kaçıcan athreus vuracak dedi 3 oku vuramazsa kazanacaksın dedi 3 2 1 başlayın kaçmaya yeltenemeden vurdu hoca bu 3 oktan kaçtığın zaman eğitimine devam edebilirsin dedi 3 gün boyunca atreus beni tavuk gibi ilk seferde vuruyordu artık canıma tak etti plan kurdum geceleri Parkur gidip çalışacaktım atreus çok sessizdi dilsiz gibiydi resmen oraya gidince gece biri daha vardı şu iri yarı balta kullanan çocuk adı todd muş ee todd sen neden buradasın dedim oda aslına bakarsan buraya çok uzak bir yerden iskandinavyadan geldim NEE sen viking misin yani dedim bağırmasana dedi nasıl anlamamıştım kızıl uzun örgülü saç deri elbiseler gelme sebebi ordakilerden çok daha güçlü olup geldiği yer berk adasının reğizi olmakmış durumu anlattım gevrek Bi kahkaha attı refleksleri çok zayıf gel dedi şu, arenaya gir ayağımı sokunca farkettimki çamur arenasındaydık hareket etmek çok zor balta sını aldı şimdi ben atreus kadar hızlı değilim ama çamurlu alanda ben normal alanda athreus dedi sonra ondan kaçmamı söyledi ama korkma gerçek çekici değil bu tahta dedi

Gece boyu felaket dayak yedim ama yılmadım todd artık yeter dedi ama hayır bu gece ondan kaçmalıydım atreus dan daha iyi olmam lazımdı sağ küt sol küt alttan küt ağrıyı hissetmez oldum resmen ama hayır bu iş bu gece burda bitecekti sağ küt sol sol kaçtım evet todd resmen sevinç çığlığı attı harikasın dedi ama ben yere yığılmıştım ama aşırı mutluydum tek sıkıntı her yerim felaket ağrıyo aşırı uykusuzum atreus karşıma geçti yüzünde her zamanki umursamaz ifade vardı oku bırakıp arkasını döndü o kadar emindi ki oku yiyeceğimden hemen hedeflere gidecekti heey vurmadın züt erif dedim şaşkın Bi şekilde arkasını döndü ikinci oku attı kendimi yere attım ama çok hızlıydım son oku çekti iyi gidiyorsun dedi vay canına düşündüğüm gibi burnu havada biri değilmiş sanırım son ok yayı gerdi ok yaydan çıkarken ahşap ses çıkardı okun havada gelişini izledim sağa döndüm son oku da karşıladım hoca sanırım beni izliyordu yanıma geldi bravo evlat diğer etaba geçebiliriz dedi

Atreus yanıma geldi e sonunda dedi elini uzattı ben asla uzatılan eli geri çevirme elini tuttum beni yukarı kaldırdı o talime gitti Bi sonraki eğitim nedir efendim dedim çamurlu arena dedi güldüm ne oldu dedi bişey yok efendim sadece mutluyum dedim kolumdaki morlukları gördü göğsünü göster dedi efendim gerek yok dedim ama ısrar edince açtım tüm göğsüm mos mor 2 gün müddet sana git dinlen dedi efendim olmaz dedim çok geri düşecektim eğer atreus ile olanlar gibi Bi muhabbet olursa ne olucak viducunu kullanamazsan Bi işe yarayamazsın dedi haklıydı bende odama gittim uyandığımda daha doğrusu beni todd uyandırdı dostum hadi ama yemek yemeye gelmeyince seni merak ettim dedi Bi gecede nasıl beni bu kadar umursayarak kadar yakınlaştık ki cidden dost canlısı biriydi salona gidince köy yemekleri vardı her zamanki gibi bizim hep oturduğumuz yere oturduk atreus yanımıza geldi Bi süre sonra oturabilirmiyim dedi todd gel nasılsa boş yer var dedi bende otursana dedim oturunca üzene atletimsi Bi elbise vardı çok saçma bir kısmı sıfır kol diyer tarafı kazak sıfır kol kısmında çok değişik dövmeler vardı bir kısmında rün bir kısmı desenler ile dolu farklı Bi şey hoşuma gitti dövmelerin güzelmiş dedim bişey söylemedi atreus deyince kendine geldi e efendim dedi dövmelerin iyiymiş dedim a evet annem yapmıştı 3 rün büyüsü var biri daha hızlı ok atmamı diyeri daha iyi hedefi tutturma ı diyeri sesleri daha iyi duymam sağlıyor dedi güldüm buna cidden inanıyomusun bu tün ile ilgili hikayeleri annem bana küçükken anlatırdı dedim todd da güldü benim asıl baltamda da rün taşları var dedi Bi işe yarıyolar mı dedim gel dedi atreus sende dedi atreus yine dalmışdı sallayınca düzeldi arka duvarda Bi tünelden çıkıp arkadaki bahçeye bahçenin ağaçlarından birini kazdı ve Bi balta çıkardı bak bu Bi rün taşı dedi gerçekten. Balta nın üzerinde mavi Bi taş vardı ne işe yarıyor deyince bu dedi balta nın üzerinden buzlar çıkmaya başladı bu da nee

Arkadaşlar lütfen okuyan varsa Bi şukusunu esirgemesin