/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +25 -1
    Beyler hikaye en kısa zamanda bitecek daha önce açmıştım ve devam edememistim şimdi tüm olanları anlatıp bitiricem

    Okuyan gören yokmu lan sap gibi kaldım. Bi ses verin la. Duvara mı anlatıyoruz olum

    20 Temmuz 1999 aksamiydi. Bilgisayarimin basindaydim. Internete baglandim. Daha önce haberlestigim bir arkadasimin adresinin bir numarasini (harfini) yanlis yazdigim icin karsima farkli birisi cikmisti. Selam ve " nasilsin" faslindan sonra söyle bir cevab aldim:

    - iyi sagol da sen kimsin neyin nesisin, in misin, cin misin, nerden ciktin böyle, zembille mi indin?

    Bu, arkadasim Abdullah degildi ve sonradan ögrenecegim üzere Istanbul Küçükçekmeceden`den Aynur isminde bir hanimefendiydi. Bayanlarla muhabbet etmek adetim olmadigindan hatir sorma cümlelerinden sonra özür dilemis ve tanistigimiza memnun oldugumu bildirmistim. iste zahirde cok basit gibi görünen bu hadise koca bir yilimi harcayacagim bir hikayenin de baslangici olmustu.

    Ortada herghangi bir mecburiyet yokken bayanlarla bilgisayar ortaminda muhabbet etmenin islami kaidelerle bagdasmadigini bilen ve bunu uygulayan biriydim. Fakat sebebini su an bile cözemememe ragmen her nedense tevafuken karsilasmis oldugum bu sahsin numarasini listemden silmemistim. Ekran basina oturdugumda, sayet o da bilgisayarin basindaysa selam vermek ve hal hatir sorarak bir kac kelam etmek kisa bir süre icersinde adetim halini almisti.

    Edit: Hikaye kesin bitecek ona göre yerlerinizi alın.

    Edit2: Evet beyler hikaye bitmiştir. Başka bir hikayede görüşürüz. Söz verdiğim gibi bitirdim buyrun.
    ···
  2. 2.
    +4
    Part 2

    Bu selamlasmalar sirasinda bir bilgisayar firmasinda programci olarak calistigini ögrenmis oldum. Aliskanligim üzere yazdiklarim icerisinde dini konulara ilgili de cümleler kuruyordum. Konusmalarindan tesettürlu, tam olmasa da islami yasantiyi benimsemis bir aileye mensup olmasina ragmen tarz ve fikir bazinda serbest hareket etmesine musaade edilerek yetistirilmis oldugunu anlamakta gecikmememistim.

    Bu ilginc tanismanin ardindan 17 Agustos depremi oldu. Depremde hasarin yogun oldugu bölgeler arasinda Küçükçekmece’de oldugundan icten ice bir tedirginlik yasiyordum.

    Internetten göndermis oldugum "Nasilsin, ne haldesin, depremden etkilendiniz mi ? yardima ihtiyaciniz var mi? " mesajina ancak bir hafta kadar sonra cevab geldi. Herhangi bir kayiplari olmadigini bildiren cevabin ardindan ben de rahatlamistim..

    Bir gün cette Mevlana´dan söz acilmis ve Mevlevilik üzerine uzunca konusulmustu. Aynur Mevlevihanelerden bahis acildiginda, bir sirada gitmis oldugu mevlevihaneleri anlatirken bunlarin icerisinde Galata Mevlevihanesi´nin hosuna gittigini ifade ederek, sayet bir ara istanbul´a yolum düserse kilavuzluk edebilecegini söylemisti.
    ···
  3. 3.
    +3
    Beyler bitiyor 5-6 part daha yazarım final yaparım.

    Biraz sohbet edelim yazın çizin burda olduğunuzu bileyim. Okuyan kaç kişi var belli etsin
    ···
    1. 1.
      0
      Devam edecek misin bu gece
      ···
  4. 4.
    +3
    Part 7

    Mevlevi gösterisinin daha gec bir saatte oldugunu ögrenince Aynur hanim :
    - Buradaki program düsündügümüzden gec baslayacak herhalde. Kilavuz olarak teklifim, burada beklemektense baska bir yerde vakit gecirmek. Sen istersen tabii dedi.
    Böylelikle programi degistirerek Feshane`deki Direklerarasi Ramazan senliklerine gittik.

    Bu arada nefis muasebelerim bitmiyordu...

    Bu arada nefis muasebelerim bitmiyordu. " Ya Rabbi ben ne yapiyorum ? " sorusunun beynimde dönüp durmasina yol aciyordu.

    Esasen böyle kalabalik mekanlardan hic hoslanmiyordum. Fakat sonradan farkettigime göre yeni arkadasimla birlikte olmanin cazibesi her seyi hos gösteriyordu.

    Aklima, hediye olarak yanimda getirmis oldugum Cevsen gelince:
    - Senin icin kücük bir hediye getirmistim yanimda, diyerek cantamdaki kucuk paketi cikartip uzattim.
    - Zahmet etmissin, nedir bu, acabilir miyim?
    - Elbette acabilirsin, Cevsen almistim Sultan Ahmet´ten, üzerinde de gecen aksam yanina ugradigim kiymetli bir buyugun duasi yazili, senin icin yazdirmistim.
    - Cok düsüncelisin, tesekkür ederim dua yazdirdigin icin, böyle bir hediye beklemiyordum dogrusu. Ben de yanimda senin icin bir dergi getirmistim.
    ···
  5. 5.
    +3
    Part 29

    Erkan bey, yüzügü verirken kendini tutamaz, kavga ederse ne olacakti?

    -Bak dedim. Ben yemege cagiririm, fakat sen kendine hakim olmaz, kavga edersen olmaz.

    Dogrusu o da sinirlerine hakim olamayacagina düsünüyordu.

    - Kavga ederim, dogru söylüyorsun, kendimi tutamam.

    Baska türlü anlastik. Ben Aynuru iftara cagiracak ve bir ara lavaboya gidince de o gelip yüzügü verecekti.

    Bunu aynen uyguladik. Ben iftara davet ettim. O da kabul etti. Oysa iftar yapacağımız gun Erkan Bey’in ailesi Aynurlara gelecek ve dugun gününü tespit edeceklermis.

    iftari yaptik. Ben gayet sakin bir sekilde, hicbir sey yokmus gibi hareket ediyordum. Her türlü hadise karsisinda sogukkanli olusumu, Aynur da daha önceki bazi olaylarda görmüstü.

    Sonradan ögrendigime göre, Erkan Bey aynı gün ögle vakti Aynura gitmis, cicek zütürmus ve telefonda sert konustugu icin özür dilemis. Henüz yüzügü vermemis tabii. Belli etmemis.

    Her neyse.. Corbalarimizi ictikten sonra lavaboya gitmek icin kalktim. Onlara zaman tanimak icin on dakika oyalandim.

    Döndügümde masada kimse yoktu.
    ···
  6. 6.
    +3
    Part 30

    Görevlilere sordum. Bir beyin geldigini, biraz tartistiklarini, sonra ikisinin de kalip ciktigini ögrendim. Hemen hesabi ödeyip disari ciktim. Aynuru nasil olsa disarda bulurum diye dusundum. Gercekten de Aynur disarda taksi bekliyordu. Beni görünce uzaklasmaya calisti.
    - Aynur dur, dedimse de orali olmadi.
    - Bekle diyerek yanina vardim. Durmak istemedi. Otoritemi kullanmak zorundaydim.
    - Dur, yoksa dünyayi sana dar ederim. Beni taniyorsun, dedigimi yaparim biliyorsun, simdi dur oldugun yerde.

    Durdu agliyordu.
    - Hayrola, ne oldu? Kim geldi? Neden agliyorsun? dedim.

    Bu arada telefonlar geliyor, bir taraftan onlari cevapliyor, " Tamam ben az sonra ararim " gibi sözler söylüyordu.

    - Görevlilere sordum. Bir beyin geldigini, biraz tartistiginizi, sonra ikinizin de kalkip ciktiginizi ögrendim. Bana ne oldugunu anlatir misin, diye israr ettim.

    - Gercekten gelenin kim oldugunu bilmiyor musun?

    Olaylarin gercek yüzünü onun agzindan duymak ve gercekleri, yalnizca gercekleri ögrenip ömür boyu beynimde soru isaretleriyle dolasmamak icin o güne kadar ilk defa yalan söylemek durumunda kaldim.

    - Hayir kim oldugunu bilmiyorum.
    - Bana iskence yapma, bal gibi biliyorsun!
    - Hayir bilmiyorum. Anlat bana gelen kimdi, neler oldu?

    Ne söylesem diye düsünüyordu. Hemen aklina bir sey geldi.
    - iliskimizin oldugunu kuzenim ögrenmis, o geldi az önce. Cok agir laflar söyledi dedi.
    ···
  7. 7.
    +3
    Bitiriyim mi beyler biraz daha devam mı
    ···
    1. 1.
      0
      devam et abi
      ···
  8. 8.
    +3
    Part 5

    Almanya´daki toplanti ve görüsmelerimi tahminimden önce bitirmistim.
    "Yarin sabah ucagiyla gelecegim, kilavuzluk edecek birileri illa ki lazim.. iftarı Fatih´teki Ziya sark Sofrasinda yapmak geciyor icimden, programin müsait olursa, iftari beraber yapabiliriz" seklinde yazmis oldugum maile cevabin gelmesi gecikmemisti. Karsilikli birkac kez maillestik. Kendisine numaramı da verdim. Telefon acarak Pazartesi müsait oldugunu ve iftara gelebilecegini bildirdi. Sasirmis, fakat bozuntuya da vermemistim. "Memnun olacagim" ifadesiyle pazartesi iftarda görüsmek üzere telefonu kapatmistik.

    Ya rabbi ben ne yapiyordum? Ya gercekten iftara gelirse o güne kadar titizlikle savundugum fikirlerimle tezat bir hal icerisinde olurdum. Bu konularda cevremdeki insanlara, özellile yakin arkadaslarima hassas davranilmasi gerektigini her firsatta söyeleyen ben degil miydim?
    Ortada hicbir mecburiyet, sevgi yokken namahrem birini karsima alip iftar etmek de neydi? Kalkistigim bu isi hangi kaliba sigdirmak lazimdi? Simdi is ciddiye binince en bastan beri hatali hareket ettigimin farkina varmaya baslamistim. Artik bahane üretme sirasi bana gelmisti.
    ···
  9. 9.
    +3
    Part 4

    Bir zamanlar bir erkekten ingilizce dersleri aldigini, daha sonra onun kendisine farkli duygular besledigini ve bunlari söyledigini, fakat kendisinin reddetigini belirterek, "Bilmem sen ne dersin? " diyordu.

    Fikirlerim alt üst olmustu. islami bir kimlik icerisinde bulunan bir bayanin erkeklerle olan münasebetlerinde bu derece pervasiz olmasini kabullenemiyordum. Acaba bu gercekten dindar birisi miydi? Cevremden de bu bayani arastirmalarini istedim. Bu arastirma devam ederken ben de gelen yazi üzerinde kirilmayacagi ve alinmayacgi sözünü aldiktan sonra, biraz yorum yapmis, resmi kurumlar tarafindan verilen ingilizce kurslari dururken erkek bir hocadan tek basina ders alabilme cesaretini saskinlikla karsiladigimi ve kendisini fazlaca serbest yetistirdini söylemistim.

    Bir iki gün zarfinda yapilan istihbaratin neticesi gelmisti. Evet tesettürluydu, ne derece ciddi bir yapiya sahip oldugu belli olmasa bile islamiyeti yasayan ve abdestli, namazli bir aileye mensuptu. Bu bilginin üzerine hayretim bir kat daha artti.

    ileriki tarihlerde yasayacaklarimdan ötürü bu fikirlerle karsimdaki sahsi kinamis oldugumu cok daha sonra anlayacak ve Peygamber Efendimizin (a.s.m) mealen " Bir mümin başka bir mü´mini bir hareketinden dolayi kinarsa, o fiil basina gelmedikce ölmez.." seklindeki hadis-i serifini hatirlayacaktim. Artan merakim bende bu sahsi mutlaka görmek fikri körüklemisti.
    ···
  10. 10.
    +3
    Part 3

    Ramazan gelmisti. isim geregi Almanya´ya gidecektim ve Ankara seferlerinde yer olmadigi icin istanbul´dan kalkacak Münich ucagina bilet almam gerekmisti. " ÖNümüzdeki pazar gecesi yurdisina gitmeyi planliyorum biletimi ayirttim. Su Galata Mevlevihanesi daveti hala gecerliyse yolum düserse hafta sonunu Istanbul´da gecirmeyi dusunebilirim." diye bir mail gönderdim...

    Aradan fazla bir zaman gecmeden. "Elbette sözüm hala gecerlidir" cevabi geldi. islami kaideleri benimsemis bir bayanin, üstelik yüz yüze hic karsilasmamis oldugu bir erkege sehirler arasi bu tarz bir davette bulunmasi ilgimi cekmisti...
    Ünlü bir ilim adaminin "insanlar isledikleri fiillere bilinc altinda kiliflar uydurur ve yaptiklarini hakli görünecek yönden ele alirlar" sözünü farkinda omadan teyit ediyor, islami hükümlerde hic bir sekilde müsaadesi olmamasina ragmen tanimadigim bir bayanla yapacagim ve sonradan diyeti cok agir olacak bu görüsmeyi, " davete icabet etmek sünnettir, nihayetinde sadece Ramazan etkinlikleri konusunda kilavuzluk edecek" sekilde tevil ediyordum.

    Aynur gösterileri icin dönüste vakit ayiracagimi bildirmemin ardindan gelen yazida beni hayretler icinde birakan bir olayi anlatiyordu.
    ···
  11. 11.
    +2
    Part 28

    Az sonra nisanlisi Erkan Bey, Aynuru aradi. Onunla konusurken benim kadar icten ve yumusak degildi. Cok sert konusuyor, tartisiyorlardi. Dikkat ettimde Aynur, Erkani sürekli kavgaya cekiyor, arkasindan.

    - Sen böylesin zaten, hep bagirara cagira konusursun, diyordu.

    Telefon konusmasi bitti. Ben de paralelden dinledim.

    Bu konusmanin ardindan aklimda yaptiklarimin dogru olup olmadigina dair bir soru isareti belirdi. Benimle cok samimi ve sevecen konustugu halde, Erkanla hic de öyle icten konusmamisti? Bu kiz ne yapmak istiyordu? Bunu mutlaka ögrenmeliydim, yoksa ömür boyu vicdanimin sesini dinlemek zorunda kalabilirdim.

    Gerci her sey ortaydi. ikimizde aldatilmistik.

    Ben bu nisani bitiririm, diye konustu Erkan.
    Ben de iliskimi kesecegimi söyledim. Erkan Bey:
    - Sen onu yarin aksam iftara cagir, ben de geleyim, yüzügü vereyim dedi.

    Birden aklima konusmaya basladigim günlerde gördügüm rüya geldi. Hani biz onunla yemek yerken gelip nisanli oldugunu söyleyen kisi... Her sey tipki gördügüm gibi oluyordu.

    Akilma bir sey takilmisti.
    ···
  12. 12.
    +2
    Part 23

    Bu görüsmenin ardindan hüzünlü bir sekilde ayrildik. Ve ben de istanbul´u bir müddet icin terk ettim. Aradan gececek olan 4 gün icerisinde gercekten de aramadim. Bir yila yakin devam eden bu alislanligi frenlemek benim icin cok zor olmustu. Dördüncü gün gece bana telefon acarak, söyle dedi.

    Söylediklerin cok dogru, hepsine katiliyorum, hatali davrandigimi biliyor ve kabul ediyorum. Senin dediklerin hepsini yapacagim, ama bundan böyle tek basima yapacagim. Söyledigin sekildeki islami hayati ben tek basima yasayacagim. Tek basima.

    -Bensiz mi? dedim.
    - Sensiz, dedi.
    - Peki, diyerek kapattim telefonu.
    Bir dakika gecmeden tekrar aradi.
    - Sebebini sormayacakmisin?
    -Sebebini sormaya gerek yok. Sen kararini vermisin. Bana da bu karara saygi duymak kaliyor.

    Aglamakli bir sekilde konustu:
    -Sen cok iyi bir insansin. Herkesten farklisin, her seye olumlu yaklasiyorsun. Olgun bir insansin.

    Bu sefer dedim ki.
    - Sana sekiz ayimi harcadim. Bugüne kadar kimseyle konusmadigim sekilde konustum seninle. Bugüne dek hic kimseyle muhattap olmadigim halde seninle muhattap oldum. Hicbir arkadasimin söylemeye cesaret edemedigi seyleri, sen bana söyledigin halde ben bunlari kabulledim. Sen tuttun bu sekilde hareket ediyorsun. GÖNÜL TAHTIMA oturttugum yegane ve tek insansin. Bundan sonra baskasi o tahta oturamaz, orasi ebediyen bos kalacak. Buna ragmen mi?
    ···
    1. 1.
      0
      En heyecanlı yerinde bıraktın
      ···
  13. 13.
    +2
    Part 22

    Aynurun bu ve benzeri hareketleri insanin sabir sinirlarini zorluyordu. Bu konuya artik bir kesinlik getirmek gerektigine karar vermistim. iste bu tarihlerde yine bir hafta sonunu beraber gecirmek üzere uzun zamandir planladigimiz Adalari ziyaret etmek icin yola ciktik. Tabii sinirlerimin cok gergin oldugunu hissediyor, beni sakinlestirmek icin türlü yollar deniyordu. Ama kendisi de sair zamanlarda beni sakinlestirebildigi halde o an bunu basaramadigini gayet iyi biliyordu. Fayton gezintisi ve yemegin ardindan.

    - Seninle bir konusma yapacagim, ömrü hayatimizda bu tarz ilk ve son konusma olacak. Öncelikle bir soru. Sen benimle ömür boyu bir beraberlik düsünüyor musun?
    - Tabi ki evet, dedi. Elbetteki ömür boyu bir beraberlik düsünüyorum. Yoksa bu zamana kadar bosu bosuna miydi bütün yaptiklarimiz, bütün gezdiklerimiz, bütün tozduklarimiz ? Bosu bosuna mi gezdim seninle, bosu bosuna mi görüstük, o kadar zaman harcadik?

    Ben bu teyidi aldiktan sonra:
    - Madem öyle, benim bazi prensiplerim var dedim. Eger benimle ömür boyu bir beraberlik düsünüyorsan bu prensipleri tatbik etmek zorundasin. Altini ciziyorum zorundasin! Erkeklerle olan münasebetin su saatten itibaren degisecek. Ben geriye dönük mahalle, okul, is arkadaslari mefhumuna katlanamam. Erkek arkadaslarinla kesinlikle ve kesinlikle konusmak, mesaj yazmak, e-mail yazmak, görüsmek olmayacak...
    Eger bunlari yapacaksan benimle beraber olursun. Bunlari yapmayacaksan, sana ne kadar gün istiyorsan o kadar gün musade veriyorum. Eger benim cizdigim cizgide olabileceksen görüselim, eger olmayacaksan bundan böyle görüsmeyelim. istersen ben yaninda olmadigim zaman iyice düsün. Su andan itibaren seni aramayacagim, bu aksamda da sehir disina cikiyorum, karar verirsen ararsin görüsürüz, yoksa bir daha görüsmeyecegiz dedim.
    ···
  14. 14.
    +2
    Part 24

    Sustu:
    - Sözlerimi geri aliyiorum, dedi ve kapatti telefonu.
    Görüsmelerimiz yine devam ediyordu tabi. Hafta sonlari da mutlaka beraber oluyorduk. Ama ben hala bazi sorularin cevabini bulamiyordum. Niye erkeklerle bu kadar rahat iliskileri vardi, niye mesajlar geliyordu, niye ben varken hala net arkadaslari vardi?

    Bir gün, "Benden istediklerini, senin hosuna giden hareketlerimi, hosuna gitmeyen hareketlerimi bana not at. Ben de kendime ona göre cekidüzen vereyim " diye not atti.

    Ben de ona tam cevap olabilecek bir mail yazdim. Özellikle kiyafet ve erkek arkadaslari noktasinda durdum. Ancak, icimde bütün bu yazdiklarimin pek de fazla bir seyi degistirmeyecegi hissi vardi.

    Bu arada görüdügüm yakaza yani yari aygin yari rüyada gerceklik payi vardi. Aynur, Erkan isimli yakigibli bir gencle nisanliydi. Onunla mutlaha görüsmek istedigimi haber salmistim. Nitekim de bir arkadas Erkani arayarak benden bahsetmis numarami vermis. Nihayetinde Erkanla telefonda karsilastik. Tam bir saat görüstük. Görüsme neticesinde öncede de anlattigim gibi, " Bir arkadasin nisanina gittim" dedigi tarihte nisanlandigini ögrendim. Erkanin ifadesiyle cocukluktan beri arkadaslik etmis olduklarini, benim söylediklerimde bir hata olmasi gerektigini, benim yalan söylüyor olabilecegimi, eger dogruysa veya aynı kisiden bahsediyorsak mutlaka görüsmemiz gerektigini söyledi. Ertesi gün vakit ayirip görüsmek üzere telefonumu kapattim.
    ···
  15. 15.
    +2
    Part 8

    Cantasindan islami icerikli taninan bir dergi cikararak bana uzatti. Böyle müsbet yayinlari takip ediyor olmasindan icten ice memnun olmustum. Biz kendi aramizda konusurken gösteri de baslamis, meddah rolunde biri eski zamanlara has bir orta oyununu sahnelemeye koyulmustu. Oyunun ardindan gürültülü bir müzik baslamisti. Bu eglence türünden hosnut kalmadigim icin disari ciktik.

    - Piyer Loti´yi biliyor musun, dedi. Oraya gidelim. Uzak degil, basin fazla agrimiyorsa yürüyelim istersen. Gerci hafif yagmur var, ama semsiyem ikimize de yeter (!) .

    Böylelikle semsiyesinin altinda Eyüp Sultan Camiine ordan da Piyer Loti`ye dogru yürümeye basladik: Buraya geldigimizde kapali mekanin tamamen dolu oldugunu görduk. Disarda agaclar altindaki masalardan birine oturduk. Birbirimizi daha iyi tanima firsati buldugumuz bu mekanda gec vakte kadar durduk.

    Gecenin gec vakitlerinde Küçükçekmece’deki evine dogru bir taksiye binerek hareket ettik. Yol boyunca aklimda hep, islami görünüme sahip bir bayanin nasil olup da gecenin bu saatine kadar disarda kalabildigi ve ailesinin buna nasil musaade ettigi sorulari vardi. Evinin yakinlarina vardigimizda.
    ···
  16. 16.
    +2
    Part 6

    iftar vakti gelmisti, namazdan sonra basimdaki agri daha da siddetlenmisti, doktorlarimin dedigi gibi zihin bulanikligi da basgöstermisti. iftar icin lokantaya giderek oturdum. Biraz rahatladim. Bu arada cicek almayi unutmustum. Yakindaki bir cicekciden beyaz gül getirttim.

    Az sonra iftar odu. Corbadan bir kac kagib almistim ki, masama birisinin yaklasitigini gördum. Evet, orta boylu, tesettürlu, şık görünümüyle gelen oydu. Nezaket geregi oturdugum yerden kalkmis, verdigi selami aldiktan sonra iki kisilik olan masada karsima oturuncaya kadar beklemistim.

    iftar etmis olmama ragmen basimin agrisi ve zihnimin bulanikligi gitmemisti. Yemekten sonra aksam namazini kilip Aynur’la mevlevi gösterisini seyretmek üzere bulundugumuz yerden ayrildik.

    Disari ciktigimizda serin havanin tesiriyle biraz olsun kendime gelmistim. Aynur Hanimin hareketlerinde herhangi bir hata yapmamak icin gayret sarfeden insanlarin tedirginligini
    hissediyordum. Konusmalari, bahsettigi konular filan yetismis oldugu cevre konusundaki düsüncelerimi dogrular sekildeydi. Edindigim ilk izlenimler kendine güvenen, calisiyor olmanin verdigi ekonomik bagimsizligi nedeni ile de kendi ayaklari üzerinde durmasini ögrenmis biri oldugu yönündeydi.
    ···
  17. 17.
    +1
    Kız kesin imam hatipli aq
    ···
  18. 18.
    +1
    Sen çomarsın moruq
    ···
  19. 19.
    +1
    Part 16

    Yine Mart ayi telefonum caldi. Bu saatte arayan Aynur´dan baskasi olamazdi. Actim. Müge ismindeki arkadasinin bir is icin Ankara`ya gelecegini kendisininde ona yol arkadasi olmak istedigi, saat 23´de yola cikacaklarini, benim isteyip istemedigimi sordu. Müge ismini daha öncelerden de duymustum ve cok yakin arkadas olduklarini biliyordum.

    Tabii sasirdim. Saat 5 ´de Ankara`ya gelecek, aramizda hic bir akrabalik bagi yok ve ancak iki-uc aylik bir tanislikligimiz var. Arkadasinin acil bir isi oldugu icin geliyorlar ve kendisinin Ankara´da herhangi bir isi de yok. Ben simdi o saatte ne yapayim? Yalniz basinayim. Eve zütürsem olmaz, otele zütürsem olmaz. Mart ayinda o saatler günes dogmamis, ortalik karanlik, hava soguk bahçede oturacak halimiz de yok. Ne yapayim ben simdi? Gelme desem bir türlü. Gel desem bir türlü. Toplanti olacagindan bahsettim. " Sen zaten kararsisizsin, gelmemi istemiyorsun, ben de gelmiyorum." diyerek telefonu kapatti.

    Biraz gelen misafire gelme demek gibi oldu. Biraz da böyle telefonun pat diye kapanmis olmasi acikcasi bana dokundu.

    Aradim tekrar, hic degilse uygun bir vakitte gelmesini söyledim. Kabul etmedi. Olursa 23´de hareket edecegini olmazsa gelmeyecegini söylüyordu. iki arada bir derede kalmistim, redddedemiyordum da. isin baslangicindan beri bu ise sevk eden her neyse iste o sey dilimi söyletmiyor, "Kusura bakma bu islami yasantiya uygun degil! " diyemiyordum. Öyle his ki, adini da o an bir türlü bulamadim.
    Sonradan anladim ki, o his nefisten baskasi degilmis. seytan ve nefis insana bin türlü yoldan yaklasiyor. Ücüncü sefer telefon actim.
    - Tamam arkadasinla beraber gel. Sabahleyin telefon acarsin, ben sizi terminalden alirim, dedim.
    Telefonu kapattim, gel demistim ama icim icimi yiyor, büyük bir hatanin tam esiginde oldugumu hissediyordum. Niye geliyordu? Herhalde gelecek icin olan düsüncelerimi ve fiilerimi tartmak, ben ciddi miyim degil miyim ögrenmek icin geliyordu.
    ···
  20. 20.
    +1
    Part 26

    Anladigim kadariyla Aynur öyle bir kisilikte biriydi ki, Erkandan baska erkeklerle de telefonlastigi, konustugu, samimi davrandigini biliyordum artik. Erkan´a ileriki hayatlarinda yazik olacakti. Coluk cocuk olduktan sonra böyle bir sey patlak verirse bu bir kisinin degil bircok kisinin kaldiramayacagi agir bir yük olacakti. Bu yakigibli delikanli insana bu kizi layik göremedigim icin dedim.

    -Arkadas aynı sahistan bahsediyoruz. Bunu sana ispatlarim.

    Bütün notlari döktüm ortaya. Kendi telefon ayrintilarimi ortaya koydum. "Ben istihbarat birimleriyle cok yakinim. Bir saat sonra onun telefon detaylarini da sana getirecegim" dedim.

    Agladi, tabii bunaldi. Ramazan ayindayiz, üstelik günlerden Cuma. Erkani aldim Cuma namazina zütürdüm. Biraz daha samimilestik. Son bir yili kapsayan bazi hadiseler anlattim ben ona. Aksam iftirdan sonra tekrar görüsmek üzere ayrildim.

    Tekrar görüstügümüzde, Erkan beye,

    - Bir aksam birlikte karsiya Anadolu yakasina gitmis miyidiniz? dedim. Gittiklerini söyledi. Hatirladiklarimi aktardim. Bir gün Valide Sultan Sofrasinda yemek yerken, telefoi calmisti. Meger arayan nisanlisiymis. Hemen kalkip uzakta konusmus, aceleyle gelip.
    - Hemen kalkmamiz gerek, demisti. Annemler karsiya akrabalarima gidiyorlarmis, beni bir yerden alacaklar.

    Ben de istedigi yere birakmistim. Megerse Erkan bey aramis, ablasina gidecegini, onun da gelmesini istemis.
    ···