-
1.
+25 -1Beyler hikaye en kısa zamanda bitecek daha önce açmıştım ve devam edememistim şimdi tüm olanları anlatıp bitiricem
Okuyan gören yokmu lan sap gibi kaldım. Bi ses verin la. Duvara mı anlatıyoruz olum
20 Temmuz 1999 aksamiydi. Bilgisayarimin basindaydim. Internete baglandim. Daha önce haberlestigim bir arkadasimin adresinin bir numarasini (harfini) yanlis yazdigim icin karsima farkli birisi cikmisti. Selam ve " nasilsin" faslindan sonra söyle bir cevab aldim:
- iyi sagol da sen kimsin neyin nesisin, in misin, cin misin, nerden ciktin böyle, zembille mi indin?
Bu, arkadasim Abdullah degildi ve sonradan ögrenecegim üzere Istanbul Küçükçekmeceden`den Aynur isminde bir hanimefendiydi. Bayanlarla muhabbet etmek adetim olmadigindan hatir sorma cümlelerinden sonra özür dilemis ve tanistigimiza memnun oldugumu bildirmistim. iste zahirde cok basit gibi görünen bu hadise koca bir yilimi harcayacagim bir hikayenin de baslangici olmustu.
Ortada herghangi bir mecburiyet yokken bayanlarla bilgisayar ortaminda muhabbet etmenin islami kaidelerle bagdasmadigini bilen ve bunu uygulayan biriydim. Fakat sebebini su an bile cözemememe ragmen her nedense tevafuken karsilasmis oldugum bu sahsin numarasini listemden silmemistim. Ekran basina oturdugumda, sayet o da bilgisayarin basindaysa selam vermek ve hal hatir sorarak bir kac kelam etmek kisa bir süre icersinde adetim halini almisti.
Edit: Hikaye kesin bitecek ona göre yerlerinizi alın.
Edit2: Evet beyler hikaye bitmiştir. Başka bir hikayede görüşürüz. Söz verdiğim gibi bitirdim buyrun.
-
2.
+4Part 2
Bu selamlasmalar sirasinda bir bilgisayar firmasinda programci olarak calistigini ögrenmis oldum. Aliskanligim üzere yazdiklarim icerisinde dini konulara ilgili de cümleler kuruyordum. Konusmalarindan tesettürlu, tam olmasa da islami yasantiyi benimsemis bir aileye mensup olmasina ragmen tarz ve fikir bazinda serbest hareket etmesine musaade edilerek yetistirilmis oldugunu anlamakta gecikmememistim.
Bu ilginc tanismanin ardindan 17 Agustos depremi oldu. Depremde hasarin yogun oldugu bölgeler arasinda Küçükçekmece’de oldugundan icten ice bir tedirginlik yasiyordum.
Internetten göndermis oldugum "Nasilsin, ne haldesin, depremden etkilendiniz mi ? yardima ihtiyaciniz var mi? " mesajina ancak bir hafta kadar sonra cevab geldi. Herhangi bir kayiplari olmadigini bildiren cevabin ardindan ben de rahatlamistim..
Bir gün cette Mevlana´dan söz acilmis ve Mevlevilik üzerine uzunca konusulmustu. Aynur Mevlevihanelerden bahis acildiginda, bir sirada gitmis oldugu mevlevihaneleri anlatirken bunlarin icerisinde Galata Mevlevihanesi´nin hosuna gittigini ifade ederek, sayet bir ara istanbul´a yolum düserse kilavuzluk edebilecegini söylemisti. -
3.
+3Part 3
Ramazan gelmisti. isim geregi Almanya´ya gidecektim ve Ankara seferlerinde yer olmadigi icin istanbul´dan kalkacak Münich ucagina bilet almam gerekmisti. " ÖNümüzdeki pazar gecesi yurdisina gitmeyi planliyorum biletimi ayirttim. Su Galata Mevlevihanesi daveti hala gecerliyse yolum düserse hafta sonunu Istanbul´da gecirmeyi dusunebilirim." diye bir mail gönderdim...
Aradan fazla bir zaman gecmeden. "Elbette sözüm hala gecerlidir" cevabi geldi. islami kaideleri benimsemis bir bayanin, üstelik yüz yüze hic karsilasmamis oldugu bir erkege sehirler arasi bu tarz bir davette bulunmasi ilgimi cekmisti...
Ünlü bir ilim adaminin "insanlar isledikleri fiillere bilinc altinda kiliflar uydurur ve yaptiklarini hakli görünecek yönden ele alirlar" sözünü farkinda omadan teyit ediyor, islami hükümlerde hic bir sekilde müsaadesi olmamasina ragmen tanimadigim bir bayanla yapacagim ve sonradan diyeti cok agir olacak bu görüsmeyi, " davete icabet etmek sünnettir, nihayetinde sadece Ramazan etkinlikleri konusunda kilavuzluk edecek" sekilde tevil ediyordum.
Aynur gösterileri icin dönüste vakit ayiracagimi bildirmemin ardindan gelen yazida beni hayretler icinde birakan bir olayi anlatiyordu. -
4.
+3Part 4
Bir zamanlar bir erkekten ingilizce dersleri aldigini, daha sonra onun kendisine farkli duygular besledigini ve bunlari söyledigini, fakat kendisinin reddetigini belirterek, "Bilmem sen ne dersin? " diyordu.
Fikirlerim alt üst olmustu. islami bir kimlik icerisinde bulunan bir bayanin erkeklerle olan münasebetlerinde bu derece pervasiz olmasini kabullenemiyordum. Acaba bu gercekten dindar birisi miydi? Cevremden de bu bayani arastirmalarini istedim. Bu arastirma devam ederken ben de gelen yazi üzerinde kirilmayacagi ve alinmayacgi sözünü aldiktan sonra, biraz yorum yapmis, resmi kurumlar tarafindan verilen ingilizce kurslari dururken erkek bir hocadan tek basina ders alabilme cesaretini saskinlikla karsiladigimi ve kendisini fazlaca serbest yetistirdini söylemistim.
Bir iki gün zarfinda yapilan istihbaratin neticesi gelmisti. Evet tesettürluydu, ne derece ciddi bir yapiya sahip oldugu belli olmasa bile islamiyeti yasayan ve abdestli, namazli bir aileye mensuptu. Bu bilginin üzerine hayretim bir kat daha artti.
ileriki tarihlerde yasayacaklarimdan ötürü bu fikirlerle karsimdaki sahsi kinamis oldugumu cok daha sonra anlayacak ve Peygamber Efendimizin (a.s.m) mealen " Bir mümin başka bir mü´mini bir hareketinden dolayi kinarsa, o fiil basina gelmedikce ölmez.." seklindeki hadis-i serifini hatirlayacaktim. Artan merakim bende bu sahsi mutlaka görmek fikri körüklemisti. -
5.
+3Part 5
Almanya´daki toplanti ve görüsmelerimi tahminimden önce bitirmistim.
"Yarin sabah ucagiyla gelecegim, kilavuzluk edecek birileri illa ki lazim.. iftarı Fatih´teki Ziya sark Sofrasinda yapmak geciyor icimden, programin müsait olursa, iftari beraber yapabiliriz" seklinde yazmis oldugum maile cevabin gelmesi gecikmemisti. Karsilikli birkac kez maillestik. Kendisine numaramı da verdim. Telefon acarak Pazartesi müsait oldugunu ve iftara gelebilecegini bildirdi. Sasirmis, fakat bozuntuya da vermemistim. "Memnun olacagim" ifadesiyle pazartesi iftarda görüsmek üzere telefonu kapatmistik.
Ya rabbi ben ne yapiyordum? Ya gercekten iftara gelirse o güne kadar titizlikle savundugum fikirlerimle tezat bir hal icerisinde olurdum. Bu konularda cevremdeki insanlara, özellile yakin arkadaslarima hassas davranilmasi gerektigini her firsatta söyeleyen ben degil miydim?
Ortada hicbir mecburiyet, sevgi yokken namahrem birini karsima alip iftar etmek de neydi? Kalkistigim bu isi hangi kaliba sigdirmak lazimdi? Simdi is ciddiye binince en bastan beri hatali hareket ettigimin farkina varmaya baslamistim. Artik bahane üretme sirasi bana gelmisti. -
6.
0Arap aacina dondun be kardes
-
7.
+2Part 6
iftar vakti gelmisti, namazdan sonra basimdaki agri daha da siddetlenmisti, doktorlarimin dedigi gibi zihin bulanikligi da basgöstermisti. iftar icin lokantaya giderek oturdum. Biraz rahatladim. Bu arada cicek almayi unutmustum. Yakindaki bir cicekciden beyaz gül getirttim.
Az sonra iftar odu. Corbadan bir kac kagib almistim ki, masama birisinin yaklasitigini gördum. Evet, orta boylu, tesettürlu, şık görünümüyle gelen oydu. Nezaket geregi oturdugum yerden kalkmis, verdigi selami aldiktan sonra iki kisilik olan masada karsima oturuncaya kadar beklemistim.
iftar etmis olmama ragmen basimin agrisi ve zihnimin bulanikligi gitmemisti. Yemekten sonra aksam namazini kilip Aynur’la mevlevi gösterisini seyretmek üzere bulundugumuz yerden ayrildik.
Disari ciktigimizda serin havanin tesiriyle biraz olsun kendime gelmistim. Aynur Hanimin hareketlerinde herhangi bir hata yapmamak icin gayret sarfeden insanlarin tedirginligini
hissediyordum. Konusmalari, bahsettigi konular filan yetismis oldugu cevre konusundaki düsüncelerimi dogrular sekildeydi. Edindigim ilk izlenimler kendine güvenen, calisiyor olmanin verdigi ekonomik bagimsizligi nedeni ile de kendi ayaklari üzerinde durmasini ögrenmis biri oldugu yönündeydi. -
8.
+1Okumayin kör oldum
-
9.
+3Part 7
Mevlevi gösterisinin daha gec bir saatte oldugunu ögrenince Aynur hanim :
- Buradaki program düsündügümüzden gec baslayacak herhalde. Kilavuz olarak teklifim, burada beklemektense baska bir yerde vakit gecirmek. Sen istersen tabii dedi.
Böylelikle programi degistirerek Feshane`deki Direklerarasi Ramazan senliklerine gittik.
Bu arada nefis muasebelerim bitmiyordu...
Bu arada nefis muasebelerim bitmiyordu. " Ya Rabbi ben ne yapiyorum ? " sorusunun beynimde dönüp durmasina yol aciyordu.
Esasen böyle kalabalik mekanlardan hic hoslanmiyordum. Fakat sonradan farkettigime göre yeni arkadasimla birlikte olmanin cazibesi her seyi hos gösteriyordu.
Aklima, hediye olarak yanimda getirmis oldugum Cevsen gelince:
- Senin icin kücük bir hediye getirmistim yanimda, diyerek cantamdaki kucuk paketi cikartip uzattim.
- Zahmet etmissin, nedir bu, acabilir miyim?
- Elbette acabilirsin, Cevsen almistim Sultan Ahmet´ten, üzerinde de gecen aksam yanina ugradigim kiymetli bir buyugun duasi yazili, senin icin yazdirmistim.
- Cok düsüncelisin, tesekkür ederim dua yazdirdigin icin, böyle bir hediye beklemiyordum dogrusu. Ben de yanimda senin icin bir dergi getirmistim. -
10.
+1Sen çomarsın moruq
-
11.
0rezerve
-
12.
+2Part 8
Cantasindan islami icerikli taninan bir dergi cikararak bana uzatti. Böyle müsbet yayinlari takip ediyor olmasindan icten ice memnun olmustum. Biz kendi aramizda konusurken gösteri de baslamis, meddah rolunde biri eski zamanlara has bir orta oyununu sahnelemeye koyulmustu. Oyunun ardindan gürültülü bir müzik baslamisti. Bu eglence türünden hosnut kalmadigim icin disari ciktik.
- Piyer Loti´yi biliyor musun, dedi. Oraya gidelim. Uzak degil, basin fazla agrimiyorsa yürüyelim istersen. Gerci hafif yagmur var, ama semsiyem ikimize de yeter (!) .
Böylelikle semsiyesinin altinda Eyüp Sultan Camiine ordan da Piyer Loti`ye dogru yürümeye basladik: Buraya geldigimizde kapali mekanin tamamen dolu oldugunu görduk. Disarda agaclar altindaki masalardan birine oturduk. Birbirimizi daha iyi tanima firsati buldugumuz bu mekanda gec vakte kadar durduk.
Gecenin gec vakitlerinde Küçükçekmece’deki evine dogru bir taksiye binerek hareket ettik. Yol boyunca aklimda hep, islami görünüme sahip bir bayanin nasil olup da gecenin bu saatine kadar disarda kalabildigi ve ailesinin buna nasil musaade ettigi sorulari vardi. Evinin yakinlarina vardigimizda. -
13.
0Belki okurum
-
14.
0rezerve
-
15.
+1Kız kesin imam hatipli aq
-
16.
+1Part 9
- Ankaraya yarin dönüyorsun sanirim, bir daha istanbula gelirsen tekrar görüsebilecek miyiz, diye sordu.
- Elbette, Allah izin verirse her geldigimde...
Oradan ayrilarak geceyi gecirecegim yere geldigimde vakit gece yarisina gelmisti. Basimdaki agridan ziyade yapmis oldugum hareketin vicdanima yükledigi yükün agirligiyla o geceyi neredeyse uykusuz gecirdim. Bu halde sabahi ettikten sonra ertesi gün yola cikmadan evvel bir veda maili yazdim. Bu mailde, iyi bir gece gecirdigimizi ve ilgisine olan tesekkürümü belirttim.
Verdigi cevabi ise ancak Ankara’da okudum. Bu cevapta gayet samimi ifadeler kullanmisti. " Ucaktan el sallamasan da en azindan asagida birinin seni ugurladigini unutma " diyordu.
Ankara`da yogun gecen bir günün yorgunlugu ve azalmis olan bas agrisiyla yatagima ne vakit girdigimi hatirlamiyorum. Gecenin bir saatinde bipleyen cep telefonumda okudugum mesaj fikrimi istanbul cephesini alt üst etmeye yetmisti. -
17.
0Part 10
"Belki su anda uyuyorsun, belki de uykunda rahatsiz ettim, ama Cevseni okuyordum ve dua yazdirdigin icin tesekkür etmek istedim. Sonra da Pazartesi günü gecti aklimdan. Bence kiymetli bir gündü "
Bu mesaja yazacak bir cevap bulamadim. istanbul ziyaretimin birini ümitlendirmis oldugunu hissediyor ya da böyle düsündügümden bu tarz hissetmek istiyordum.
Cep telefonumun biplemeleri ertesi günde devam etti. Bir yil boyunca bütün gecen günler zarfinda simdiye kadar cok nadir kullandigim cep telefonu mesajlari hayatimin vazgecilmez bir parcasi olmus, Aynur ile aramizda günlük, hatta saatlik bir mecburiyet haline gelmisti.
On gün kadar sonra istanbulda kendime bir is uydurdum. Bu seferde ve bundan sonra olacak bütün seferlerdiki gibi sehrin gezilecek yerlerini geziyor, akabinde aksam yemegi yiyor ve Aynuru gec vakit evine birakiyordum.
Bir ara sohbet icerisnde mevzu neren acildi bilemiyorum.
- "Seni kirmam, bunu hic yapmam" dedigimde aldigim karsilik ileriye dönük düsüncelerimi etkileyen cümleler arasinda basi cekecekti. -
18.
0Part 11
- Ömür boyu mu? Bunu ömür boyu yapabilecek misin?
Ne demeliydim, kisa bir tereddütün ardindan.
- Elbet ömür boyu seni hic kirabilir miyim? Bunu ömür boyu hic yapmam!
Görüsmelerimizde baglayicilik kazandiran bu ve benzeri cümleler zaman icerisinde artacakti.
Hatta yine istanbul seyahatlerimin birinde veda ederken.
- Kilavuzumun kabiliyetlerinden cok etkilendim, bir dahaki sefere de istanbulu yine aynı kilavuzla gezmek isterim, demistim.
- Bir dahaki sefere kilavuzlugum icin mi geleceksin, yoksa benim icin mi, diye sormustu. Hemen cevapladim.
- Senin icin gelecem tabiki-
Mart ayiydi. Aynura mailler yazdiktan sonra biraz uzanmistim. Gözlerimde kapandi ve elimdeki kitabi gögsümün üstüne koydum. -
19.
0Part 12
Yakaza denilen türden bir hadiseydi yasadigim. Uykuda olmadigimi biliyor, odama girip cikan olursa bunu farkediyor, söylenenleri anliyordum. Bu haldeyken hissetiklerim beni dehsete dusurmustu.
" Aynur ile istanbulda oldugumu bilgidim, büyük ve lüks bir yerde yemek yemek üzere iki kisilik bir masada oturuyor ve tatli bir sohbetin icerisinde bulunuyorduk. Konusulan konu neydi bilmiyorum ama ikimizinde neseli oldugu her halimizden belliydi.
Bir ara servis görevlisi yanima gelerek bir beyefendinin disarida benimle görüsmek istedigini söyledi. Aynurdan musaade isteyerek merak icerisinde disari ciktim. Kapinin önünde benim yaslarda gözlüklü, o ana kadar karsilasmamis oldugum genc biri beni bekliyordu. Tavirlarinda heyecan ve asabiyet arasinda bir hal vardi.
- Sizi bu sekilde yemekten kaldirdigim icin özür dilerim. Ama sizin icinde benim icin de önemli olan bir konuyu cözüme kavusturmamiz gerektigini düsünüyordum.
Heyecanli oldugu konusmasindan da belli oliuyordu.
- Rica ederim, rahatsizligin önemi yok. Durumunuzdan anladigim kadaryila ciddi bir problemi dile getirmek istiyorsunuz. Buyurun sizi dinliyorum dedim. -
20.
0Trxxxxxksksksk rez