/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 14.
    0
    Orispi cocigleri
    ···
  2. 13.
    0
    Bunu okuyacağıma finalime çalışırım amk
    ···
  3. 12.
    0
    Kimse giblememis zaten tonla hikaye var yazmiyorum.
    ···
  4. 11.
    0
    anlat panpam ben dinliyorum
    ···
  5. 10.
    0
    dinleyicilerin isteğine göre güncellenecektir.
    ···
  6. 9.
    0
    upupupupup
    ···
  7. 8.
    0
    upupupup
    ···
  8. 7.
    0
    up up up up up
    ···
  9. 6.
    0
    belki bunu yazmamın sebebi bile onun görebileceği ihtimalidir, keşke kelimesini çok kullanmaya maruz kalmış kişiler ne dediğimi anlar.
    umutsuzluk insana iğne ile hapishaneden kaçmanın mümkün olacağını düşündürtür, kimileri başarır, bu ihtimallerin gerçekleşmesi, kimilerini tanrıya inandırır.

    sizin için ne önemlidir? para mı, lüks araba, pahalı saat?
    911 carrera 4s mi yoksa adını bilmediğim bu kız mı? bir tanesi hayalimdeki araba, diğeri adını bilmediğim birisi.

    en fazla ne yapabilirsin?

    "sahipsiz mezar olsaydım olsaydım, arar bulur muydun, beni beni?"

    nasıl bulabilirim, geçmiş olacağın yolları arşınladım, kaldırımları eskittim, tavaf ettim o bölgeyi,
    sabahları ekmek almaya kalktım farklı saatlerde belki karşılaşırız diye.
    belki şuan ben bunları yazarken izmirde bile değilsindir,
    ama biliyorum sende bana karşı birşeyler hissettin, en azından "güven" hissettin.
    ···
  10. 5.
    0
    yol düzlüktü fakat artık onu göremiyordum, hızlandım, migrosun önündeki göbeğe yaklaştığımda gözlerimle tarıyorum gidebileceği yolları, yok.
    büfenin önünde boyozcuya keşke sorsaydım, "abi koşan bi kız gördünmü burda" diye, keşke aklıma geldiğinde evine kadar takip etmek "olur mu olum sapık mısın" demeseydim kendime,

    kaybettiğimi anladığım o saniye, kendimi suçladığım, piyangoyu 1 rakamla kaçırmanın verdiği gösteripte elletmeme pişmanlığı, sporcu kişiliğime aykırı olarak gidip büfeden 2 tuborg kırmızı aldım.
    ···
  11. 4.
    0
    ah be kardeşim kaç kişi var bu dertten muzdarip
    ···
  12. 3.
    0
    kendimin yansımasına camdan bakıyorum, ayağımda koyu lacivert kot pantolonumu içine soktuğum siyah harley davidsonlarım, siyah kabanımın içindeki beyaz kazağın görünen bir kısmı ve siyah atkım.

    onun üstünde devrimci yeşili mont vardı içinde grimsi bi kazak olabilir, tam hatırlamıyorum, siyah pantolon olabilir ve siyah ayakkabı, incelemeye pek vaktim olmadı üst tarafta çok manzara vardı izlenicek.

    sadece güzellik değildi, aynı zamanda duygusal olarak anlaşabilirlik ve karakter olarak olgunluk, hiçbir kategoriye sokamamak,

    bir skala düşünün bir ucunda kezban bir ucunda kaşar, bu kız o skalayı yer içer giber atardı, tam olarak hoşuma gidecek şekildeydi davranışları,

    bi süre sonra telefonunun bozuk oldugunu söylediği gibi cebimden çıkarıp numerik klavyeyi açıp yüzüne doğru tuttum, hayır teşekkür ederim dedi anlamamıştım?
    bölgeye geldiğimizde "ben koşacağım buradan sonra çok teşekkürler" gibisinden birşey söyledi, bense "sorun değil ne demek" diye karşılık verdim,

    dııt, lütfen inen yolculara öncelik veriniz

    kapı açıldı birkaç adım gitti yüzünü döndü bu kez gülümser gibi, "mutlu yıllar"

    önümdeydi ve gidiyordu, neden durdum niye durdum, niye koşmadım, neden bende geliyorum yalnız gitme diyemedim, koşuyordu bense hızlı adımlarla görüş menzilimin içinde tutmaya çalışıyordum
    ···
  13. 2.
    +1 -1
    bir elimle kulaklığın jack'ını telefona oturtmaya çalışırken diğer elimle kablosunu açmaya çalışıyorum, ellerim soğuktan kızarmış eklemler hissiz, çıkarıyorum kulaklığı montumun sağ cebine koyacağım derken, sol taraftan bir kız geliyor, dalgalı sarı saçlarının arasından yeşil ve büyük gözleriyle saniyeliğine karşı karşıya geliyoruz..
    karşımdaki 3lü bitişiğe geçiyor "pardon bölgeye gitmek için nerede inmem gerek?"
    "bir sonraki durak" diyorum "halkapınar"
    o esnada farketmediğim birşeyi farkediyorum, sesindeki titreşimi, gözlerindeki ışıltıyı, duygusal mekanizmasında normal olmayan birşeyler var ağlıyor, aklıma sevgilisi ile tartışmış olacağı geliyor, bakıyorum 5-10 saniyede bir check eder gibi göz gözeyiz telepati yapmak istermişçesine...
    kararsızım, iyi misin desem eminim ısırmaz ama neyse halkapınara geldik zaten ayağa kalkıyoruz hızlı adımlarla yanımdan çıkıyor, güvenliğe sorular soruyor, uzaktan ağladığı belli oluyor içimde normalde hissetmediğim şeyler hissediyorum, çok şiddetli bir empati hissi gibi sanki yıllardır kaybolmuş kardeşimi bulmuşum gibi, adımlarımı ayarlıyorum güvenlik görevlisi ile arasında gecen konuşmada, bornova migros'a gitmek istediğini anlıyorum..

    merdivenlerden iniyoruz omuzuna kibarca dokunuyorum, "benim evim migrosa yakın beraber gidebiliriz"
    "peki teşekkür ederim" diye yanıtlıyor

    "anlatmak istersen dinlerim"

    "babam hasta"

    mimiklerle geçmiş olsun diyorum, çünkü kısa kesti, klişe şeylerden nefret eden biri olarak.

    ona profilden bakıyorum, tahminimce metronun camından beni inceliyor o da, en azından güven vermiş olmalıyım ona ki benimle diyaloğa girdi, ağlaması azalıyor saçlarının rengini inceliyorum kaşlarının mükemmelliğini, burnunun kusursuzluğunu dudaklarının yüzüne uyumunu, sarılmak istiyorum, sadece sarılmak, fazla mı ?
    ···
  14. 1.
    +1
    yılbaşı gecesiydi, hava deli gibi soğuk, alışılmışın dışında yağmurlu soğuk bir izmir akşamı..

    sıradan bir gün, benim için sıkıcı bile denebilecek nitelikte, birkaç arkadaşla planım var ama yeniyıla ailemle gireceğim, kıbrıs şehitlerinden bornova sokağına oradan izbana yürüyorum.. saat 21:30 sıraları..

    sokağın sonundan mini etekli bayanlar hücum ediyor barlara kafelere, bu soğukta nasıl dayanıyorlar şaşırıyorum, köşede saz çalan bir dayı var dilenciler, anketörler, yoldan geçen dişi karıncanın bacağına bakan keko tim.. yılbaşı, herkes için yılbaşı.

    kartı okutuyorum makineye, insanlarla beraber bekliyoruz metroyu, yüzlerinde tükenmişlik görüyorum, bindiğimde sağ taraftaki 3lü bitişiklere gözüm ilişiyor, oh rahat rahat taşaklarımı yayarım deyip oturuyorum.
    ···