-
1.
+4 -2Kafamın içindeki şimşekler beni rahat bırakmıyor. Öfkemin ateşi bütün kalbimi yakıyor. Merak ettiğim her şey kafamı çok ciddi derecede kurcalıyor.
Geçtiğimiz yaz bir kızla tanışmıştım. Güzeldi, tatlıydı ve çok iyi bir kızdı. Gördüğünüzde aklınızda oluşacak ilk görüş "böylesini zor bulurum" olurdu. Muhabbetimiz iyiydi. Konuşuyorduk, samimiydik de. Sonra bir gün şaka amaçlı olarak herkese attığım "Seni seviyorum <3" mesajından ona da attım, Selin'e yani. Birkaç dakika sustu, sonra "şuanda ekrana öylece bakakaldım" dedi. Ben de "herhalde batırdım bütün arkadaşlığı" diye düşünüp korktum ve hemen şaka olduğunu söyledim. Sonra morali bozuldu ve trip attı. Kendimi affettirdim, konuşmaya devam ettik ama ben o şakayı yaptıktan sonraki günleri onun davranışlarındaki, konuşmalarındaki değişiklikler kovaladı. Garip davranıyordu. Bana karşı farklı bir şeyler hissediyormuş gibi. Ben de aradan geçen zamanla ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım. Dünyada bulabileceğiniz en iyi 7 tane dosttan oluşan grubumuzda herkesin bana dua etmesini isteyerek Selin'e açılacağımı söyledim...
-
2.
+1Saat akşam 20:30 civarı falandı. Diyaloğumuz şimdi yazacağım diyaloğa benzer şekildeydi:
M: "Hadi doğruluk oyunu oynayalım"
S: "Olur"
M: "Ben başlıyorum, sevdiğin biri var mı"
S: "Bilmem, var galiba"
M: "Ooo, kim"
S: "Benim için çok özel biri, onu boş ver de senin var mı"
M: "Var bizim de kendimize göre bir sevdiğimiz"
S: "Aaa kim o merak ettim"
M: "Boş ver :D"
S: "Söyle yaa uyuyamam meraktan"
M: "ipucu vereceğim, adı S ile başlıyor"
S: *S ile başlayan çoğu ismi sayar*
M: "Hayır hiçbiri değil"
S: "Yaa kim peki"
M: "Sensin lan sen, o kişi sensin" -
3.
0Rezzz okurum sonra
-
-
1.
0gibtir lan
-
-
1.
0Bi vayt caklıt moka
-
1.
-
1.
-
4.
0rezz * bu gün yaşadığım olaya çok benziyi sonu mutlu bitsinde benimkinden farklı olsun yoksa zütünü giberim boşuna okutursan
-
5.
+2Ona "sensin" dedikten sonra yaklaşık bir 3-4 dakika cevap gelmedi. Ben tam ümidi kesmiştim ki, uzun bir mesajla cevap verdi. Mesajda "var ya şuanda o kadar mutluyum ki, ben de seni uzun zamandır seviyordum... " tarzında bir sürü şey yazıyordu. O an o kadar mutlu olmuştum ki evin içinde 3-4 tur koşmuştum. Ailemin de tuhafına gitmişti. Kendimi dünyanın fethedilmesi en zor kalesini kuşatmış ve o kaleyi başarıyla fethetmiş gibi hissediyordum. O kale, Selin'imin kalbiydi. O muhabbetin üzerine çok mutlu bir şekilde sohbetimize devam ettik ve birbirimize uyumaya gittiğimizi söyledik. Hayırlı geceler faslı falan oldu. Benim uyumaya gittiğimi sanarak uyumaya gitti. Ancak ben o uyuduktan sonra 1 saat daha beklemiştim. Sabah mutlu bir şekilde uyanması için ona hayatında kimsenin söyleyemeyeceği kadar güzel şeylerle donattığım çok uzun bir mesaj yolladım.
-
6.
+1Sabah oldu, beklediğim tepkiyi aldım. Bana "ya çocuk ne desem ki, seni çok seviyorum... " tarzında yine uzun bir mesajla cevap verdi. Öyle mutlu bir günaydınlaşmadan sonra ben ona doğum gününün ne zaman olduğunu sordum. Görüldü yaptı ve engelledi. Engelleyebileceği her yerden engelledi. WhatsApp, Facebook, Instagram, Twitter, Vine, WattPad ve zibilyon tane daha hatırlayamadığım platformdan engelledi. Nedenini bilmiyordum. Bu karşılığı alacak kadar kötü ne yapmıştım ki?
-
7.
0Sonuçta ben onu telefonuma "GÜZ GÜNEŞiM" olarak kaydetmiştim. Soğuk ve karanlık sonbaharın ortasında, beni ısıtıp aydınlatan güneşti o. Selin'im demiştim ona.
Kafamda bunlarla birlikte kalktım bunun arkadaşlarını sorgulamaya çıktım. Melike isimli arkadaşı bana ailesinin konuşmalarımızı gördüğünü ve telefonuna el koyduğunu, o da son iş olarak aceleyle beni her yerden engellediğini, bana bir süre sonra geri döneceğini söyledi. Sevindim, bütün moral bozukluğum uçup gitti. O akşam dışarı çıkıp doyasıya eğlendim arkadaşlarımla. O kadar mutluydum ki, yoldan geçen kızların saçının teline bile bakmamak için yere-göğe bakarak yürüyordum. -
8.
+1 -1Sonra eve gittim ve kusursuz bir mutlulukla huzurlu bir uykuya daldım. Sabah uyandığımda Uras isimli başka bir arkadaşından yeni bir mesaj aldım. Ben de "herhalde Uras'ın hesabından konuşacak benimle" diye düşünerek muhteşem bir heyecanla telefonu elime aldım. Mesajı açtığımda "Selin'i unutmalısın, onu daha fazla zora düşürme, peşini bırak" tarzı uzun bir mesajla karşılaştım. Hevesim kursağımda kalmıştı. Hayal kırıklığına uğramıştım. Mesaja "peki" demekle yetinebildim ancak onun için bile çok geçti çünkü çocuk bu mesajı attıktan sonra beni engellemişti.
-
-
1.
0Peki diye cevap mi verilir panpa senin telefonunun isletim sistemini gibiyim belki saka yapiyolardi amk o peki mesajindan sonra seni coktan gommustur kiz kina yak
-
2.
+1Dostum mesajı gönderemedim zaten, engellemişti çocuk. :D
-
1.
-
9.
+1Ben de tekrar Melike'ye dönüp olayı biraz daha kurcalamak istedim. Neden engellediğini tekrar sordum ve yine aynı şeyleri söyledi. Ancak benimle konuşmayacağını ve onu unutmam gerektiğini söyledi. Ben de gözyaşlarıyla birlikte telefonu bulanık bir şekilde görürken bunu içimden reddederek ancak ellerim kabul ettiğimi yazarak Melike ile konuşmaya devam ettim. O gün öyle büyük bir hüsranla bitti. Düşünüyordum; madem bu kız beni bu kadar çok sevmişti, neden en ufak engelde hemen beni bırakıp gitti? Seven insanlar her türlü engele karşı savaşmaz mıydı? Biz birbirimizi sevmiyor muyduk? Ben onu sevmiyor muydum?
-
10.
0Bu düşünceler kafamı kurcalarken uyumaya çalışıyordum ancak bir türlü uyuyamıyordum. Bütün gece bunları düşündüm ve en sonunda kalkıp Melike'ye 1.5 saat boyunca aklımdan geçen her şeyi yazdım. içimdeki üzüntüyü ancak bu şekilde atabilmiş ve uyuyabilmiştim. Sabah uyandığımda Melike o gözyaşı dolu mesajlarıma cevap verdi. Bana "off tamam, sana doğruyu söyleyeceğim ama sakın Selin'in evine gitme" dedi çünkü Selin'in adresini bulmuştum ve gece yazdığım mesajların arasında evine gidip onunla gizlice konuşmak istediğimi söylemiştim. Neyse, ben de "tamam gitmeyeceğim" dedim ve yeni bir bahaneyi dinlemek için bekleme haline geçtim.
-
11.
+1Kısa süreli bekleyişimin ardından Melike, hafif uzun bir mesajla beklentimi sonlandırdı. Mesajında "okuluna önem vermesi gerektiğini düşünmüş ve sana bunu söylemeye utanıp seni engellemiş" tarzı şeyler yazıyordu. Bunu düzgünce söylemesinin normal arkadaş olarak devam etmemizi istemesinin gerektiğini ve onunla bizzat konuşmak istediğimi söyledim. Kabul etmedi ve sonunda Melike de beni "gibtir git artık yeter" diyerek engelledi.
-
12.
+1Bu durumu kabullenmeye çalıştım. Yaklaşık bir hafta boyunca moralimi üst düzey tutmaya çalıştım. Ancak bot atılan bir video kanal gibi boştu kafamın içi. Kendi içimi sahte iyi moralle doldurmaya çalışıyordum ve kendimi mutlu olduğum konusunda kandırıyordum. Ancak sonunda yine kazanan; asıl duygularım oldu. Bu sefer yine Selin'in arkadaşlarından biri olan Hilal'e gidip benimle konuşması için Selin'i ikna etmesini istedim. Allah razı olsun, Selin'i ikna etmişti. Büyük bir heyecanla Selin'le konuşmaya başladım.
-
13.
+1ilk mesajımda "neden böyle yaptın" tarzı şeyler söyleyerek konuşmayı başlattım ve beklemeye başladım. Heyecanlı ve ümitli bekleyişimin ardından cevap verdi. Mesajında "çok özür dilerim, ben kötü biriyim, günlerdir ağlıyorum" gibi şeyleri upuzun bir şekilde zırvalamıştı. Ben de bunlara gerek olmadığını, onu her türlü mutlu edebileceğimi söyledim ona. Engelleri açmasını ve hiçbir şey olmamış gibi, arkadaş olarak devam edebileceğimizi söyledim. Ona "lütfen Selin" dedim. Hayatımda çaresiz hissettiğim nadir anlardan biriydi. Ona "lütfen Selin" dedim.
-
14.
+1Yine heyecanlı bir bekleyişe koyuldum ve ümitle beklemeye başladım. Ümitliydim çünkü konuşmamızın olumlu biteceğine bütün kalbimle inanıyordum ve inanılmaz derecede çok istiyordum. Bu bekleyişim sonlandığında aldığım mesajın başında "tamam" yazıyordu. O "tamam" kelimesi benim ilk günki mutluluğumdan çok daha fazla mutlu olmamı sağladı. Mesajında "tamam" yazıyordu.
"Tamam, akşama açacağım bütün engelleri. Şuanda evde değilim." -
15.
+1Oturdum ve inanılmaz derecede büyük bir istekle akşamın çabuk gelmesini istedim. Ancak akşam gelmeyecekti. Gelmeyecekti çünkü bu bekleyişim çok uzun sürmedi ve 30 dakika - 1 saat kadar bir süre sonra bir mesaj daha attı. Bu mesajın başında da "üzgünüm ama... " yazıyordu. Bütün hayallerim sanırım tekrar yıkılıyordu.
"Üzgünüm ama engelleri açmayacağım. istediğim bölümü tutturmuşken dikkatimi erkek gibi kriterlerin hayatıma girmesine izin vererek dağıtamam. Engelleri asla açmayacağım. Ben çok kötü biriyim. Sen daha iyilerine layıksın. Çok özür dilerim. Bunun için ömür boyu vicdan azabı çekeceğim. Kendine iyi bak."
Ümitlerim son bulmuştu. -
16.
+2Sonra bu konuşmayı iyice idrak edebilmek için ilk mesaja gidip tekrar okumaya başladım. ilk mesajıma verdiği cevapta gözümden kaçan bir kısım farkettim ve şöyle yazıyordu:
"Ben bir çocuğu 2-3 hafta severim, sonra güler geçerim. Arkadaşlarım da bilir bu huyumu."
O an hüsrana uğramış bir şekilde mesajları okuyan gözlerim, sanki bir düşmanı öldürmek istercesine öfkeyle doldu. Ben onu huur olarak tanımamıştım. O benim için bir melekti. Bana "egoistliğinden yapmıştır, huurdur kanka" diyen arkadaşlarıma onun böyle biri asla olmadığını sürekli söyleyip durmuştum. Ama egoistti ve huurydu işte. Diğer bütün kızlar gibiydi. Sadece biraz daha fazla huur çocuğuydu. -
17.
+3Bu olanlardan sonra iki yemin ettim kendi kendime. Bu kızdan ne olursa olsun intikam alacaktım. Fiziksel hiçbir zarar vermeyecektim ama bütün hafızası buharlaşana kadar pgibolojisini bozacak bir işkence yapacaktım (ne yapacağımı bile düşünmüştüm). Sonra da hiçbir kıza asla eskisi gibi bakmayacaktım. Bütün kızlar artık benim için birer canavardı. Para harcama makineleri ve ihanet etmeye meyilli bir avuç insan topluluğuydu.
-
18.
+2Kafamın içindeki şimşekler beni rahat bırakmıyor. Öfkemin ateşi bütün kalbimi yakıyor. Merak ettiğim her şey kafamı çok ciddi derecede kurcalıyor. intikam hırsıyla doluyum. Öyle tuhaf bir özlem, ekgib bir sevgi ve birikmiş bir öfke vardı içimde.
Bir de şey olmuştu sonradan; kızın numarasını arkadaşıma vermiştim intikam almak için. Çocuk mesaj atmıştı kıza, kız kim olduğunu bile öğrenmeden çocuğa yavşamaya başlamıştı. Böyle de huurydu işte. -
19.
+4Anlatacaklarım bu kadar dostlar, dinlediğiniz için eyvallah. Sadece içimden atmak istedim ve en yakın gördüğüm sizlere, buraya geldim. Ancak şunu söylemek istiyorum; intikam almaktan vazgeçtim. Hiçbir kul başka bir kulu cezalandıramaz. Cezalandırmak Allah'a mahsus bir şeydir. Ben hakkımı haram, onu de Allah'a havale ettim. Bir sonraki görüşeceğimiz yer de Allah katıdır.
Eyvallah dostlar. -
-
1.
+1Kardeşim agzıma sıçtın ya :/ keşke okumasaydım yaşadıklarımı aklıma getirdin... neyse eline saglık..
-
2.
+1Kusura bakma dostum be hayat böyle işte ama asla unutma; mutlu olmak her zaman senin elindedir. Mutsuzluk illa ki bir zaman sonra geçer ama neden bir hemen değil de bir zaman sonra geçsin? Bunu düşün.
-
1.
-
20.
+1Vay be panpa kötü bi durum ne diyim cidden üzüldüm :(