-2
Neyse geldi bu oturdu ne kadar güler yüzlüsün ya çok tatlısın falan demeye başladı ben hala saf salak torununa benzetti lan herhalde bile düşünüyorum. Teşekkür ediyorum ama bir yandan da huylandım ya okuduğum bölüm gereği insanlarla konuşmayı sevdiğimi kendisine özel bir şey olmadığını alttan alttan vermeye çalışıyorum ama huzursuz oldum bir kere. Önümdeki kalemle oynuyorum telefona bakıyorum falan. Ha bir de bu arada sırada ingilizce bir şekilde 'seninle karşılaşmak ne güzel oldu' falan diyor salağa yattım ben de pardon falan diye. Neyse telefonla oynadım ya bu pat diye dedi
-Şimdi baban bizi o görüntülü telefondan görse çok kızar değil mi?
Hoppalaaa dediğim noktadır. Ulan sanki büyük aşk yaşadığım beyaz atlı prensimle babamdan gizli çay bahçelerinde kaçamak yapıyorum.
-Yoo kızacağı bir durum mu var ki? dedim ben de imalı imalı. Sonra bu yine ya çok tatlısın falan demeye başladı. Ağzını yüzünü eğiyor bir de tuhaf tuhaf şekiller falan yapıyor lan çok iğrençti. Sonra durdu dedi
-Eğer erkek arkadaşınla randevun varsa ben engel olmayayım.
Bak bak baaaak ciksenlik hanzoya bak sen erkek arkadaş falan diyor bir de. Ben de yok yarın randevum dedim.
-Hımm ama bizi görse beni döverdi herhalde, dedi göz kırptı bu. Laan nasıl rahatsız oluyorum tarifi yok. Ama mekan tanıdık insanlar tanıdık ve ben halla gibko kafamla yanlış mı anlıyorum acaba diye düşünüyorum. Tam o esnada erkek arkadaşım aradı. Bunu da huylandırmamak için embesil gibi konuştum resmen kapattım. Dedemiz döndü bana,
-Bak hissetti demek ki arıyor, dedi.
Neyi hissetti lan neyi hissetti? Yazarken bile sinirleniyorum yeminle. Ben sürekli önüme bakıyorum falan. Çay-kahve ısmarlamak istiyor devamlı bana yok diyorum. Dedi ki işte
-Ne iyi yapmışım bugün buraya gelmekle, senin gibi tatlı biriyle oturuyorum yeniden yaşadığımı hissediyorum.
Sonra durdu biraz.
-Yaa tamam gülme bana öyle, dedi. ciksen yaşında adam bildiğiniz yhaa dmesene öylee .s.s yaptı lan. Arkasından da başka bir bomba.
-Gülüşün beni kahrediyor.
Ben artık iyice rahatsız oldum tabi kalkmak için bahane arıyorum ki şu an hala daha çantayı nasıl suratına indirmedim diye merak ediyorum.
-Ben zaten masanızı size bırakacağım birazdan gitmem lazım dersim var on beş dakikaya diye salladım.
-Gitme hanimablacim beni bırakma -tam beni bırakma demediyse de o türevde bir şey söyledi lan şoktan hatırlamıyorum-, diye elime yapıştı adam.
Geliyorum bir part daha atıp bitiriyorum uzatmayacağım içimi dökmek istedim sadece.
Tümünü Göster