0
Necip Fazıl Kısakürek, Çemberlitaş, istanbul'da[4] 26 Mayıs 1904 tarihi, Perşembe günü sabaha karşı doğmuştur. istanbul’da Çemberlitaş’tan Sultan Ahmed’e doğru inen sokaklardan birinde, 2. Abdülhamid Han’a Ermeni komitacılarınca yapılan bombalı suikast hadisesinin tarihi mahkemesini yapan, istanbul Cinayet Mahkemesi ve istinaf Reisi olan dedesi Maraşlı Kısakürekzâde Mehmet Hilmi Efendi’ye ait büyük bir konakta doğmuştur. Babası,Abdülbaki Fazıl Bey, Mekteb-i Hukuk mezunu olup Bursa'da âzâ mülazımlığı, Gebze savcılığı ve ömrünün son yıllarında Kadıköy hakimliği görevlerinde bulunmuştur. Annesi Mediha Hanım ise Girit muhacirlerindendir.[5] Necip Fazıl'ın çocukluğu dedesinin Çemberlitaş'taki konağında dadılar, mürebbiyeler ve lalaların arasında geçmiştir. Dedesi Maraşlı Kısakürekzade Mehmet Hilmi Efendi, kendi babasının adı olan Ahmet Necib adını torununa vermiştir. Necip Fazıl adı babasının adı ile birleşerek ortaya çıkmıştır.[4] Büyük babası Hilmi Efendi, istanbul Cinayet Mahkemesi ve istinâf Reisliği'nden emekli olmuştur.[6] Soyu da Maraş'taki Dulkadiroğulları'na bağlı Kısakürekler soyuna mensup Mevlâna Bektut'dan gelmektedir.[7]
Necip Fazıl, dört-beş yaşında iken, dedesinden okuma-yazmayı öğrenmiştir.[4] ikinci Meşrutiyet ilan edildiği dönemde babası istanbul'a gelen ilk arabalardan birini satın almıştır.[8] 1912 yılında Gedikpaşa Fransız Mektebi'nde okumuştur. Ardından Amerikan Mektebi'nde okumaya başlamış ve sırasıyla Büyük Dere Emin Efendi Mahalle Mektebi'nde, Büyük Reşit Paşa Nümûne Mekebi'nde okumuştur ve Vaniköy Rekber-i ittihad Mekteb-i Fünunu Bahriye'ye (Askerî Deniz Lisesi) girmiştir. Bu sırada babası annesinden ayrılmış ve başka biriyle evlenmiştir.[4] Bahriye Mektebi'ndeki hocaları arasında dönemin ünlülerinden Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi (eski Diyanet işleri Başkanı), Hamdullah Suphi Tanrıöver, Hüseyin Cahit Yalçın[9] ve ibrahim Aşki gibi isimler vardır. 29 Kasım 1920 tarihinde babası ölmüştür.[5] Bahriye Mektebi'nden ayrılan Necip Fazıl, 1921 yılında Darülfünun Felsefe Bölümü'nde okumaya başlamıştır. Bu öğrenimini de tamamlayamamış ve hükümetin açtığı bir yarışmayı kazanarak burs almaya başlamıştır. Felsefe öğrenimi için Paris'e gitmiştir.[10]
Atatürk aleyhinde işlenen suçlar hakkındaki kanuna aykırı fiilinden dolayı 8 Temmuz 1981 tarihinde Atatürk'ün manevi şahsına hakaret suçundan hüküm giydi. Karar Yargıtay 9. ceza dairesi tarafından onaylandı.[11] Davaya konu olan "Vatan Haini Değil, Büyük Vatan Dostu Sultan Vahidüddin" adlı kitabın mahkemenin bilirkişi olarak görevlendirdiği Türk inkılap Tarihi Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Seçil Akgün tarafından herhangi bir suç unsuru teşkil etmediği rapor edilmiş ancak Necip Fazıl "Atatürk'e hakaret etmeye meyilli olmak" gerekçesiyle mahkûm edilmiştir.[12]
Tümünü Göster