-
407.
0nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum aslında. nasıl başlayıp nerelere gelmiştik. birileri kurmuştu sanki bütün bu olanları. söyleyecek bişe bulamıyordum.. ama mesele bu değildi ki. sen dedim.. bana yalan söyledin. neden doğruları söylemedin? her insanın yaşanmışlıkları olabilir. sen bizim ilişkimizi yalanlar üzerine kurdun dedim. içini ferahlatmak, sana birilerinin güvediğini görmek istiyordun dedim. kısacası beni kullandın sen dedim... saçları önüne düşmüş ellerina bakarak beni dinlerken birden kafasını kaldırdı. kullanmak mı dedi gözlerini kısarak. kimin kimi kullandığını tartışacaksak burda utanan sen olursun xxx dedi. yüzüme çarpmıştı o an pislikliğimi. utandım. sinemadaki olanları hatırladım. edanın gözyaşlarını getirdim gözüme. kızardım da hatta. suçlu muyum? eda suçlu mu? birileri suçlu evet. ama bunun kim olduğunu düşünmek istemiyorum. sen de kendine göre haklısın dedim nefes gibi bi sesle. bunu uzatmayalım artık. uzattıkça ikimiz de daha çok üzülüp kırılacağız dedim.. ben seni kırdım evet dedi.. ses tonunu canlandırmış vücudunu dikleştirmiş tamamen beni hedef alıyordu. ama sen? dedi.. sen beni kırmadın mı? derdimin ne olduğunu sormadan beni kullanmaya çalıştın. gözün hiçbir şeyi görmüyordu dedi. madem bana değer veriyordun o zaman o hayvani davranışların sebebi neydi dedi. cevap veremedim. kendime göre sebeplerim vardı dedim.. hafifçe güldü. ellerine baktı tekrar.. kendine göre sebeplerin dedi kısık bi sesle.. kendine göre sapık sebeplerin değil mi dedi.. daha fazla altta kalmak istemiyordum.. hayır dedim.. biz normal başlamadık.. sorun buradaydı dedim. önce bana yalan söyledin sonra bir gün bir anda çıkıp geldin.. yaşadıklarımız senin için öylesine bir şeymiydi dedim. bunu sen istedin eda.. ama bana gelmiş mağduru oynuyorsun.. yapma.. bunu yapma...
-
406.
0beraber sustuk bi süre. söylenecek hiçbir şey yok gibiydi.. öylece oturduğuz yerde kalakaldık. bir ara kalkıp gitmeyi düşündüm. hatta tam gidecektim. kendine iyi bak .. buraya kadarmış diyip gidecektim. ama eda konuşmaya başladı. parmaklarıyla oynayarak konuştu.. her bir kelimesini dinlemeye anlamaya çalıştım. hiç kesmedim sözünü. geçen seneydi diye girdi söze. bir arkadaşım vardı. en yakın.. okulun ilk senesinden beri beraberdik dedi. herşey güzeldi. onun hayatımdaki en mükemmel şey olduğunu düşünüyordum. dedi. edanın hayatındaki en önemli şey.. ilkler her zaman fark yaratır. onun ilki değildim ben. ve içinde bulunduğumuz şu durumda eda nın hiçbişeyiymişim gibi hissettim. sadece bir yabancı gibi. onun hafif şehla gözlerini izlerken onu bir daha sarmalayamayacağımı düşündüm. bu bedenin sıcaklığını bir daha hissedemeyeceğim. bunu fark etmekten daha berbat bir şey yok o an. bembeyaz ellerini ovarak konuşuyordu... çocuk zengindi. izmirde yazlıkları vardı. yazın bir kaç defa beraber takıldık. aşıkdı bana. ben de onu seviyordum. insan sevdiğini düşününce çoğu şeyi görmezden geliyor. onun olduğumu hissediyordum sürekli. güçlüydü.. her şeye sahipti sanki. onun her şeyin üstünde olduğunu düşünüyordum. beni kontrol edebiliyordu. ses çıkaramıyordum hiç... bunları hafif gülümser söyledi. sonra birden suratı asıldı. geçen sene ailesi bir trafik kazası geçirdi. babası öldü. ondan sonra toparlayamadı. yanında olmaya çalıştım. ama artık olmuyordu. gittikçe kopuyordu sanki. beni de kopartmaya çalışıyor artık bir şeyin öneminin olmadığını söylüyordu sürekli. dayanamadım. bitirdim dedi... benim söyleyecek bir şeyim yoktu. insanlar biribirlerine bağlanırlar. ama birileri kaybeder hep. geride kalanların asil mutsuzlukları, bırakanların kıytırık sebepleri harman olur etkilenenler ise sonra gelenlerdir hep. umrumda değilmiş gibi dinledim. baktım sadece.. eda sustu.. bu kadar dedi.. sustum.. o da sustu.. baktı öylece..
-
405.
0otogardaki cafelerin birine oturduk.ben hiçbir şey söylemedim. hiçbir şey sormak istemiyordum. eda ellerini masanın üzerinde birleştirmiş önüne bakıyordu. perçemi gözlerinin önüne düşmüştü. saçını kulaklarının arkasına atıp kafasını kaldırdı. bana bakıp derin bi nefes aldı. dirseğimi masaya dayayıp çenemi avcuma aldım. edaya diktim gözlerimi. dinlemeye hazır olduğum mesajını alınca konuşmaya başladı. hafif bi şekilde gülümsedi. söyle hadi dedi. ne istiyorsan söyle. içindekileri dök... edanın bu derin ve kendinden emin hallerine sinirlenmeye başladım. yaşça büyük olmama rağmen atarlı bir ergen gibi elimi kaldırıp ne söylicem ya diye çıkıştım soluk bi sesle. benim söyleyecek bişeyim yok. senin telefonda yumurtladığın şeyler var. bişey anlatacak olan varsa o da sensin dedim. gözlerimin içine baktı konuşurken. bitirdiğimde de bakmaya devam etti. öylece duygusuz bir şekilde sadece bakıyordu bana. ahh eda... o an yatakta nasıl seviştiğimiz geldi gözümün önüne. hayatımın en şehvetli dakikalarını bana yaşatan kıza bakıyordum... gözlerini kaçıran ben oldum. camel paketini cebimden çıkardım. bi sigara yaktım. ister misin diye sordum. ben içmem dedi kısık bi sesle. sen bilirsin dedim. sen bilirsin.. geriye yaslanıp sigaramı içerken edayı süzüyordum sürekli. o da bir çevresine bakıyor. sonra benim onu nasıl süzdüğümü izliyor.. geri gözünü kaçırıp önüne bakıyordu.. saçmalık dedim sessizce. hepsi saçmalık..
-
404.
0la yaz su hikayeyi sonra git ne tak yersen ye bu kadr mı zor mq beyninde hikaye tasarlamak :D
-
403.
0dıbına koydugum bini insanın okuyası gelmiyor böyle kegib kegib yazınca gibtirtme klavyeni binin oglu yazsana bitir şunu kimin gibtiğini öğrenek edayı
-
402.
0senin elinden klavyeyi alıp zütüne sokmak lazım huurnun evladı. karınca senden hızlı entry girer amk
-
401.
+12-3 gün ses seda çımadı. eda aradı sonra. yarın dedi. yarın ben geliyorum. müsait misin diye sordu. şaşırdım. nasıl geliceksin ki dedim. boşver işte gelicem dedi. sen yine gel beni otogardan al. senin gelmene gerek yok eda. ben yarın gelirim dedim. olmaz dedi. senin nasıl davranacağın belli olmuyor. hem şu an beni suçluyorsun biliyorum. ayağıma çağırırsam bir de böyle üste çıkacaksın dedi. eda bütün bu durumlarda da bir yolunu bulup ediyor yine beni kötü çocuk yapıyordu. sinirden yumruklarımı sıktım. tamam dedim. nasıl istiyosan. ertesi gün yine erken vakitte çıktım evden. otogara gittim. eda aynı şekilde üniformasıyla bekliyordu. elini uzattı meraba giye. sesinde bir solgunluk bir kırgınlık vardı sanki. ikimizde hatalar yapmıştık. kimin suçlu olduğu belli değildi. ikimiz de kırılmıştık. ikimiz de suçluyduk... eda elini uzatınca bir an duraksadım. güzel yüzüne baktım. bunca yaşananlardan sonra takındığı bu resmiyet beni adeta kahretti. içim içimi yerken ben de uzattım elimi. tokalaştık. gel hadi dedim. şurda bir yerlere oturup konnuşalım.. bana baktı.. tamam o zaman dedi.
-
400.
0ertesi gün edayı aradım. her zamanki gibi açtı telefonu. eda dedim. konuşmamız gerek. manisaya gelicem.. sessiz kaldı bir süre. sonra enerjik bir ses tonuyla sen gelme dedi. ben seni ararım... o an çıldıracak gibi oldum. ne demek ben seni ararım? bu işi bu kadar ortaya atmak kolay mı? hayır dedim ya. neyi arıyosun. ne arıyosun. gelicem işte dedim. bu işi konuşmamız gerek. ben böyle duramıyorum yerimde.. sustu yine. sanki bana inat yapıyordu. susarak, uzun süre sadece nefesini dinleterek delirtiyordu beni sanki. bak dedi. seni arıcam. merak etme. yakın zamanda arıcam dedi. kapatmam gerek. hoşçakal dedi ve kapattın. o an telefonu yere çalasım geldi sinirden. her zamanki gibi camelime sarıldım. bir sigara yakıp oturdum masaya. sigarayı içime çektikçe gevşedim.. bütün enerjimi alıp pamuk gibi yaptı beni sigara. gibime kadar dedim sessizce. gibime kadar...
-
399.
+1o gece hiçbir şey yapamadım. sadece yatağıma uzandım.. bir kaç kere sigara içmek için kalktım. bundan sonra ne yapabilirim diye düşünmedim. zaten pek bir şey de yoktu yapacak. ama insanlar ciksüel varlıklardır. edanın vücudu aklımdan gitmiyor. masumluğu ve çocuksu halleri de aklıma gelince bir an herşeyi unutup gülümsüyorum öyle. güzel şeyleri hatırlıyorum. düşünceler okunabilir mi? felaketler önceden görülebilir mi?.. ama sonu kötü bitiyor hep. edanın bana yalan söylemesini geçtim.. benden önce böyle bir şey yapmasını içgüdüsel olarak kabul edemiyorum. sinir veya kin yok içimde. sadece umutsuz bir mutsuzluk var. keşke diyorum. keşke yaşamamış olsaydı. acaba benimle olduğu gibi mi beraber oldu onunla da? aynı şehveti aynı duyguyu onunla da mı yaşadı? onunda mı omuzlarına sıcak buseler kondurup sırtını okşadı. ona da mı ağladı? o çocuk da gördü mü güzel gözlerinden çillerine doğru dökülen gözyaşlarını?.. eda ile konuşmam gerek. son bir kere de olsa, bunu yapmak istiyorum.
-
398.
0gibe gibe bir yol oldum erenler,
gibe gibe bir yol oldum erenler,
bilmem gibsem mi? gibmesem mi?
bilmem kanırtsam mı? kanırtmasam mı?
edit: ayırdım burdan açıcam -
397.
0eda aşkım nolur geri dön dedin mi panpa
-
396.
0reserved
-
395.
0reserved
-
394.
0ayraç.
-
393.
0wayominukatepua!
-
392.
0rezervimizi alalım duygulandım bin. beyler :(
-
391.
0hayal gucune saglik panpa yalanda olsa hikayen roman gibi sürükleyici
-
390.
0devam plz
-
389.
0rezervd
-
388.
0hiç sıkılmadan yazmış amk helal
-
pipisi olsada fark etmez ki olm
-
17 bin tl aliyorum
-
peşimde istihbarat servisleri olsa
-
niye lan kimse demiyor
-
monkas ananın adı boxerıma başlık
-
komiklikler şakalar ehehe
-
mesaj gönderirken dm falan rahat olun
-
çok ciddiyim soru sorcam
-
5 haziran 2026
-
endonezya bali ucuz diolar la
-
dennis buroyla bir ani
-
beeyler gelin re cep tayyibe neden oy verdiklerini
-
karıya bak karıyaa
-
moderatorler kendine
-
endonezyalı sevgilime aldıgım hediye capsli
-
bu ehliyet kurs hocalari
- / 1