+8
-2
nişantaşında bir plazada üst düzey yöneticiyim.
hizmetime verilmiş bir araç ve özel şoför var.
ama ben kendimi hintliler gibi hissediyorum aga.
çıplak ayaklı çocuklar falan dönsün istiyorum etrafımda eve dönerken mesela.
kredi kartımın minimumunu dahi yatıramayım. eve haciz fala gelsin mesela.
dedim bu böyle olmaz. hislerime göre yaşayacam arkadaş.
öğle paydoslarında simit falan kemirmeye başladım önce.
nişantaşı'nın güzide lokantalarının önünden geçerken içeridekilerin neler yediğini hayal etmeye çalıştım.
nişantaşı'ndan bebek'e kadar yürümeye başladım akşamları.
bir süre sonra çöp tenekelerinin içine bakmaya başladım ister istemez.
geçen kağıt toplayanlardan birinden emanet aldım arabasını.
yokuştan aşağı "hobeleeeooooo" diyerek kaydım.
güzel bir şapka buldum çöpün içinden. onu taktım kafama.
eve döndüğümde hanım "sen niye böyle pis kokuyorsun" dedi
"teknik inceleme yaptım bir yerde. koku üzerime sinmiş boşver. bi menemen yap da yiyak" dedim.
çocukları odasına gönderip 2 saat nasihat etti.
"ben evinin direği, erin,yiğidin, atan değil miyim? arzularıma neden engel oluyorsun?" dedim.
ağlayarak minicooper'ına binerek annesine gitti.
ertesi gün lisenin önünde kız bekledim.
oradaki diğer apaçiler "abi hayırdır, kızını mı bekliyon" dediler.
"yok manita var benim burda. sahile gidicez, yiyişcez" dedim.
ağzımı burnumu kırdılar.
amerikan hastanesinde tedavi oldum. 3500 TL fatura kestiler. ( ki meblağ hiç dert değil )
iki gece kayıkhanede yattım. cüzdanımı çaldılar.
1 gece edirnekapı surlarının orada yattım. gibmeye falan çalıştılar.
tarlabaşı'nda esrar pazarlığı yaparken polis bastı.
2 gece narkotikte yattım. baro başkanı tanıdığım olur. geldi de kurtardı sağolsun.
otogara gittim. "memlekete gidecem yol parası ağbiiii" diye dilendim.
"kolundaki tıssot'u sat pekekent" dediler.
harem otogardan çıkıp deniz kenarından avrupa yakasına doğru " ulen istanbul. ananı gibecem. kim büyük? sen mi ? ben mi ? kim ? kim ?" diye bağırdım.
zabıtalar kovaladı oradan
denize düştüm.
bu soğukta kuruyana kadar bekledim... it gibi... titreye titreye...
şimdi zatüriye şüphesi nedeniyle tetkikleri yaptırmak üzere yine amerikan hastanesindeyim.
profesöre randevum var. sonrasında pgibiyatr la görüşeceğim.
akşama doğru iyileşirsem kır pidesi salonunda günlük bulaşıkçı olarak çalışacağım.
belki gece de bankamatikte yatarım...
kısmet inşallah.
Tümünü Göster