1. 51.
    0
    Anlat panpa okumayanin anasini gibsinler
    ···
  2. 52.
    0
    işte bu ortamda ben kendimi adam sanıyordum. milletin adamsın lafı kendimi adam hissettiriyordu. onları duyamazsam korkarım adamlıgımdan şüphe eder duruma gelebilirdim. alkol sigara bazen ot biraz hapın köküne köküne vuruyorduk. millet kuul sanıyordu böyle durumlarda bizi. ne yazık ki bizde öyle.
    o kızdan bu kıza bu kızdan ötekine atlıyordum. bu da popülerlikti benim sözlüğümde. ne de olsa: http://www.youtube.com/watch?v=xk5YfJOfbLI
    esmayı ise hiç iplemiyordum. bakışları falan zavallıcaydı bana göre. ne de olsa intikam alınmıstı ve pişman olan o idi.
    sohbet ortamlarında aşk sevgi muhabbeti acılınca zütümle gülüyordum millete. o ne lan ergen işi olm onlar falan diyordum daha aylar öncesine kadar bi kıza deli gibi bağlandıgımı unutup.
    bir isim verilecekse karanlık dönemim diyebiliriz. avrupanınki gibi.

    bu kısımda biraz kafa ağrıtıcam isteyen okumasın. zamanla öğrenilen şeyler bunlar.
    milletin sana adamsın helal süpersin demesi seni öyle yapmıyor. gözünü boyuyor sadece. sana yalandan özgüven ve cesaret aşılıyor sadece.
    adamlık böyle bir şey olsa herkes adam olurdu. herkes.
    adam olup olmadıgını ne gücün kuvvetin ne fiziğin ne konusma tarzın ne giyinişin belirler.senin düşünce yapın belirler. senin olaylara bakış açın belirler.
    bir fırsat doğdugunda onu nasıl değerlendireceğin belirler. adam olmak öyle kolay değil. emek vermen lazım. lafla sözle olacak bir şey olsa diksiyon kursları ağzına kadar dolar taşardı. herhangi bir şey oldugunda verdiğin tepki belirler adamlıgını. arkadaşların, -gerçek olanlardan söz ediyorum- uğruna neler yaptıgın neler verdiğin nelere katlandıgın belirler. sevdiğin kişilerin ugruna neler yapabileceğin belirler.

    alkol sigara ot uyuşturucu siyah rakçı tişörtü bilumum bu tarz şeyler seni kuul yapmaz. mal eder seni. başlarda öyle sanarsın kuulum sanarsın. bu şeylerin üstünden geçinerek. gerçekse iş ilerlediğinde ortaya cıkar. başlarda senin kuul oldugunu düşündüren bu tip şeyler seni tak yoluna zütürür.
    adam gibi iç rakını otur dertleş gül eğlen üzül ağla. bunlar kötü değil. kötü olan bunların seni ele geçirmesi.

    tatmin olamamak. neden mi ? çünkü seni tam anlamıyla tatmin edecek şeyi aramazsın ki. bi kız bulursun. hoşuna gider. sevgilin olur. onda istediğim bir özelliği bulamayınca onu bırakmadan diğerinde o özelliği ararsın. buldun mu ? farklı bir özellik farklı bir beceri ararsın. onu da başkasında bulursun. geldiğin noktada ise hiçbiri senin sevdiğin kız olmaz. olamaz. çünkü sen sevgiyi aramadın ki. gibinin beynine uydun. onun yoluna gitti. bir takım işlerini yaptırdın. vücudun tatmin oldu. peki ya ruhun? maneviyatın ? bi süre sonra yaptıgın yanlışlardan dönersen ne ala. dönemezsen ? yalnız ölürsün.. hastalandıgında yataklara düştüğünde bir kase çorba getirenin olmaz.

    tabi bu dediklerim yaşadıkça zaman geçtikçe anlanan şeyler. boş şeylerde değiller. emin ol.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 53.
    0
    ateist oldugumu söyledim. bunu bile anlayışla karşıladı. dindar bi ortamda büyümesine ragmen.
    benim gözümse hep dısarılardaydı. tak vardı ama öyleydi. bu aşırı ilgi beni taktan taktan fikirlere sürüklüyordu. daha kötüsü ben kendimi alamıyordum böyle taklardan.
    ateist olmama ragmen suudi arabistanlı bir ucan bin pempe el-Suud gibi çok eşlilikten yanaydım. 3-5 tane kevser olsun istiyordum.
    ne çare kevserden ayrılamamıstım. bir plan daha yapmam gerekiyordu.
    kevserden soğutacaktım kendimi. birde ortamı biraz hareketlendirecektim.
    yaklasık 1 ay kadar kevserle merhaba merhaba dan başka sohbetim olmadı. etmedim. bu arada sürekli dedikodu yapılmasını sağladım. benim kevseri sevmediğime onu oynattıgıma duygularıyla oynadıgıma dair ve bunların kevserin kulagına gitmesini sağladım.
    kevser hafiften sogumaya başladı. çünkü kıza herhangi bir sokak köpeğinden daha az değer veriyordum.
    sonrada gittim bi oğlan var kevsere 1 den beri kırık olan onla konustum.
    böyle böyle kızda senden hoslanıyor ben aranızdan cekilicem falan diye. oğlanda yakısıklı belli bir tarzı olan herhangi bir kızın bunu sevgilisi olabilmek için bazı şeylerden vazgeçebileceği birisi. zaten kevsere önceden teklifte ( teklif nedir aq ) etmiş. ama kevser ben oldugumdan dolayı kabul etmemiş güzel bir dille. oğlana yeterli gazı verip köşeme çekildim. bunlar harbi harbi takılmaya basladı. (bkz: gavatlık nedir)
    belli bi süre sonra iş oldu. bende kevsere faceden yazdım. bu sefer hiç takılmadı. kabul etti. ayrıldık.
    sonradan uzaktan uzağa gördüm, dinledim haberlerini bu ikisinin gayet mutlulardı. o taktan dönem içerisindeki tek olumlu şey ise. benim bu olaya sevinmem mutlu olmamdı. ben zaten edemicem en azından kız baskasıyla mutlu olsun demiştim kendi kendime.
    part özeti: http://www.youtube.com/watch?v=7cnu_EWgeJc
    ···
  4. 54.
    0
    anlat okumayanı gibsinler
    ···
  5. 55.
    0
    takipteyiz panpa.
    ···
  6. 56.
    0
    alfa durumu halen geçerliydi benim için. herkes tarafından sevildiğimi sevilmesende saygı duyuldugunu hissediyordum abartılı biçimde. en ufak doğru şeyi yaptıgımda adamsın, helal, süpersin olm içeren boş cümleler havada ucusuyordu bana yönlendirilen. bense kanıyordum bunlara yalan olmasın.

    kevser tam anlamıyla kabullenmişti beni. bir kaç kez onu aldattıgımı duymasına ragmen aldırmadı. biz buna saf aşk diyoruz.
    kevserin ailesi dindardı baya. ama kevser biraz daha ılımlı onlara göre.
    buna ragmen kız bana alısmıstı uyum saglamıstı. ben ona değil.
    elimize geçen parayı sigara alkolden baskasına vermez olduk. hatta ben kevserle bulustugumda cogu zaman o ödüyordu.
    cebimizde sigaramız varsa para direk alkole akıyordu. hatta cok defa okula alkollü giderdik. bizim bi tekel vardı okulun yanında. adamı kanki yaptık.
    fiyatından biraz daha ucuza alıyorduk alacaklarımızı hep oradan alısveriş yaptıgımız için.
    nikita vardı votka 20 lik. 10 liramıydı 15 liramıydı öyle bir şey. herkes ondan alıyordu birtane. hafif şekerli bir tadı vardı. sek rahatlıkla içilebilen bir şey. hala satılıyor mu bilmem. ondan içerdik herkes bi 20 lik. okula öyle giderdik. ve bu bir kaç defada olmadı. 3 gün okula gidiyorduk en az bir günü böyleydi.
    bazende hap atıyorduk. cihan diye bi bin vardı. o buluyordu hapları. ismini tam hatırlamıyom. hani böyle kaliteli antidepresanlar varya o da öyle bir şeydi. güzel bi etkisi vardı. para toplayıp cihana veriyorduk oda bu haplardan buluyordu. atıp okula gidiyorduk. insanı acayip sakin tutan bir şey. kafamız bomboş oluyordu aq.
    herkeste ayrı bi spesifik etki bırakıyordu. kiminde aşırı uyku, kiminde uykusuzluk ama aşırı bir bitkinlik. ben atınca sağ bacagıma bi tak oluyordu aq. acı ağrı falan değil. hafiften topallıyordum hapı atınca. sonra normale dönüyordu. hemen bi kamu spotu çakayım. yapmayın genşler kendinize yazık
    kevser bunları şunlardan daha cabuk kabullenmişti.
    kevserle cıkarken farklı farklı kızlarla yiyiştim kaç defa. hatta okulun huursunu bile gibtim. zaman aldı ama bunları bile kabullendi kevser.
    ···
  7. 57.
    0
    @153 kardeş hikaye güzel bitmeyecek. öyle laylaylom bir hikaye değil emin ol.
    ···
  8. 58.
    0
    sonra devam ederim
    ···
  9. 59.
    0
    o gün 2 tane havlu aldım. prezerlatif aldım. cips mips aldım. votka aldım 70 lik smirnoff. meyve suyu aldım vs. ve evdende laptopu aldım. bunları muhammetin eve koydum. cumartesi günüydü yani bol bol vaktim vardı. esma aksam saat 20 de gelecekti. ailesine arkadaslarının birine doğumgünü bahanesiyle gittiğini söylemisti. saat 11-12 gibi arkadasının abisi arabayla bunu eve koyucaktı sözde.
    bütün hazırlıklarımı yaptım. saat 20 ye doğru esmayı eve getirdim. beraber yemek hazırladık. o anları yasamak için neler vermem şimdi. çünkü hep hayalimizdi. beraber bir çatı altında yaşayacak beraber yatacak uyuyacak beraber yemek hazırlayıp yiyecektik. bir sürü hayalimiz vardı böyle. şimdi ise birazda olsa mutlu hissettiren olayı gerçekleştiriyorduk. beraber yemek hazırlıyorduk. ve adım gibi eminim bunlar yaşanırken ben esmaya ilk günkü kadar aşıktım.
    yemeği yedik. sanki böyle bi an önce bbitse de gitsem gibi bi hali vardı. hiç aldırış etmedim. sırada film izlemek vardı.
    şöyle 3 saatlik bir film bulmustum kült tarzda. votkadan ise hiç bahsetmemiştim. filmin 30.dksında falan kalkıp ben geliyorum dedim.
    mutfağa gittim. votkayı actım doldurdum meyve suyuyla birlikte bardaklara. ve onun bardağına damladan damlattım 5-6 damla kadar. zütürdüm koydum önüne verdim bardağını. ilk yudumu almasıyla birlikte yüzünü ekşitmesi bir oldu. ulan o kadar tatlıydı ki o anda. of ulan of.. neyse şimdi bunlara girmeyeyim. bu ne be gibi tepki verdi. bende direkt votka dedim. ben içicem beğenirsen sende içersin dedim. ama hiç bahsetmedin votka içeceğimizden dedi. sen bilirsin dedim. ben basladım içmeye. oda bir kaç dk sonra gülerek içmeye basladı. hatta hosuna bile gitti yani. benim için sıkıntı yok. cok votka devirdim o zamana kadar. beni 4-5 bardak sarhoş etmez. o ise birazdan avlanmayı bekleyen bir ceylan gibiydi. nereden bilebilirdi birazdan kocaman bir aslanın onu avlayacagını.

    ben bardagımı bitirdim bi 5 dk kadar onun bitirmesini bekledim. o bitirdiğinde ise bekle geliyorum dedim ve mutfağa gittim yeniden. yeniden damla döktüm votkasına. bu kadarı yeterli idi. votkayıda alıp yanına geldim bardaklarla. hem içti hem votkayı inceledi nasıl bir şeymiş şişesi falan diye. filmi ikimizde unutmustuk. ben uygun anı bekliyordum. o ise gittikce daha fazla yaklasıyordu bana. oturusuda bir fenaydı. hem saçmalıyor hem sakalar yapıyordu. rahat 5-6 bardak devirmiştik. artık deli gibi sarhostu. cok daha saçma konusuyor sürekli gülüyordu. ve sürekli eli bacagımda idi. sanırım damla etkisini gösteriyordu. filmin bir bucuk saati falan geçmişti ama kimin umrunda. ikimizinde kalbi küt küt atıyordu. filmi durdurdum ve aşk sarkısı falan actım. dinliyorduk içerek. daha fazla beklemek yanlıs diyerek bacagımdaki elini tuttum öptüm bir kere sonrada dudagına yapıstım. daha öncede sevişmiştik ama esma hiç bu kadar cılgın değildi yani. bi benim üstümde bi ben onun. gibim zor kalktı alkolden aq. yaklasık bi 7-8 dk nefessiz seviştik. üstünü cıkardım üstümü cıkardı. halının üstünden kalktık. yatak odasına gittik bir kaç dk da çıplak şekilde seviştik. kısa kesicem abazanlar üzgünüm. sıra içeri girmeme geldi. bugün aldıgım ve yatagın yan tarafına koydugum o 2 havluyu cıkardım. esmanın altına koydum. prezerlatifi taktım. girişi yaptım. akan kan cok garip geldi bana aq. az bir şey ama insan yinede garipsiyor. sonra kandan bir miktar alıp alnıma sürdüm. ya allah diyere.. şaka şaka sürülmez malmısınız olm. kurban mı kesiyonuz aq.
    akan kan havluya birazcık döküldü. önceden hazırladıgım ıslak mendil vardı cekmecede. onu aldım. sildim güzelce. havluları falan kaldırdım. unutulmaz bi 5 dk yasadım. etrafa bosaldım. esma cok fena bagırıyordu. agzını kapat diye kaç defa biraz yüksek sesle bagırdım. neyse işte o gün o şekilde 2-3 posta attım aralar halinde. işimiz bittiğinde ise ben yatakta sigaramı içiyor esmada banyoda hıçkıra hıçkıra aglıyordu.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 60.
    0
    o günün sabahında eve gitmedim. sokaklarda gezdim. eczaneden de ufak bi batikon aldım bir de sargı bezi. elimi sardım. okul saati bittiğinde de. eve gittim. evdekilere elimi basit bi baheneyle anlattıydım herhalde onu hatırlamıyom. aksdıbına hazalla konusmaya basladım telini aldım. hazal sürekli sen çok değiştin sanki geçen seneden bu yana. ama iyi bir değişlik. cidden sendeki değişikliği cok begendim. esmayla aranız nasıl gibi konularda gidip geldi konusurken. telefonda mesajlastık. okulda bir çok derste beraber oturduk tenefüslere beraber cıktık. arkadaslar sürekli piiiiççç :) muallakseni gavatseniiii :) gibi konustular bıyık altından gülerek.
    aksamında ise işi bağlamıştım. hazal esmayı sordugunda ise orası kolay bir kaç gün sonra söyleyecem ona ayrılcaz falan dedim. gördüğünüz gibi intikam zevklidir. çünkü size yapılanın karşılıgını verirsiniz. intikam iyidir. kin ise kötü. bu yüzden intikdıbınızı alın. içinizde kin büyütmeyin. size zarar verir kin.
    hazal sınıftaki tüm erkeklerin ağzının suyunu akıtan bir kız. işte bu sebep benim işime yarayacaktı. muhammet dahil kimse planımı ogrenmemeli idi. esmayla ilişkiye girmemi kolaylaştıracak en önemli malzeme hani şu piyasadaki garı azdırıcı damlalar varya heh o idi.
    diğer ihtiyacım olan muhammetin evi. biraz votka. bir prezervatif ve cesaretti.
    muhammete parasını vermiştim ama iyi para vermiştim yani şöyle 175 200 kadar. en iyisini al kanka bana dedim. o bu işleri de iyi bilir. aq muhammet sende her şeyi iyi biliyon aq. az derse calıssan sene sonlarında ne yapacam ben diye düşünmezdin aq.
    sözde hazalı gibeceğimi söyledim. evine de ihtiyacım oldugunu söyledim. muhammetin evi uygundu çünkü. annesi ve babası ankarayamı eskisehiremi akrabalarında 1 hafta kalmaya gitmişlerdi. sadece bir aksam lazımdı bana ev. onu da kabul etti. damlayı okulda muhammetin telden sipariş etmiştik iyi hatırlıyom. kargoya gelsin demiştik. kargodan alacaktık.
    bir kaç gün sonra kargoya gelmişti. elime geçti bu damla. ertesi gün aksamı için muhammetin evinide ayarladım. o biz gelmeden önce ahmetgilin yurda gidecekti ve haber bekleyecekti.
    geriye kalan tek önemli sorun esmayı eve getirebilmekti.
    esma için sanırım bir bucuk saat dil döktüm. ayrılacak olan bi kızı ikna etmek ne kdar zor aq. son defa gel ondan sonra istersen hiç gelme gibi saçma laflarım ve bir bucuk saat ile esmayı ikna etti. sözde eve gidicez bi yemek yiyecez bi film izleyecez ve ben esmayı evine koyacam. yani o öyle sanıyor.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 61.
    0
    Rezervasyon
    ···
  12. 62.
    0
    esma ile ilişkiye girdikten sonrada onunla hiç konusmayacaktım. bu şekilde onu mağdur durumda bırakıp beni anlamasını umacaktım. ama mustafayla olan yazışmalarını gördüğümü ona hiç söylemeyecektim. bu sayede emindim onun kendi kendini yiyeceğinden.

    planımın diğer kısmı da benimle ilgiliydi. burada araya gireyim. beyler bu tip olaylar size fena tokatlar atar. ağlarsınız, sinirlenirsiniz kendinize hakim olamayıp etrafı dağıtmak dökmek istersiniz. kendinize zarar verirsiniz. ben mesela o gün parkta ağlarken ileride duran içini örümcek ağları kaplamıs yıllardır kullanılmadıgı belli olan bir simitci arabası tarzı bir şeyin üst kısmındaki cama yumruk atmıstım. cok fena kanamıstı o. ama acı yok raki modunda oldugum için fazla hissetmedim acıyı. tabi yaklasık yarım saat civarı elimdeki koca cam parçalarını cıkarmaya calıstım o biraz acıttı. hala sağ elimin baş parmağının gerisinde bir büyük 3 küçük iz bulunur. dikiş atılmadıgından dolayı. işte bu tip olaylar size belki çok zarar verir ama size çok şeylerde öğretir emin olun. yediğiniz tokatlar ve kazıklar size gerçek hayattan kesitler gösterir. kime ne kadar güveneceğinizi kimi ne kadar seveceğinizi kime ne kadar değer vereceğinizi anlarsınız.
    benimle ilgili olan kısım buydu. artık ne derseniz deyin. benim hayata bakan pencerem tamamı ile değişmişti o gün. eski, çürümeye baslamıs, tahta, açarken kaparken cart curt ses cıkaran pencerem gitmiş yerine pimapen gibi sağlam güvenli bir pencere gelmişti.
    kendi içimde rönesans yaşadım diyeyim daha açık bir ifade ile.
    artık ilişkilerimde kendimi ön planda tutan birisi olacaktım. olmak zorundaydım.
    şarkı: http://www.youtube.com/watch?v=bWWpHVoV66c
    ···
  13. 63.
    0
    hazal..
    hazaldan bahsedeyim. hani böyle liseye gelirsiniz ve başlarda sadece bir kız görürsünüz. ona bakarsınız ve ilerleyen zaman içinde sınıfta diğer kızlarında oldugunu farkedersiniz. sınıfın en güzel kızıdır. hatta hazal için buna okuluda dahil edebilirsiniz. öyle güzel bir kızdı. zayıf, 1.60 boylarında. siyah uzun ve dümdüz saçlar beyaz bir ten. 500 tane şiir yazabileceğiniz gözler. bu tip kızların zaten lise 1 de 2 de falan size bakma ihtimalleri yoktur. bu kızlar genelde üst sınıflarla cıkar ya da zaten okul dışında sevgilileri vardır pek tanımadıgınız. 3-4. sınıflarda biraz tipiniz varsa birazda ağzınız laf yaparsa hazal türü kızlarla sevgili olma durumunuz olur. her ne kadar sınıftan herhangi bir kızla sevgili olmayı hep yanlıs bulsamda hazalın dönem basından beri benimle daha cok muhabbet etmesi, biraz daha yakınlasması, bendeki değişimi fark etmiş olması beni hazal ile sevgili olmaya zorluyordu.
    ···
  14. 64.
    0
    planımın sebepleri şunlardı kendimce: esma benden bir kaç haftaya ayrılacak ve ben boynuzumla birlikte okul kapılarından geçmeye çalışacaktım zorlanarak.
    okuldakiler boynuzlarımla ilgilenecek sürekli onlar hakkında konusacaktı.
    unutulmaya baslanan bir kız için bıcak yedi ehehe dalgalarının üstüne bak hemde kız bunu terk etti baskası ile cıkıyor cümleleride eklenecek bütün herkes salak oldugumu düşünecekti, deli gibi sevdiğimi umursamadan.
    arkadaşlarım sanki zavallıymısım gibi her işte bana yardım etmeye calısacak sürekli beni güldürmek için ugrasacaklardı.
    ve bunlardan da önemlisi kendimi zamanla kaybetme korkum idi.
    bu yüzden planım kusursuz olmalıydı.
    kafamda kurguladıgım plan ise aşagı yukarı şu şekilde idi:
    öncelikle esma benden ayrılmadan önce onunla ilişkiye girecektim. evet bunu yapacaktım. çünkü ben hayatımı bir kadına adamıstım. onun için yapmadıgım şey kalmamıstı. oysa sevgi dolu kalbimi elleriyle kenarı itti. benim ona verdiğim değeri hiç anlayamadı. yaptıgı yanlısın farkına varamadı. bu yüzden bedeninde benden bir iz kalsın istedim. bunu başarıp başaramayacagım muallakta idi. ama hiç olmazsa deneyecektim. ve tabi ki bir kaç şey yardımcı olacaktı bana..
    ilişkiye girdikten sonraki gün de istemesem de yapacagım diğer iş bir kızı bağlamaktı. kızı da seçmiştim.
    ···
  15. 65.
    0
    esma mustafa ile yazışıyordu. o zamanlar bu görüldü olayı yoktu. yani mustafanın yazdıgını esmadan öncede sonrada görsem fark etmiyordu. birbirlerine aşkım bitanem gibi kelimeler ile hitap ediyorlardı. esma bir kaç hafta sonra benden ayrılacagını sonra rahat olacaklarını söylüyordu. mustafa da biraz daha mı beklesek vs diye konusuyordu. bense bunları görüyor içimde fırtınalar koparken sessiz sessiz ağlayıp gözyaşlarımın klavyeye düşmesini engellemeye çalışıyordum. 5 dk kadar süren bu olaydan sonra üstümü değiştirdim. okul kıyafetlerimi posete koydum. yanıma sigaramı, çakmağımı, telefonumu, kulaklıgımı ve 20 liramı aldım. annemlere ahmetgilin yurduna gittiğimi arkadaşlarla orada toplanacagımızı ve yazılıya calısacagımızı söyledim. okula da ordan geçeceğimizi söyledim.
    zorda olsa kabul etti.
    dışarı cıktım önce sigaramı yakıp bir tekele gitim. efesin fıçı biraları vardı 2.5 lira. onlardan 3-4 tane aldım. tenha bi park buldum.taktım kulaklıgı başladım yavaş yavaş içmeye. sigaraların biri yanıyor diğeri sönüyordu. biramda eşlik ediyordu akciğerime yol alan nikotine.
    defalarca çalan bu şarkı eşliğinde http://www.youtube.com/watch?v=tVxJK7E2TNg bir saat kadar geçmişken hüngür hüngür ağlıyor kendime küfür ediyordum. sadece kendime.. o kafayla neler düşündüm. neler yapmak istedim. ama hep vazgeçtim.
    artık ağlayamayacak hale geldiğimde ise kendimi mantıklı bir plan yapmanın eşiğine sürükledim.
    bu planı yaparken inanın kendimden tiksindim. hatta küfürlerim arttı kendime olan. ama yapmak zorundaydım. çünkü elimde bir hafta civarı bir zaman vardı.
    ···
  16. 66.
    0
    iyice şüphelenmeye baslamıstım. esma bana hep soguk dısarıdan gören bizi arkadas bile değil bunlar sanar. ama esmaya olan sevgim hiç eksilmemişti.
    yine de şüphelerim ağır bastı belki baskası vardı onun için. bunu oğrenmeye karar verdim. baska biri cıkarsada ne tak yiyecektim hiç düşünmedim.
    halim nice olurdu.
    okulda muhammetle konusup onay verdim. muhammet facesini kırıcaktı esmanın şifreyide bana teslim edecekti.
    muhammet bu konularda en iyilerindendir. zamanının çogu pc basında geçer.
    onunla birlikte nette birsürü iş yaptık. reklam işi hit işi site işi vs. suana kadar en az 3 milyar kaldırmsızdır netten.
    yani pc ile ilgili bilmediği tak yoktur. facenin de o zaman bazı açıkları vardı. oralardan hesabı ele geçirebiliyordun.
    şimdi daha güvenlikli ve acıkları en fazla 2 gün içinde kapatıyorlar.
    ···
  17. 67.
    0
    böyle devam ederken. lise 1 den beri zütümde dolanan mustafa bana daha cok yakınlastı sürekli. gel suraya gidelim ben ısmarlıcam
    gel buraya gidelim öncedende sürekli benle takılmak isterdi. yakın arkadaş olmaya calısırdı. ve basarmıstı. mustafayla muhammet kadar arkadaş olmuştum.
    yaptıgım en büyük hatalardan biri budur.
    biraz mıustafadan bahsedeyim. 174 boylarında 80 kilo civarı koca zütlü, kızlara göre cok yakısıklı birisi.
    playlistinde 150 tane şarkı varsa 100 ü mustafa yıldızdoğana ait. geri kalanlarda diğer ülkücü ozanlar.
    mustafa yıldızdoğan şarkılarının 30-40 tanesini ezbere bilir.
    saz çalmaya çalışan, gardaşım diyen bir ülkücüdür kendisi.
    3 vakit namaz kılar. muhabbetlerde imam kesilir. ama tam bir yavsaktır. sürekli bir kaç kızla aynı anda konusur. umut verir biri ile çıkar
    emellerine ulasamazsa diğerlerine yönelir.
    işte mustafa. yakın arkadaşlarına çok sıcak davranır. bana da öyle davranıyordu.

    bir gün esmaya önemli bir şey söyleyecektim. aksam faceye girersen bana mesaj at bende gireyim konusalım dedim.
    tamam dedi. aksam mesaj falan gelmedi. herhalde girmedi diyip takmadım. sabah okulda mustafayla konusrken
    aksam biraz facede konustuk kank tam senlik kız senden hep iyi bahsediyor. birbirinize cok yakısıyorsunuz falan fırt dedi.
    bense yamulmuş beynimle wtf ayarındaydım.
    esmaya sordugumda aman nolacak ya gel şimdi anlat büyütme haber vermedim diye zaten bi saat durdum durmadım. hemen cıktım.
    abartılacak bir şey yok demişti.
    size soruyorum 1 saatte kaç defa haber verebilir siniz ? 20 ? 15? hadi 10 ?
    ···
  18. 68.
    0
    esmayla arkadaş gibiydik sanki. ben aramazsam aramaz mesaj atmazsam atmaz sınıfına gitmezsem okulda yanıma bile gelmezdi.
    sürekli taktan sebeplerle bana küsüyordu. kavga çıkarıp üstün gelmeye çalışıyordu. köpeğiydim tam anlamıyla.
    benimle ne istiyorsa yapıyordu.bir cumartesi gecesi yine saçma bi sebeple kavga cıkarıp küstü.
    mesajlarıma cevap vermedi telefonunu kapattı sonradan.
    sabah kalktıgımda yanıma bi coğrafya ders kitabı alıp annemlere ders calısmak için muhammet e gittiğimi söyledim.
    saat yedi bucuk civarıydı. hava buz gibi. ne kar yagıyor ne yagmur. tamamen ayaz. evlerinin önüne gittim.
    bir bucuk saat bekledim. görenler, mahalle sakinleri beni canlı bomba sandı. bu sogukta bu saatte elimde bir kitapla
    kaldırımın üstünde otururmamı doğal olarak garipsediler. ciddi ciddi beni bomba sanıp sormaya gelenler oldu.
    bir bucuk saat sonunda ise yağmur basladı önce hafif hafif atıştırdı. sonra sağanak gibi bir hal aldı.
    sırılsıklam saçlarım tir tir titreyen bedenim esmayı markete cıktıgı sırada karsıladı.
    bana bakmadan öyle markete doğru adımlamaya basladı. arkasından gittim.
    biraz konustuktan sonra 10-15 kere kadar özür diledim. ve barıştık.
    ağzımdan cıkan son kelime ise seni seviyorum oldu. heceleri yutarak. o ise bende diyip evine geçti.
    öğleye kadar bi kafede oturdumbekledim. öğle ise eve gittim.
    ···
  19. 69.
    0
    reserved
    ···
  20. 70.
    0
    sonra yazarım
    ···