1. 1.
    0
    Bir kapana kısılmışsınız, ne aşağı tükürebiliyorsunuz, ne de yukarı. Sağınız, solunuz, önünüz arkanız sobelenmiş. sizin için bir yaşam alanı bırakılmamışsa. ölümü istemek doğal bir hak haline gelmektedir. içimi yakan beni kemiren, her gün ölüme yaklaştıran bir şeyler var içimde. ne kimselere anlatabiliyorum, ne de kimseler anlayabilir. bir taraftan bir yıldır çalışmıyorum, çalışmak istemiyorum, diğer taraftan eş dost arkadaşlarla ilişkilerimi kestim, milyonların içerisinde yalnızlığı seçtim. bir çok şeyi denedim ama içimdeki yangın sönmüyor, ne öfke diniyor ne nefret hafifliyor, ne de çalışma isteği geliyor. yavaş yavaş değil hızlı bir şekilde tükeniyorum. içimde bir umut var yine de sanki anka kuşu gibi küllerimden kendimi yeniden yaratacağıma dair ama ne zaman başımı yastığa koysam bu his de ölüp gidiyor.
    ···
  1. 2.
    0
    1,5 yıl kadar önce bir kadınla tanışmıştım, o benim hayatımda tanıdığım insanların en insan olanıydı ve en sevdiğim insan olmuştu kısa sürede. hayat yeniden başlamıştı çünkü içerisinde aşk vardı. her hücremle, her zerremle ve bütün gövdemle seviyordum. aşk insanın motivasyonunu ve enerjisini arttırırmış, gerçekten inanılmaz bir enerji ve motivasyonum vardı. seviyordum ve sevildiğimi zannediyordum. hayatın bir anda zindan olması, tüm umutların yok olması ne demekmiş öğrendim 20 ağustos 2011 tarihinde. keşke ölseydim dediğim andır o an.
    bana babasıyla yaşadığı bir kaç problemi çözmek için bursaya gideceğini söylemişti bir kaç gün öncesinde. bu süre içerisinde telefonunun kapalı olacağını, kendisi müsait olduğunda beni arayacağını söylemişti. üvey annesi ve üvey kardeşleriyle ilgili sıkıntıları vardı ve babasıyla da arası problemliydi. normaldir aile içinde problemler yaşanması, ben de teşvik ettim, bu problemleri sürüncemede bırakmaması ve çözmesi gerekliliği konusunda her türlü de arkasında olduğumu elimden gelen desteği de vereceğimi söyledim. neyse;
    ···
  2. 3.
    0
    20 Ağustos 2011 günü telefonumdan aradı beni, hal hatır, hoş beş derken iki güne kadar döneceğini söyledi, ramazan bayramında birlikte yurt dışına tatile gidecektik. nerelere gideceğimiz hakkında kısa süre konuştuk sonra telefonum şarjı bitiyor dedi ve telefonu kapandı. şeytan azapta gerek derler ya, o şeytan o azap içerisinde geldi aklıma girdi. bir şeyler vardı yanlış olan, bir şeyler vardı ters giden. akşam 19 civarında işten çıktım evlerimiz çok yakındı, taksiye bindim evinin olduğu ortaklar caddesine gittim. ışıkları yanıyor, balkon kapısı açık ve çarşaflar balkona asılmıştı. taksiden indim. neyle karşılaşacağımı bilmenin öfkesiyle kendimi sakinleştirmeye çalıştım. sapım gereği sakinlişemedim. kapını zilini çalmak veya oradan defolup gitmek arasında bir noktada takıldım kaldım. içimdeki aşkın nefrete öfkenin yıkıma dönüşmesi bir zile basmak kadar yakındı. içimde bir yerler kanamaya başlamıştı. kendimi durdurmam lazımdı, öfkemi kontrol etmeliydim. ya da oradan uzaklaşıp iki gün sona hoş geldin deyip onun oyununa devam etmeliydim. zili çaldım...
    ···
  3. 4.
    0
    kapı ısrarla açılmıyordu... ısrarla zili çalmaya devam ettim. kapı açılmıyordu. bir kaç saniye durdum, geri dönmekle dönmemek arasındaydım, zili çalmaya devam et diyordu içimdeki ses, sağ duyum ise "gibtir git" diyordu. iç sesi duygularım yönetiyordu, öfke, nefret aşktan güçlü bir duyguymuş. zili çalmaya devam ettim. aynı anda zemin katta olan evinin mutfak camından da dış kapıyı açmaya gelen olup olmadığına bakıyordum. ısrarlı çalmalara dayanamamış olmalı ki üstü başı incin vaziyette kapıya yöneldi. mutfak camından beni gördü, elimle kapıyı açmasını işaret ettim. kıpkırmızı bir yüzü vardı. bir dakika deyip içeri döndü, üstüne bir şeyler giyip evinin kapısını kapattıktan sonra apartman kapısına yöneldi. bense bahçe duvarının üzerine oturmuş sessizce bakıyordum. yanıma geldi, buradan uzaklaşabilirmiyiz dedi. içerdekinide çağırmasını söyledim. "onun suçu yok, lütfen burada konuşmayalım" dedi. evinin önünden yürüyerek, evinin karşısında buluna bir sokağa yürüdük, 100 metre falan uzaklaşmış olmalıyız, sanırım bir okul vardı, okulun bahçe demirlerine sırtını dayadı. aldatılmıştım. hayatta ilk kez başıma geliyordu, üstelik böylesine sevdiğim bir kadın tarafından. yüreğimde patlayan yanardağ gözlerimden fışkırıyordu. "neden?" diye sordum. ses vermedi, sesi çıkmıyordu, garip bir şekilde yüzüme bakıyordu, bir parça onur kalmıştı suratında korkuyla karışık. bir kaç kez daha neden diye sordum, hiç ses vermedi. yüzüne sağlam bir tokat attım, arkasına dayandığı demirler olmasa büyük ihtimalle yere düşerdi. ne bir kelime ne bir ah sesi ne bir yakarış, bir tek sözcük. küfür etmeye başladım, aklım uçup gitmişti, kontrol edemiyordum kendimi, sorularıma cevap vermemesi bir yana yüzünde bir tek pişmanlık belirtisi olmaması, öfkeyi büyütüyordu. ne saçma, insan birisini aldatıyorsa neden pişman olsun ki. ortaya çıkmasa mutlu mesut yaşayıp gidecekti nasılsa. bugün pişman olmamasını anlıyorum da o günkü cinnet durumunda anlamam pek mümkün değildi. arka arkaya vuruyordum, sonsuz öfkeyle küfürler ediyordum, bir ara boğazını sıktım, ölüyordu, bıraktım.
    ···
  4. 5.
    0
    "Ağır bir hayatın altında inim inim inleyip ter dökmek.. Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa; o kimsenin gidipte dönmediği, o bilinmez dünya ürkütmese bu kadar yüreğini, Kim dayanabilir?
    Bilinç.. Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi.." WILLIAM SHAKESPEARE
    ···
  5. 6.
    0
    nasıl olabilirdi böyle bir şey, son derece mutluydu benimleyken, düşünemeyeceğiniz kadar mutluyduk birlikte olduğumuz zamanlarda, her saniyesinde büyük keyifler alıyor, hayatı doyasıya paylaşıyor ve doyasıya yaşıyorduk. benim gözüm ondan başkasını görmüyor, varsa yok o diyordum. muhteşem bir ciks hayatımız vardı, yanısıra istanbulu birlikte yeniden keşfediyor, akşamları ve hafta sonları muhakkak istanbulu keşfetmek için yollara düşüyorduk. aldatmak bu kadar basit olmamalıydı. bir taraftan öfkemle savaşıyor, diğer taraftan bunu hakedecek ne yaptığımı düşünüyordum, o ise susuyordu. bir ara "seni kaybettiğim için üzgünüm" dedi. daha fazla tahammül edemeyecektim, elimi kaldırdım yüzüne elimin tersiyle bir kez daha vurdum ve, "allah belanı versin" deyip uzaklaştım... bir taksiye bindim, evime geldim, doğru yatak odasına gittim, yatağa girdim, uyumalıydım, uykudan başka beni tedavi edebilecek hiç bir şey yoktu. bir sigara sardım derin derin nefesler çekerek içtim, bir kaç dakika sonra hareket edecek halim kalmamıştı. sızmama rağmen beynimde büyük bir faaliyet vardı, aklıma gelip giden öldürme isteği uyuşmuş bedenime hareket kabiliyeti katmaya yetmiyordu.
    ···
  6. 7.
    0
    sen neyin kafasını yaşıyon yarram??
    ···
  7. 8.
    +1
    kabuslarla dolu bir gece, kabus derken, öyle uykudan uyanmalar falan değil, sabaha kadar duvarları yumruklayıp, yüksek sesle kendimle kavga etmişim uykumun arasında. ertesi gün komşular ev sahibine şikayet etmişler, adamcağız aradı, sizin daireden "kendimi öldürmek istiyorum" sesleri geliyormuş birisi duvarları yumruklayıp duruyormuş dediğinde çok utanmıştım. bunları yapan bendim, uyku arasında nasıl bir öfke patlaması yaşadıysam tarifini komşularımdan dinliyordum. o gece apartmanda herkes korkmuş, kapılarını tekrar tekrar kontrol etmişler. komşularının bir akıl hastası olduğuna hükmetmişler.
    ···
  8. 9.
    +1
    @7 dertliyim zaten senin feristahini giberim liseli
    ···
  9. 10.
    +1
    sabah uyandığımda canım işe gitmek istemiyordu, uyumak istiyordum, nasıl iş yapabilirdim ki, akıl beni terketmişti. yine de gittim ofise. daha kapıda görenler "iyi görünmüyorsun" diyerek hoş geldin dediler. bütün günümü duvara akarak geçirdim. akşam üzeri cep telefonuma bir mesaj geldi "sizinle elif hakkında görüşmek istiyorum, amacım sizi yargılamak değil, dün gece olanlardan sonra 7 yıllık ilişkime bir son verdim". şaşırmıştım. bu neydi şimdi? çalıştığım plazanın önüne çıkarak bir sigara içtim. bu neydi şimdi? bu mesajın anlamı neydi? neyse ne deyip mesajı göndereni aradım.
    ···
  10. 11.
    +1
    Ben orhan dedi, başladı anlatmaya, üniversiteden arkadaşmışlar, üniversiteyi bitirdikten sonra birlikte olmaya başlamışlar ve 2011 kasım ayında evleneceklermiş. 7 yıldır süren bir ilişkileri varmış. karşımdaki adam maddi manevi elifin kendisini sömürdüğünü, evinin kirası, mutfak masrafları ve cep harçlığı dahil evleneceği kişiye baktığını söylüyordu. ilişkilerini tüm açıklığıyla anlatıyordu. şaşırmıştım. ay 30 gün ve bu kadın bu günün 27 günü benimle birlikteydi. nasıl böyle bir şey olabilirdi? ona da sordum bunu annesiyle yaşıyormuş, evleri de uzak olduğu için gidip gelemiyormuş gibi bir izahat yaptı. anlamamıştım, anlayamamıştım.
    ···
  11. 12.
    +1
    aslında aldatılan olduğumu düşünürken bir anda bir ilişkide diğerini aldatmak için alet olduğumu anlamanın şokunu yaşıyordum. nasıl bir insana aşık olmuşum ben? nasıl ahlaksız bir ilişkinin içerisinde düşmüşüm. nasıl bu kadar boş bulunup tüm hayatım boyunca gerçekleştirmeyi istediğim her şeyi bu kadına endekslemişim? kendimle hesaplaşamıyordum. bu hesabı kimse keseceğimi bilmiyordum. ruhum darmadağın olmuştu. bir başkasının kadınını çalan adam durumuna düşmüştüm. rezillik diz boyuydu, bu tuzağa bilmeden düşmem kesinlikle bir teselli değildi. ne yapmalıydım, nasıl yapmalıydım da bu bataklıktan kendimi çıkarmalıydım.
    ···
  12. 13.
    0
    mk nerdesınız lan am got desek dolusursunuz muallakler ortak olun panpanızın derdıne
    ···
  13. 14.
    +1
    bir hekim arkadaşımla görüştüm, zaten yüzümden ne halde olduğum anlaşılıyordu, bana prozak verdi, 6 ay kullan dedi, 15 gün sonra mood'un yükselmeye başlar, kendini biraz daha iyi hissedersin dedi. dedi de 1,5 yıldır kullanıyorum ne mood'um yükseldi, ne insan içine karışabiliyorum ne de çalışabiliyorum. aklım firarda, gönlüm firararda, ruhum firarda, ben ben olamıyorum. ölmek fikri gelmiş saplanmış... ölmek fikri hiç gitmiyor.
    ···
  14. 15.
    0
    yanlıs mı ettik lan sizinle dertlesmeyi dusunmekle
    ···
  15. 16.
    0
    ne zaman gün geceye dönse, ne zaman başıma yastığa koysam tüm acılar yükleniyor üzerime. kendimle olan bu hesabı kapatamıyorum...
    ···
  16. 17.
    0
    inanilmaz beklentilere kapiliorum herseferinde oysaki bu kadar kalp kirkligi ardindan
    nefret ediorum kendimden acizliklerimden son vermek istiorum ama yapamiorum
    ···
  17. 18.
    0
    nerdesiniz lan
    ···
  18. 19.
    0
    devam et panpa amk ağlıcam lan çok kötü acı hikaye
    ···
  19. 20.
    0
    @19 saolasın panpada dinleyen yokki mk anlatim kendi kedime konusuyorum
    ···