-
26.
+115. Gün
Yola çıktık nihayetinde, mezar olmuş şehirden ölü bedenler olarak değil ama ölü ruhlar olarak ayrıldık. Uzunca bir yol kat ettik ve benzin bitmek üzereydi. Az ilerideki bir benzin istasyonunda durduk, terk edilmişti, zaten otoyol üstünde ücra biryerdi. Komşum benzin doldurmak için uğraşırken ben de markete doğru ilerledim. Bu sefer temkinliydim, içeri girdim ve biraz ilerledikten sonra o şeylerden birini gördüm, yavaş yavaş bana gelirken bıçağımı çıkartıp kulağından beynine doğru soktum. -
27.
+130. Gün
Olaylar başlayalı bir ay olmuştu. Kötü şeyler yaşamıştık, ve yaşamaya devam ediyorduk. Çocuğun durumu oldukça kötüye gidiyordu. Zihinsel hiçbir fonksiyonu kalmamıştı, sadece boş bakan gözler vardı. Yaşama dönmesini beklemediğim ölü bir bedendi.
Az bir zamanı kaldığını hissediyordum. Ne olacağını veya ne yapacağımı bilemiyordum. -
28.
+1Marketteki manzara tanıdık geldi birden, yağmalandığı belliydi. Etrafta ise yarar birşeyler bakınırken marketin diğer ucunda bir kapı vardı. Hemen yanındaki duvar kana boyanmıştı. Duvardaki sürrealist çalışmanın sanatkarı, yerde kafasız şekilde yatan bir askerdi, üniforması vardı.
-
29.
+1Sevinçli bir telaş içinde komşuya haber verdim, depo gayet temizdi, uzun süredir ilk giren bizdik büyük ihtimalle. Komşum bana bir süre burda kalmayı teklif etti, kabul ettim. Nasıl olsa ne bekleyenim vardı ne de beklettiğim kimse.
Komşu ailesini almaya giderken ben de cesetleri saklamalıydım. O manzarayı kimse görmek istemezdi. -
30.
+1O arada küçük çocuğun konusu geçti. Uyuduğu yanıtını aldıktan sonra dışarda biraz daha oyalandik. Hep beraber içeri girdik fakat çocuk yoktu.
Telaşla çocuğu aramaya koyulduk, seslentilere cevap vermiyordu ufaklık. En fazla nereye gidebilirdi ki? Derken ölüleri sakladığım yerde bayılmış halde bulduk. O manzara karşısında bayılmış olmasını umuyordum...
Ölü bedenleri yakmalıydım, nasıl akıl edememiştim, uzun süredir yakınımızdaydılar. Daha fazla bekletmeden ölüleri yaktım. -
31.
+1Bu sefer becerebilmistim.
Zavallı adam, önceki hayatında nasıl biriydi acaba? Şu halinden pek bir farkı olmayan bir köle miydi, yoksa topluma yararlı bir birey miydi?
Bunları neden soruyordum, düşünmem gereken bir derdim yok muydu zaten? -
32.
+1Olayların, farenin o polisi ısırmasıyla ne ilgisi vardı? Nasıl bir hastalıktı bu?
Akşam yemeğini yedim ve uykuya daldım.
Ne olacaktı peki, herşey yoluna girecek miydi?... -
33.
+12.Gün
Önceki gün yaşanan herşeyi unutmuş gibi uyandım bu sabah. Tekrar dışarı çıkmam gerekiyordu. Üstüme bir ceket aldım ve dışarı çıkmaya hazırdım. Perdeyi aralayıp dışarı baktim, dünkü kadar boştu sokaklar.
Fazla oyalanmadan çıktım evden, biraz yol katettikten sonra barikat ve askerler gördüm, yanlarına yaklaşırken içlerinden biri beni farketti ve silahını bana doğrulttu.
-dur yaklaşma!
Olan bitenden habersiz ve korkmuş bir şekilde kalakaldım.
-yaralı mısın? diye sordu
-ha..hayır. dedim
Silahını indirmeden bana doğru yaklaştı, yara, kan veya her ne arıyorsa, olup olmadığını kontrol etti.
-temiz! dedi diğerlerine.ve ekledi
- ne arıyorsun, yayınları dinlemedin mi?
-dinledim ama...
-dinlediysen defol git evine. dedi
-lütfen, neler oluyor. hiçbir şeyden haberim yok. dedim ve zorda olsa bir cevap aldım.
-2 gün önce manyağın tekinin evindeki fareler üzerinde deneyler yaptığını duyduk. Yapılan baskında hastalıklı fareler ele geçirilmişti. O gece bir polis ailesini katletti ve olaylar bu şekilde başladı. Bölgeyi karantinaya almak zorunda kaldık.
-...
-hadi şimdi evine git, daha fazla bilgi veremem. dedi ve geldiğim gibi eve gittim. -
34.
+13.Gün
Gece yarısı saat 3.45, daldığım o tatlı uykudan tedirgin bir şekilde uyandım, gecenin sessizliğini dışarıdan gelen çığlık sesi bozmuştu. Pencerenin kenarından usulca dışarıya baktım ve gördüğüm manzara içimdeki korkuyu körüklemişti.
Bir adam, kaçarken düşen kadının üstüne çıkıp ısırmaya başlamıştı, adam ısırdıkca kadın çığlık atıyordu, çığlıklar kesilmeye başladıkça yüzeydeki kan çoğalıyordu. Çığlıklar tamamen kesildi ve ardından bir adam daha geldi. Akbabalar gibi kadının ölüsünü yemeye başladılar. Neydi bunlar? Bu kadar cani bir insan olamazdı. -
35.
+1Eve vardığımda ilk işim radyoyu açmak oldu, radyoda herkesin evinde kalmasını, iki gün içinde herşeyin normale döneceğini söylüyorlardı. gibtimin devlet politikalarıydı işte.
Ardından televizyonu açtım fakat herşey normal gibiydi. Yine o aptal programlar yayınlanıyordu, popüler olmak uğruna maymun olan kızlar, kaşık kaşık tarçın yiyen adamlar, evlenmek uğruna varını yoğunu feda eden dayılar.
Bu, içimi biraz olsun ferahlatmıştı. Şimdilik... -
36.
+1Kahvaltı edebilecegim bir yer aradım fakat her yer kapalıydı. Endişelendim.
Darbe mi oluyor amk, benim neden haberim yok? diye kendime sorarken, en az benim kadar endişeli ve benim olmadığım kadar olaylardan haberi olan birine rastladım.
-pardon bakar mısınız? neden her yer kapalı ne oluyor dedim.
-olanlarla ilgisi var mı bilmiyorum ama dün gece bir polis, karısına ve çocuklarına saldırmış, ve olaylar birbirini sürdürmüş, hastalıktan bahsediyorlar yerel radyoda, dinlemedin mı?
Dinlememiştim, dünyadan bi-haber yaşıyordum ya.
-yoo. duymadım gerçekten, ne dediler peki?
-evlerinizde kalın, her şey kontrol altında. gibtimin devlet politikaları işte! dedi.
-peki çok sağol.
Dedim ve telaşlı bir şekilde evin yolunu tuttum. -
37.
+2 -11.Gün
Gece oldukça geç uyumuştum, haliyle sabah kalkmam da geç vakte kadar sürdü. Saat öğlen 3.30 civarıydı. Kahvaltı hazırlamaya üşenmiştim. Birşeyler yemek için dışarı çıktım. Havada bir değişiklik yoktu, yine o iç karartan yağmur havası. Bu sefer kibritimi almıştım, sigaramı yaktım ve yürümeye başladım. -
38.
+1Ortalık kıyamet sessizligindeydi, birşeyler bulmak için iki arka sokaktaki markete doğru yol aldım. Kaldırımlarda kan izleri vardı, bakmamaya özen gösteriyordum ama gitgide sıklaşıyordu izler. Varacağım noktaya odaklandım ve sonunda gelmiştim markete. Market kapalıydı fakat camı kırılmıştı, zorla girilmişti içeri. Yavaşça içeri doğru bakındım fakat kimseyi göremedim. Malların büyük çoğunluğu boşalmıştı, kesinlikle yağmalanmıstı. Elime birkaç poşet alıp tüketebilecegim şeyler aramaya başladım. Marketin güneş görmeyen yerleri karanlıktı, ne olduğunu bilmiyordum. Görünen raflardan kalan üç beş parça krakeri poşete doldurdum fakat yeterli değildi.
-
39.
+2 -1Elim boş dönemezdim, kasaların olduğu kısımda el feneri buldum ve aramaya koyuldum. Bir elimde el feneri, bir elimde poşet, belimde ise bıçak. Biraz etrafı gezdikten sonra poşetin dolduğunu fark ettim, bir an önce çıkmak istiyordum burdan.
-
40.
+2 -1Daha fazla durmadım, olay mahallinden ayrılıp eve doğru yola koyuldum fakat
-hey!
diye bir ses beni durdurdu. Bu yan komşumdu, aptal bir gülümsemeyle, olup bitenden haberdar bir şekilde bana doğru yakışıyordu.
-eve mi gidiyorsun dedi
-evet, sen?
-olup biteni izliyordum dedi ve hemen ardınan olay mahallinden bir ses geldi;
-aaağğh! lanet hayvan elimi ısırdı!
galiba farelerden birisi polisin elini ısırmıştı.
ses kesilince yola koyulduk.
-ne olmuş orada? diye sordum.
-sanırım manyağın teki bilimsel bir deney yapıyormuş. işler çığırından çıkmadan yakalanmış.
-ne tür bir deney olduğunu biliyor musun?
-bilmiyorum, sanırım fareler ile ilgili, dedi.
O sırada eve varmıştık, iyi günler dilekleri ile evlerimize dağıldık. Olacaklardan habersiz... -
41.
+1Ne bir erzak kalmıştı, ne de insanlara güvenim. Derken dışardan bir marş sesi geldi, lütfen arabayı almamış olsunlar diye geçirdim içimden. Koşarak dışarıya vardım, düşündügum gibi olmamıştı şükürler olsun. Kendi jipleri ile gelmişlerdi hızla otobandan basıp gittiler. Ben ise arkalarından bakmakla yetindim.
-
42.
+2 -1O harabe gibi evden çıkan aletler gerçekten hayret vericiydi, hastanede gördüğüm, gözüme aşina gelen fakat ne olduğuna dair en ufak bir fikrim olmayan alletler vardı. illegal bir laboratuar olduğunu belliydi. Onlarca kafes çıkarmışlardı dışarı, kimi canlı kimi ölü kobay fareleri vardı içlerinde.
-
43.
0Sessiz şekilde ilerliyorduk, dışarıda kimse yoktu. Karavanın arkasındaki ufak camdan baktım ve içeride iki kişi vardı, fakat bu iki kişi o iki kişi değildi. Bedenleri aynıydı fakat ruhları başkalaşmıştı. Ne oldu da onlardan birine dönüştüler?
Silahımı bu herifler almıştı, fakat bıçak halâ benimleydi. Komşuma yerden bir taş almasını söyledim. Plan içeri girip mourileri öldürdükten sonra bizim olanı alıp yolumuza devam etmekti. -
44.
0Ben bu hikayeyi yarım bırakmam uleeen.
36. Gün
Sonunda Vallieres sınırına gelmiştik fakat şehrin merkezine arabayla gitmenin imkanı yok gibiydi. Yolu engellemiş olan yüzlerce araç vardı. Arabayla vedalaşma vakti gelmişti, gerekli malzemeleri elimizdeki cephaneyi pay ettik. Herkese birer tabanca düşmüştü, ekstradan iki de tüfek vardı, birini komşuma verdim ve yola koyulduk. -
45.
0yaz panpa yaz okuruz biz sen yaz
başlık yok! burası bom boş!