/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4 -1
    Karanlığa yaklaştıkça biraz daha hızlanmaya başladı. Hızla üzerime doğru geldi ve bıçağı karnına soktum, etkili olmadı tekrar soktum ve tüm gücümle ittim. Yere düştü fakat birkaç saniye sonra ayağa kalktı. Öldürmeliydim bu şeyi, bıçağı bu kez kalbine sapladım, bu onu biraz olsun yavaşlatmıştı, yere düştü fakat yaşıyordu. Hemen arkamdaki poşeti kaptığım gibi dışarı çıktım. 

    Eve varmıştım sonunda.
    ···
  2. 2.
    +3 -1
    Geri dönüp poşetleri almalıydım, orda bırakırsam bir daha bulamayabilirdim. Cesaretimi toplayıp markete doğru ilerledim, o şey beni takip ediyordu, bana ulaşamadan poşetleri alıp çıkmalıydım, hızlı bir şekilde. 
    Markete girdim poşeti attıgım yere doğru ilerledim, nerde bıraktıgimdan emin olmadan reyonlara bakındım, düşündügum gibi olmamıştı, fazla oyalanmıstım. Derken el fenerinin ışığını gördüm, poşet hemen yanındaydı. Hızla aldım ve çıkışa doğru ilerledim. Fakat o lanet şey de içerideydi girişi kapatmıştı. Daha da yaklaşıyordu, olduğum yerde bekledim ve belimdeki bıçağa sarıldım.
    ···
  3. 3.
    +2
    Dışarıya doğru yürürken fener elimden düştü ve kısmen boş olan markette bir ses yankılandı. Feneri yerden alırken, marketin pek uzak olmayan biryerinden garip bir ses geldi, ne yapacağımı şaşırmış ve korkmuş halde dışarıya doğru hızla yürürken, o garip sesin arkamda yakınlaştıgını hissettim. Arkamı döndüm ve birisi hızla bana yaklaşıyordu, koşmaya başladım, elimdekileri bırakıp. Zor da olsa kendimi marketin dışına atabildim, arkamdaki ses kesilmişti fakat ben hala koşmaya devam ediyordum, derken arkamı döndüm ve beni hızla kovalayan şey oldukça yavaşlamıştı. 
    Bu şey de neydi böyle? Neden yavaşladı?
    -hey sen! diye seslendim. cevap yoktu, yavaş şekilde bana yaklaşıyordu.
    -ne istiyorsun. dedim, cevap yoktu ama bana baktığında gözlerindeki o vahşiligi görmüştüm. bu, dün gece kadını parçalayan şeylerden biriydi.
    ···
  4. 4.
    +3 -1
    Sanki damarlarımda kan yerine korku akıyordu, dehşete düşmüştüm. Ne yapacağımı bilmez şekilde oturdum ve bir sigara yaktım. Beynim durmuştu, en ufak birşey gelmiyordu aklıma. Ne yapıyordu bu insanlar?
    Derken aklıma radyo geldi, radyoyu açtım ses yok. Biraz kurcaladım ama nafile. Yayın yoktu. Televizyonu açtım haberler vardı hastalıktan bahsediyorlardı, evinizden çıkmayın, yiyecek içecek stoklarını idareli kullanın vs. Fakat benim yiyecek içecek stoğum yoktu. Birşeyler bulmalıydım fakat gördüklerimden sonra dışarı çıkmaya zütüm yoktu. Çaresiz bir şekilde gündüz olmasını bekledim.
    Hava aydınlanmıştı, bu benim korkularımı biraz olsun yatıştırmıstı. Pencereden bakmalı mıydım peki? Kadın orada mıydı hala? Ama bakamadım, neyle karşılaşacagımı bilmiyordum, cesaretimi kırabilirdi. Birşeyler bulmak için dışarı çıkmalıydım. Temkinli olmak için yanıma keskin bir bıçak aldım ve yola koyuldum.
    ···
  5. 5.
    +4 -2
    ben her zamanki gibi dünyadan bi-haber şekilde uyanmıştım. Normal insanların her sabah yaptığı rutin şeyleri yaptım ve markete gitmek için yola koyuldum. Hava, insanın içini karartan cinstendi. Yürümeye başladım, elim cebimdeki sigara paketine gitti, bir dal sigara çıkardım, dudaklarımın arasına yerleştirirken, o esnada ellerim ceplerimi yokluyordu. Umduğumu bulamamıştım, kibritim evde kalmıştı.
    ···
  6. 6.
    +2
    Ortalık olağandan fazla sakindi, bayramın ikinci gününün sabahı gibiydi adeta, sessiz ve boş. Pazartesi olmasına rağmen üstelik. Bir gariplik vardı ama...
    ···
  7. 7.
    +2
    -aaağğh! lanet hayvan elimi ısırdı!

    ne demek amk, nedir bu yabancı özentiliği.

    aaahhmınakodumun evladı elimi ısırdı!

    yazsan daha gerçekçi olurdu.

    edit:hikaye fena değil hızlı yazarsan çok tutar.
    ···
  8. 8.
    +3 -1
    Market iki sokak arkadaydı, yoluma devam ederken gözüm pek uzakta olmayan bir kalabalığa takıldı, polis ekipleri vardı, belliki bir olay yaşanmıştı. Umursamadım, geçip gittim. Markete varmıştım sonunda, iki simit ve bir paket sigara aldım. Marketten çıktım ve evin yolunu tuttum, olayın yaşandığı yerden tekrar geçerken içeriden bir takım tıbbi ekipman çıkardıklarını gördüm, meraklandım ve o meraklı kalabalığın bir parçası olmak için araya girdim. 
    ···
  9. 9.
    +2
    Ne kadardır baygın olduğumu bilmiyordum, gözümü açtığımda dizleri üzerine çökmüş şekilde ağlayan bir adam gördüm. Neler olup bittiğini kafamda toparlamak için kendime gelmem gerekti. 
    Oldukça sinirliydim, her ne kadar kalkıp adamın suratına sağlam bir yumruk atmak istesem de yerde gördüğüm iki ölü beden bu fikri hayata geçirmemi engelliyordu. Karşımda ailesini ve kendini kaybetmiş bir adam vardı. 
    ···
  10. 10.
    +2
    Ortam biraz sakinleştince cesetleri yakmak gerektiğini anlattım, cevap yoktu. Cesetleri dışarı sürüklerken,
    -ben yaparım. dedi 
    Cesetleri çıkarmasına yardım ettim, cebimdeki kibriti adama vermeden önce bir sigara yaktım. Hava karanlıktı ateş biraz olsun aydınlatmıştı havayı. 
    ···
  11. 11.
    +2
    29. Gün

    Herşey normal seyirinde ilerliyordu, küçük çocuk hariç. Önce koku alma yetisini kaybetmişti, ardından konuşmayı. Sadece annesinin kucağında yatıyordu.
    ···
  12. 12.
    +1
    şu amerikan repliklerini at hikayeden daha güzel olcak lanet olası pislik
    ···
  13. 13.
    +1
    14.Gün

    Muazzam bir baş ağrısı ile uyandım, komşum başıma odun ile vurmuş ve beni bayıtmıştı. Uyandığımda 6 çift göz bana bakıyordu, komşum 
    -günaydın. dedi ve ekledi
    -seni o şeylerden biri sandım kusura bakma, daha iyisin ya.
    Kafamı tutarak;
    -kafamda bir krater açmasaydın daha iyi olabilirdim.
    -biliyorum fakat şu zamanda evime gizlice giren bir yabancıya soru sormamak beni ve ailemi tehlikeye atar. dedi.
    -...
    Adam haklıydı, cevap vermedim. Güzel bir eşi ve sevimli bir çocukları vardı.
    O sırada eşi seslendi, yemek hazırlamıştı. Gerçekten karnım acıkmıştı.
    ···
  14. 14.
    +1
    içeri girdiğimde çocuk ayılmıştı fakat hasta görünüyordu. Mantığım neler olacağını az çok tahmin edebilse de, yüreğim herşeyin iyi olacağını söylüyordu. Tek bir seçeneğimiz vardı, beklemek...
    ···
  15. 15.
    +1
    28. Gün

    Uzun süredir depodaydık, dışarda ne olup bittiğine dair pek bir fikrimiz yoktu. Çıkıp bir etrafa göz atmam gerektiğini düşündüm. En azından arabayı kontrol edebilirdim.
    Çıkıp arabayı çalıştırdım, herşey gayet normaldi. O sırada gözüm radyoya takıldı, hemen açtım, biraz kurcaladıktan sonra cızırtılı bir yayın buldum. Yayında Vallieres'den bahsediyordu, burası benim varış noktamdı. Bir sığınma kampı olduğunu söylüyordu kadın. 
    Hemen komşuma bağırdım, o da dinlemişti fakat fikrini değiştirmedi. 
    O sırada karısı da dışarı geldi, gözleri kapalı şekilde gökyüzüne bakarken derin bir nefes çekti içine. Sanırım havanın kokusunu özlemişti, her ne kadar iç karartsa da.
    ···
  16. 16.
    +2 -1
    Bir zaman sonra, daldığım uykumdan ağlama sesiyle uyandım. Çocuk ölmüştü(!) fakat hepimiz için asıl tehlike şimdi başlıyordu. Elime silahı alıp beklemeye başladım, o sırada komşumun bana bakışları beni biraz korkuttu. 
    Kısa bir süre sonra çocuk hırıltılar cikarmaya başladı, tetikte olmalıydım. Annesi bu duruma seviniyordu fakat sevindiği durumu bilmediğinden emindim. Küçük ölü çocuğun annesine saldıracağını anladığım vakit silahımı elime aldım, annesi gülümseyerek bize doğru döndü ve o sırada çocuk annesinin boynunu ısırmıştı. Silahımı ateş etmek için çekmem ile kafama çok sert bir darbe almam bir oldu.
    ···
  17. 17.
    +1
    O sırada o iki adam ne var ne yok toplamıştı. Adamlara bakarken:
    -oğulların pek büyükmüş dedim
    Cevap vermedi, utancından gözlerime bakamıyordu, bu iki adam tarafından kullanıldığı belliydi. Başka birşey bulamayacaklarını anladıklarında adamlardan birisi
    -gidelim hadi. dedi
    Kadın o sırada mahcup bir şekilde kafasını kaldırıp, aynı mahcubiyet ile sessiz bir özür diledi ve gitti. 
    ···
  18. 18.
    +1
    Yolumun üzerinde olduğu için belki son bir geceyi evimde geçirebilirdim. Eve vardığımda güneş batmıştı, o geceyi sağ salim atlatmıştım. 
    Ertesi sabah evden çıktım ve komşumun arabasını gördüm, yanına gidip biraz etrafa bakındım, evin penceresi açıktı, evde olabilirlerdi. En iyi ihtimal anahtarları bulabilirdim. Evin kapısını uzun bir süre çaldım, evde yoklardı sanırım. 
    Pencerenin biraz yakınındaki ağaca tırmanıp içeri dalmaktı amacım. Düşündüğüm gibi oldu içeri girebilmiştim, evin mutfağıydı burası, tedirgin adımlarla yürürken gözüme masadaki fincan takıldı. Normal bir fincan değildi bu, içinde çay vardı ve hâlâ sıcaktı! Ne olduğunu anlamadan arkamı döndüm ve baaam!!!
    ···
    1. 1.
      +5
      baam diye giberler ananı işte
      ···
    2. 2.
      0
      baam diye giberler ananı işte
      ···
  19. 19.
    +1
    Beni gören kadın
    -lütfen, çok açız, yiyecek istiyorum. derken ağlamaya başladı.
    -kaç kişisiniz? nerde kalıyorsunuz? diye sordum
    -ilerde bir karavanımız var. 2 tane oğlum ve hasta eşimle beraber kalıyoruz. dedi
    Beklemesini söyleyip içeriye gittim. Yeteceğini düşündüğüm birkaç yiyecek ile geri döndüm. Getirdiklerimi kadına verdikten sonra teşekkür edip yola koyuldu. Biraz yürüdükten sonra telaşlı bir şekilde koşmaya başladı, karanlıkta kaybolana kadar arkasından baktım. Ardından içeri girip uyumaya çalıştım.
    ···
  20. 20.
    +1
    Yemeği yedikten sonra, komşuma planları olup olmadığını sordum. Bana, Cavallion'daki akrabalarının yanına gideceklerini söylediler. Çıkarıp haritayı gösterdim ve kendi planımı anlattım, Cavallion'a gitmeye kararlıydı. Gidebildiği yere kadar beraber gidebileceğimiz konusunda anlaştık. Ertesi sabah yola çıkacaktık.
    ···