+13
-5
"dıbına koyim var ya, bir kitap yazayım, best seller olsun, filme de çekilsin, malı zütüreyim" zincirinin son halkasıdır.
bir ortalama amerikalı okuru tatmin edecek her şey fazlasıyla vardır. hatta kitap sırf bunlardan ibarettir.
bu kitabı bir şeye benzetecek olursak en uygun şey "patates cipsi"dir mınskymm :D kolay yenen, gereksiz, pişman olunası, zararlı...
böyle kitapların bütün klişelerini taşımaktadır.
kitap sürükleyicidir bu doğru, ama baştan aşağı amerikan klişeleriyle dolu olup herhangi bir edebi değer taşımamaktadır. niçin bunu tek tek izah edelim:
önce şekil:
-böyle kitapların arkasında newyork times, people vs gibi bilindik gazetelerden ya da önemli bir adamın imzasıyla "enfes" "nefes kesici" "müthiş bir kitap" gibi derin! açıklamalar bulunur, bunda da bol bol var.
-konu amerikan popüler sineması ve popüler kültürünün milyon kez işlediği konulardır; kuzey kore, rus ajanları, gizli servisler, çılgın bilim adamları, entrikalar, büyük sisteme dokunmayan küçük suçlar, hepsinin sonunda iyiliğin galip gelmesi vs. sıradan amerikalı vatandaşı avlayacak her beğeni öğesi vardır bu çorbada.
-karakterler diye birşey yok, stratosferde dolaşıyorlar. klişe ve müthiş steriller, işemiyorlar, her işi mükemmel yapıyorlar, yanlışları bile mükemmel...
örnek: nava karakteri güzel alımlı, atletik vs... üç dört dili mükemmel konuşuyor, bombanın parçaladığı bir dizi ameliyat edebiliyor, çantasında her bir halt için iğne bulunuyor falan filan.
--iyi karakter nava geçmişte bir sürü adam öldürmüş, ama bu onu katil yapmıyor çünkü öldürdükleri hep kötü adamlar... örneğin mossad'a filistinli teröristlerin yerlerini bildiriyor(amacı insanların hayatlarını kurtarmak ya ondan) her cinayetinde sayısız insanın hayatını kurtarıyor! el kaide, hamas, fkö üyelerinden en az iki düzine ajan öldürmüş."(sf269) rusya adına çalışırken bile afgan teröristi öldürüyor, ya da masum rejim muhaliflerini...
kötülük bir tek arap ya da müslümanlardan geldiği için nava iyi bir kadın!
sokaktaki insanın önyargılarını okşayan tanıdık bir bakış değil mi? yoksa bir propaganda mı diyelim.
-anlatım mı? kitap içindeki ifadelerden örnekler verelim:
"gözünün altındaki torbalar frisbi büyüklüğündeydi."
"güzel, zeki, bakımlı kadın"
"kahrolası", "lanet olası"
"oyunu kendi kurallarıyla oynayacaktı."
"eli bir actionman oyuncağı gibi havada kaldı"
"mike tyson ile taks yapmış gibi... "
"kafasındaki delik bir beyzbol topu büyüklüğündeydi" örnekler uzatılabilir.
bu estetik tanıdık geliyor mu?
-evet bir sürü bilimsel konuya da değinmiş ama ahmet mithat efendi tadında... bir reklam fragmanı gibi, örnek: bir diyalogta heisenberg'in belirsizlik ilkesi mi geçiyor , aç bir paragraf, çevir angiblopediyi, h ye gel, neymiş heisenbergin ilkesi yaz kardeşim.
bu bilimsel konuların zorlama ve yer yer apaçık yanlış yorumları ise ayrıca uzun uzun yazılabilir ama birini yazmadan edemeyeceğim:
e=mc2 yi ve görecelik teorisindeki ışık hızına yakın hızlardaki cisimlerin ağırlaşmasını açıklarken, örnek olarak uçak hızlanırken insanın kendini daha ağır hissetmesini vermesi "pes artık" dememe yol açtı. (sf337)
bu kadar basit bir yanlış bu "enfes!" kitapta ne arar?
-bilimsel konulardan çokca söz edilmiş ama çıkarttığı yorumlar(bir sürü örnek verilebilir) keyfi, yer yer zorlama zaman zaman da tamamen alakasız! bilim soslu bir irasyonallik kitabıdır. kuantumdan görecelikten çıkardığı sonuçlar tam bir yeni "new age" tarikatına uygundur, "aslında zaman yok!!!" merak eden detayları kitapta bulabilir.
-ortalama amerikalı bu kitapta ne bulamaz?
onu da söyleyelim: bu kitabın tek eksiği cikstir. filmini çekerken telafi ederler diye düşünmekteyim; muhtemelen filmde nava ile caine'den bir parça atarlar diye bekliyorum.
bir metro, şehirlerarası otobüs kitabı denebilir: "hiç kafamı yormayayım, eğleneyim, çabuk çabuk okuyayım, birkaç yüz sayfalık bir kitap bitireyim, gururlanayım" diyen herkes bunu alıp çatır çatır okumalıdır. bu konuda diğer örnekler bakınız: da vinci şifresi...
film mi? tabii ki çekilecek, belki çekilmiştir de, gişe rekoru da kesinlikle kıracaktır. niye kırmasın.
Tümünü Göster