1. 1.
    +10 -1
    evrende her şey belli yasalarla işliyorsa olasılığın bu evrende yer almasına imkan yok. aksi halde olasılığın her şeyde kendini göstermesi gerekmez miydi? mesela uzay boşluğunda sabit hızla giden bir cismin hiçbir şekilde açıklanamadan durduk yere yavaşlaması veya abartmıyorum yok olması gerekmez miydi? olasılık denen şeyi biz bilgi ekgibliiğimiz olduğu konularda kendimizi daha rahat ifade edebilmek için kullanıyoruz ama gerçekten bir şeyin olasılığı var mıdır? kuantum yasası bununla ilgili bir şey söylüyor ancak kuantumun bile denklemi var iken nasıl bir iki yüzlülüktür bu? arannızda konuyla ilgili bilgi birikimi olan birinden bana durumu açıklamasını istiyorum. olasılık evrende sadece istisnai durumlarda mı sözkonusu oluyor? eğer öyleyse bu olasılık durumları belkide bilgi ekgibliğinden öyle adlandırılıyor olamaz mı? sonuçta insanlar o fiziki durumda bilgi ekgibliği yaşadığından bir şeylerin farkına varamıyor oluyor ve belkide açıklanamaz diye adlandırdıkları bu durum aslında bilgi ekgibliğinden ibarettir? şahsen hiçbir olasılığa inanmıyorum evrenin felsefesiyle çelişiyor.

    hadi fikrimi çürütün.ama şunu tekrar söylüyorum kuantumla ilgili örnek vermeden önce bana neden kuantum ile ilgili formüllerin olduğunu açıklayın.
    ···
  2. 2.
    +1
    panpa bilimin bilgi ekgibliği işte olasılık diye bir şey yok amk adamlar o kadar derine inemiyo mesala , bir zar at o zarı ne kadar hızla attın rüzgar varmıydı zemin nasıl vesaire bunları hesaplayarak hangi sayı geleceğini tespit edebilirsin ama işte bilim o kadar derine inemiyor
    ···
  3. 3.
    +1
    @52

    hacıt, zaten olayların gelişme süreci bizi buralara getiriyor, biz incelemeye makrodan başladığımız için elektron var diyoruz, yoksa, mikrodan başladığında elektronun bir değeri yok, fermionlar bozonlar falan var hep... elektron sadece bizim algı seviyemizde ölçümlediğimiz ve var olduğunu iddia ettiğimiz bir şey.

    bi hocam şöyle bir şey anlatmıştı, karakterlerden birini hatırlamıyorum ama biri bohr işte, ikiside elektronun konumu hakkında nasıl bir hesaplama yöntemi yapmaları gerektiği konusunda çalışmalar yapıolar beraber, neyse pek bi tak olmuyo zaten, mantıklı sonuçlar bulamıyolar, sonra bi gece bohr arkadaşını arayıp diyo ki: kanka buldum dıbınakoyim elektronun tam olarak nerede olduğunu, o her yerde
    yani adamlar o güne kadar elektronu yörünge üzerinde bir noktada tespit etmeye çalışıyor ama yeterli hassasiyeti sağlayamıyorlar, o gece eleman o yörüngenin tamdıbının aslında elektron olduğunu anlıyo, ölçümlediğimizde ise kütlesi protonun 1000de biri olan bir cisim oluşuyo.. yani esasında elektron diye bir şey yok, o sadece, atomdan belli bir uzaklıkta olan bir enerji aralığı, ne var burda diye baktığında orada elektron varmış gibi ölçümler alabilyorsun, zira elektron tanımını insanlık yapmış, o özelliklere göre aletler geliştirmiş, ve ölçümleri de yine o aletlerle yapıolar, yani ,elektrondan daha küçük başka bir materyalle elektronu tespit etmenin imkanı yok.. burada aslında birk ısır döngü oluşuyor.

    esasında madde olarak baktığımız için elektrona tüm sorun oradan kaynaklanıyor.. aslında o bir dalga, ışık gibi bişey yani, sadece durgun kütlesi ölçülebilir seviyede..

    bu şuna benziyor, elindeki bardakta biraz su var, ve sen suyu parça parça bir şey olarak algılayıp, su tam olarak nerede diyorsun, halbuki su ordaki birleşimin bi sonucu, su bardağın içinde belli bir aralıkta bulunuyor, tam olarak su şuradadır diye bir kavram yok..

    belirsizlik ilkesi ise yeteneksizlikten ya da beceriksizlikten kaynaklanmıyor, var olan kuantum yasalarının bir sonucu olarak zaman ve enerjinin aynı kesinlikte ölçülemeyeceğini söylüyor, çünkü ölçmek için yine bu iki değeri kullanıyosun ve ölçmek istediğin ham değere müdahale etmiş oluyorsun.
    ···
  4. 4.
    +1
    kardeşim zaten bunun pek aksini iddaa edende yok hatırlıyorum olasılık derslerimizde hocanın 2 lafından biri buydu zaten. ama büyük sayılar kanun devreye girince zaten fiziklede örtüşüyo bu olasılık kanunu.
    ···
  5. 5.
    +1
    @1 biraz kafa yorup ciddili okudum da yoruldum amk. uykum olmasa biraz da argüman araştırması yapardım tartışırdık panpa.

    ayırca söylediklerin bana çok mantıklı geldi. sorgulama biçimini de beğendim, tutarlı. bu yüzden şukunu ağzına çalıyorum.

    iyi geceler.
    ···
  6. 6.
    +1
    peki şöyle bir şey olamaz mı? belki de elektronların yerini ve hızını saptamayı tam başaramıyoruz. yani demek istediğim aslında elektronlar da deterministik hareket ediyor ama o hareketlerinin mekanizmasını tam anlayamadı bilim adamları. o yüzden de anca olasılıklardan bahsediyorlar.

    bu dediğim olabilir mi acaba?
    ···
  7. 7.
    +1
    mal arkadaşım sorunun cevabını da vereyim uğraşmak istemedim, kurallar diye belirlediğimiz tüm hesaplamalar belli şartlara bağımlıdır sen hiç belli şartlardan bağımsız kural gördün mü? şöyle ki mesela en güvendiklerimizden biri yer çekimi dersin ama nem oranı cismin sürtünme katsayısı hatta o günkü hava durumuna göre bile değişir yani demem o ki bizim kurallar bütünümüz nşa da çalışır onun dışındaki herşey o durum için bir olasılıktır işte yani evrende hesap yapabilirsin ama şartları evren belirler ve hesabında sürekli sapmalar gözlemlersin işte bu da olasılıktır.
    ···
  8. 8.
    +1
    anlatmak istediklerimi bir sepette toplamaya çalışıyorum ama dağıldıkça dağılıyo pekekentler, sigara dumanı gibi...

    bir görüşe göre, bir daha bing bang olsa, yani, her şey sıfırdan bir daha başlasa, bu hale gelmemiz mümkün değildir, benzer bir şeyler olabilir ama bu şekilde olmaz, yani yaşadığımız dünya sadece bir olaslıktır, ve her seferinde aynı olasılığın gelmesi mümkün değildir.. ya da her seferinde demeyelim de, çünkü örnekte iki bing bang var, iki seferde de aynı şey oluyorsa, o zaman olasılık diye bir şey yoktur diyebiliriz. tabi bu zar olayı için geçerli değil, onda altı üstü 6 olasılık var, halbuki olayların bing bang'den bu güne bu şekilde gelişmesi olasılığı hesaplanamaz, matematik yetmez yani, hatta tüm elektronlar birer sayı olsa, ve olduklarından 1 000 000 kat daha küçük olsa, bing bangten şu ana bu şekilde ulaşma olasılığımızı 14 milyar ışık yılı büyüklüğündeki evrenimize elektronlarla yazmamız mümkün olmazdı...

    tabi bu ispatlanamaz bir şey, olasılık kanunu denilmez zaten, olasılık teoremidir, yani bir kanun değildir..

    kaldı ki, kanun olan aslında hiç bir şey yoktur, her şey bir teoremdir ve yanlışlana kadar doğruluğu kabul edilir, zira belli öngörüleri gerçekleştirmiştir. yer çekimi kanunu deriz aslında, ama bu da bir teoremdir, bunun bir uzay itimi olmadığı ispatlanamaz şu an için. (biraz gibko bir örnek oldu ama anlamışsınızdır)
    ···
  9. 9.
    +1
    Kaos teoremine girmeye çalışsan aslında süper olur, ama ben bir doktora öğrencisi olarak zorlandığımı itiraf edeyim.. denklemler falan çok ağır, denklemleri anlamadan da, sadece o denklemlerden birilerinin yaptığı yorumları okumuş olursun genelde, tıpkı kuran meali okumak gibi, çevirenin yorumundan kaçamazsın kısaca
    ···
  10. 10.
    +1
    evet hepsi bu. bi bak da çöz şu türbülansı *

    millet genelde medyatik olduğu için kuantumla oynaşır. bence akışın içindeki ani basınç ve hız değişimlerinin rastgeleliğinin de altta kalır yanı yok.
    ···
  11. 11.
    +1
    geldim beyler tamam...

    şimdi öncelikle size quantumdaki olasılık kavramından bahsedeceğim..

    öncelikle, quantumda kullanılan olasılık aslında istatistikte kullandığınız olasılıkla aynı şey değildir, quantumda olasılık demek, aslında olasılık dalgaları demektir.
    mesela, atom etrafındaki yörüngesinde döndüğü düşünülen elektronlar, aslında birer olasılık dalgasıdır, onu ölçmeye ve gözlemlemeye çalıştığınızda, elektronu belli bir uzayda (yani konumda) tespit edebilirsiniz. ama bu tespitte kesinlik yoktur, eğer momentumu hakkında da bilgi almak isterseniz, yani hızı hakkında, o zaman konumun kesinliğinden taviz vermeniz gerekecektir, eğer konumunu tam olarak belirlemek isterseniz de, o zaman hızı hakkında net bilgiye ulaşamazsınız.. bu heisenberg belirsizlik ilkesinin en basit halidir.

    şimdi yavaş yavaş anlamaya başlayacaksınız;
    atom etrafında dönen elektronun konumunu siz belirleyene kadar belirsizdir, o elektron bir olasılık dalgasına sahiptir, yani belli bir aralıkta,
    ( belli bir enerji aralığında, dolayısı ile de belli bir yörüngede - ki quantum demek parçalı demektir, yani atomdaki enerji seviyeleri kegiblidir, yani elektronun izinli olduğu belli bölgeler vardır, yani elektron sadece belli aralıklarda bulunabilirler, bu aralıklar arasındaki geçişlerinde de enerjisine göre foton saçılımı yaparlar, biz de böylelikle enerji seviyesinin yani orbitalinin değiştiğini anlayabiliriz - )
    bulunabilir. ölçümleme yaptığınızda ise o elektron belli bir konuma çökecektir. bu en çok kabul gören teoremdir..
    bir başka deyişle, siz gözlemleyene kadar elektron belli bir olasılık içinde bulunur, ancak siz ölçtüğünüzde belli bir değere çökecektir.. bu durumun nasıl olduğu konusunda ise henüz net ortak bi açılım yoktur. burada bir kaç fizik teoremi devreye girer, mesela çoklu evren teorisi, bir olasılığın çöktüğünde, diğer evrenlerde de diğer olasılıkların gerçekleştiğini öngörür, bir başka teorem, ki en çok kabul gören budur, bir olasılık dalgası çöktüğünde, diğer olasılık dalgaları yok olur.. ancak bu yokoluş denklemlere biraz ters gelmektedir, entropi ve enerji korunumuna ters düşen tarafları vardır.

    anlamamış olabilirsiniz, zira hiç bir fizikçi bu konuları tam olarak anladığını iddia edemez zaten, en ünlü fizikçiler bile -miş gibi yapar..

    şimi peki bu atomsal düzeydeki olasılığın, yüksek etkileşimli büyük boyutlu cisimler evrenindeki yeri nedir?

    bu örneklemeleri zar atma mantığıyla açıklamak zok saçmadır esasında, zar gibi cisimlerde makro kuvvetler hakimdir, (buradaki makrodan kasıt cismin boyutudur, yoksa nükleer kuvvetler, gravitasyon kuvvetinden milyonlarca kat daha güçlüdür) dolayısı ile, zar'ı attığınızda beş geldiyse, diğer evrenlerde 1 2 3 4 6 geldi diyemeyiz, ya da 6 olasılık vardı, biri çöktü diyemeyiz. burada istatistiki manada bir olasılık söz konusudur.

    vel hasıl kelam, beş duyumuz ile etkileşime girdiğimiz dünyada, olasılık sadece zamanın bir yansımasıdır, yani tersinmez bir sürecin parçasıdır, bir olasılık gerçekleştiğinde, diğer olasılıklar aslında hiç olmamış gibi davranılır, dolayısı ile birincil manada, diğer seçenekler birer olasılık olmamış olur aslında...

    tam olarak ben de içselleştiremediğim için böyle biraz karman çorman yazdığımdan ötürü kusura bakmayın..
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +1
    panpa olasilik diye bisey yok mesela bir parayi havaya attigimiz zaman yazi veya tura gelmesi bizim iicin olasiliktir ama biz o paranin bakir oranini ruzgarin hizini yonunu sonra paranin bizim Elimizden cikis hizini bilseydik daha pek cok sey biz o paranin yazi mi turami geleceguni bilirdik yani olasilik bilgi ekgibliginden kaynaklaniyor
    ···
  13. 13.
    +1
    bir şey yazmak için geldim ama toparlayamadım amk. neyse yazdıklarınızı okuyayım bari o kadar geldim.
    ···
  14. 14.
    +1
    panpa kuantum fizigini bir çok bilim adamı artık yok sayıyor. hoş aynı bilim adamları ortaya bir teori atıp sonra o teoriyi anlamaya çalışıyorlar ama olsun. kısacası evrende hiç birşey raslantı değildir. herşeyin bir nedeni ve bir sebebi vardır.
    edit: bu arada hayatımda ilk defa bu kadar bilimsel ve ciddi bir konu paylaşıldıgını görüyorum helal panpa
    ···
  15. 15.
    +1
    Esasinda quantum denklemleri de birer torumdan ibaret. Hic bir seyi tam olarak bilemeyecegiz, ancak quantum denklemleri evrenin isleyis prensiplerini en iyi aciklayan, olacaklari en iyi tahmin eden denklem sistemi. Olcum yapildiginda milyonda hatta milyada bir hata payi ile sonuclar veriyor, neredeyse kesin gibi yani... zaman ile ilgili bir hesaplamada virgulden sonra 20 basamak hatasiz verebiliyor mesela, 10 uzeri eksi 20 dyani, unutmayin yukarda yazdim, evrenin yasi on uzeri 13 civarinda, bu rakamlari kucumsememek, yaa yanlis bunlar demek biraz iddiali oluyo o sebeple..

    @60 oralari bir onceki sayfada gectik kuzum, para ornegiyle evreni aciklamaya calismayalim devamli..

    @63 hacit su ilk cumleni birazdan derse girecegim amfide kursan bizim hoca once Seni giberek cogaltir sonra diger proflari toplayip atomlariniza ayirir... mubalaga yapiyorum tabi alinmazsin boyle bir baslik altinda diye dusundum.. ama yine klagib goruse sahip olup da son 30 yilda kendini gelisitirebilmis hoc bir bilim adami yok ve diger bilimadamlari tarafindan dar goruslulukle suclanirlar. Quantum ... fizigi, hrseye bambamska bir bakis acisi getirdigi icin bile bilimadamlari tarafindan Çok sevilir.. onumuzdeki bir kac yuzyil boyunca da yanlislanabilecegini sanmiyorum, cunku 30-40 yil oncesinden oyle ongoruleri varki, simdiki teknolojimiz ile bu on gorulerin tamamen dogru oldugunu gorebiliyoruz.. mesela eksi 271 detecede surtunmesiz hareketin gerceklesme olayi, quantum tunelleme, dolaniklik prensibi, quantum levitasyon... daha neler neler.. sirf bu sonuclar bile yillarca safsata gozuyle bakilan quantuma bambaska bir boyut kazandirdi. Bilimadamlari 1920lerde kendi bulduklari quantum ifadelerine inanmiyorlardi, Çok sacma bunlar diye.. sonradan ispatlandikca agizlar acik kaldi hep...

    Neyse sirf fizikci oldugum icin kuantumu ovmeye calismayayim, yarak gibi ders zaten, q1 ve q2 alinca genelde ogrenxiler hic bise anlamiyo, denklemleri ezberleyip geliolar..
    Sozun ozu, kuantum denklemlerini kesinligi tabi ki de yoktur, bilimadami gozuyle bakarak bir kere herseye supheci yaklasilmalidir ancak daha iyisi yapilana kadar en iyi bu..

    Onumzdeki on yil elimize gececek teknolojileri birakin eski fizikcileri, gunumuz fizikcileri bile tahmin edemez..

    2012 yilinda teknoloji konusunda Çok kritik bir sinira ulastik, 1970lersenberi devam eden 1cmkare uzerindeki transistor sayisinin 17 ayda bir, iki katina cikma olayi var, genelde teknolojinin gelisimi bu ifade ile verilir, bu iki katina cik.a olayi 2012de durdu, cunku artik quantum seviyesine inildi, su para ile satan alabilecegin en iyi bilgisayarin islemcisindeki transistorlerin boyutu 20 nanometre, elekteonun dalga boyu ise 10 nanometre.. yani bu su demek oluyor, transistor boyutunu bi tik daha kuculttugunde artik klagib fizik kurallari islemiyor, buyuleyici quantum dunyasi basliyor.. bnun sonucu olarak da Çok daha az enerji ile Çok Çok Çok Çok Çok daha fazla islem gucune ulasabiliyoruz.. tabi kapitalsit sistem daha ucuza daha Çok ve dayanikli urun satmak istemeyecegi icin, burada kirilmasi gerwken tabular olacak ve guc dengeleri cok daha hizli degisecektir
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +2 -1
    @8 bende öyle düşünüyorum ancak kuantum fiziği klagib fizikten farklı olarak olasılığı barındırıyor ve ben bu yasayı hiç tam anlamıyla okumadım buda beni sinirlendiriyor. eğer herhangi bir yerde bile olasılık sözkonusuysa atomlardan oluşmamız yüzünden bizde bu olasılıktan nasibimizi almış oluyoruz.bu da yaşantımızda mutlak bir kader anlayışı olamıycağı anldıbına geliyor ve bu da gelecekte bazı durumlarda tercihin bizim elimizde olduğu kapısına çıkabilir. böylece dinlerin temeli de çok daha sağlamlaşmış olur.
    ···
  17. 17.
    0
    @45 lan olm olay zaten o olasılığın tanımında onu soruyoz deminden beri. ayrıca aklım hayalim yetmez diyosunda mesela süperman gibi uçtuğumu hayal etmeme rağmen bunun imkansız olduğu bir gerçek öyle değil mi? veya senin doğmamış olduğunu hayal ediyorum hadi baklaım bunun olma olasılığını söyle bana dahada mindfuck bi gibişle bu söylediğin konuyu sonsuza dek mühürliyim: geçmişe dönüp kendimi öldürdüğümü hayal ediyorum.
    ···
  18. 18.
    0
    @silik yemiş tanrı

    eyv tamam her şey teorem onun bende farkındayım bilerek belirtmedim yani kesin değil ama işimizi görüyo formüller.@38 deki yazına ithafen şunu diycem, heinsberg belirsizliğini geçen sene merak edip baya okumuştum şödingerin kediside benzer bi durum, gözlemleyince diğer olasılık yok oluyo falan filan ama o elektronun yeri ve hızı zaten belli sadece biz gözlemleyemiyoruz bu olasılığın varlığını kanıtlamaz ki sadece şunu der : insanlar her şeyi bilemez. öyle değil mi sencede?

    aslında evrenin olasılığı içeriğ içermediğini sormak daha temel ve felsefik bi soru olurda aynı şeyi konuşuyoruz zaten.

    peki sana şunu sorucam: bahsettiğin olasılık sadece belli durumlardamı oluşuyor, yani zar olayını açıklarken olasılık konusuna bi parantez açtın makro bilmemne falan dedin ama yinede tek bir atomda bile bir olasılık varsa aslında bu çok düşük bir ihtimalle o zarın çok değişik sonuçlar verebilceği anldıbınada mı geliyor? mesela aynı düşük olasılık zarın tüm atomlarında meydana gelse?

    bu sorumda yine olasılığın fiziksel olaylardaki yerini ve boyutunu kafamda daha bi netleştirmemle ilgili: mesela yerçekimi gibi olaylarda fizik kuralları -sözde- dediğimiz kümeye giriyor ama bunlarda bir değişiklik olmuyor sadece görelilik oluyor mesela g yi bi sayı alıyoruz ama olasılığı göz önünde bulundurursak 2.bir ikiz evrende g 10 olmayabilir öylemi? yani demek istiyorumki biranlığına kuralları hakaten gerçek yasa kabul et,bu kurallar olasılığın gerçekliğiyle değişemez mi? g herzman 10 değilde bazende çok düşük ihtimallerin gerçekleşmesi sonucu 3 olamaz mı?

    başka bi örnekte şu: kuantumu ve olasılığı savunan fizikçiler çok düşük bir ihtimalle bir maddenin durduk yere yok olabilceğinide savunur mu? çünkü bir şeyin olasılığı var dersen evrende olasılığın yer edindiğini söylemiş olursun ve bu olasılık varolan her madde için geçerlidir dolayısıyla o maddenin akıbetide belli değildir, yani her şey oalbilir. merak ettiğim, deminde bahsettiğim noktada bu işte,o maddenin olasılığı üstlendiği alanlar belli midir? elektron üzerinden basit bi benzetmeyle örnekliyim: elektron x orbitalinde olasılığa sahipken farklı bir orbitalde olasılığı üzerinden atar mı?
    ···
  19. 19.
    0
    Telefondan yazdim, yazim yanlislarini gormezden gelin
    ···
  20. 20.
    0
    panpa bak

    birinde renkli bi gaz olan ikibardağı ağızları birbirine dönük birleştirip araya bi kağıt koyarsam o kağıdı çektiğimde gaz molekullerinin iki bardağa eşit dağıldığını görücemya işte bu sonucu olasılıkla hesaplamak mümkün. gaz molekullerinin tamdıbının x dakika sonra aynı bardakta olması şeklindede bi olasılık var ama bu molekül sayısının çokluğundan olasılıksız denilebilecek bi olasılık.

    ama diffusion gayet fizik kuralları dahilinde moleküllerin birbirine sürekli olarak çarpması sonucu gerceklesiyo

    edit: double slit experimentte elektronları tek tek attıklarında bile 2 tane nokta degil wave pattern oluşuyomuş bu bildiğin olasılık sonucu yerlerini bulduklarını gösterir ama karışık işler bunlar atılan elektronlarla wave pattern'ı oluşturanlar aynı degil şeklinde bi iddaa bile var. bide sonuca etki etmeden gözlem yapılamaması işi karıştırıyo
    ···