bir ülke düşünün. her karış toprağı cennet gibi. her karış toprağı kanla kazanılmış bir cennet düşünün. sonra bu topraklar üzerine kurulmuş medeniyetleri düşünün. savaşları düşünün. bu ülkeye ihanet etmişleri düşünün, bu ülke içinde canını çekinmeden feda edenleri düşünün. halkı düşünün. herkes birinden çekmiş zamanında. solcudan çekmiş, sağcıdan çekmiş, dinsizden çekmiş, kendine müslüman diyenden çekmiş. bunlara rağmen bu günlere gelebilmiş bir vatan ve millet düşünün. kültürümüzün nasıl yok edildiğini, dilimizin nasıl yozlaştığını, komşu bağlarının nasıl yok edildiğini, saygı sevginin paramparça edilişini ve bu topraklara gelmemizi, dinimizin nasıl içinin boşaltıldığını düşünün. bunları yaptınız mı? ne kadar acı değil mi? her yandan vurmuşlar. bir de şimdiyi düşünün. dünya devi denen beşerlerin nasıl bu ülkeyi vatanı ve dini parçalamak için uğraştıklarını düşünün. askerin sivilin polisin katledildiğini düşünün. nefret ve kin doldunuz değil mi? peki ne yaptınız, ne yaptık bu düşmanlara karşı? düzelttik mi kendimizi? mazluma yardım ettik mi? ders aldık mı? yapmadık. yapmadığımız için de yavaşça kaybediyoruz. genç kardeşlerim. geleceğin askeri polisi bakanı doktoru avukatı mühendisi öğretmeni kardeşim. kalk ve doğrul. kendine gel. vatanın milletin dinin işgal altında. kalk. sen kalk ki yanındakileri kaldır. kaldır ki bu toplumu istediğimiz, hakettiğimiz zafere ulaşalım.