-
1.
+12 -1Gelin anlatayım çocuklar. Çevrem birkaç hafta önce üniversite sınavına girmiş ve kendi kendini gelecek kaygısıyla yiyip bitiren gençlerle dolu. Bu anlatacaklarım umarım bazı şeyleri anlamanıza yardımcı olur. Okuyanları sıkmamak için part part atıcam.
30 yaşına yaklaşmış ve hayatının belli dönemlerinde iyi denebilecek paralar kazanmış bir abiniz olarak söylüyorum. Bu devirde okuyana değil işçi adama ekmek var. Neden diye soracak olursanız..
Düşünün. Bundan 20 25 sene öncesine kadar okuyan adam toplum için bir nimetti. Ona mesih gözüyle bakılırdı. Çünkü ülkede üniversite sayısı belliydi ve üniversite okuyan adamlar belli bir zekanın üstünde olarak gösterilirdi normal olarak. işçilik yaygındı. Çoğu aklı selime eren genç, ailesinin de durumunu düşünerek içinden şöyle derdi.. ‘’ lan ben okuyorum da üniversiteyi kazanırsam bizimkiler beni okutamıycak çünkü durumları yok. E durumumuz kötüyse ben niye okuyayım? Okumak bana para kazandırmıyor tam tersine zaman kaybı’’ diye düşünüp lisede okulu bırakır iş hayatına atılırdı. Kimisi sanayide çıraklık yapar, kimisi bakkal çakkalda çalışır kimisi de baba mesleğini devam ettirirdi. Okuyan adam okulu bitirince boş kalmaz, mutlaka iyi gelirli bir iş bulurdu. Herkes ona imrenirdi…
• **
-
2.
+2 -1***
Bir de şimdiye bakın çocuklar. Üniversite kazanmak artık o kadar kolay ki.. Çünkü üniversite sayısı fazla ve çoğu ailenin durumu çocuğunu üniversite okutabilecek seviyede. Artık gençlerin %95i en az iki yıllık okuyabiliyor. Bir de özel üniversite saçmalığı var. 129 tane devlet üniversitesinden birini bile tutturamayan adama gelip diyorlar ki, kardeşim gel sen bize bir miktar para ver biz seni okutcaz.. Sonuç mu? Yüklü miktarda borç ve vasıfsızlığına vasıfsızlık katmış bir genç. Devlet üniversitelerinde de kredi durumu var. Adam 4 yıllık mezun. Okulu bitiriyor 24 yaşında ve -20.000 tl ile başlıyor hayata. Özel üniversitede okuyan adama göre kafası biraz daha iyi basıyor ama ülkedeki iş bulma sorunu yüzünden bunun da bir önemi kalmıyor artık. Bu süreçte okuduğu bölümle alakalı iş buldu buldu.. Bulamazsa, üniversite okumayan ve aradan geçen süre içinde işini eline almış, ailesini kurmuş lise arkadaşından borç istiyor veya saçma sapan yerlerde asgari ücrete çalışıp hayatından 2 seneyi daha çalıyor. Bir de askerlik var erkekler için. Etti mi sana 2,5 sene. Yaşın geldi 27 ye. Bu yaştan sonra kim ne yapsın seni amk…
• ** -
3.
+2***
Okuyun, okumayın demiyorum. Ama işinizi elinize almak önceliğiniz olsun. Çünkü bu devirde işçi adama ihtiyaç var, okuyan adama değil. Artık herkes okuyabiliyor ama işten anlayan genç sayısı çok az ve paranın dıbına koyan da onlar, bundan emin olabilirsiniz. En basitinden bir örnek vereyim;
Yakın bir zamanda asistans hizmeti veren bir sigorta şirketinde, müşteri temsilcisi yetkilisiydim. Türkiyenin her yerinden müşteriler kombi klima petek bakım talebinde bulunurdu. Ben de anlaşmalı olduğumuz servislere talepleri dağıtır, müşterilerin sorunlarıyla ilgilenir ve takibatı yapardım. Anlayacağınız üzere masa başı iş. Mevsimsel yoğunlukları da baz alırsanız zor ve takibat isteyen bir iş. Aldığım para ne kadar? 2000 tl… Bir süre sonra canıma tak etti haliyle. Zam istedim. Bana ne dediler biliyor musunuz?
‘’ Senin yaptığın işi yapacak eleman bulmak kolay. Herkes bilgisayar kullanmayı biliyor artık. Ortalık iş arayan üniversite mezunu dolu. Kafası basan adam işi 2 ayda kavrar. Amma velakin bizim servis elemanlarından birisi istifa ederse işte o zaman ayvayı yeriz. Onlarla aranı iyi tut.’’
Bana söyledikleri bu cümlelerden sonra, muhasebedeki abiyle sohbet ederken laf arasında bizim servis elemanlarının kaç para aldıklarını sordum. Biri 3500 diğeri 4000 tl dedi. Kan beynime sıçramıştı. Ondan sonra kendi kendime kızdım. Keşke okurken bir yandan da çalışsaydım. Okul er ya da geç bitecekti ama vasıfsız geçirdiğim zamanların geri dönüşü yoktu artık...
• ** -
4.
+1***
Demem o ki çocuklar, okurken okuduğunuz bölümle alakalı işlere yönelin, gidin çalışın. Okulu ikinci planda tutun. Ya da okuduğunuz bölümle alakasız ama iyi anladığınız veya heves ettiğiniz işte gidin çalışın. Çalışın, çalışın, çalışın. Pratik yapın. Unutmayın, çok okuyan değil çok gezen bilir…
Haydi selametle
• **