-
226.
+3Günler rutin şekilde devam ederken(bilardo pes okey üçlüsü) zaman da hızla akmış okulun sonlarına yaklaşılmıştı. Her son sınıf öğrencisinin beklediği mezuniyet gelmişti artık (benim gibimde değil tabi o sıralar) Mezuniyet töreni yapılacaktı ve hazırlıklar tamamlanmak üzereydi. Mekan olarak şehrin en yüksek tepesindeki yer seçilmiş, biletler satılmış ve herkes kıyafetlerini ayarlamıştı. Müdür bi terslik çıkarmazsa dans edilecekti ve herkes kavalyesini ayarlama derdindeydi. Bikaç kişi gelip sormuş olsada ben dans etmiyceğim için geri çevirmiştim. Hemde kızların yanında abileri gibi durmak istemiyordum (boyum 1,84 aq) Bizim sınıfın kızları da (Zeynepten dolayı aramın bozuk olduğu Ayla artık Mervenin yeni kankası modunda) kavalyelerini bulmuş ve dedikoduya başlamışlardı. Aralarından irem ise kurban olarak yine beni seçmiş ve yanıma gelip konuya girmişti."Ya jfu mezuniyete Kadir (namı değer sincap) ile gidicem boş anıma geldi kabul ettim ama nolur dansı seninle edelim" bu Kadir dediği çocukta benimle aynı boylarda ve benim yurtta oda arkadaşım. irem sonunda ağzındaki baklayı çıkarmıştı, dans etmek istediğini söylemiş ve Kadire onunla dans etmek istemediğini söylememi rica etmişti.(bana ne aq git kendin söyle hem ben dans felan etmem o ne öyle lise dizisi gibi)
"irem bence sen dans etmek için başkasını bul kendine, ben dans etmem,hem sincapa da ayıp olur kabul etmişsin bi kere git onunla işte"
"Ya fuck up gidelim işte beraber hem kırma beni"
"Bi git işine allasen, yok kızım ben gelir otururum masada siz napıyosanız yapın" deyip konuşmayı noktalamıştım. -
227.
+3Mezuniyet gecesi geldiğinde herkes hazırlanmış ve mekana geçmişti. Oyun havaları, hareketli müzikler, pasta kuruyemiş vb derken zaman geçmiş ben Ozanın ısrarı üzerine bi kere oyun havasında oynamıştım (aq senin ozi oynamayı bilmiyoz işte kaldırma beni) dans müziği başladığında ise irem yavru kedi gibi gözlerimin içine bakmaya başlamıştı. 'jfu nolur Kadirden önce kaldır beni dansa' dercesine bir ifadeyle bakıyordu. Kılımı kıpırdatmadım... Eşler kalktı dansa başladı derken müdür koşarak gelmiş ve dansı yarıda kesip herkesi yerine oturmuştu. O gece benim için pek te farklı bişey olmadı. Bol bol sigara içmiştim şehrimin akşam ışıklarına bakarak. Kafamda birsürü düşünce eşliğinde ardı ardına içilen sigaralar çekilen mezuniyet fotoğrafları (yeter aq sabahtan beri fotoğrafta fotoğraf) sıkmıştı beni o ortam, okulda elit olarak gördüğümüz kızlar bile lömbür lömbür halay çekiyolardı. Bi an önce bitse de gidip yatsam diye düşünüyorum ben kızlar gelmiş "jfu hadi hatıra fotoğrafı çektirelim" diye başımın etini yiyolardı. (Başlıycam şimdi fotoğrafınıza da mezuniyetinize de bıktım diyorum aq) Akşam sonunda yurda geçip uyuduk ve bu da bitti. (Çok şükür) Az kalmıştı. Diplomamı alıp gidecektim bu şehirden...
-
228.
+3Günler yine hızlı bir şekilde ilerlemiş, ailemin içini rahatlatmak için çözdüğüm bikaç tane deneme haricinde ekstra bi çaba sarfetmemiştim. Sınav günü geldiğinde küçük şehrimiz yine her sınavda olduğu gibi dolup taşmış, yollar arabalarla ve insanlarla kaynamıştı. Sınav telaşı içerisindeki öğrenciler, onlardan iyi yerlere gitmelerini bekleyen aileler ve ben. Ben çok farklıydım gerçekten o dönemde. Sanki geleceğime yön verecek bir sınava değilde, okulumuzda yapılan denemelere gider gibiydim. Sigara içebilmek için soruları sallayıp hemen çıktığım denemeler. Sanki sonrasında yine Ozanla bilardoya gidecekmişiz gibi. Ailemin duyduğu endişeyi görmezden geliyordum. Sanki içimden bir ses "boşver" diyordu sürekli. Nasıl bu kadar gamsız olabilmiştim? Liseye ilk başladığım sene yazılılardan geçebilmek için çalışıyordum. Selinin beni sevmesi için çalışıyordum. Öğretmenlerimin gözüne girebilmek için çalışıyordum. Arkadaş ortamında öne çıkmak için çalışıyordum. Ama çalışmak ve kendimi olmadığım birisine dönüştürmek bana göre değildi. Bunu anladıktan sonra boşlamıştım herşeyi, sadece Ozan vardı kaybetmek istemediğim, onunla geçen eğlenceli anlar vardı. Ben çalışmaktan vazgeçmiştim, evet tam olarak buydu bendeki sorun.
-
229.
+3Herkesin büyük umutlarla girdiği sınavdan bir beklentim yoktu açıkcası. işler değişmişti artık. Sınavdan sonra heyecanla benim çıkmamı bekleyen annem ve babam her aile gibi "nasıldı oğlum, iyi geçtimi" gibi sorularla beni karşılamış "eh işte idare eder gibiydi" cevabımla da biraz durgunlaşmışlardı. Benden umutlu olan ailem artık umutlarını belli etmemeye çalışıyorlardı. Her zaman bana "oğlum bak abin çalışkandı, ders çalışarak biryerlere geldi ve polis oldu, ablan ise abinden daha fazla ders çalışırdı, o da çalışması sayesinde öğretmen oldu, sen ise hiç çalışmadan zekan sayesinde iyi bir lise kazandın. Bak oğlum ablanda abinde burda, aralarında en zekisi sensin ki bunu herkes biliyor. Zekisin ama çalışmıyorsun, çalışsan çok iyi biryerde olucaksın" diyen babam artık sınav sonuçlarım açıklana kadar bu konuyu açmadı. Strese kapıpacağımı düşünüyorlardı. Sınav sonuçları açıklandığında ise ben yine iyi bir puan almıştım (çok ta iyi değil ama hiç çalışmadığım için benden beklenenin çok üzerindeydi)
-
230.
+3Artık önümde sınav gibi bir engel kalmamıştı. Zincirlerimi kırmak için önümde sadece bikaç ay kalmıştı. Üniversite... Yeni bir başlangıç, herşeyin üzerine bir çizgi çekebileceğim yeni bir şehir ve yeni ortamlar. Büyük bir umutla üniversiteyi bekliyordum. Hernekadar sevsemde küçük şehrimi, artık bana dar geliyordu her sokağında farklı bir anı yaşadığım bu ufak kent. Yeni bir yer gerekiyordu artık bana, yeni kişiler, yeni anılar gerekiyordu. Üniversiteyi kazanmak veya iyi bi bölümde okumak gerçekten umrumda değildi. Sadece gitmek istiyordum artık. Herşeyi arkamda bırakıp olabildiğince uzaklaşmak...
-
231.
+2Tercihler başlamak üzereydi ve ben puanıma göre bikaç üniversite bulmuştum. ingiliz dil edebiyatı okuyup son sınıfta formasyon alırım sonrada ingilizce öğretmenliğine geçerim diye planlar yaparken bir gün bi forumda mütercim tercümanlık ve ingiliz dil edebiyatının karşılaştırmasına rastladım. Burdaki puana göre tercümanlık okuyabilicektim. Öğretmenlerimiz bize her zaman tercümanlık kazanmanın zorluğundan dem vurmuş ve gözümüzde bölümü en tepeye yerleştirmişti,ama gidebilirdim, puanı yüksek olmayan 2 üniversite bulmuştum bile. Kars ve Sivas. Ozan Ankarada bi akrabasının düğününde olduğu için o tercih işini bana bırakmış "kanka zaten sıralamalarımız yakın, kendine yaptığın tercihlerin aynısını bana da yap beraber gidelim üniversiteye" demişti. Sivas'ı ilk sıraya yazdıktan sonra tercih listemizi yaptım ve Ozana gönderdim. Ondan da onay aldıktan sonra Ankaradan gelmesinin ardından beraber gidip tercihlerimizi yaptık ve sonuç ;Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mütercim Tercümanlık ingilizce-Fransızca... Herkes şaşırmıştı. Öğretmenlerimiz bile beklemiyordu bizden tercümanlığı ama biz bi şekilde şansımızın yaver gitmesi sonucu kazanmıştık işte. Çaba sarfetmeden, çalışmadan yine iyi bi yer kazanmıştım lisede oldugu gibi... Şans benden yanaydı anlaşılan, birgün bu şansım tersine dönecekti ama o zamana kadar şansımı sonuna kadar kullanmakta kararlıydım.
-
232.
+3Sonuçların açıklanması ve iyi bi bölüm kazanmamla ailem rahatlamış ve artık bana karışmaktan vazgeçmişlerdi. Tatil benim için yeni başlıyordu bi nevi. Artık rahat bırakılmıştım, yapacaklarından fazlasını yapıp beni iyi bir şekilde büyütmüş ve artık evden gönderme yaşına getirmişlerdi. Yaz tatilinden bir beklentim yoktu açıkcası. Sade, sıradan bir şekilde tatili geçirmiş ve kayıt işlemleri için Ozanla bir gün kararlaştırmıştık. Ama bazı sıkıntılar olduğu için beraber gidemedik, sonucunda ise mecburen babamla sivasa gelmiş bulunduk. Hiçbir yerini bilmediğim daha önce gelmediğim bu şehirde 5 sene geçirecektim ama yalnız değildim, en yakın arkadaşım Ozan da burdayı, 4 senelik lise arkadaşlığımıza 5 yıllık üniversite de eklenecekti. ikimiz de hiç bilmediğimiz bir şehre adapte olmaya çalışacaktık, eminim başarırız bunu da. Önümüzde dolu dolu yaşanacak 5 sene, tecrübe edilecek olaylar ve hiç tanımadığımız insanlar vardı. Tatil su gibi akıp geçtikten sonra Sivas terminalinde otobüsten yalnız başına inen (Ozan bikaçgün sonra gelicek) yaşanılacakları sabırsızlıkla bekleyen fuck up vardı. Yaşayıp göreceğiz, hayırlısı (:
SON -
233.
+7Beyler hikayeyi buraya kadar yazdım, üniversiteye başladığım zamana kadarki yaşadıklarımı içerisine kurgu dahil etmeden sizinle paylaştım ama dediğim gibi yazım burda sona eriyor. Okuyup beğenenlere teşekkür ederim, beğenmeyip "ne diyo bu aq liselisi" diyenlere de selamımı (!) iletirim kendinize iyi bakın...
-
-
1.
+1Ellerine sağlık canım kardeşim, iyi ki yazdin, keyifle okudum hikayeni
-
-
1.
+1Başlangıçtan şimdiye kadarki sürede yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim
-
2.
+1Ben teşekkür ederim güzel arkadaşım
-
1.
-
1.
-
234.
0Rez panpa
-
235.
0rez panpa
-
236.
0rezervasyon
-
237.
0Rezesss
-
238.
0okuyanın dıbına koyum
-
239.
030 okundu
başlık yok! burası bom boş!