-
1.
+8Pazartesi günüydü. Arkadaslarla okula gitmek için kızıl ağacın orada bulusacaktik. 4 kisiydik. Ben Ahmet kerem kemal ve buse. Ben iri uzun boylu biriydim. Kerem gözlüklü sarı saçlı orta boylu yanaklarından sakal çıkan birisiydi. Kerem benim oz kardeşim. O da benden 2 3 cm kısa bana benziyordu. Buse de okulda ve mahallede voleybolcu kimliğiyle bilinirdi. Güzel bir kızdı kısacası. Aslında içimde vir kıvılcım vardı ona karşı. Ama söyleyemiyorum. Ben kerem buse aynı yastaydik 17 yasindaydik. Kemal de 2 yaş küçüktü. Okula gittik 7 saat dersimiz vardı. Okul benim için kötü geçmişti diğerleri diğer arkadaşlarıyla güle oynaya çıkıyordu. Benim kötü olma nedenim ise rüyamda kemal in ağladığını gormemdi. Pis bir duvarın köşesine geçmiş arkası dönük salına salina ağlıyordu. Arkasından onu tam kaldiracakken buse "Dur!" diye bağırarak beni geri atıyordu.
Aynı rüya tekrardan aklıma gelmişti. Neyse ki çok düşünmeden aklımdan atabildim. Son 1 aydan beri aynı rüyayı görüyordum. Her rüya bittiğinde içimden "Annee!" diye bagirasim geliyor ama bagiramiyorum sanki biri sıkıyor beni. Telefonu açıp baktığımda saat her zaman 3.50 ydi. Okul kapısının oradan Buse "Hadi oyalanmayi bırak zevzek." dedi gülerek. Böyle demesi hoşuma gidiyordu. Okul çıkışında da kızıl ağacın orda ayriliyorduk. Hepimiz tokalasip ayrıldık. Kemal ile eve gidiyorduk. Birçok kişi kardeşini sevmez belki. Ama o farklıydı o belkide dünyadaki en iyi kişiydi. Allah'a şükürler olsun ki bana böyle bir kardeş vermiş. Eve geldiğimizde annem karşıladı bizi. Evimiz bahçeli 5 odası olan kırmızı şirin tatlı bir evdi. 17 seneden beri burada yaşıyorduk. Babam fabrikada çalışıyordu. Adamcağız aileyi gecindirmek için dişini canına takiyordu. Güzel bir lise kazanamadigim için yüzüne bakamıyordum 3 seneden beri.
okunursa devamı gelecek -
2.
+2Babam eve gece 1'de gelirdi. Bende o gelene kadar uyumazdim. Telefonum iyi değildi oyun oynayarak babamı beklerdim. 10 dakika geç kalınca hemen içime bir ateş duserdi. Korkardım, annemin yanına gidip "Babam ne zaman gelecek?" diye sorup durardim. Annem uyuyormus gibi yapardı ama uyumadigini sürekli boş karanlık köşeye bakıp babamı dusunurdu. Kardeşim genellikle erken yatardi. Kapının açılma sesi gelince direk yatağıma koşar, uyumaya baslardim. O anda içime bir ferahlık girerdi. Ama o ferahligi bozan dağıtan bir rüya gorurdum. Aynı rüya, her gece olduğu gibi bu gecede zihnimdeydi. Gene 3.50 ydi saat. Su içmek için yataktan kalktım. 2 bardak içtim daha sonra tekrar yattım. Odam büyük olduğu için karanlıktı. Karanlığı görmemek için duvara dönük uyurdum.
Sabah olduğunda annem içeriye "Koğuş kalk!" diye giriyordu tebessüm ile. Kahvaltıda babam olmazdı. Adamcağız çok yorgun oluyordu. Annem bizi salavatlayip gönderdi. Kızıl ağacın orda kerem ve buse yi bekledik. Keremin babası yeni telefon almıştı. Elinde telefonla geliyordu. Mutluydu , yanımıza geldiğinde hayırlı olsun dedik. 2 dakika sonrada buse geldi. O da neseliydi. "Hayrola çok mutlsun." dedim buseye. "Olmaz miyim , gecen gün secmelerine girdiğim takım beni istemiş dedi. Ben üzüldüm biraz , biraz da mutluydum. Uzuntumun nedeni orada okuyacagiydi. Hepimiz sohbet ederek okula gittik.
Devamı yolda
edit. devam falan yazında okuyan var mı bilek -
3.
0Tutar uzun yazı ama okumayacam
-
-
1.
0Emin misin tutcana zihnimi ve elimi yormak istemiyorum boşuna tutmicaksa
-
1.
-
4.
0Pupuppupupu
başlık yok! burası bom boş!