başlığı okudum park ve bahçeler müdürlüğü'ne atandım beyler. aman diyim, benim hayatım değişti. sizinki değişmesin!

Hay senin şarjını

Cok iyi yaziyon amk

Rez pnp efsane

Bi kaç gündür AA dan çıkmıyordum. Uyanmıyordu hergün dua ediyordum ama hiç bir ilerleme yoktu. Orda öyle ölü gibi yatıyordu. Nışancı ölmüştü sorgulayamamıştık. Kimin nedrn yaptığını bilmemek beni daha da fazla kahrediyordu.

Ben öylece beklerken bir geldi selam verdi ve " efendim komutanım sizi çağırıyor " dedi. Peki anlamında kafamı salladım ve olkay abinin odasına doğru yürümeye başladım..

Odaya girdim ve oturmamı işaret etti. " yağız yada boşver şimdi gizliliği.. Anıl beni iyi dinle.. En önemli ve tehlikeli bir görev için şehrin diğer ucuna gideceğiz.. Bu bölgeyide biz yokken çevresinden bile geçilmesin diye büyük bir karantinaya alıcaz. Seni bu göreve gitmek için zorlamıycam istersen onun yanında kalabilirsin.. Fakat unutma ki geri dönememe ihtimalimiz dahi var.." dedi sesi hiç olmadığı kadar ciddiydi.

" bir harddisk hazırladım.. Ancak bunu gerçekten içten hissetmeden izlemiyceksin.. Zamanı geldiğinde bunu anlayacaksın.. Bunu izlerken yalnız olmanı istediğimden şuan veriyorum.. Dediklerimi unutma. " dedi ve hardiski uzattı. Aldım ve direk çıkmamı işaret etti.

Hiç birşey sormadan çıktım. Nasıl hissedecektim zamanı geldiğini nasıl anlayacaktım bilmiyorum.. Zaten aklım hem aslıdaydı. Ya ayağa kalmazsa ya onuda kaybedersem bu düşünceler beni çileden çıkarıyordu..

Ertesi gün tüm AA nın büyük koridorda toplanması anons edildi.

Rezervasyon

Herkes gibi bende oradaydım.. Olkay abi kürsüye çıkto ve herkes hazırola geçti. "rahat" dedi. " arkadaşlar diye hitap edeceğim çünkü hepinize kendime yakın görüyorum.. Bu gün en büyük görevimize gideceğiz. Bu gün ya yok olacağız yada tek olacağız. Burda oturup öylece her gün birimize parça parça zarar vermelerini mi bekleyeceğiz " diye haykırdı. Askerler hep bir ağızdan " HAYIR! " dedi.

" öyleyse hazırlanın en iyi ekipmanlarınızı alın en iyi taktiklerinizi geliştirin. Bu gün gizlilikten çıkıyoruz. Onlarda gizli, bizde. Bu gün ikimizde açığa çıkıyoruz ve kazanan sonsuza dek tek ve eşsiz kalıyor. Allah yar ve yardımcımız olsun. " " SAĞOL " dediler. Askerler tek sıra halinde dağılırken olkay abi çoktan gitmişti.

Akıcı gidiyor güzel

Helal bee

Klavyene kuvvet pnp

Aradan 1 saat geçmiş sokaklar boşaltılmıştı. Çember şeklinde karantinaya alınmıştı bölge ve askerler büyük kapınon önünde sıralanmışlardı. 1 asker olkay abinin beni görmek istediğini söyledi. Odasına gittim içeri girdiğimde ilk defa onu farklı bir kıyafet içinde görüyordum ona özel bir görev kıyafetiydi sanırım. Ayakta duruyordu. " beni çağırtmışsın abi " dedim. Dönüp ağır adımlarla bana gelmeye başladı.

Tam önümde durdu gözleri kırmızo ve dolu doluydu. Birden sarıldı ve " hakkını helal et koçum " dedi ağlamaklı bir sesle " daha gelip gelmeyeceğimi söylemedim abi " dedim sert bir tonla " gelmeyeceksin bu bir emirdir. " dedi. Sizi nasıl tek bırakırım dedim. " emre itaatsizlik hainliktir biliyorsun. Onun yanında kal bu gün sen ve onun içinde savaşacağız.. Allaha emanet " dedi ve koşar adımlarla çıktı.

Camdan çıkışlarını seyrediyordum. Sanki bütün dünyanın haberi varmış gibi karantina dışında da sokaklar bomboştu. Zırhlı araçlar otobüslerle ciddi ciddi savaşa gidiyorlar gibiydi.

inşallah sonlara gelmiyosundur baya sardi cunku

Seri yaz pnp seri Seri

656ayracc

Insallaaah

Aradan 2 gün geçti aslının yanına gittim yine her gün olduğu gibi doktora bi gelişme olup olmadığını sordum halen beklemediyiz kesin hiç birşey söylenemez dedi. Olkay abilerden haber alamıyordum aslı ölü gibi yatıyordu.. Yalnız kalmıştım.

Hayatımda hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim. O ihanetler gamzenin ölüşü hatta ailemin katledilmesi bile belki bu kadar kötü hissettirmemişti bana. Nerdeyse kafama sıkacak gibiydim. Poligona indim. Hedefin önemi yoktu her yere ateş ediyordum..

Birden arkamdan bir ses geldi. " müjde! Uyandı efendim " doktordu bu hemen koşarak bakım ünitesine gittim. Aslı gözlerini açmıştı başında hemşireler vardı. Gittim elini tuttum gözlerimden yaşlar akıyordu. " seni kaybettim sandım " dedim. Ağzındaki maskeyi aşağı çekti diğer eliyle bi kaç kez öksürdü ve " o kadar çabuk sevinme unuttun mu senden daha iyiyim hihih " dedi ve bi kaç kez daha öksürdü. Gözlerim yaşlı gülüyordum.

Doktor biraz dinlenmesine izin verelim hem sizinle konusmam gerekiyor dedi. içime bi kurt düşmüştü. Peki diyip aslıyı alnından öptüm dinlen biraz dedim gülümsedi gülümsedim ve doktorla dışarı çıktık.

Ne oldu doktor dedim. Efendim hanfendi hamile dedi. NE NASiL diyerek çığlık attım. " evet efendim " dedi. Herşey yoluna girmeye hatta haddinden fazla güzelleşmeye başlamıştı. Doktora bilgilendirmesinden dolayı teşekkür ettim. Sevinçten içim içime sığmıyordu.

Tek sorun kalmıştı olkay abilerden gelecek iyi bir haberle bütün hayatımız normale dönebilirdi.. Aklıma olkay abinin verdiği harddisk geldi. Belki de iyi zamanımda izlemeliyim dedim. Hissediyordum. Harddiski alıp olkay abinin odasına gittim yalnız izlemeliydim.

Işler iyice kotu olcak olkay reis zaafin olmasin dito bizim anil cocuk yapiyo bea

Reserved