Duşta olanlara düşünüyordum. Nasıl bu kadar kör ve aptal olabildiğimi.. Oysa dikkatim baya fazlaydı. Neyi yanlış yapmıştım? Nejat amca kayıptı. Belki de kurtulamamıştı. Herşey gözümün önündeyken resmen gözlerimi kapatmıştım görmemek için. Doktorun konuşmasına izin versem belki de bunları bana anlatacaktı. Pişmanlık artık bağımlılık yapmıştı bende. Her adımımda bir pişmanlık beni takip ediyordu.

Duştan çıktım ve oturup herşeyi düşünmeye başladım. Zehra ise gözleri boşluğa bakar şekilde oturuyordu. O an kapının altında bir zarf olduğunu fark ettim. Muhtemelen ben duştayken atılmıştı. Çünkü oradayken atılsa kesinlikle sesini duyar ya da fark ederdim. Zarfı açtım.

Şuanlık yaşadığımı kızıma söyleme. Bizzat beni görmesi daha iyi olacaktır. Bombalardan bir ipucu buldum. Gece tam 12 de hazar gölüne gel. Bu işi bitireceğiz.. -Nejat S.

Zehra'nın yanına gittim ve bir yere gitmem gerektiğini söyledim. Hiç aldırış etmedi ve nereye diye sormadı bile. Başını salladı sadece. Omuzunu okşadım ve ayağa kalkıp kıyafetlerimi giyinmek için dolaba yöneldim. Kıyafetlerimi giymiş ve kapıya doğru adım atmışken Bekle. diye bir ses geldi. Zehra'ya döndüm. Kalktı ve yanıma geldi. Elini beline zütürdü ve kabzası gümüş işlemeli ihtişamlı bir tabanca çıkardı daha önce orda olduğunu fark etmemiştim onu taşırken.. Artık buna ihtiyacın var. Hızlısın ama kurşundan daha hızlı değil. diye ekledi. Silahımı belime takıp otel odasından çıktım.

Saat 23:30 du. Arabama binip göl kıyısına doğru gitmeye başladım. Göl kıyısına vardığımda saat 12 ye gelmişti nerdeyse. Göl kıyısında dolaşırken ağaçlıkların arasında göl kıyısında duran bir adam fark ettim. Arabayı durdurdum ve çıkıp adamın yanına doğru yürümeye başladım. Başında kar maskesi vardı. Nejat amca? dedim. Sesi boğuk geliyordu. Artık değil. Yüzüm patlama da tanınmayacak bir hal aldı ama izlerini bulmayı başardım diyerek bir not uzattı. Notu aldım ardından Kızım için çok endişelendim. Onu kurtardığın için sağol. Notta bu işle bağlantısı olan bir adamın adresi var. Git ve onu bu sefer canlı yakala, konuştur. Artık benim sabrım kalmadı. dedi. Kağıda baktığımda hastaneye yakın bir yerdeki konağın adresiydi. Anladım Nejat amca, bu işin sonunu getirmenin vakti gerçekten geldi. Refika anne de çok endişelendi mi Zehra için? Eminim zor sakinleştirmişsindir. dedim. Evet öyle diye yanıtladı. Bu adreste kim... derken arkasına geçtim ve lafımı yarıda kesip silahı çıkarıp tam ensesinden ateşledim. Suya doğru bir torba gibi düştü.

Yanlış cevap ! Refika anne endişelenirdi. Tabi yaşasaydı.. Dedim.

gitmem gerekiyor. Sende ben gidene kadar odadan çıkma dedim. Başıyla onayladı ve odasına doğru döndü. Doktorun kapısına tekme atıp içeri girdim. Masasında oturuyordu. Hiç durmadan aynı hızda adımlarla üstüne gittim. Kaan bey? diyerek gözleri açılmıştı. Kaan bey yaa Kaan bey !!! Gidiyoruz bin kurusu dedim ve boğazından yakalayıp havaya kaldırdım. Duvara çarpmamla bayılıp düşmesi bir oldu. Omuzuma alıp hastaneden çıktım. Bahçede kimse yoktu. Dövdüğüm hasta bakıcılar bile kaçmıştı. Bu şekilde sokağa çıkamayacağım aklıma yeni gelmişti. Hastanenin bodrumuna indim.

Bulduğum bi kaç parça halatla kalorifer kazanının borusuna bağladım doktoru ve oturup ayılmasını beklemeye başladım..

20 dakika da kendine gelmeye başlamıştı. Doktor gözlerini açtı ve gözleri fal taşı gibi açıldı. NE..NE. NE YAPIYORSUN?? diye bağırdı. Çünkü o sırada kalorifer kazanını yakmış odun atıyordum. DUR DUR YALVARIRIM DUR HERŞEYi ANLATICAM diye bağırmaya başladı. Bense şaşırtıcı derece sakindim ve odun atmaya devam ediyordum. Dönüp Bilmek istediğim bir şey yok doktor bey dedim. ÖLMEK iSTEMiYORUM LÜTFEN. BU ŞEKiLDE OLMAZ LÜTFEN.. ÖLMEK iSTEMiYORUM !! diyerek ağlamaya başladı. Birden yerimden kalkıp suratından tuttum. Gülümseyerek Her insan bunu söyler doktor bey diyerek yüzünü tutup boruya bastırdım. Borunun sıcaklığı halatı çoktan eritmişti doktor çırpınıyordu ama o kadar sıkı tutuyordum ki kafası bir cm bile yerinden oynamıyordu. Haykırışları bana bir muzik dinletisi gibi geliyordu. Borudan gelen tısss sesi ise muziğin ritmiydi sanki. Gözlerim yukarı doğru kayıyor, intikam duygusunun verdiği zevk resmen kendimi kaybetmeme sebep olmuştu. Kendime geldiğimde doktor cansız bir şekilde avuclarımda duruyor yüzünün ise her yeri dağlanmıştı. Bıraktım ve cansız bedeni yere düştü.

Hastaneden çıkıp okula doğru yola koyuldum. içimde anlatamayacağım duygular yaşıyordum öyle ki hem hafiflemiş hemde bir yönden daha da ağırlaşmış gibi hissediyordum. Okula girdim ve direk Nejat amca'nın odasına gittim. Odaya girdiğimde Neredeydin sen? Bazı ipuçlarına ulaştım. dedi. Bende işin bittiğini olayları ve sorumlu olan kişiyi öldürdüğümü anlattım. Birden masasından kalkıp yakama yapıştı Nejat amca Ulan madem bir şey buldun ne diye bana haber vermeden iş yapıyorsun !! diye bağırdı. Birden öfkem yine kudurmuştu EEğğ yeter be ! istediğin bu değil miydi? O günlüğü başıma koyarken bilmiyor muydun öğreneceğim zaman böyle yapacağımı dedim. Ellini havada sinirli şekilde savurarak Benim günlükten falan haberim yok dedi ve arkasını dönüp ellerini beline koydu ve kendi kendine söyleniyordu. Bende yakamı düzeltiyordum. Kimmiş o kadın ? dedi arkası dönük bir şekilde. Hangi kadın? Ne kadını? Dedim. Elime yakamdaki metal bir şey takıldı birden. Nejat amca Ulan sorumlu olan kişi işte ben sadece kadın olduğunu öğrenebildim ve şaşırdım. Kimmiş dedi. Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Bana döndü ve Ne oldu? gözlerini niye açtın? dedi. Elimdeki kırmızı yanım sönen yakamdan çıkan cihazı gösterdim.

Birden bütün bina sarsıldı. Ardından bir kez daha ve ardından bir kez daha. Son sarsıntıda ayağım tökezlemiş yere düşmüştüm. Gözlerim korkuyla ve şaşkınlıkla açılmış nejat amcaya bakıyordum. Parmağıyla kapıyı gösterdi. ZEHRA UYUYORDU A2 UNiTESiNE KOŞ ÇIKAR ONU !!! Diye bağırdı ve birden toparlanıp kapıya doğru koşmaya başladım..