/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +16
    Hemen duş aldım. Saçlarımı taradım ve kendime en çok yakıştırdığım kıyafetlerimi giydim. ilk defa parfüm sıktım. Evden çıktığımda çok farklıydım sanki enerji dolmuştum. Yürürken elim cebimdeydi çünkü Şeyma arar da duymam diye korkuyordum. Kafam önümde yürüyordum senelerin alışkanlığı, karşıdan karşıya geçmek için kafamı kaldırdığım da sarışın çok tatlı bi kızın bana güldüğünü fark ettim. Uzun süre süregelen asosyalliğin etkisi olsa gerek hemen kafamı başka yöne çevirdim ama bi sıkıntı vardı.. Çevirdiğim yönde ki bi kızda bana bakıyor ve gülümsüyordu.

    O an acaba bir şeyi yanlış mı giydim? bi yerim mi açık? gibi düşüncelere kapıldım ve hemen belediye WC'sine girdim. Kendime bakıyordum ama hiç bi ekgiblik yoktu. Afallamıştım ama tekrar yola koyuldum. Tam vaktinde meydandaydım ve ileride Şeymayı gördüm. Yanına gittim hemen. Beni görür görmez Ya ben biraz erken gelmişim diyerek güldü ve sarılarak selamlaştı. Ben ise salak gibi gülüyor ve bir şeyler geveliyordum. En son Kafeler sokağına inelim mi? diye biraz mantığı ve amacı olan bir cümle kurabildim. Oluuuur diye yanıt verince kafeler sokağına doğru yöneldik. Yürürken birden koluma girdi ve Niye sessizsin bu kadar? dedi gülümseyerek, Yürüyoruz çünkü dedim güldüm ama sonradan düşünüp kendi kendime Ne dedin lan sen? diye dalga geçtim kendimle. Kafeler sokağına vardığımızda Hangisine oturalım? diye sordum. Kolumu sallayarak Hangisine dersen dedi yine gülümsüyordu.. Ben ise halen neler olduğunu çözememiş bir halde rastgele bir kafeye adım attım.

    Kafeye girer girmez hemen köşedeki masaya oturdum. Sigaramı cebimden çıkarırken garsonların olduğu bölümde bi itişme olduğunu gördüm ama pekte aldırmadım. Garson kız geldi ve menüleri bıraktı önümüze, teşekkür edecektim ki garson kızın o tuhaf gülümsemesiyle karşılaştım ve boğazım düğümlendi. Şeyma menüyü incelerken arada bir bana bakıp gülüyordu. Ben halen rüyamı acaba diyerek kendimi cimdikliyordum alttan alttan. Garson kız tekrar geldi. Karar verdiniz mi? diye sordu gülümseyerek. Şeyma Ben bisküvili soda istiyorum dedi. Kız bana döndü. Ben sade soda alayım dememle Şeymanın atılması bir oldu. Yaa bende kararımı değiştirdim sade soda alayım dedi. Garson kız menüleri alıp gittiğinde şeymaya dönüp baktım. O da Neee? Son anda canım onu çekti haha diyerek hafif bir kahkahayla güldü.

    Sodalarımızı içerken birden telefonuma mesaj geldi. Yazanın annem olduğunu fark edince açtım. Kardeşimin çok hasta olduğunu hastaya gittiklerini ve benim de gelmemi söylüyordu. Şeymaya durumu açıkladığımda çok üzüldü. Garsondan hesabı istedim. Hesap için kutuyu açtığımda fişle beraber bi kağıt daha vardı..

    0 5** *** ** **
    Hülya : )

    Kağıdı avcumda top yapıp yumruğumu ısırdım ve Hasss.. diye bir ses çıktı gülerek. Şeyma ne olduğunu sorunca unuttuğum bir şeyi hatırladım dedim ve kafeden çıktık. Şeyma Sarıldı ve Görüşürüz, çok geçmiş olsun hayatım dedi. Tam içimden Hayatım mı? Derken dudağımın kenarından öptü ve el sallayıp arkasını döndü. Gözlerim yine boşlukta kilitlenmişti..
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +14 -2
    Hastaneye doğru yola koyulmuştum ama tuhaflıklar devam ediyor ve etrafımdaki her kız bana gülümsüyordu. Aklım karman çormandı ama sebebi çokta umrumda değildi. Çünkü hayatım hiç olmadığı kadar güzelleşmeye başlamıştı. Hastaneye girdim ve anneme arayıp odayı öğrendim odaya yaklaştığımda ağlama seslerini duydum. Odaya girdim. Kardeşim iğne korkusu yüzünden kolunu sallıyor, hemşire de serumu takamıyordu. Kardeşim bana karşı saygılıydı beni görünce sakinleşti ama kolunu yine de çekiyordu. Kolunu tuttum ve hemşire bana döndü gözleri tuhaf bi biçimde büyüdü ve teşekkürler dedi gülümseyerek..

    Serumu taktıktan sonra kardeşimin kolunu bıraktım ve annemi sordum ona çünkü annem ortalıkta yoktu. Kantine gittiğini söylediğinde başımı tamam anlamında salladım fakat hemşire halen yanımızda yeni iğne açıyordu sanırım başka bir hastaya takacaktı. O an telefonuma mesaj gelince birden elimi yukarı kaldırdım ve hemşirenin elindeki iğne parmağıma battı. Sıçradım birden ve hemşire Çok özür dileriiim diyerek parmağımı tuttu. Önemi yok derken kanadığını gördüm. Tam elimi çekecekken hemşire birden ağzına zütürdü ve parmağımı emdi. Gözlerim fal taşı, ağzım açık ve nefesim birden köpek gibi hızlanmıştı. Kan boşa akıtılmaz dimi ama? diyerek güldü ve iğneyi tekrar eline alıp sallanarak tuhaf bi şekilde diğer hastanın yanına gitti. Bense hiç bir şey yapamıyor ve o anı düşünüyordum halen. Birden pantolonumun kabardığını hissettim. Hemen kardeşime '' ben bir wc'ye gideyim geliyorum dedim ve koşar adım wcye gittim.

    Kabine girip kemerimi açtım içimden kendimi rahatlatmak geliyordu. Birden kabinin tıklatılmasıyla irkildim.
    Dolu ! '' dedim. Birden kapı açıldı. Kilitlemeyi unutmuştum o heyecanla büyük ihtimal.. O hemşire karşımdaydı ve ben donup kalmıştım. Kabine girdi ve kapıyı kilitledi. Beni iteleyip klozete oturmamı sağladı ve kendisi de yavaşça eğildi dizlerinin üstünde.. Devdıbını zaten bilirsiniz hehehe !! Hayatımın ilk ciksini yaşamıştım ve hastane tuvaletinde olmuştu.. Dışarı çıktığımda huzurun ve mutluluğun enlerini yaşıyordum resmen..
    ···
  3. 3.
    +8 -1
    Beyler bir sigara molası verelim. Burda iseniz bende gece burdayım.. Rezlerini alın.. Şuku vs. umrumda değil bana burda olduğunuzu belli edin yeter. Çünkü siz varsanız bende varım.. YERLERiNiZ ALIN BU GECE BURDAYIZ !!
    ···
  4. 4.
    +9
    Odaya gittiğimde annem odaya gelmişti. Bi sıkıntı mı oldu oğlum bayadır tuvalettesin dedi. Biraz rahatsızım bende anne diye karşılık verdim ve kardeşime ne dediklerini sordum. Zehirlenmiş galiba oğlum bir şeyden. Önemli bir şey yokmus. Serumdan sonra gidebilir dediler dedi. iyi, şükür dedim. O an telefonuma gelen mesaj aklıma gelmişti. Telefonumu açtığımda mesajın Şeyma'dan geldiğini gördüm. Tekrar geçmiş olsun. Şimdi söylenmez ama tekrar ne zaman buluşuyoruz? yazıyordu. Yine yüzümde gülümseme oluşmuştu. Her şey nasıl bu kadar güzelleşmişti bi anda? Sorular beraberinde o balkondaki adamı da aklıma getiriyordu. Kimdi o? Rüya ise nasıl ayak izi sabah halıdaydı? Hiç bir şeyin cevabı yoktu. Ben düşüncelere dalmışken telefonum çaldı. Arayan can dostum Mücahitti.

    - Efendim mücahit?

    + Kardo nerelerdesin. Çarşıdayım buluşalım mı?

    - Hastanedeyim kanka, kardeşim biraz rahatsızlanmış çıkarım birazdan

    + Geçmiş olsun kardo ben her zaman ki kafedeyim

    - Tamam kanka yarım saate gelirim.

    Telefonu kapattım. Anneme çıkarken mesaj atmasını söyledim ve hastaneden çıktım. Yolda yine her şey tuhaftı bakıp gülen kızlar hatta parmağıyla beni gösteren gruplar vardı. O kadar mutluydum ki yürüyüşümün bile değiştiğini hissedebiliyordum. Bir yandan da Mücahit'e olanları anlatmak için sabırsızlanıyordum. Kafeye girdim. Mücahit her zaman ki oturduğumuz cam kenarı masadaydı. Selamlaştık ve ben tam konuya girecekken Nerelerdesin oğlum hiç aramadın. Bende dedim kesin büyük ikramiye vurdu kaçtı bin dedim dedi ve sesli güldük.

    '' Şaka maka Sivas'a çıkmış oğlum. Kim bilir kim milyoner oldu dıbına koyim dedi ve şaşırdım kendimi bildim bileli hiç bizim şehre ikramiye vurmamıştı. Oğlum gökten am yağsa bize yarak düşer espirisini yaptım ve tam mücahit gülerken -dii. diye ekledim. Mücahit hayırdır lan manita mı yaptın şerefsiz dedi ve ben olanları anlatmaya başladım..

    Mücahit beni soluksuz dinliyor ve arada bir
    Has gibtir be ! diye şaşırma sözcükleri kullanıyordu. Ben her şeyi anlattıktan sonra geriye doğru yaslandı ve Bu gün de iyi yalan attın bro darısı başka zamanlara diyerek dalga geçti. O sıra da kanıtlarsam ne vercen lan? dedim. dediğin gibiyse zütümü bile veririm oğlum dedi ve güldü. O sıra da garson kıza bakıp hesap istedim.

    Hesap kutusunu açıp sanki senelerdir böyleymiş gibi cool bir şekilde numara yazan kağıdı uzattım mücahite
    Senin zütüne kalmadım merak etme kardo dedim gülümseyerek mücahit kağıda baktığında gözleri açıldı ve Hassgibtirivingon ! Bune dıbına koyim nasıl yaptın lan '' diye ağzı açık bana baktı. Hesabı ödeyip çıktığımızda mücahit halen aval aval bana bakıyordu..
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +11
    Mücahit oğlum noluyor lan ? Nasıl yaptın onu aq? dedi. Gülerek bende bilmiyorum ki dedim ve selam verip eve doğru yöneldim. Arkama bi ara baktığımda mücahit halen olduğu yerden bana bakıyordu. Eve geldiğimde üstümü değiştirdim ve bilgisayarın başına oturdum. Babam ise sandalyeye çıkmış odamın lambasının geçtiğini söylenerek ampulü değiştiriyordu. Tam facebook'a girecekken mouse birden hareket etmemeye başladı. Yine mi pilin bitti dıbına koyim dedim ama küfür kısmını içimden söylemiştim. Çekmeceyi açtım pil bulmak için o sıra da yılbaşı için aldığım bileti gördüm ve mücahit'in lafları kulağımda yankılandı. Sonra kafamı sallayıp içimden alda amortiye bak bari dedim ve suratımda bir gülümseme oluştu. Pilleri ve bileti aldım. Pilleri değiştirdikten sonra yeni sekmeye geçip bilet sorgulamaya girdim. Numaraları yazıp sorgula dediğimde ekranda TEBRiKLER 60 MiLYON TÜRK LiRASI iKRAMiYE KAZANDINIZ ! yazısını gördüm. Lan dedim noluyo acaba rakamları yanlış yazdım tesadüf mü oldu noldu dıbına koyim derken ellerim titriyordu tekrar numaraları harfi harfine girdim. Ekranda yine aynı yazıyı görünce AAAANNNNENi gibEYTOOOOO !!! diye zıpladım. Birden arkamdan bi gürültü duyuldu döndüğümde babam sandalyeden düşmüştü. Annem kapıyı açmış yeni girerken birden sesi duyunca soluk soluğa noldu diyerek içeri geldi. Babamı yerde görünce amanın !! diye babamın yanına koştu. Ortalık 52 olmuştu dıbına koyim ama ben nefes nefese ekrana bakıyordum sonra hemen ekranı kapattım. Kapatmamla enseme tokat yemem bir oldu.

    Babam, Ne bağırıyorsun ulan eşşek sıpası senin yüzünden düştüm dedi. Ben ise Özür dilerim babacığııım diyerek öptüm ve bilet elimde evden çıkmak üzere kapıya yöneldim arkamdan duymuştum babamı.. Babacığım mı? Düşerken kafasına mı vurdum bunun demişti ama hiç bi şey umrumda değildi zengindim ulan zengin !! Kendimi sokağa attım. Deliler gibi koşuyordum..
    ···
  6. 6.
    +6
    Kardeşlerim sanırım bu gece buralar baya sakin.. Yarin devam edelim o zaman REZLERiNiZi ALIN !! Siz varsanız sıkıntı yok.. Allaha emanet.
    ···
  7. 7.
    +1
    Kardeşlerim yemek yiyeyim başlıyalım.. YERLERiNiZi ALIN BAŞLIYORUZ !!
    ···
    1. 1.
      +1
      Biraz hızlı ama prim yapmadan bitir lütfen
      ···
  8. 8.
    +3 -1
    5 YIL SONRA..

    Merhaba ! yine ben.. Tabi bu sefer öyle sefil bir hayattan bahsetmeyeceğim. Çünkü ben.. ee.. Şey.. Bilirsiniz işte artık zenginim ve bir kızı ayarlamak için bakışmam dahi yetiyor. Artık bu olaylara alıştığım için asıl konuya dönüp o gece gelen kişiyi araştırıyorum.

    O gece ne olduysa gerçekten hayatımın dönüm noktasıydı. Şu halime bakınsanıza elde edemediğim hiç bir hayalim kalmadı. Altımda lüks sayılabilecek bir arabam var. Ailemin haberi olmadığı 3 evim ve kimsenin sahibinin bir olduğumdan haberi olmadığı bir club'ım var. Kızlar etrafımda pervane ve hayatımda endişeleneceğim hiç bir şey yok ama yine de o adamı merak ediyorum ve tabi ki bunu nasıl yaptığını da.

    ASKERi KÜTÜPHANE

    Adam ve yaptıklarıyla alakalı hiç bir şey bulamıyordum ama onun normal bir insan olmadığına neredeyse emindim o yüzden biraz daha derinlerde aramaya karar verip bir arkadaşımın aracılığıyla askeri bir kütüphaneye geldim.
    ···
  9. 9.
    +4
    5 saat araştırmamın sonucunda bulduğum tek şey koca bir hiçten başka bir şey değildi. Yaptıklarıyla alakalı hiç bir bilgiye rastlamamış ve baya da sıkılmıştım. Club'a gidip biraz kafa dağıtmak istiyordum. Dışarı çıktığımda farklı bir club'a gitmek istedi canım. Hoş çok param vardı bütün clublar benimdi : )

    Cadde de karşıdan karşıya geçerken yanımdan geçen birisi telefonla konuşuyordu ve bir cümlesi kulağımda yankılandı. Seni seviyorum canım. Gözlerinden cenneti görüyorum gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Hayatım değiştiğinden beri her şeyi başarmıştım ama heyecan ve aceleden olsa gerek beni terk eden hatta aldatan 3 sene sevdiğim kızı unutmuştum. Ondan intikam alma isteğim birden ilk gün ki gibi alevlenmişti. Hemen arabama binip evine doğru yola çıktım.. SIRA BENDEYDi !
    ···
  10. 10.
    +5 -1
    Evine vardığım da oturup beklemeye başladım. Kapıdan çıkar çıkmaz yaptığı her şeye rağmen halen içimde bir şeyler olduğunu fark ettirecek bir mide kasılması yaşadım ama beni görmemesi gerekiyordu. Çünkü her şeyi izleyip öyle bir zamana denk getirecektim ki tıpkı zamanında bana olduğu gibi başından aşağı kaynar sular dökülmeli ve hayatı ters düz olmalıydı. intikam duygusu içimde kalan sevgi kırıntılarından fazlaydı belli ki.

    Biraz çevresini araştırdığım da arkadaşlarıyla bir eğlence gecesi düzenleyeceklerini öğrendim. Bunu ne yapıp edip benim club'ımda olmasını sağlayacaktım. O yüzden arkadaşlarının bi çoğunun evine aynı tarihte club'ta bir eğlence gecesi olduğunu ve her şeyin çok uygun olacağına dair broşürler yolladım. Tam tahmin ettiğim gibi hepsi arayıp bilgi almanın ardından rezervasyon yaptırdılar. Her şey planıma uygun gidiyordu ve o gece geldi çattı.

    Club'a girdiklerinde onları ViP bir masaya almaları emrini vermiştim. Masalarına oturdular ve eğlenmeye başladılar. Dans ettiler, içtiler, güldüler.. O sıra da müdür gelip kulağıma Hande'nin yanında ki çocuğu göstererek evlenme teklifi edeceğini, bu yüzden dj'den bir saniye durmasını rica ettiğini söyledi. Gözlerim açılmıştı. Bu murat'tı. Beni aldattığı çocuk ! etrafındakilere fazla dikkat etmemiştim. Müdür'e olabileceğini söyleyip daha yakınlaştım onlara..

    Tam muzik kesildiği anda çocuk diz çöktü ve yüzüğü gösterdi. Benimle evleni.. lafını kesip masanın yanında belirdim. Hande.. bana dönmesiyle gözlerinin büyümesi ve dolması bir oldu.. Fa.. Fatih? kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım. O anda neden yaptığımı bilmediğim şekilde bileğinden tutup ayağa kaldırdım hande'yi. Murat hemen zıpladı. Güvenlik ! Atın şu adamı dışarı atın ! arkamdan bodyguardların geldiğini duyuyordum. Arkam dönük olduğu için geliyorlardı. Arkamı dönmemle bodyguard'ların öylece kalıp önünü iliklemesi bir oldu. Murat'ın ağzı ve gözleri açık öylece kalmıştı..
    ···
    1. 1.
      0
      rez rez
      ···
  11. 11.
    +2 -3
    Kardeşlerim, misafir geldiği için sizden bi kaç saat izin istiyorum.. Bu arada tekrar tekrar altını çiziyorum. Benim hikayelerimde ŞUKU, PRiM vs vs zerre umrumda değil. Beni bilen bilir. Siz varsanız gerisi teferruat.. REZLERiNiZi ALIN BiZ HER ZAMAN BURDAYIZ !!
    ···
    1. 1.
      0
      birader ne olursa olsun şu hikayeyi yarım bırakma acayip sardı aq
      ···
    2. 2.
      0
      Yarın bırakma
      ···
    3. 3.
      +1
      Hic iyi sallayamiyon birader ya
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 12.
    +3
    Özür dilerim kardeşlerim biraz uzun sürdü yeniden burdayım bir sigara yakayım başlıyoruz REZ ALINNNN
    ···
  13. 13.
    +3
    Herkes durmuş bize bakıyordu bense gözlerimi Hande'nin gözlerine dikmiştim ve kolunu tutuyordum. Ağlarken hafifce gülümseyerek elini elime doğru zütürürken birden elimi çektim ve bodyguard'lara dönüp Arkadaşları dışarı ATIN dedim. Atmak kelimesini bilerek kullanmıştım. Hepsinin gözü öylece bana bakılı kalmışken bodyguard'lar kollarına girmiş zütürüyorlardı. Benimse yüzümde tuhaf bir sırıtış belirmiş resmen içimde yağlar eriyordu.

    Onlar dışarı çıkarıldıktan sonra dj'e dönüp elimi kaldırdım ve mekan birden tekrar yüksek ses muzikle doldu ve insanlar tekrar eğlenmeye başladı. Bense her zaman ki yerime oturup bir viski söyledim ve etrafa aynı tuhaf sırıtışla bakarak yudumlamaya başladım..
    ···
  14. 14.
    +3
    Gözlerim bi ara club'ın tuvaletlerinin olduğu bölüme ilişti. Tam birini girerken görmüştüm ve ayakkabısından tanımıştım. Bu o balkonumda ki adamdı ! Hemen yerimden fırlayıp tuvalete doğru gitmeye başladım insanların arasından. Vardığımda ellerini yıkıyordu. Hey dedim. Adam arkasını döndü. Bana mı dediniz? bu o değildi. Oysa ki o olduğuna emindim. Işıklar yanıltmasın diye adama biraz daha yaklaştım ama o değildi. Özür dilerim birine benzettim dedim ve arkamı döndüm. O an arkamdan küçük bir gülme sesi duydum. Arkamı döndüğümde adamın gözleri kapkara olmuştu. Işıklardan öyle görüyorum sanmıştım. Yaklaştığında anladım gerçekten kapkara idi. Ne oluy.. lafımı bitirmeden bileğindeki bıçağı çoktan mideme saplamıştı. Gözlerim kararırken tek bir kelime duydum.

    LUCiFER !
    ···
  15. 15.
    +1
    Birden sıçradım. Koltuğumda sızmıştım. Ne kadar içtiğim yada neden beni uyandırmadıkları konusunda bir fikrim yoktu. Beynim de o kelime yankılanıyordu sürekli.. LUCiFER ! Hemen daha önce gittiğim askeri kütüphaneye giriş için arkadaşımı aradım ve izin almasını istedim..

    Kütüphaneye gittiğim de 2 saatlik kitap arayışımın sonunda içinde o kelimenin geçtiği bir kitap buldum ve okumaya başladım..

    '' Lucifer, Hıristiyan inanışında genellikle şeytanı tasvir etmek için kullanılan isimdir. Bu kullanım Tevrat'da Isaiah 14:3-20 kısmında cennetten atıldığından bahsedilen ve "Gün Yıldızı" ya da "Sabah Yıldızı" olarak bahsedilen meleğin Latince'deki adıdır. Aynı Latince kelime yine incil'deki 2 Petrus 1:19 kısmında şeytanla hiç alakası olmayan bir yerde de yer almaktadır. Bu ve bunun gibi birçok çeviride "Gün Yıldızı" kelimesi yerine doğrudan Latince olan Lucifer kelimesi kullanılmaya başlanılmış ve bu nedenle bu kelime şeytanı tasvir etmek için kullanılır olmuştur.

    2 Petrus 1:19: Peygamberlerin sözleri bizim için daha büyük kesinlik kazandı. Gün ağarıp sabah yıldızı yüreklerinizde doğuncaya dek, karanlık yerde ışık saçan çıraya benzeyen bu sözlere kulak verirseniz, iyi edersiniz.

    Latincede "Lucifer" kelimesi "Işık Getiren" (lux, lucis, "ışık", ve ferre, "getirmek") anldıbına gelmektedir ve "Sabah Yıldızı"na yani Venüs'e verilen isimdir.

    Tevrat'da Hezeikel 28:11-19: "..güzellerin ve bilgelerin en mükemmeliydin. Eden'de, Tanrı'nın bahçesindeydin. Giysilerin hep güzel taşlarla –yakut, zümrüt, aytaşı, beril, onix, safir, turkuazla- ve altın işlemelerle süslüydü. Bunlar sana sen yaratıldığın gün verildi. Seni kudretinle ve gücünle bekçim yaptım. Tanrının kutsal dağına gidebiliyor ve ateş tarlalarında yürüyebiliyordun. Yaptıklarından tamamen muaf tutulurdun ta ki için kötülükle dolana dek. Bu varlık içinde bile daha büyük şiddet yarattın ve günahkar oldun. Seni tanrının dağından men ettim ve seni bekçilik ettiğin ateş tarlalarından sürgün ettim. Güzelliğin yüzünden için kibirle doldu ve bilgeliğini kendi ünün için harcadın. Seni içine hapsettiğim ateşle beraber dünyaya attım. Seni takip edenlerle beraber sonunuz ateşler içinde küle dönecek. Çok feci bir sona geldin."

    Okuduklarım karşısında şaşkındım eğer rüyamda ki kelimenin o adamla bağlantısı varsa bunun tek açıklaması vardı. O gece balkonda gördüğüm adam şeytanın ta kendisiydi ! Fakat şeytan bana neden yardım etsin ki? Bu soru hemen arkasında karşılığında ne alacağı sorusunu da getirdi aklıma.. Korkmuş bi o kadar da meraklanmıştım. O sıra da telefonum çaldı. Arayan mucahit'ti.

    - Efendim müco?

    + Fatih ! sesi endişeli geliyordu..

    - Noldu kardo?

    + XX Lisesinin arkası.. Acele et.. Dayana..

    Telefon kapanmıştı. Ne olduğunu anlamamıştım ama hemen oraya gitmeliydim. Kütüphaneden çıkıp arabama doğru koşar adım ilerledim..
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Çok fazla Metin2 oynuyorsun
      ···
  16. 16.
    +2
    Dediği lisenin önünde arabadan indim ve hemen arka tarafına koşmaya başladım. Köşeyi döndüğümde yerde birinin yattığını gördüm ve daha da hızlı koşmaya başladım. Bu Mucahit'ti ! bıçaklanmıştı. Hemen kucaklayıp arabaya doğru koştum ve hastaneye sürdüm. Öyle hızlı gidiyordum ki belki de 20 tane kaza atlattım gelene kadar. Hastanenin acil girişine el freni çekerek girdim ki hemen dikkat cekeyim diye ve aşağı inip Arkadaşım yaralı ! Bıçaklandı ! Yardım edin ! diye bağırmaya başladım hemen orda ki hemşire ve doktor görünümlü adamlar koşar adım geldiler ve onu kucaklayıp sedyeye aldılar.

    Hastaneye girdiğimizde ameliyathaneye giderken sedyenin yanında koşuyor ve Mücahit'in yüzüne bakıyordum birden gözlerim karardı..
    ···
  17. 17.
    +1
    Gözlerimi açtığımda babamın iş yerindeydim uyuya kalmıştım. Ofisi kilitledim ve otoparka inmek için asansöre bindim. Otoparka geldiğimde arabaların arasından babamın arabasını bulmaya çalışıyordum. Bir arabanın yanından geçerken camından yansımamı gördüm ve dehşete düştüm.. Yansımam da babamı görüyordum. Elimi yüzüme zütürdüm ve yansımada da aynısı oldu. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilmez haldeydim. Sonra sırtımda bir sızı hissettim döndüğümde yüzü görünmeyen birisi sırtımdan bıçaklamıştı..

    Yine gözlerim kararırken aynı kelimeyi duydum.. LUCiFER !

    Birden sıçradım. Hastane odasında bir sedyede yatıyor gördüğüm rüyanın etkisinden çıkmaya çalışıyordum. Sedyede doğruldum. içeri bir hemşire girdi.

    + Uyandınız demek !

    - Ne oldu bana?

    + Önemli bişey değil. Tansiyonunuz düşmüş sadece bayıldınız. dedi.

    Hemen Mücahit'i sordum. Ameliyatı başarılı geçti. Hayati tehlikeyi atlattı. diye yanıt verdi. Derin ve rahat bir nefes aldım. Görebilir miyim? diye sordum. Çok az ama diye karşılık verdi. Başımla onayladım ve odadan çıktım. Mücahit'in hangi odada yattığını öğrenmediğimi fark ettim. Tekrar odaya girmek için hamle yapacağım anda telefonum çaldı. Arayan annemdi.

    - Efendim anne?

    + Oğl.. Oğlum çok fena..

    - Anne sakin ol.. Ne oldu?

    + Bab.. Baban bıçaklanmış oğlum..
    ···
  18. 18.
    0
    Ufak bir mola verelim arkadaşlar.. 15 dakikaya devam edelim.. YERLERiNiZ ALIN HENÜZ YENi BAŞLIYORUZ !!!
    ···
  19. 19.
    +1
    Vay anasını 45 dakika olmuş beyler gerçekten söylediğim vakitler çok hızlı geçiyor ve biraz mesgulum ondan böyle oluyor her neyse Sigaralarımızı yakıp başlıyoruuuz !
    ···
  20. 20.
    +7
    Babamın universite de olduğunu öğrendiğimde Mücahit'in bile yanına uğrayamadan hemen çıkıp üniversiteye gittim. Koşarak ameliyathanenin kapısına gittim. Annem, kardeşim ve amcam kapıdaydı daha onlara tek kelime edemeden doktor çıktı. Kafası eğikti. Gözlerim açıldı, nefesimi tuttum o kötülerin en kötüsü haberi bekliyordum resmen. Doktor Hayati tehlikesi yok fakat bıçak omur iliğine saplanmış, yaşayacak ancak felç kalacak.. Üzgünüm.. Yıkılmıştım. Çünkü arkamda hissettiğim o koca ağaç artık devrik duracaktı.

    Hastanede durmam gerekirken hemen kendimi dışarı attım. Arabama binip son gaz kütüphaneye gittim. 36 saate yakın araştırma yaptım. Lucifer'ı bulacaktım. Çünkü çevremdeki herkese saldırıyor, belki de bana verdiği şeylerin karşılığını alıyordu. Farketmezdi. Onu bulacaktım. Ancak artık gözlerim kapanır hale gelmiş olmasına rağmen ona ulaşacak hiç bir yol bulamamıştım..

    Düşüncelerim tamamen değişmişti. Bu devam ederse sıra anneme ve kardeşime gelecekti belki de. Kurtulmanın tek yolu vardı. Bana verdiklerini geri vermek. Nasıl mı yapacaktım?

    Hayatıma son verecektim..
    ···