-
1.
+8 -6Merhaba,
Arkadaşlar bu sıralar cin peri hikayeleri oldukça popüler oldu sözlükte.
Tamdıbını okudum. Hepsi sallamasyon benim başımdan geçenleri anlatma cesaretim hiç bir zaman olmadı.
Ama bu koduklarım yalandan hikaye ile popüler oluyor.
Benim hikayem anlatılanların ötesinde bir kaç arkadaşıma hikayemden bahsettiğimde piskolojik tedavi almak durumunda kaldılar.
Eğer iradeniz sağlam ise lütfen bu konuyu takip edin. iradesi sağlam olmayan arkadaşlar büyük sorunlar yaşabilir. Bu nedenle
Okumalarını tavsiye etmem. -
2.
+7istanbul- Maltepe semtinde yaşıyorum.
Turizm Sektöründe uzun yıllardır hizmet veriyorum.
2010 Yılında 2 Arkadaşımla birlikte tatile gitmeye karar verdik. Standar öyle 5 yıldızlı otele kapanıp her şey dahil konseptinde
öküz gibi yiyip içmek değildi bizim amacımız. Balıkesir'den başlayarak Tüm egeyi turlayıp Olimpos' da tatili sonlardırmaktı.
Şirketten izin işleri Araç Kiralama vb. işlemleri tamamladıktan sonra nihayet 15 Günlük yıllık iznimize çıkıyorduk.
Akşam saat 18 Gibi Tatile çıkacağım Hasan ve Gökçe isimli arkadaşlarımla buluştum. Araçla yola koyulduk. 3 Yıl Ege Bölgesinde
Rehberlik yapmıştık Avucumuzun içi gibi biliriz. Ne zaman hangi otelde kalacağız hangi ne yapsak planını kurarak yolculuğa
başladık. -
3.
+5Alkolle haşır neşir bir adamımdır ben. jagermeister' e bayılırım. Özelikle yolculuk yaparken arabayı eğer ben kullanmıyorsam.
müziğini son ses açar kafamı yaşarım. Hafif karnımda açlık hissi oluştuğu anda arabalı vapura doğru giriş
yaptık. Ben araçtan inip yiyecekler birşeyler almak için vapurun üst katında ki zımbırtıdan 3 adet tost yaptırdım.
Araca tekrar inip tostlarımızı keyifle yedik. Sohbet muhabbet makara derken vapurun iskeleye doğru yanaştığını anladım.
Yolda Sıkıntı yaşamamak adına koşarak vapurun tuvaletine girdim. Ufak su döktükten sonra elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmek için
Musluğu açıp suyu suratıma vurduğum anda aynada kendi siluetimi gülerken gördüğümü sandık hemen kafamı kaldırıp dikkatli şekilde
baktığımda Anormal bir durum yoktu. Ama ben çok takıntılı birisiyimdir. Tuvaletten Çıkana kadar aynaya odaklandım. -
-
1.
0Seninde olmamış amk nese sana iyi sallamalar ben başka başlıklara geçiyom
-
2.
0Bencede pek olmamış ama okurum yazarsan adam gibi yaz yarıda bırakma
-
1.
-
4.
+3Araca geçip Vapur yolculuğu sonrası yola koyulduk. Takıntılı olduğumu söylemiştim aracın aynasınından sürekli kendime bakıyordum.
Bir yandanda Alkolün etkisi ile olmuştur diyerek tatilimin paranoyam yüzünden zehir olmasını istemediğimden o anı aklımdan
Çıkarmak istiyordum. Öyle Cinlerden Perilerden korkan bir adam değilimdir. Bunu Başta belirteyim. Gece 2 Sularında balıkesirin
Burhaniye ilçesinde bulunan imko tatil sitesi ( Arkadaşımın yazlığı ) ne ulaştık. ilk günümüzü burada geçirmekti niyetimiz.
Sabah erken saatlerde kalkıp Önce Akçay Sonra Ören' e oradan da Cunda Adası ve Ayvalık bölgelerini gezecektik. -
5.
+3Site oldukça büyük bir site daha önce buraya gelip kalmışlığım olduğundan bölgeye hakimdim. Turizmci olduğumuz için
bizim yaz tatilimiz sizler gibi haziran temmuz ağustos aylarında olmuyor. 10 Ekimde başladık tatilimize.
Yaklaşık 3000 Villa olan bu koca sitede bu tarihlerde 20 - 30 Villada ikamet eden kalıyor. Gece 2' de eve girdik. ev iki katlı
Alt katta salon ve mutfak var. Üst katta 3 adet oda birde banyo var. Bu arada Odalar iç içe olduğu için bu iki kardeşim yeni evlendiği için
rahat rahat işleri görülsün diye ben yatmayacağım bu gece takılırım sabaha kadar bahçe de isterseniz siz yatın dedim.
Burada daha önce kaldığım için Burada nasıl keyif yapılır iyi bilirim. Mutfakda ki masa ve sandelyeyi bahçeye çıkarttım.
35' lik açıp 6 Adet çam acağının altında keyif yapmaya başladım. -
6.
+2Telefondan hafif bir müzik açarak keyfime keyif katan ben tatilin keyfini çıkartmaya başlamıştım. Esen rüzgar adete içimden geçiyor beni
ferahlatıyordu. Bununda vermiş olduğu haz ve keyifle bir esnemeye başladım. Saatime baktığımda Saat 04.15'i gösteriyordu. Rüzgarin verdiği
ürperti ile eve girip alt katta televizyonu açtım. Haber kanalı açılır açılmaz gözüm televizyonda ki saate takıldı. 05:17 yazıyordu.
Kendi Saatime tekrar baktığımda 05.17 Olarak gördüm. Ama Bahçeden eve 2 dakika içinde girmiştim. Asla yanlış görmüşümdür diye düşünmem.
Çünkü adım gibi emindim saatin 04.15'i gösterdiğini. Bahçeye geçip masalayı toplayıp uyumalıyım dedim kendime bahçeye çıktım bardağı ve şişeyi
Mutfağa geri zütürdüm. Masayı almak için bahçeye yöneldim ve o sırada gözüm saatime takıldı. 04.18 O anda hızlı bir şekilde eve geçip tv' de
saate baktım. Gerçekten bu beni ürküttü Saat 05.18'di. -
-
1.
+1Telefonun saati yanlış işte amk ayarlardan düzelt
-
1.
-
7.
+3Hızlı bir şekilde düşünüp olaya bir anlam vermek istiyor ve aklıma vapur'da yaşadığım sahne geliyordu. Düşünmek biraz beni ürküttüğü için
Uyumanın en iyi olduğunu düşündüm. Masa ve sandalyeyi içeri aldıktan sonra televizyon ışığının yansımasında gözlerimi kapadım. Ben geceleri
hep yan dönerek uyurum. Üstüme örttüğüm ufak pikeyi bir şeyin hafif bir şekilde çektiğini hissettim ve bir anda irkilerek gözlerim fal taşı
misali ayak uçlarıma baktım. Televizyonda haber kanılı spikerinin sesinden başka bir ses ve görüntü yoktu. Bunun piskolojik bir durum
olduğunu düşünüp kafamı tekrar yastığa koydum. Sabah gökçe nin sesi ile uyandım. hadi uyan kahvaltı yapmaya gideceğiz dedi.
Kalktığımda ilk işim tv saati ile kendi saatime tekrar bakmak oldu. Saatlerimiz aynıydı ve gece çok fazla paranoya yaptığımı düşünerek
rahat bir şekilde yattığım koltuktan kalkıp banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Dönüp aynaya baktığımda aynı şey tekrar oldu beni siluetimi
gülüyor ama ben en ufak tebessüm bile etmiyordum. Korku ile geri çekilip tekrar baktığımda her şey normale dönüyordu. -
8.
+3Besmele dışında hiç bir dua vb. ayet falan bilmem dün gece yaşadığım olay ve ayna olayları beni çok ürkütmüştü. Bu Durumdan arkadaşlarıma
bahsedip kendimi paranoyak manyak bir insan durumuna sokmak istemem kimseye gidip bunu anlatmam. Aşağıya inip Hasanla birlikte eve taşıdığımız
2 ufak çantayı ve içki şişelerini tekrar arabaya koyduk.
Aracı benim sürmemi istedi. Öncelikle Akçay' a doğru 10 Dakikalık bir seyahat yaptık. Akçay' da kahvaltı sonrası bir broşür dikkatimi çekti
Kaz Dağlarında yer alan Hasanboğulu göleti ve tabiat parkı. Broşüre bakarken gökçe aaa buraya gidelim mi dedi. Hasanda onaylayınca aracımızla
Hasanboğulu tabiat parkına doğru yöneldik. Zeytinli Köyünden geçerek Kaz dağlarına doğru tırmanışa başladık araçla. 40 Dakikalık bir
yolculuk sonrası tabiat parkına ulaştık. Gerçekten bir doğa harikasıdır arkadaşlar burası. Ağaçların içinden akan nehir kaz dağlarının buz gibi
suyu oksijen bolluğu beni oldukça rahatlattı. insanlar Nehirin etrafına ve içine konulmuş mangal ve piknik için konulmuş pavilyonlarda
Mangallarını yakmış rakılarını açmış keyif yapıyor. Manzarası beni çok etkilemişti ve suyu gerçekten anlatıldığı gibi buz gibiydi. -
9.
+2 -2Besmele dışında hiç bir dua vb. ayet falan bilmem dün gece yaşadığım olay ve ayna olayları beni çok ürkütmüştü. Bu Durumdan arkadaşlarımaTümünü Göster
bahsedip kendimi paranoyak manyak bir insan durumuna sokmak istemem kimseye gidip bunu anlatmam. Aşağıya inip Hasanla birlikte eve taşıdığımız
2 ufak çantayı ve içki şişelerini tekrar arabaya koyduk.
Aracı benim sürmemi istedi. Öncelikle Akçay' a doğru 10 Dakikalık bir seyahat yaptık. Akçay' da kahvaltı sonrası bir broşür dikkatimi çekti
Kaz Dağlarında yer alan Hasanboğulu göleti ve tabiat parkı. Broşüre bakarken gökçe aaa buraya gidelim mi dedi. Hasanda onaylayınca aracımızla
Hasanboğulu tabiat parkına doğru yöneldik. Zeytinli Köyünden geçerek Kaz dağlarına doğru tırmanışa başladık araçla. 40 Dakikalık bir
yolculuk sonrası tabiat parkına ulaştık. Gerçekten bir doğa harikasıdır arkadaşlar burası. Ağaçların içinden akan nehir kaz dağlarının buz gibi
suyu oksijen bolluğu beni oldukça rahatlattı. insanlar Nehirin etrafına ve içine konulmuş mangal ve piknik için konulmuş pavilyonlarda
Mangallarını yakmış rakılarını açmış keyif yapıyor. Manzarası beni çok etkilemişti ve suyu gerçekten anlatıldığı gibi buz gibiydi.
Dağa doğru 200 Metrelik bir yürüyüş parkuru var. Bu Parkurun sonunda Hasanboğulu göleti yer alıyor. Buranın hikayesi şöyledir ;
Edremit pazarı, şimdi olduğu gibi yüzyıllar önce de Çarşamba günleri kurulurdu. Etraftaki köylüler ürünlerini pazara getirip satar, ihtiyaçlarını alarak köylerine dönerlerdi. Zeytinli köyünün yakışıklı delikanlısı Hasan’ın babası ölmüş, anasının ve kendisinin karnını doyurabilmek için baba mesleği bahçıvanlığı devam ettirmekte idi. Yetiştirdiği sebze ve meyveleri, Edremit pazarına zütürüp satıyor, ihtiyaçlarını alıp köyüne dönüyordu. O gün pazarın kalabalığı içerisinde bir kız görmüştü, çok güzel, alımlı bir kızdı, uzun süre gözleri ile onu takip etti. Giysilerinden obalı olduğu anlaşılıyordu, sırtında heybesi bir şeyler satmaya uğraşıyordu. Kızı gözden kaybetmişti fakat hayali gözünün önünde duruyordu, evlenme çağı da gelmişti. Güzel düşlere dalıp gitmişti. Birden, kendisine seslenildiğini fark etti, kafasını kaldırdığında güzel kızı karşısında görmüştü. Eli ayağı birbirine dolaşmıştı, şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı. Bu halini gören kız gülmeye başlamış, daha da güzelleşmişti. Hasan kendisinden istenilenlerin en iyilerini seçip verdi. Kıza kim olduğunu sordu. Adının Emine olduğunu ve Zeytinlinin üstündeki obalarda oturduklarını öğrendi. O da Hasanı fark etmişti. Her Çarşamba Emine peynirin ,sütün ,yoğurdun, balın en iyisini, Hasana getiriyor, Hasanda sebzenin en iyisini ona veriyordu. Pazardan, Zeytinliye kadar beraber dönüyorlar, Zeytinliden sonra Emine obaya varabilmek için üç sat daha yürüyordu.
Emine ile Hasan birbirlerini sevmişler ve evlenmeye karar vermişlerdi. Hasanın annesi evine bir can yoldaşı geleceği için sevinmişti. Fakat Emine’nin ailesi, obada hiçmi kendine uygun delikanlı bulamadığını, ovalının obada yaşayamayacağını söyleyerek karşı çıkmışlardı. Emine ısrar edince, Hasanın kırk okka ( altmış kilo ) tuzu sırtında obaya çıkarabilirse yiğitliğini göstereceğini ve herkesin onu damat olarak kabul edeceğini söylemişlerdi.
Emine, Hasana durumu anlatır. Başka yapacak bir şey olmadığını anlayan Hasan, sevdiğine kavuşmak için tuz çuvalını sırtına alır ve yola düşerler. Bahçıvanlık yaptığı için Hasan bu tür bir yüke alışkın değildi. Beyobaya vardıklarında yorulmaya başlamıştı. Şimdiki Sütüven şelalesine vardıklarında, yol dere içerisinden gidiyordu, taşların üzerinden atlayarak geçiyordu, yorulmuştu, tuz sırtını yakmaya başlamıştı, daha geldikleri kadar yol vardı. Gök büvete vardıklarında gücü tükenen Hasan, yere düşer. Emine, Hasanı yüreklendirmeye çalışarak gelecek iyi günleri anlatır, fakat Hasan kalkamaz. Emine’ye buralardan kaçmayı, başka yerlerde yaşamayı teklif eder. Emine obasına söz vermiştir. Kendisinin bile rahatlıkla taşıdığı çuvalı taşıyamayan kişiyi obaya nasıl zütürebilirdi. Hasanın yalvarmalarına aldırmaz, çuvalı omzuna alarak obanın yolunu tutar. Hasan “ senin obana varamıyorum, kendi köyüme de varamam, beni bırakma” diye yalvarır. Emine, Hasanın sesi kulaklarında çınlayarak yoluna devam eder. Obaya vardığında pişman olur. Geri dönmek ister. Fakat fırtına çıkar, şiddetli yağmur yağmaya başlar. Ailesi bu havada onu ormana bırakmaz, sabah olunca gitmesini söylerler.
Emine sabahı zor eder, ilk ışıklarla, Gökbüvet’e koşar fakat Hasan yoktu. Zeytinliye annesine, Edremit’e koşar, Hasanı kimseler görmemişti. Hasanın sesi kulaklarında çınlayan Emine, mecnun gibi, dere boyunca onu arar durur. Obasına da dönmez. Günler sonra Gökbüvet’te, Hasan’ın gömleğini ve ona verdiği çevreyi bulur. Sana kavuşmaya geliyorum Hasan’ım diyerek kendini Gökbüvetin başındaki çınara asar. O günden sonra Gökbüvetin adı Hasanboğuldu, Gökbüvete bakan çınara da Emine Çınarı denmektedir.
Gölete ulaştığımızda insanların gölete girip buz gibi suda çırpınışlarını izlemek oldukça keyifli idi. Hasan girelim mi bizde dediğinde
ilk terreddüt ettim ama bir yandan da suya atlamak istedim. Hasan suya atladıktan sonra arkasından atladım. Su çok soğuk olduğu için hemen
Çıkıp havluya sarıldım. Biraz daha zaman geçirdikten sonra dönüş yolunda patikadan aşağıya inerken Bir Çığlık sesi duydum. ilk başta birisine
bir şey oldu sandım hemen arkama baktım 2 kadın yürüyerek geliyor ama onlardan birisi çığlık atmışa benzemiyordu. Hasan' a döndüm duydunmu
dediğimde neyi der demez yıkıldım. Evet gerçekten hayatımı etkileyen bir şeyler oluyor dedim içimden. -
10.
+3Aracımıza binerek buradan ayrıldık. Ören' e giderek öğlen bir şeyler atıştırmak için bir restoran'a oturduk. Karnımızı doyurduktan sonra biraz
deniz keyfi yapıp meşhur Ayvalık Şeytan Sofrasına doğru yola koyulduk. Hiç gitmek istemiyordum ama gezilecek yerler listesine çoktan
eklemiştik. Hikayesi Korkutucu değildir buranın ama artık adı beni ürkütüyordu. Yine ufak bir tırmanış ardından bahsedilen şeytan sofrasına
ulaşmıştık. içeride bir adet çay bahçesi ve muhteşem manzarası beni büyülemişti.
MANZARA;
http://resimler.balnet.ne...ni/154_1571_524110192.jpg
Hasan ve Gökçe resim çekilirken ben bir masaya oturup bir türk kahvesi söyledim kendime. 10 Dakika boyunca anlamsızca gelen sesi düşünürken
Kahvem geldi. Kahvemi içtikten sonra Araca doğru gidip sigara mı aldım. Tekrar tepeye doğru yönelirken aynı ses çığlık attı.Ben asla bu
tarz şeylerden korkmam derken tüylerim diken diken olmuş hızlı bir şekilde insanların olduğu yere doğru koşuşturmaya başdım. -
11.
+2Kalabılığın içine girince biraz rahatlamış ve kalp atışlarım normale dönmüştü. Hasan ve Gökçe nin yanına giderek gitmek istediğimi söyledim.
Aracımıza binerek Yazlığın yolunu tuttuk. Aslında orada kalmak istemiyordum. Biraz ürkmüştüm. Yazlığa geldiğimizde hava hafifden kararmaya
başlamıştı. Hasan yazlık sitenin biraz dışında kalan markete giderek mangal için et alalım dedi. Markete gidip sucuk et birde 70 lik alıp
Yazlığa döndük Hasan mangalla uğraşırken bende kafamı tırmalayan sorularla baş başa masada oturmuş bekliyordum. Mangal hazır olduğunda
Hepimiz masaya oturup yiyip içmeye başladık sohbet muhabbet derken kafam dağıldı. Gece 01.00 Sıralarında Hasan biz yatalım sabah 05.00
gibi uyanır seferihisara doğru yola çıkarız dedi. O gece uyuyamayacağımı bildiğim için arabadan 3 tane bira kapıp geldim. Aklıma Sürekli
Cinler vs. hikayeler geliyor. Bir yandan korkuyor bir yandan da aklımdan çıkaramıyordum. Saat ikilimine takılmış olacağım ki 03.10 da saatimi
kontol ettim. içeriye gidip televizyonun saatine bakacaktım tam kapıdan adım attığım anda yan tarafta boş villanın içinden çığlık sesini
tekrar duydum. Hayatım boyunca bu kadar korkmamıştım. Kafamı arkama çevirdiğimde bir şeylerin karşı villada koşuşturduğunu gördüm. Korku ile
yukarı hasan'ı uyandırmaya gittim. Yukarı çıktığımda hızla çıkarken çıkardığım sesden olacak hasan iyimisin diyerek karşıma çıktı.
Karşı villadan sesler duyduğumu sanırım içerde kavga çıktığını söyledim. Cin türevlerinden bahsetmek istemedim. Hızla üstünü giyerek aşağıya
indik ve Karşı villanın bahçesine girdik. O Kadar Çok Korkuyordum ki ama bir yandan yanımda hasanın olması bana güven veriyordu.
Korkularımla yüzleşmek istiyordum. Camlardan içeriyi süzdük içeride kimse yoktu. -
12.
+1Hasan' a ne diyeceğimi bilemiyordum. Anlatmak istemiyordum olayları ama bu saçma hareketin izahını yapmam gerekiyordu. Durumdan biraz
bahsettim kafama bir şeyi taktığımı aldırmamam gerektiğini söyledi. Hasan böyle şeylere inanmazdı bana bunların alkolün etkisi ile olduğunu
kafama taktığımı bu nedenle böyle şeyler gördüğümü söyledi. Bizim bahçeye girerken sanki kulağımın dibinde sıfır noktadan çığlık atan bir
ses duydum. Korktum ve kendimi yere doğru bıraktım. Hasan' a döndüm her hangi bir tepki vermiyor sadece beni izliyordu. Tekrar aynı sesi
duyduğumu söylediğimde Gökçe yi uyandıracağım burada bekle gidelim buradan dedi. Ben arabaya geçerken hasan la gökçe evde ki eşyaları topluyor.
Bende düştüğüm durumdan utanıyordum. 02.30 Sıralarında hazırlandık ve yola doğru koyulduk. Sabah 06.30 Sularında Seferi hisar da bir apart
otele girdik. 2 Oda tuttuk. Günün aydınlık olmasını fırsat bilerek uyumak istedim ve yastığa kafamı koyar koymaz uydum. Uyandığımda
Saat 11.00 ' dı telefonda hasanın 2 cevapsız araması vardı. Hasan'ı aradığımda oda da olduğunu beni merak ettiğini kahvaltı için hazırlanıp
çıkmamı istiyordu. Banyoya doğru gittim. Tam girecekken vazgeçtim o ayna' ya tekrar bakmayacaktım. -
13.
+2Bu Saatten sonra yazmanın sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Yarın gün içinde devam edeceğim. Olayı Alevlendirmeyelim
-
-
1.
+1panpa hikayeye çok güzele benziyo ancak teferruatlardan kaçınsan daha güzel olur
-
1.
-
14.
+2Üzerimi değiştirip aşağıya indim. Hasan ve Gökçe Beni bekliyorlardı. Kahvaltı için bir mekân bulup kahvaltımızı yaptıktan sonra gümüldür’ e doğru yola koyulduk.Tümünü Göster
Burada Kalacağımız Apart otele gidip yerleştik. Öğlen 3 gibi gümüldür’ de deniz kum güneş keyfi yaptık. Su sporları vs. derken zaman akıp geçti. Hiç Akşam olmasın istiyordum ama hava kararmaya başlamıştı. Araçla Otele doğru dönerken Hasan iyi olup olmadığımı sordu. Sebepsiz bir şekilde içimi korku kaplıyordu. Hasanın endişelenmemesi için bir sorun olmadığını söyledim. Akşam 18.00 gibi otele geldik. Hasan birkaç saat yatalım akşam yemeği için bir mekân bulduğunu rezervasyon yaptıracağını söyledi. Odaya çıkıp hava tam kararmamışken uyumalıyım diyordum içimden. Odaya girdiğimde ilk işim havlu ile aynaları kapatmak oldu. Televizyonu açtım biraz koltukta oturup televizyon izlerken saatim ile televizyon saatini karşılaştırdım. Her hangi bir sorun yoktu. Bir bira açıp televizyon karşısında keyif yapıyordum. 18.30 Gibi Hava Kararmaya başlıyordu. Hava kararmadan duş alıp hazırlanayım istedim. Banyoya girdim kapıyı kapattım. Duşa girdim. 10 Dakika kadar soğuk suyun altında kaldıktan sonra duştan çıktım. Banyodan çıkıp televizyon kanalı değiştirdim. Her şey o ana kadar normaldi fakat gözüm yere takıldı. Islak banyodan çıkıp parkede yürüyünce ayak izlerim parkede belirmişti. Üstümü değiştirdim ve parkede ki sulu ayak izlerimin üzerinden havlu geçtim. Aşağıya inip Resepsiyonda Hasan ve Gökçe’yi bekleye başladım.
2 Saat kadar oyalandıktan sonra Hasan ve Gökçe aşağıya indi. Hasanın rezerve yaptığı mekâna gidip güzel bir fasıl keyfi yaptık. Hasanla konuşurken 2 gündür çok anormal şeyler oluyordu. Ben böyle şeylerden korkmazdım ama nasıl oldu bilmiyorum belki de çok alkol alıyorum 2 gündür hayal falan görüyor olabilirim gibi bir muhabbet kurduk. Gece eğlencemiz sonrası otele döndük. Kafam gerçekten çok iyiydi. Hemen kendimi odaya atıp uyumak istiyordum. Merdivenlerden çıktık 1. Katta Hasan ve Gökçe’ ye veda ettikten sonra odamın bulunduğu 3. Kata geldim. Odaya girdiğimde hasanla konuştuklarımız aklıma geldi ve Korkularımın sadece paranoya olduğunu düşündüm. Bana da çok saçma geliyordu. Banyoya girdim Ayna’nın üzerine attığım havluyu aldım. Odaya geçerek Oda’ da bulunan boy aynasının üstüne attığım yatak örtüsünü aldım. Koltuğu boy aynasının olduğu yere çekerek karşısına oturup gözlerimi aynaya diktim. Ya bu korkularımı yenecektim yada gerçekten neler oluyor görecektim. -
15.
+1Uzun bir süre aynadan kendimi izledim evet bir sorun yoktu. Bunların hepsi bir paranoyaydı. içim rahatlamıştı. Cesaretim korkularımı yendiğini düşündüm. Yatağı açtım televizyon karşısında kestirmeye başladım. Alkolün etkisi ile gözlerim kapanmaya başlamıştı. Gözlerim kısık banyo gözüme takılıyor sanki birisi var gibi. Hafif doğrulmaya çalıştım kendimi kaldıramadım sanki bir güç beni yatağa bastırıyordu. Gözlerimi tam anlamıyla açmaya çalışıyorum ama açamıyorum. Ellerim ayaklarım adeta kitlenmiş gibiydi. Banyoda ki şey her neyse nefes alışını ve nefes verişini sanki yanımda hissediyordum. Kalkıp kontrol etmek istiyordum ama vücudumu kontrol edemiyordum. O kadar yoruldum ki direnecek halim kalmadı ve artık karşı koymaktan vazgeçtim. Gözlerimi kapattım. Tekrar açtığımda sabah ezanı okunuyordu. Ben yatarken televizyonu kapatmamıştım ama uyandığımda televizyon kapalıydı. ilk işim banyoya doğru bakmak oldu. Her şey o an için normal gözüküyordu. Banyoya girip korkarak da olsa aynaya baktım. Balkona çıkarak biraz hava alma ihtiyacı duydum. Adeta buhranlar çökmüştü içime beni yataktan kaldırmayan bu güç neydi. Banyo da ki şey neydi. Bunlara kafamda cevaplar arıyordum. Bir yandan alkolün etkisiyle mi oluyor bunlar diye düşünüyordum. Hava hafif hafif aydınlanmaya başlarken ben balkonda 5. Sigara mı içiyordum. Sabah rüzgârı ile bir titreme geldi ve içeriye yatağıma yönelirken tüm tabularımı yıkan şeyle karşılaştım. Yatakta kendimi gördüm. O kadar korktum ki kendimi balkona doğru geri çekip gözlerimi kapattım. Besmele çekip tekrar baktığımda yatakta kimse yoktu ama kendimi yatakta uyurken görmüştüm ve üstelik rüya ‘ da değildim.
-
16.
+1içeriye girip tekrar bir göz gezdirdim. O kadar çok ürkmüşüm ki ellerimin ve ayaklarımın titrediğini fark edebiliyordum. Hızlı bir şekilde oda’ da ki eşyalarımı toplamaya başladım. Aşağıya inip looby ‘ de Hasan ve Gökçe’nin uyanmasını bekleyecektim. Odanın kapısına dokunduğum anda aynı çığlık sesi kulağımın dibinde patladı. O kadar şiddetliydi bu sefer diğerlerine hiç benzemiyordu. Kapıyı Kendime doğru çektim ama bir şey onu geri itiyor aynı zaman da çığlık sesi amansızca hala kulaklarımı patlatıyordu. işte o anda arkamı döndüğümde beni gözleyen birisini gördüm odanın içinde dona kalmıştım. Kara Çarşaf giymiş sadece gözleri gözüküyor. 1 kaç saniye afalladıktan sonra tüm gücümle kapıyı çektim. Kapı açıldığı anda tekrar çığlık patladı. Geri döndüğümde evet bu ses ondan geliyordu. Amansızca bana bakarak çığlık atıyordu. Bunun bir cin olup bana musallat olduğunu o anda anlamıştım. Korkudan bağırarak Otelin alt katına doğru koşturuyordum. Ben bağırarak inerken diğer konaklayanlar kapıları açıyor arkamdan bakıyordu. Bende sürekli arkamdan geliyor mu acaba diyerek arkama baka baka merdivenleri iniyordum.
-
17.
+1Otelin lobby’ sine indiğimde arkamdan birçok kişi geldi. iyi misin diyenler kendine gel diyenler o kadar çok korkmuşum yüzüm kireç gibi bembeyaz olmuş. Resepsiyon görevlisi elinde su bana içirmeye çalışıyor. Ama etrafımdakilerin sadece uğultusunu duyuyor tam olarak ne dediklerini anlayamıyordum. Sanki farklı bir dünya’ ya saptanmıştım. Çok geçmeden ilk Olarak Gökçeyi gördüm yanımda beni sakinleştirmeye çalışanların arasından geçip yanıma oturdu. Bu Sırada yavaş yavaş kendime gelmeye başlamıştım. Hasanın da gelmesi ile birlikte iyice kendimi rahatlamış hissediyor ve güvende hissediyordum. Herkes bana bakarak ne olduğuna anlam vermeye çalışıyordu. Hasan a yaklaşarak durumun ciddi olduğunu konuşmak istediğimi söyledim.
Otelde kilerin anlamsız bakışları altında Hasan, Gökçe ve Ben Hasan’ın odasına çıktık. Bana ne olduğunu sordu. Durumu anlattım. Konu ile ilgili kesinlikle pgiboloğa başvurmamız gerektiğine karar verdik. Tatil boyunca onlarla kalmamı tatil dönüşü Gökçe’nin pgibolog arkadaşı ile görüşmeye gidecektik. Yanımda birileri olunca kendimi huzurlu hissediyordum. Hava aydınlanmıştı. Ama üzerimde inanılmaz bir ağırlık vardı. Korkudan olsa gerek zor konuşuyordum. Halsizlik adeta zirve yapmıştı vücudumda. -
18.
+1Gökçe’ye çok yorgun olduğumu biraz uyumak istediğimi söyledim. Korktuğum için gitmemeleri konusunda ricada bulundum. Hafif gözlerimi kapattığımda onları en iyi arkadaşlarım seçerek gerçekten doğru bir karar verdiğimi düşünüyordum. Benim durumumdan çok endişelendiklerini vs. konuşuyorlardı. Bu Sırada Gökçe Balkona çıkarak Pgibolog arkadaşı ile konuşuyordu. Gözlerimi kapatıp uyumaya daldım.
Bu Kısım Rüya Arkadaşlar: Fakat Bilmiyorsanız belirteyim Bu varlıklar rüyalarınıza Ortak olup rüyalarınız yönlendirebilirler. Benim Kabuslarım bundan sonra başladı zaten. -
19.
0Rüyamda; ‘’ Gökçe ve Hasan’ın yatağında uyandım. Gördüğüm varlık gece benim ayna’ nın karşında yaptığım gibi sandalye’ yi çekerek aynada kendini izliyordu. Uyandığımı ona belli etmeden ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Hafif kısık gözlerle süzüyor ve Anlam getirmeye Çalışırken beni fark edip suratıma kadar suratını getiriyor. Filimler de gördüğünüz gibi yaratık değil. Düzgün bir suratı var. Ama dişleri çürük bana bakarak Arapça kelimeler okuyor suratıma. ‘’ Bu Sırada uyandım bağırarak yataktan kalktığımda Hasan ve Gökçe yanıma koştu.
-
20.
+2Benim Durumum Onları da Ürkütmeye başlamıştı. Tatil adeta bana zehir olmuştu. Arkadaşlarımın tatilini zehir etme gibi bir niyetim yoktu. Biraz soğuk suyun altına girdikten sonra kendimi toparladım ve hadi çıkalım artık dedim. Otel den ayrılırken aşağıda insanların bana bakışları beni oldukça rahatsız etmişti. Sanki Pgibolojik sorunları olan bir şizofren gibi bana bakıyorlardı.
Araca doğru ilerledik. Hasan’ a aracı ben kullanayım dedim. Araç kullanmaktan keyif alırım biraz kafam dağılır dedim. Gümüldür’ den bodruma doğru yola çıktık. Ortalama 4 Saat süren bir yolculuk sonrası nihayet bodruma ulaşmıştık. Günü Deniz kum güneş üçlüsü ile değerlendirdik günümüzü Kalacağımız otele yerleştik. Gümbet merkezde bilindik bir oteldir. Adını verip reklam yapmayayım. Otelin Büyük olması beni rahatlatmıştı birazda olsa Otele girip odalarımıza yerleştik. Odaya girer girmez ilk işim aynaları havlu ile kapatmak oldu. Bu Sırada Odanın kapısı çaldı. Kapıyı açtığımda Hasan’ı gördüm. içeri girdi. Aynaları havlu ile kapatmış olmam onu ürkütmüştü. Neden kapattığımı anlattığımda dilersen gelip bizimle kalabilirsin dedi. Bunu reddederek benim için sıkıntı olmadığını söyledim. Hasan oda’ dan çıktı üstümü değiştirdim akşam için Gümbet merkeze inip eğlenecektik.
Televizyonu açıp biraz keyif yapmak istedim. Bu Sırada uykuya dalmışım;
RÜYA; Gözlerimi açtığımda aynı odadaydım. Odanın duvarlarına Arapça kelimeler ile yazılar yazılmış ve o sırada ezan okunuyordu. Ezan okunduğu Sırada ise eş zamanlı Piyano sesi duyuyordum. Korkudan oda’ dan çıkıp Hasanların oda Numarası olan 876 Numaralı oda kapısının kapısını çaldım. Kapı kendiliğinden açıldı içeriye doğru baktığımda o Çarşaflı kadını gördüm. Bana bakarak Derin bir Çığlık attı ve o sırada uyandım.
başlık yok! burası bom boş!