/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +93 -9
    Beyler beni bilen bilir hikaye yazmayı da okumayı da severim. Çok uzatmayayım başlıyorum ilgi olursa devam ederim.

    edit: Beyler hikaye bitmiştir dinleyenlerden allah razı olsun.

    edit2: istendiği için önceki hikayemin linki -

    (bkz: hayat kadını sanıp züte geldim)

    Üniversiteye yeni geçmiştim. Sınavda aldığım yüzdelik dilimle istediğim orta seviyede bi hukuk bölümüne girdim. ilk sene hazırlık zaten. Yeni başladık malum yurtta kalıyorum ama en ufak bi isteğim yok yurt konusunda. Boş hazırlık ingilizce bilmemne derken kızlarla da ufak ufak ortamı açmıştık. Yurttan bir iki tane de kafa dengi arkadaş buldum. Liseden bi arkadaşım da aynı yere gelmişti zaten. Birbirimizi tamamlayıp çık ekgiblik çekmiyoduk. Arkadaşımın adı Nil. Nili tarif edeyim ; 1.72-73 boylarında , boyuna göre iyi bi kiloya sahip (hiç sormadım) , siyah saçlı beyaz tenli , oldukça konuşkan ama düşük çeneli değil -en sevdiğim özelliğidir- ve sosyal bi kızdır. Lisede 4 sene boyunca öz kardeşimden daha çok güvendiğim tek dostum. Bi erkekle kız öyle dost olabilir mi demeyin olduk işte. Ne en ufak yamuk düşündük birbirimiz hakkında ne de bi çıkar. En azından ben düşünmedim. Herneyse ben yurtta kalıyorum deyince o da benimkine yakın bi kız yurdu buldu . Okula birlikte gidip geliyoruz çıkışlarda birbirimizin arkadaşlarıyla tanıştırıyoruz birbirimizi ortam kasıyoruz falan.
    Bi cumartesi günü yine klas buluşmalardan birine hazırlanıyordum arkadaşlarla. Arkadaştan gömlek istedim ver giyeyim falan taşak muhabbeti yapıyoruz o sırada telefonum çaldı. Arayan Nil. Bugünkü buluşmayla alakası olmadığı gibi beni araması da tuhaf gelmişti çünkü biz sms ve whatsapp tercih ediyorduk daha çok. Birbirimizi aramamız çok normal değildi.
    B: ben N: Nil
    B: efendim nil bişey mi oldu ?
    N: yok serce ya şey müsaitmisin ?
    B: müsaitim şuan da hayırdır ya ?
    N: he tamam şey ya şuan değil bugün müsaitmisin diye sormuştum aslında.
    B: arkadaşlarla buluşucaktım ama...
    N: önemli bişey yoksa biraz takılırız diye düşünmüştüm de.
    B: söz vermişt...
    N: ya hadi ama bak hep arayarak ısrar etmem (titrek bi gülüş attı)
    B: iyi madem bu kadar istiyosan nerde ne zaman ?
    N: bulvarın altındaki yekta kafe?
    B: tamam olur sen dışardasın heralde şuan
    N: hıhı evet dışardayım neyse orda görüşürüzzz..
    B: tamam görüşürüz bakalım.

    ilgilenen kendini belli etsin ben buralardayım.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +23 -1
    Yaklaşık 1.5 saat sonra kafede buluştuk. Daha doğrusu ben kafeye ulaştım. içeriye girdim hangi masada diye süzdüm şöyle bi. Köşede deri koltuklaı olan geniş bi masada oturuyor yüzü bana dönük ama bi sıkıntı var , bana sırtı dönük olan başka bir kız daha masada oturuyordu.Nil beni farkedince eliyle işaret yaptı gülümsedi ben de umduğunu bulamamış bir gülümseme atarak yanlarına gittim Nille sarıldık kızla da tokalaştık. Nil bizi hemen tanıştırdı Esin , serce ; serce , Esin gerçi siz birbirinizi tanıyosunuzdur hahahah dedi. Anlamsız bi şekilde yüzüne bakıp ayıp olmasın diye güldüm. Kız da benzer bi ifadeyle sırıttı. Esin hakkında bilgiler yağdırmaya başladıbizim fakültenin işletme bölümündeymiş o da yeniymiş Nilin yurduna yakın biyerde kalıyomuş bilmemneymiş falan birsürü şey anlattı. Ben de kız Nile bakarken kıza baktım. Dış görünüşünü ve az çok ele vereceği kişiliğini anlamaya çalıştım. Uçları bukle bukle yapılmış kumral dediğimiz koyu sarı saçları ve yandan çok kestiremediğim bal renginde kahverengi gözleri vardı. Teni de saçlarıyla oldukça orantılı bi şekilde açık kahveydi. Nil kadar beyaz değildi yani ama kumraldan da biraz açıktı. Otururken çok göremedim ama 1.70 boylarında olduğunu düşünüyodum. Aksanı çok güzeldi. Nille Konuşurken hiç hata yapmıyordu ama ben bişey sorduğumda ıı şey gibi sözcükler kullanıyordu. Bi süre sonra ben garsonu çağırmak yerine direk büfeden sipariş vermek istedim nilide çağırdım gelsene bişeyler alıp gelelim dedim. O da asıl amacımın bişeyler almak olmadığını anlayıp üstelemeden gelmişti.
    B: nil bu ne şimdi
    N: arkadaşım işte tanıştırayımdedim bugün onunla birlikteydik de
    B: bunun için mi beni çağırdın yani ben de bişey oldu sandım
    N: ya bu kız biraz şey
    B: ?
    N: anla işte pek sosyal değil
    B: hadi ya konuşması hiç öyle değildi
    N: belki senin yanında rahat hissediyodur ehehhe
    Ben az çok olayı anlamıştım. Kız aslında bana da alımlı gelmişti. ilişki düşünülmeyecek biri değildi. Ama Nili hiç öyle bişey yaparken yani çöpçatanöık yaparken görmemiştim.
    B: offff niiiil. Nolucak şimdi
    N: bilmem bence raz daha kal *
    B: neyse tamam bunu sonra konuşucaz
    Birer ikişer içecek alıp masaya döndük kız trnaklarıyla oynuyodu. Ellerine bakma fırsatım oldu o sırada. Gayet bakımlı ve güzel elleri vardı. içeceğini önüne koyarken teşekkürler * deyip elimin biraz üstünden tutması ayrıca dokunmama da vesile olmuştu o ellere.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    +19
    Ben masada oturdukça kız biraz daha benimle konuşmaya çalışıyordu. Sürekli bir muhabbetimşz oluştu ve neredeyse Nil'i dışlar gibi olmuştuk. Şimdilik her şey güzeldi çünkü kız benim yaptığın en taktan esprilere bile güler olmuştu. Sanki söylediklerim önemsizdi onun için. 'Ben' söylesem yeterdi ona.
    ···
  4. 4.
    +23 -2
    Sohbetin ortasında Babamın beni aramasıyla birden irkildim. Masadan hoplar gibi olmuştum sanki. Çünkü babam ben üniversiteye geçtiğimden beri hiç aramamıştı. Hep annemle konuşurdum, o da annemle selam gönderirdi. Arada bir annemle paran ekgibse göndereyim falan dedirtirdi. Ben masadan birkaç adım uzaklaşarak telefonu aötım ve efendim baba ? Dedikten sonra babamın o titrek sesiyle
    "Oğlum.." Dediğini duydum.
    "Edendim baba nasılsın ?"
    " Oğlum , serce .." Ve ağlamaya başladı.
    Ben endişelenerek "noldu baba bişey mi oldu?" Dedim.
    "Özür dilerim oğlum , söylemediğim için... "
    "Ne oldu baba neyi söylemedin?"
    "Annen oğlum , dün anneni defnettik."
    Benim telefonumun elinden kaymak gibi kaydığını görmek zor değildi sanırım dışarıdan.
    Dizlerimin üstüne çöktüm. Öylece kaldım. Tam karşımdaki duvara bakıyordum. Gözlerimden yanaklarıma süzülen birkaç damla yaşla ve omuzlarımdan Nil ve Esin'in tutuşuyla irkilmiştim. Esin ve Nilin ne oldu serce ne oldu iyi misin ? sözlerini duyuyordum ama cevap veremiyordum.
    Sadece hareketsiz ve gözyaşlarıyla geçen birkaç dakikanın ardından
    "Annem.." Diyebilmiştim.
    ···
  5. 5.
    +17
    Nil zeki bir kızdı. Anneme bir şey olduğunu anlayacak oldu ki kolumdan tutup koltuğa geri oturttu beni. Hemen yanoma oturup elimi tuttu. Sadece bana bakıyordu öylece. Ben de ağlıyordum. Başım yerdeydi. Şöyle bi etrafıma bakacak oldum. Esinle göz göze geldik. Gözleri dolmuştu. Beni ağlarken görmek duygularını depreştirmiş olacaktı heralde. Hiçbir şey demeden yapmadan öylece bakıyordu. Ben aniden masadan kalkıp hızla koşar adım yürümeye başladım. Esin arkamdan "serce!?" Diye bağıracak oldu ki Nil sanırım boşver rahat bırak gibisinden bir şey söyledi , peşimden gelmediler.
    Ben yurda gidip yatağımın ayağının önüne oturup ağlamaya başladım.
    Oda bomboştu gündüz olduğu için.
    Birileri olsa da yine ağlardım.
    Annemi kaybetmiştim. Benim haytımdaki o kadın , o en sevdiğim ,tek sevdiğim kadını kaybetmiştim.
    Ne yapacağımı bilmiyordum.
    Babam anneni defnettik demişti. Bu yüzden memlekete dönmek hususunda en ufak bir isteğim yoktu. Gidip tekrar içlenmek istememiştim.
    Dizime başımı koyup öylece ağlayarak düşünmeye başlamıştım.
    O güne kadar ki her şey aklımdan geçmişti sanki.
    2 gün boyunca yurtta öylece bekledim. Yemek ve tuvalet için hareket ettim sadece. Nilden ve bilmediğim bir numaradan onlarca cevapsız arama vardı. Muhtemelen Esin'di bu numara.
    2. Gün sonunda benimle 2 gündür iletişim kurmaya korkan oda arkadaşlarımdan biri yanıma gelip "serce , serce ..? Dışarıda bi kız var kanka seni çağırmamı istedi. "Dedi. Aklımda Nilin geldiği hemen canlandı. Gidip biraz sohbet etmek , iç geçirmek iyi olabilirdi. Üstüme birkaç bişey giyip aşağı indim sallana sallana.
    Hiç de beklediğim gibi değildi. Karşımda duran Esin'di.
    Kapıdan çıktığımı görür görmez hızlı adımlarla üzerime doğru yürümeye başlamıştı ama ben onu gördüğümde adımlarım yavaşlamıştı.
    ···
  6. 6.
    +8 -2
    Beyler okuyanlar entry falan girsin de kendi kendime yazmayayım aq
    ···
  7. 7.
    +14
    Birden bire boynuma sarılıp ağlamaya başladı. Ama içten bi ağlamaydı. Sesli değil. Gerçekten ağladığına cidden inandım. Ben ellerim sağ ve solda açık bir şekilde öylece beklerken o anın refleksiyle beline sarılmıştım. Birkaç saniye daha bekledikten sonra yüzünü yüzüne çevirdi.
    B: ben E: esin
    E:iyi misin ?
    B: fena değil
    E: biraz konuşmak ister misin ?
    B: şey aslında..
    E: hadi biraz yürüyelim ne dersin?
    B: olur ama cüzdanım yuk...
    E: boşver gel hadi gidelim
    Beni kolumdan çekti ve yürümeye başladık. Caddeye çıkmıştık ve öylece boş boş yürüyorduk. Ben tek kelime etmiyordum çünkü daha birkaç saat gördüğüm bir kızın ayağıma kadar gelmesi garip bir histi.
    Aynı anda konuşmaya başladık
    "Ben... "
    ···
  8. 8.
    +15
    ilk sen söyle , dedim.
    "Yok yok ilk sen" deyip sırıttı.
    Ben o zamanlarki pgibolojimle cevap verdim.
    "Ben , yani anlayamıyorum. Ne oluyo böyle ?"
    "Aslında çok tuhaf.." Diyerek yarım bir cümle krdu.
    "Evet sen ?" Dedim ve Esin devam etti.
    "Ben sadece , şey .. Sadece senin için endişelendim."
    Amlam veremiyordum ama hoşuma gitmemiş de değildi. içten içe beni sevdiğini hisseder gibiydim.
    Bunu bana hissettirebilen ikinci kızdı Nilden sonra.
    Ortada hiçbir şey yoktu. Sadece taktan bi kafede edilmiş birkaç saatlik muhabbet ve sonuç bu.
    "Teşekkür ederim" diyebildim sadece.
    "Gel şurda bişeyler içelim için ısınır hem böyle incecik üstle çıkmışsın üşümüşsündür" dedi.
    Yanımda cüzdanım olmadığı birden aklıma geldi.
    Bugüne kadar hiç Nile bile hesap ödettirmemiştim. Tabii yıllardır ben ödemiyorum o da zaman zaman ödedi. Birbirimiz hakkında çıkar düşünmezdik.
    "Şey ya çok canım istemiyo ben gideyim zaten."
    Dedim. Endişelendiğimi anlayacak olacak ki çok da üstelemedi.
    "Tamam o zaman ne taraftan gidiyorsun ?"
    "Şurdan hemen dönücem iki sokak aşağıda kaldı zaten."
    "Tamam o zaman görüşürüz." Kelimelerinin ardından masum bi şekilde boynuma sarıldı.
    Sarılmanın ardından göz göze geldik. Nedense yüzümde farklı bir tebessüm oluşmuştu.
    Yurda dönerken bir sokak indiğimde telefonum çaldı.
    Arayan Nildi.
    "Efendim Nil?"...
    ···
  9. 9.
    +15
    N: Nasılsın daha iyi misin?
    B: evet teşekkür ederim. Sen nasılsın?
    N: iyiyim ya bak şey, cidden çok üzüldüm. Bir şey yapmam gerekirse hiç çekinme biliyosun.
    B: biliyorum sağol çekinmeden söylerim.
    N: heh güzel. istersen biraz takılalım dersten çıktım şimdi sen yokken okul da çekilmiyo
    B: olur olur da bir iki saat sonra uygun mu ? ( ilk önce yurda gidip üstümü başımı düzeltmem ve cüzdanımı almam gerekiyordu)
    N: oluuur olur hiç sıkıntı değil.
    N: he bu arada serce , istersen Esin'i de çağırayım ?
    B: gerek yok ya biz onunla görüştük zaten
    N: ohaa serce 2 saat fazla 1 saat sonra ... Kafede buluşuyoruz hadi görüşürüüüz.

    Ben öyle bi tepki vermesine şaşırmamıştım. Ama şimdi aklımda Nile yapacağım açıklamalar uçuşuyordu. Nile yalan söylemeyi sevmezdim.

    Açık açık benim de Esin'den hoşlandığımı söylemek için güzel bi gündü.
    ···
  10. 10.
    +18
    Kafede oturduk. Klagib Nille sarılma faslından sonra tabii. Ama o gün sanki bir başka sarılmıştı bana. Sanki 5 yıllık dostum Nil değil de , yeni tanıştığım ama farklı bir hedayla görüştüğüm bir kız gibi.
    N: eee neler oldu anlat bakalım *
    B: bişey olduğu yok ya içi burkuldu heralde başsağlığı dilemeye gelmiş.
    N: ohaa yurda kadar geldi mi bidee serce bak bu kız senden...
    B: ben de ondan hoşlanıyorum.
    N: ayyyyyyyyy ya (enteresan sevgi sesleri falan çıkarmaya başlamıştı harf olarak yazmama imkan yok)
    B: nil tamam kanka sakin ol o kadar abartılacak bişey değil.
    N: ya çok sevindim canım ya cidden çok yakışırsınız zaten
    Ben biraz şaşırmıştım. Nil bana 5 yıldır ilk deda canım demişti. Tuhaf bir ifadeyle yüzüne baktım ama gülümsedim. Ardından masanın üzerindeki ellerimin üstüne ellerini koyarak
    N: eee şimdi napıcaksın ona da söyledin mi?
    B: hayır henüz söylemedim öyle bişey de düşünmüyodur zaten
    N: aa niye düşünmesin be birbirinizi seviyosunuz işte
    B: nil seviyorum demedim , hoşlanıyorum dedim , lütfen.
    N: tamam bee *
    Bana söylemem konusunda uzun ısrarlarda bulunmaya başlamıştı. Ben de karnımın acıktığını söyleyerek geçiştirdim. Bir şeyler yedik ve yemek yerken okulda ben yokken neler olup bittiğini sordum. Bir tak olmadığını öğrenmek normal gelmişti.
    Başım ağrıyor , yorgunum falan gibi uydurma sebeplerle ayrıldım nilin yanından.
    Zaten akşam olmuştu. Yurtta yapacak çok bir tak olmadığı için de hemen yatağa geçip uyku moduna girmiştim. Tabi uyku öncesi hayallerimle birlikte. Esini düşünmeye başlamıştım ama Nil de aklımdan çıkmıyordu.
    Birden telefonum titreşti. Son bikaç gündür arayan ve Esin'e ait olan o numaradan bir mesaj gelmişti.

    "iyi geceler tatlı rüyalar."
    ···
  11. 11.
    +13
    Mesaja cevap vemedim. Onun yerine Nile "iyi geceler kanka" yazıp uyumuştum.
    Sabah hazırlanıp okula gittim. Artık bi uğramamın zamanı gelmişti.
    Okula gitmek için yurttan çıktığımda karşımda Nil'" gördüm.
    N: bi an gelmiyceksin sandım ya ne kadar geç hazırlandın *
    B: neden geldin ki boşuna yolu uzatmışsın söylesen ben gelirdim senin yurdunun oraya
    N: olsun ya bu sefer de böyle yapalım
    B: iyi madem hadi gidelim
    N: hadi bakalım

    Okulda saçma sapan gibten taktan derslere girdik çıktık. Öğlen olmak üzereydi. Bi yemek yiyelim dedim. O sırada karşıdan bize doğru gülümseyerek yaklaşan Esin'i gördüm. Nilin kulağına doğru eğilerek dalga geçercesine fısıldayarak "bu kızın hiç arkadaşı yok mu ya ehehe" dedim.
    Nilin koluma koluyla vurmasıyla ve sırıtmasıyla şşşşt diyecek olduğunu anlamak zor değildi.
    Esin yanımıza geldi nille öpüştüler sarıldılar falan . Benim karşımda ellerini önünde birleştirerek durarak selam diyecek oldu. Gülümseyerek başımı salladım.
    Yemek için bi yere gittik. Otururken Nil bizi yalnız bırakmak istercesine ben bi lavaboya gideyim ya diyerek masadan kalktı.
    Nilin gitmesini istiyorduk sanki biz.
    Nil gider gitmez ben tüm vücudumla Esin'e doğru dönerek
    B: esin..
    E: serce ?
    B: ben sana şeyi söylemek istedim
    E: neyi serce *
    B: sanırım senden hoşlanıyorum
    Esin bi tepki vermedi. Sadece gülümsemeye başlamıştı. Duymak istediği buydu sanırım. Masada ona yakın olduğum için yumuşacık avuç içiyle yanağımı tuttu. Daha sonra sanırım bunu yetersiz görerek diğer elini de diğer yanağıma koydu. Birdenbire ben de gülümsemeye başlamıştım. Sıcacık ve yumuşacık avuçiçini yüzümde hissetmek çok güzeldi.
    Esin , biraz öyle bekledikten sonra konuştu:
    "Seni seviyorum"...
    ···
    1. 1.
      +3
      Eskiden senden hoşlanıyorum, seni seviyorum seni gibiyorum gibi cümleler kurmazdık. Herşeyi gözgöze anlaşırdık. Şimdi bu ne yaa ekstra kılıf bulur gibi?
      ···
      1. 1.
        +1
        Haklı +1
        ···
  12. 12.
    +11 -2
    Yanımıza Nilin geldiğini arkadaki öhöm tarzında uyduruktan öksürük sesiyle duyduk. Biz de birden toparlandık. Nil de dalga geçercesine yavaş ya ahaha falan dedi. Ben kızarmıştım biraz esin sırıtıyordu.
    Yemeği yedik çok sohbetli bi yemek olmamıştı.
    Kalkarken nille esin birlikte bir yere gideceklermiş. Ben de önce okula sonra yurda dönecektim.
    Nille sarıldık. Esin de bana sarıldı ve yanağımdan öptü.
    Görüşürüz dedi. Beni bi gülümseme tuttu. Hiçbişey diyemedim. Sanırım bu Esin için yeterliydi. Nil de esinin kolundan tutup çekti hadi hadii dedi ve gittiler. Ben de okul yurt derken biraz yürüyüş olsun diye otobüse falan binmedim.
    Dönerken de mağaza camlarındaki garson aranıyor , çalışan aranıyor gibi ilanlara bakmaya başladım.
    Annemin yokluğunu düşünüyordum yalnız kaldığımda , babama çok fazla yüklenmemem gerekiyormuş gibi hissediyordum. Kendi part time işimi elde edip kendi başıma biraz para kazanmalıydım. Hem ihtiyacım vardı , hem istiyordum.
    Artık hayatımdaki tek kız Nil değildi ne de olsa.

    Beyler biraz mola veriyorum beklemede kalın.
    ···
  13. 13.
    +14 -1
    Bi kafede akşam 4-12 arası bir iş bulmuştum. Mesaiye göre verdikleri para da yeterli geldi. Hemen girdim ertesi gün çalışmaya başladım. Bu sırada Nil ve Esinle ben gayet güzel bir arkadaş üçlüsü oluşturmuştuk. Birkaç hafta içinde ilişkimizi normal sevgililer boyutuna getirmiştik. Esin bazen sessizce yanıma yaklaşıp beni öpüyordu. Ya da yanyana otururken birden bire yanağıma elini koyup hemen ardından öpüyordu. Bu yaptıkları benim çok hoşuma gidiyordu.
    Bigün okulun kantininde oturuyoduk yine üçümüz. Biraz sağımda esin biraz solumda nil vardı. Üçgen oluşturmuş gibiydik masada. Öyle bi sessizlik oldu ben dalmıltım. Sanırım aklıma annem geldi hatırlamıyorum. Birdenbire içlenmiştim. Gözümden bir damla yaş geldi. Ama dalık haldeyim yanş farkında değilim.
    Aynı anda Esin ve Nil birer yanağıma ellerini koyarak "canım?" Dediler.
    Ben anlam veremeyip ikisinin de yüzüne baktım sırayla. Onlar da çok şaşırmıştı zaten. Birbirlerine sanki nefretle bakmışlardı bir an için.
    Yavaş yavaş ellerini çektiler birbirlerinin yüzüne bakarak.
    ···
    1. 1.
      +6
      nedense aklıma tsubasa ve misakinin ikili vuruşu geldi. bilinçaltımı gibim
      ···
  14. 14.
    +17
    Kantinde yaşadığımız olayın ardından nedense Nil birdenbire uzaklaştı yanımızdan. Esin de nilin gitmesiyle rahatlamış gibiydi. Suratı asılmadı diyemem. Noluyo ya falan dedi nil gider gitmez.
    E: bu kız ne yaptı şimdi ?
    B: Esin sakin ol bişey yaptığı yok.
    E: hayır yani tamam arkadaşsınız da bu kadarı da fazla ama
    B: Esin lütfen.
    E: tamam ya ama bak hiç hoşuma gitmedi bu hareketi
    B: Nil öyle biri değil
    E: bak sen şimdi de Nil hanım mı haklı oldu ?
    B: bence uzatmayalım ?
    E: tamam öyle olsun
    B: benim derse gitmem lazım
    E: o zaman çıkışta buluşalım tekrar ?
    B: olu... (Derken aklıma işim geldi. işe gitmem gerekiyordu okul çıkışında)
    B: çıkışta işim var ya bugün pek müsait değilim
    E: Nilin yanına falan gitmiyceksin inşallah
    B: yok gitmiycem
    E: ?
    B: yok dedim ya Esin.
    E: tamam tamam hadi görüşürüz , dedi sarılarak.

    ~~Ben işime gittim. Zaten o saatlerde genel olarak liseliler , kızla ilk defa buluşan 10. Sınıflar falan geliyordu kafeye.ben adam akıllı servisimi garsonluğumu yaparken masa 27 'den iki tane kola istemişler. Aldım açtım döktüm bardaklara. zütürdüm masaya. Tahmin ettiğim gibi biri kız biri erkek iki liseli. Ama ben gittiğimde yan masayla muhabbet ediyordu. Sanırım arkadaşlar ama bunlar çift olduğu için yeni masa açmışlardı. Çünkü diğer masada 3 erkek vardı sadece.
    Kolaları önüne koyup buyrun dedim.
    Çocuk ne dese beğenirsiniz "Bunlarda buz var zütür sıcağını getir."
    B: ben L: liseli
    B: siparişi sıcak isteseydiniz sıcak getirirdim.
    L: şimdi sıcak istiyorum sıcak getireceksin.
    B: kardeşim sen sıcak deseydin başta sıcak getirirdik. Çıkart buzlarını öyle iç
    Ben kimseyle tartışmaya girmeyi seven biri değildim. Ama bu liseli saygısızlık yapıyordu. Ve ben haklıydım çünkü kola sıcak istenmedikçe dolaptan veriyorduk müessesede.
    L:al zütür o zaman bunları içmiyoruz.
    O sırada bunun yanındaki kız aşkım sakin ol falan dedi.
    B: zütürsem bile hesabınıza yazılacak emin misiniz ?
    L: ne demek ulan yazılak içmedik zütür işte
    O sırada yanıma orada uzun süredir çalışan bi abi geldi bana gibtiret gibisinden bi işaret yaptı. Aldı kolaları zütürdü beni de çekti gideyim diye. Uzatmak kavga çıkarmak istemiyordu.
    Ben arkamı döndüm yavaş yavaş uzaklaşıyordum ki kulağıma şu sözler ilişti :

    "huur çocuğuna bak ya laf da dinlemiyor."
    ...
    ···
    1. 1.
      0
      Ulan orda ben olucaktim onun belasını giberdim bak sinirlendim
      ···
  15. 15.
    +18
    Ben rahmetli anneme edilen küfürün verdiği o sinire ve ağzını gibtiğim liselisinin saygısızlığına dayanamadım. Durdum. Sadece elimi sıktım. Sıktım. Birden arkaya doğru hızlıca yürüyüp liselinin yakasından tutup yüzüne 4-5 kez yumruk attım. Zaten oturduğu için bir şey yapamamıştı. O sırada yan masadaki diğer liseli arkadaşları üzerime atladı. Beni durdurmaya çalışıyorlar. Kız bir anda ağlamaya başlamış. Etraftaki diğer müşteriler korkmuştu. Diğer garsonlar geldi. Biri kolumdan biri belimden falan tutuyorlar. Ama ben durur muyum ? Liselinin ağzını gözleriyle bir edene ladar vurmuştum. Çünkü annemdi aklımda olan. Anneme edilen en ufak bir kelimeyi kaldıramazdım artık. Liselinin yüzü ve üstü kan olmuştu, hafif uyuşuk bir şekilde kalktı ve arkadaşlarının sevgilisinin yardımıyla gitti. Ben de kovuldum zaten.
    Tahmin etmek zor olmasa gerek. Üstelik o sırada kırılan bardak ve sandalye için de kafeye borçlanmıştım. Cebimdeki son parayla borcumu ödedim ve kan içindeki üstümle çıkıp yurda doğru yürümeye başladım.
    ···
    1. 1.
      -2
      iyi yapmışsın huur çocuğun
      ···
  16. 16.
    +15 -1
    Sokaklarda öylece yürüyordum amaçsız bi şekilde. Görenler ıyy falan der gibi bakıyordu, etrafımdan uzaklaşıyordu. Yurda gittim. Arkadaşlara olayı anlattım. Tepkileri klagibti. Keşke dışarıda dövseydin.
    Ben dayanamamıştım. Onu oracıkta öldürebilirdim ama engel oldular. iş çok da umrumda değildi.
    Birden kaşımdan yere bir damla kan damladı. Hemen aynaya koştum. Kaşım patlak değildi ama biraz açılmıştı sadece. Heralde ben o haşmetle liseliye vururken arkadaşlarından biri geçirmişti, hatırlayamıyordum. Kanı sildim. Dikiş gerekli değildi , çok büyük bir yara değildi zaten. Arkadaşlar sağolsun pansuman falan yaptılar. Yarayı kapttılar işte sargı beziyle falan bantladılar bişeyler. Ben onlar bantlarken hasgibtir demiştim. Çünkü yüzümde sargı bezi demek Nil ve Esine ayrı ayrı hesap vermek demekti. tak yere uğraşacaktım. Üzerimi falan değiştirip temizlendikten sonra bi telefona bakayım dedim yatmadan önce. Esinden ne yapıyosun nerdesin tarzı bir sürü mesaj gelmişti. Nil de nasılsın ve neyse iyi geceler yazmıştı. Ben hiçbirini cevaplamadım. Direk yastığa başımı koydum ve ertesi günün bukadar zor geçeceği sanki aklıma gelmiş gibi mışıl mışıl uyudum.
    ···
  17. 17.
    +17
    Ertesi gün okula gidip gitmemek konusunda kararsız kaldım. Ama en son gitmeye karar verdim. Nili arayacaktım birlikte gideriz diye ama dün mesajına cevap vermediğim için bana kızgın olabileceğini düşünüp aramadım. Okula gittiğimde Bili görememiştim. Genelde benden önce gelmiş olurdu. Esin beni birkaç ders sonra görebildi ancak ve yanıma geldi. Direk başımın sargısına dokunarak
    E: bu ne ne oldu burana ne yaptın aşkım sen noldu böyle ..? , gibisinden bir sürü soru sormay başladı
    B: önemli bişey değil ranzaya çarptım
    E: ranzaya çarptın ve kocaman bir sargıla mı dolaşıyosun ?
    Sargı kocaman değildi. Sadece kaşımın bir köşesini kaplıyordu. Ama kız işte , abarttı.
    B: esin lütfen abartma küçük bi kaza işte
    E: hiç inandırıcı gelmedi serce ama öyle olsun
    Hafifçe dokundu ve acıyo mu diye sordu.
    B: ah, evet biraz
    E: ayy çok özür dilerim :(
    B:önemli değil

    O sırada
    ···
    1. 1.
      +1
      Beyler huur çocuğu internet devdıbını göndermemiş bunun üç katı uzun yazmıştım kusura bakmayın.
      ···
    2. 2.
      0
      Bili kim pampa
      ···
  18. 18.
    +14
    O sırada bahçeden giren Nili gördüm ve Esine dönüp
    B: ben bi Nille konuşayım ne var ne yok diye
    E: serce saçmalama ne konuşucaksın onunla
    B: Esin lütfen asıl sen saçmalama. Nil benim kaç yıllık arkadaşım öyle pat diye silip atamam onu
    E: tamam tamam ama abartma lütfen
    Ben koşarak Nilin yanına gittim. Esinin yanından koşarak geldiğimi gören Nil de haliyle sevinecek gibi oldu ama tebessümden fazlasını gösteremedi.
    B: günaydın naber
    N: iyi senden
    B: iyi ya nolsun. Hayırdır geç kaldın bugün
    N: evet ya sabah uyanamadım
    B: boşver Esra hoca yine konuştu durdu öyle , bişey kaçırmadın yani *
    N: senin kaşına ne oldu öyle ?
    Nil elini kaldırdı. Kaşıma dokunacak kadar yaklaştırmıştı ama 50 metre kadar öteden bize bakan Esini görünce hemen indirdi elini kızgın bi ifadeyle.
    B: uzum hikaye ya sonra anlatırım , akşam uygunsan buluşalım hatta
    N: sen işe gitmeyecek misin ? ( işe gittiğimi bir tek nile söylediğimi unutmanın verdiği acı vardı o an içimde)
    B: yattı o iş ya
    N: kaşının bi ilgisi yoktur bununla inşallah
    B: akşam anlatırım ya şimdi esinin yanına gitmem lazım mâlum ...
    N: tamam tamam hadi görüşürüz.
    Esinin yanına gidince ne konuştunuz tarzı onlarca sorunun ardından normal şeyler konuşmaya devam ettik. Sürekli kaşımı acıyıp acımadığını soruyordu. Benimle ilgilenmesini seviyordum hoşuma gidiyordu.
    Nille aynı sınıftaydık ama tenefüslerde hiç karşıma çıkmıyordu. Çıkışta da ben görmeden direk gitmişti. Ben de okuldan çıktıktan hemen sonra Nili aradım ve nerede buluşacağımızı sordum.
    N: haa şey dur bi saniyee, kağıt kalem var mı ?
    Adres verecekti ama şaşırmıştım. Hemen çıkardım kağıt kalemi defterden. Ardından bi adres verdi. Yurdumdan 2 minibüs kadar uzakta bir adresti.
    Adrese gittiğimde bi apartman dairesiyle karşılaştım. Kapıyı çaldığımdaysa içeriden Nil'in
    "Kim o ?" Sesiyle karşılaştım.
    ···
  19. 19.
    +11
    Beyler biraz mola veriyoruz 8-8.15 gibi gelicem beklemede kalın kusura bakmayın. Hiç olmadı gece sürekli yazar tamamlarız dert etmeyin. Hadi 1 saat müsaade. Kusura bakmayın beyler
    ···
    1. 1.
      0
      rez bu arada annen için üzüldüm başın sağolsun mekanı cennet olur inşAllah
      ···
    2. 2.
      0
      Başın sağolsun.
      ···
  20. 20.
    +4
    Geldim beyler devam
    ···
    1. 1.
      0
      Okey. gidelim
      ···