/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +15
    O şekilde uyuyakalmışız. Artık ne kadar uzun bi sessizlik olduysa , uyumuşuz o yorgunlukla ikimiz de. Gece tuvaletim geldiği için uyandım. Baktım nilin başı hala bacağımda. Büzüşmüş dizlerini göğsüne yaklaştırmış , hani üşüyünce yaparız ya işte öyle uyuyordu dizimde. Ben yavaşça başını kaldırdım. Daha sonra kucağıma alıp yatağına zütürdüm. Üstünü de örttüm. Uyurken birkaç dakika izledim onu. Sonra salona gelip kendi koltuğuma yattım. Yine bir sürü hayaller kuruyordum. Çoğunda Nil vardı hayallerimin.
    Birdenbire irkildim. Kendimden utandım. Sanki iki kişiyi oynuyor gibi hissettim. Gündüzlerimi başka , gecelerimi başka bir kızla geçiriyordum. Hiç içime sindirememiştim bir an. Gidip tekrar Nili kontrol ettim kapısından. Bıraktığım gibi uyuyordu yatağında. Gündüzü düşündüm. Esin doğumgünümü kutladığında ne kadar mutlu olduğumu düşündüm. Hediyesini açıp saati gördüğümde ne kadar sevindiğimi , birlikte avmden kaçarken ne kadar eğlendiğimizi hatırladım.
    Ama şu da vardı ; yastık savaşının yerini tutabilir miydi hiçbiri ? O masada yediğim ekmek kadar tatlı mıydı o hamburger ? Bunları karşılaştırdım yattığım koltuğa dönerken. Nil akşam bana yorgan battaniye çıkarmayı da unutmuştu. Öylece hırkamın altına büzüştüm uyudum.

    Sabah saçımda gezinen iki yumuşak parmakla gözlerimi açtım. Nilin gülümsemesiyle güne başlayınca beni de gülme tutmuştu.
    Günaydın , dedim.
    Keşke hep böyle olsaydı sabahlar , dedi.
    ···
  2. 27.
    +15
    Nile gülümsedim. Sanki bi baloda buluşmuşuz hedasıyla koluma girdi. Birlikte mutfağa gittik. Devamlı Nilin yüzüne bakıyordum ama mükemmel ötesi yemek masasını görünce gözlerim yemeklere takıldı. Sarmasından kızartmasına her şey vardı. Klagib türk masasıydı işte. Mumlar falan fake amaçlı koyulmuştu. Nil zekasını konuşturmuştu yine. Ayrıca ben o kadar hünerli olduğuna ilk defa o gün şahit olmuştum.
    Nilin sandalyesini çektim. Siyah elbisesinin yırtmacından biraz çekerek sandalyesine oturdu. Ben de yerime oturdum. Ortadaki kızarmış bifteklerden tabağıma bir tane aldım.
    N: aslında sıcaklardı ama sen bu kadar gecikince soğudular.
    B: şey , ben
    N: esinle miydiniz ?
    Ben Nile yalan söylemek istemiyordum. Ama sanki bi kerelik olsun yalan söylesem her şey daha güzel olacak gibi gelmişti.
    B: yok yanarkadaşlar bana sürpriz parti hazırlamış
    N: bak seen hahaha hangi arkadaşlar bizim fakülteden mi
    B: yok değiller yurttan sen tanımıyosundur
    N: iyi öyle olsun bakalım
    Nilin esinle olmadığımı duyduğunda yüzünde oluşan o gülümsemeyi tekrar görmek için milyonlarca kez daha yalan söyleyebilirdim.
    Yemekte sürekli ondan da alsana bundan da yesene diyerek beni ağzıma kadar şişirmişti.
    Masadan kalktık ve içeri geçtik. Ben o elbiseyle rahat olup olmadığını sordum.
    N: ne yalan söyliyim hiç rahat değilim hahaha
    B: neden giydin o zaman
    N: ortama güzel bi hava katmak istedim
    B: kattın da zaten * çok yakışmış. Bi an victorias secret setine girdim sandım
    N: yaa hahahha
    B: bence üstünü değiştirebilirsin rahat rahat takılırız
    N: olur bekle o zaman
    Nil gitti. Yaklaşık 2-3 dakika sonra bana seslendi.
    N: serceee bi gelir misin
    Ben odasına doğru giderken noldu nil falan dedim.
    Gittiğimde de nil aynanın karşısındaydı.
    N: yardım eder misin şu fermuarı açamadım da
    Sırtında boynundan beline kadar uzun bir fermuar vardı.
    B: nil elbiseyi giyerken kapattın ama şimdi nasıl açamıyosun ?
    N: ya ne biliyim erişemiyorum işte çok yedik galiba hahaha
    B: tamam açıyım da şu tarafa geç önünde ayna var
    N: ha şey tamam pardon
    O sırada nilin yanaklarının kızardığını gördüm 2 saniyede aynadan. Yüzünü duvara döndü. Ben de ensesinin hemen altından başlayan fermuarı beline kadar indirdim. Ardından elini beline atarak elimin üstüne koydu ve teşekkür etti. Ben de hemen odadan çıktım kapıda da hadi değiştir üstünü de bekliyorum ben dedim. Gelirken yurttan eşyalarımı da almıştım zaten. Ben de salonda üstümü değiştirdim o sırada. Nil ben değiştirdikten biraz sonra içeri girdi ve hayatımda ilk defa öyle bi görüntüyle karşılaşmıştım. Nil tayt giymişti.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +15
    Uyanıp hazırlandım. Nil zaten hazırdı. Giderken ilerideki pastaneden bir iki poğça meyvesuyu falan aldım. Birlikte yiyerek minübüse bindik gittik.
    Okula birlikte girdik. Ama birdenbire garip bi sorun oluşmuştu.
    Okulun giriş kapısında Esin beni bekliyordu. Ve nille beni yanyana görünce biraz sinirlenmişti. Günaydın dedi bana , nile imalı imalı bakarak. Ben de günaydın dedim biraz ruhsuz bi şekilde. Nil de gitmiyordu. Yanımda durmakta kararlıydı. Esin tam bana sarılacak gibi olmuştu ki birdenbire Nil
    "Hadi hayatom gidelim ders başlıycak" diyerek beni kolumdan çekti zütürdü. Esin sadece bakıyordu arkamızdan.
    Ben de Nile bakıyordum. Ne yaptığını anlamamıştım.
    Nil kıskanç biri değildi o güne kadar. Kıskansa bile bu kadar abartacağını düşünmiyordum. Esinin aklında sanki dün gece aramızda bişeyler geçmiş izlenimi yaratmak istemişti belli ki.
    B: nil ne yapıyosun ?
    N: benimle gel
    B: nil lütfen bi dur ..
    N: serce gel şuraya
    B: nil dur ! , diyerek durdum olduğum yerde.
    Nil de durdu. 5 saniye kadar gözlerime baktı ve dudaklarıma yapıştı. sadece birkaç saniyelik bir öpüşmenin ardından yüzünü çekti. Elini yanağımdan indirdi ve "özür dilerim , çok çok özür dilerim" diyerek ağlamaya başladı. Koşarak kapıya gitti ve okuldan çıktı. Arkasından bağırsam da durmadı. Durdurmak da istememiştim bi an.
    Arkadan bizi takipte olan esin geldi. Esinin hobisiydi zaten takip etmek. Beni de takip ederek sevmişti. Bana sağlam bi tokat atarak gitmişti o da. Ben neye uğradığımı şaşırmıştım. Kimseye verecek bi cevabım yoktu. Esini sevmiştim ama Nili kaybedemezdim. Karşılaştırma yapmaya kalktığımdaysa Esinin hiç şansı yoktu.
    Öylece dikildim dakikalarca. Hiçbir şey düşünmedim. Sadece dikildim.
    ···
  4. 29.
    +15 -1
    Sokaklarda öylece yürüyordum amaçsız bi şekilde. Görenler ıyy falan der gibi bakıyordu, etrafımdan uzaklaşıyordu. Yurda gittim. Arkadaşlara olayı anlattım. Tepkileri klagibti. Keşke dışarıda dövseydin.
    Ben dayanamamıştım. Onu oracıkta öldürebilirdim ama engel oldular. iş çok da umrumda değildi.
    Birden kaşımdan yere bir damla kan damladı. Hemen aynaya koştum. Kaşım patlak değildi ama biraz açılmıştı sadece. Heralde ben o haşmetle liseliye vururken arkadaşlarından biri geçirmişti, hatırlayamıyordum. Kanı sildim. Dikiş gerekli değildi , çok büyük bir yara değildi zaten. Arkadaşlar sağolsun pansuman falan yaptılar. Yarayı kapttılar işte sargı beziyle falan bantladılar bişeyler. Ben onlar bantlarken hasgibtir demiştim. Çünkü yüzümde sargı bezi demek Nil ve Esine ayrı ayrı hesap vermek demekti. tak yere uğraşacaktım. Üzerimi falan değiştirip temizlendikten sonra bi telefona bakayım dedim yatmadan önce. Esinden ne yapıyosun nerdesin tarzı bir sürü mesaj gelmişti. Nil de nasılsın ve neyse iyi geceler yazmıştı. Ben hiçbirini cevaplamadım. Direk yastığa başımı koydum ve ertesi günün bukadar zor geçeceği sanki aklıma gelmiş gibi mışıl mışıl uyudum.
    ···
  5. 30.
    +14
    Birden bire boynuma sarılıp ağlamaya başladı. Ama içten bi ağlamaydı. Sesli değil. Gerçekten ağladığına cidden inandım. Ben ellerim sağ ve solda açık bir şekilde öylece beklerken o anın refleksiyle beline sarılmıştım. Birkaç saniye daha bekledikten sonra yüzünü yüzüne çevirdi.
    B: ben E: esin
    E:iyi misin ?
    B: fena değil
    E: biraz konuşmak ister misin ?
    B: şey aslında..
    E: hadi biraz yürüyelim ne dersin?
    B: olur ama cüzdanım yuk...
    E: boşver gel hadi gidelim
    Beni kolumdan çekti ve yürümeye başladık. Caddeye çıkmıştık ve öylece boş boş yürüyorduk. Ben tek kelime etmiyordum çünkü daha birkaç saat gördüğüm bir kızın ayağıma kadar gelmesi garip bir histi.
    Aynı anda konuşmaya başladık
    "Ben... "
    ···
  6. 31.
    +14
    Nb: Nil benimle çok dertleşirdi. Çocukluğundan beri ne zaman bi sorunu olsa gelir bana anlatırdı. ilk adet olduğunda bile annesine değil bana söylemişti.
    B: şey erkan amca...
    Nb: ama nil liseye başladığın beri benimle dertleşmiyor. Evde devamlı birinden bahsediyordu. Annesine anlatıyordu. Bana bişey söylerse kızarım sandı heralde
    B: ne ?
    Nb: artık kendini daha rahat açabileceği biri vardı demekki. Benimle dertleşmemesini şimdi daha iyi anlıyorum. Kızıma benden daha yakın olabilecek biriymişsin demekki. Kızım seni sevmiş.
    B: ben de kızınızı seviyorum, yani şey ben de kızınızı sevmiştim o zamanlar , iyi bi arkadaş..
    Nb: iyi bi kadın da olabilir
    B: yani ?
    Nb: bak oğlum , ben birbirinizi sevdiğinizin farkındayım. Farkettiysen sana senin burada ne işin var falan diye de kızmadım evde. Orası senin evin artık. Nilin benden gizlediği şey , kaybetmekten korktuğu şeydir.
    B: erkan amca ...
    Nb: kızımın sevdiği adamdan ben de şüphe etmem oğlum. Artık ben senin baban sayılırım. Biz senin ailen sayılırız. Ama okul bitmeden düğünü yapamayız. isterseniz nikah kıyalım.
    B: erkan amca , diyebildim ben sadece gülümseyen gözlerle. Beni sevmişti sevdiğim kızın babası. Ben daha ne isteyebilirdim ki hayatta.
    Tekrar teşekkür etmek için erkan amca diyecek oldum arabaya giderken.
    Nb: Ben artık baban sayılırım, ama amca sözünü duymak da hoşuma gitti hehehe
    B: şimdilik erkan amca olsunda , okul bitince baba da derim size deyip güldüm.
    Eve geldik. Mükemmel kokular içinde içeri girdik.
    insan tok olsa bile acıktıracak kadar güzel kokular yayılmıştı evin her tarafına. Biz resmen erimiştik erkan amcayla.
    Yemek sohbet muhabbet nilin annesiyle tanışmamızın ardından gece nilin ailesi ayaklandı.
    Annesi Nile sarıldı. içlendi birdenbire. Ağlamaya başladı nile sarılırken.
    Babası da bana sarıldı o sırada. Kulağıma yaklaştı.
    Nb: kızıma iyi bak serce. O artık sana emanet. Düğün için biraz para bıraktım buzdolabının üstüne.
    Ben anlayamamıştım. Nil de anlayamamıştı. Nilin anlamaması normaldi ama ben...
    Düğünü üniversiteden sonra yapacağımızı söyledi babası. Bunun için para bırakması garip geldi.
    Annesi ve babası Nile son kez sımsıkı sarıldılar ve ağladılar. Nil de ağlamaya başlamıştı paikolojik olarak.
    Onları yolculadıktan sonra yukarı çıkınca bi buzdolabının üzerini yokladım.
    800.000 Dolarlık bir banka çeki ve bir de mektup vardı. Nil hemen mektubu aldı okumaya başladı

    "Sevgili kızım ve müstakbel oğlum;... "
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      adamsın
      ···
    2. 2.
      +1
      Amina kodum cabuk lan :D amj picleri merak ettirmekten zevkmi aliyonuz aq
      ···
  7. 32.
    +14
    O sırada bahçeden giren Nili gördüm ve Esine dönüp
    B: ben bi Nille konuşayım ne var ne yok diye
    E: serce saçmalama ne konuşucaksın onunla
    B: Esin lütfen asıl sen saçmalama. Nil benim kaç yıllık arkadaşım öyle pat diye silip atamam onu
    E: tamam tamam ama abartma lütfen
    Ben koşarak Nilin yanına gittim. Esinin yanından koşarak geldiğimi gören Nil de haliyle sevinecek gibi oldu ama tebessümden fazlasını gösteremedi.
    B: günaydın naber
    N: iyi senden
    B: iyi ya nolsun. Hayırdır geç kaldın bugün
    N: evet ya sabah uyanamadım
    B: boşver Esra hoca yine konuştu durdu öyle , bişey kaçırmadın yani *
    N: senin kaşına ne oldu öyle ?
    Nil elini kaldırdı. Kaşıma dokunacak kadar yaklaştırmıştı ama 50 metre kadar öteden bize bakan Esini görünce hemen indirdi elini kızgın bi ifadeyle.
    B: uzum hikaye ya sonra anlatırım , akşam uygunsan buluşalım hatta
    N: sen işe gitmeyecek misin ? ( işe gittiğimi bir tek nile söylediğimi unutmanın verdiği acı vardı o an içimde)
    B: yattı o iş ya
    N: kaşının bi ilgisi yoktur bununla inşallah
    B: akşam anlatırım ya şimdi esinin yanına gitmem lazım mâlum ...
    N: tamam tamam hadi görüşürüz.
    Esinin yanına gidince ne konuştunuz tarzı onlarca sorunun ardından normal şeyler konuşmaya devam ettik. Sürekli kaşımı acıyıp acımadığını soruyordu. Benimle ilgilenmesini seviyordum hoşuma gidiyordu.
    Nille aynı sınıftaydık ama tenefüslerde hiç karşıma çıkmıyordu. Çıkışta da ben görmeden direk gitmişti. Ben de okuldan çıktıktan hemen sonra Nili aradım ve nerede buluşacağımızı sordum.
    N: haa şey dur bi saniyee, kağıt kalem var mı ?
    Adres verecekti ama şaşırmıştım. Hemen çıkardım kağıt kalemi defterden. Ardından bi adres verdi. Yurdumdan 2 minibüs kadar uzakta bir adresti.
    Adrese gittiğimde bi apartman dairesiyle karşılaştım. Kapıyı çaldığımdaysa içeriden Nil'in
    "Kim o ?" Sesiyle karşılaştım.
    ···
  8. 33.
    +14
    Ayağa kalktığım gibi gözümün altının yandığını hissettim. Ulan dedim içimden , gibtim bu sefer belanı.
    Sol tarafımda kalan tek çocuğa , box makinesine attığım back tekmenin aynısını attım. Tam ağzının üzerine geldi. Birkaç adım geri gidip yere düştü bir daha kalkamadı.
    O sırada liseli birkaç adım geri bastı.
    Soldakileden birtanesi üzerime doğru yumruk atmaya çalıştı ani bir hareketle. Sağ eliyle atmıştı. Sola doğru çekilerek savurdum. Ardından kolunu tutup karnına dizimle 2-3 kez tekme attım. En son sırtına dirseğimle vurup yere indirdim.
    Kalan diğer liseli sırtımı dönmemi fırsat bilip belimden kavradı beni. Muştalı puşt da geldi hemen önüme. Karnıma birkaç kez yumruk attı. O sırada acıyı hissetmesemde çıldırdığım için belimden tutan liseliden destek alarak dizimle muştalının yüzüne sağlam bi geçirdim. Burnunu tutarak yerde kıvranmaya başladı. Onunla en son ilgilenecektim.
    Belimdekini halletmek için dirseğimle başımın yanından geriye doğru bi darbe indirdim. Hemen başımın arkasında olduğu için kulağına geldibi bunun. Aahh falan diyerek kulağını tuttu çekildi geriye doğru. Göğsüne sağlam bi yan tekme attım kaval kemiğimin tamamı göğsüne oturmuştu. Zaten yarım metre kadar uçarak geri düştü bu da. En son bu yerde yatan muştalı oça gitti tekrar. Uzun fönlü saçlarından tuttum yerdeyken. ilk önce tekme attım yüzüne. Ama sert değildi. Çünkü onu sert atsam çenesi burnu falan yer değiştirirdi. Bu yere sırt üstü yattı. Ben de üstüne binip bir sağdan bir soldan yumruklamaya başladım. Kendimi kaybetmiştim sanki. En son yerde başının sağı ve solu tamamen kan olmuştu. Hareket etmiyordu. Başı milim oynamıyordu.
    O sırada yanda kızlar çığlıklar atarak hüngür hüngür ağlıyordu.
    Muştalının üzerinden kalktım.
    Karnı şişip inmiyordu.
    Beynimden vurulmuş gibi olmuştum bir anda.
    Gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Yerdeki yatana bakıyordum öylece.
    Liselinin cansız bedeninden başka bir şey değildi yerdeki.
    ···
    1. 1.
      +1
      Bu entryde sıçtın kardeşim. Öldürmek ne aq
      ···
  9. 34.
    +14
    Sabah nil odasından çıkmadı 11'e kadar. Ben hiç zorlamadım. Biraz neşesi yerine gelsin dye kahvaltıyı ben hazırlıyayım dedim. Ama ben hayatımda kahvaltı hazırlamamış adamım. Haliyle tak ettiğim mutfağı. En son yanık patates kokusunu duymuş olacak ki odadan sercee..! Diye bağırarak çıktı.
    Mutfağa geldi koşarak. Kapıdan girince beni mutfak önlüğüyle gördüğündenmidir bilmem, birden gülmeye başladı. Aygazı falan kapttı tavayı balkona çıkardı hemen. Ardından dalga geçercesine gülerek yanıma geldi.
    N: yan naptın bitanem sen hahaha
    B: ne bileyim sürpriz falan ...
    N: hahahahha sürpriz mi yakıcaktın bizi ya
    B: sevinirsin diye düşünmüştüm ne biliyim
    N: ayy beni mutlu etmeye de çalışırmışmış (ellerini boynuma doladı ve önümde yavaşça sağa sola sallanmaya başladı.)
    Ben dudağına bir öpücük kondurdum ve mutfağı temizledik birlikte.
    Dışarı çıkacaktık o gün yapcak bir şey yoktu. Hem Nilin babasının verdiği çeki bozduracaktık , hem de dışarıda bişeyler yiyeyecektik. Eve de birkaç eşya falan alabilirdik , ne de olsa artık orada yaşayacaktık biz.
    ilk önce bankada parayı nilin hesabına aktardık. Sonra diğer işlerimizi hallettik. Nil , elimizde para olduğundanmıdır bilmem , her mağzada şu çok güzel bu çok güzel diyordu. Ben dayanamayacağını tahmin ettiğim için devamlı boşver ya da yok kötü falan deyip geçiriyordum. Birkaç gün sonra düzeldi zaten.
    3-4 akşam sonra yatakta yan yana yatmış uzanırken nil seslendi
    N: serce
    B: efendim
    N: çocuğumuz olsa adı ne olurdu
    Ben anlam verememiştim , ilk defa ağzından çocuğumuz kelimesi çıkıyordu.
    B: bilmem olursa düşünürüz onu
    N: o zaman artık düşünelim
    B: ne demek şimdi bu
    N: çocuğumuz olsa çok güzel olmaz mı ? Minik minik gezer ortalıkta hem.. Belki babası gibi kumral olur o da , annesi gibi esmer olacağına...
    Ben güldüm , nil bana doğru döndü. Gözünü kırparak onay vermişti sanki.
    Birden öpüşmeye başladık. Bu sefer tişörtümü çıkarttı , hemen ardından kendi üstündekileri çıkarttı. Ama öpüşmeyi bırakmıyorduk bu sırada.
    Üzerime çıktı. Arkasını sanki bilerek dik tutuyordu kucağımda. Belini de karnıma yaklaştırmıştı. Üzerimde o şekilde duruyordu öpüşürken, daha sonra yavaş yavaş aşağı inerek eşofmanımı çekti , tereyağında bıçak kayarcasına rahat bi şekilde çıkartıp attı.
    Ben artık Nile bakmayı bırakmıştım. Aşağıda kendi kendine eğleniyordu. Beni de eğlendirmeyi ihmal etmiyordu.
    Bir süre sonra üzerime geldi ilk pozisyondaki gibi. Ben sırtına uzanıp sütyenini çıkarttım. Göğüslerini göğsüme değdirmeye başladı. Bu sırada üzerinde yavaş yavaş git gel yapıyordu.
    Ben amacımızdan çok şaşmak istemiyordum. Biz eğlenmek istemiyorduk o akşam , minik bi serce , minik bi Nil daha yapmak istiyorduk.
    Ilık bi duş ve nilin sanki her dakika nemlendirici sürmüşçesine yumuşak olan ellerini yüzümde hissederek geceyi sonlandırdık. Yorulmuştuk.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +11
      panpa cinsellik seviyesi böyle iyi çok ileri gitme

      cinsellik isteyen liseliler gidin birsürü ciks hikayesi var
      çok tatlı bi aşk hikayesi bu
      ···
      1. 1.
        +3
        Tomwilkins panpama katılıyorum cick işine girme zaten sözlükte hergün birileri birilerini gibiyor ayrıca seni buldum
        https://encrypted-tbn2.gs...CakHeNPaaXkhSWqwonfF5IpEZ
        ···
      2. 2.
        +3
        adamsın panpa *
        ···
  10. 35.
    +14
    Karşımda dokunsam ağlayacak ve söylediğine pişman olduğu her halinden belli olan Nil duruyordu.
    Ben artık yılların verdiği özleme dayanamamıştım.
    O an beynimde Nil ve Esin sağ ve sol loba ayrılmıştı sanki.
    Ama artık Nilin o sözleriyle ,Esinin olduğu lob çalışmıyordu. Sadece Nil vardı aklımda.
    Nil, Nil ve biraz daha Nil.
    Nile doğru yöneldim.
    Gözgöze geldik 5 saniye ladar.
    Yavaş yavaş dudaklarını büzüştürüyordu.
    Belinden sarıldım. Başımı omzuna koydum.
    Nil de yavaşça sırtıma sarıldı. Yaralarımı da acıtmak istemiyordu.
    Birden ağlamaya başladı.
    "Ben seni sevdim , hep seni sevdim ; şimdi de seviyorum. Benimle kal."
    Üzerinden yıllar geçen arkadaşlığımız gözümün önüne geldi bir an. Gözlerimi sıkıca kapatarak düşündüm. Başım hala Nilin omzundaydı.
    Yıllarımı verdiğim o kız , annemin yükünü hafifleten o kız , Esin değildi. Olamazdı.
    "Seni seviyorum" çıktı ağzımdan fısıltı şeklinde
    Enseme yaklaşan saçlarımı avuç içiyle okşayarak Nil de cevap verdi.
    "Ben de seni seviyorum , ben de.."

    Artık hayatımdan Esini çıkarmam gerekiyordu. Çünkü eski haytım bitmişti. Eski haytımda Nil sadece arkadaşım , dostumdu.
    Artık Nil haytımın tek kızı olmuştu. Sanki geçtiğimiz 5 yıl çıkmışız , şimdi evleniyormuşuz gibi hissetmiştim.
    N: hani , hani seni öpmüştüm ya okulun bahçesinde
    B: evet?
    N: sanki o biraz yarım kaldı
    Birden dudaklarıma dudaklarını kondurdu. Hafif ama yılların acısını çıkarırcasına öpüşüyorduk.
    Elleri sırtımdayken beni geri doğru itti. Bacaklarımın koltuğa çarpmasıyla oturur şekilde koltuğa düştüm.
    Nil de üzerime çıkıp dizime oturdu.
    Ölüşmeye devam ediyorduk. Ben yüzüne ve yumuşak yanaklarına dokunuyordum. O da sırtımda elini gezdiriyordu yavaş yavaş.
    Zaman zaman yaralarıma dokunduğunda dudağını ısırıyordum. Ama bu hoşuna gidiyordu onun.
    Öpüşmeyi braktığımızda başını göğsüme koydu.
    Sadece şunu söyledi
    "Çok güzeldi... "
    ···
  11. 36.
    +14
    Olulda esini hiç görmemiştim. Zaten bölümlerimiz ayrıydı. Bizi görmek için de gelmeyince , hiç uğramıyordu. Biz de nille rahat rahat takılıyorduk. Sınıftakiler bile rahatlamıştı sanki bizim artık sevgili olmamıza. Çünkü onlar bile bizi bekliyormuş. Bizi sevgili olarak görüyorlarmış. Sınıfın ortasında Nili öptüğümde arkadan bi alkış yükseldiğini duydum. Hoşumuza gitmişti. Tebrikler ve hayırlı olsunlarla okulu kaptmıştık o gün için. Duraklara yürüyorduk birlikte. Durağa giderken o liselinin çıktığı mağazanın önünden geçtik. Benim aklıma geldi direk o liseli. Ordan onun evinin oraya gidip tekrar oraları incelemek kötü bi fikir değildi. Nile yöneldim
    B: nil sen eve git ben diğer otobüsle gelicem
    N: neden canım ne oldu şimdi ?
    B: okulda defterimi unuttum ya onu alayım geleyim
    N: defterini napıcaksın şimdi boşver hadi gidelim
    B: olsun orda durmasın alıp gelirim ben sen git
    N: ee birlikte gidelim bari
    B: canım gerek yok ben diğer otobüsle gelirim sen git
    N: tamam tamam gecikme ama , diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu.
    Nil gittikten sonra bu liselinin evine gittim hızlıca.
    Normal biri gibi evin önünden geçtim yavaş yavaş yürüyerek. içeriyi şöyle bi süzdüm. O sırada elinde telefonla bahçede arabaya binen birini gördüm. Sanırım babasıydı. Hiddetli bir şekilde telefonla konuşarak , önünde adamlarının açtığı kapıdan arabanın arka koltuğuna binen , göbekli ve uzun boylu bir adam. Sonra arabanın çalışmasıyla bahçe kapısını açtılar. Ben de hızlıca evi önünden uzaklaştım. Köşeyi dönüp birkaç solak geçtikten sonra karşımda bu amk liselisini gördüm.
    Yanında birkaç arkadaşıyla ve iki kızla bana doğru geliyorlardı. Muhtemelen evine gidiyorlardı. Beni görmemişlerdi henüz. Ben de gözükmek istemedim. Çünkü bu insanların bela olduklarını anlamıştım. Yolumu değiştirecek oldum ki arkadaşlarından birinin beni parmağıyla işaret ederek bir şeyler söylediğini gördüm.
    Sola dönüp hızlıca yürümeye başladım. Sorun istemiyordum.

    10-15 metre kadar sonra karşıma çıktılar. 6 kişilik bir liseli grubu karşımda duruyordu. ikisi kızdı. Bizim liselinin elinde muşta olduğunu gördüm.
    Muştadan ya da liselilerden korkmamıştım. Ama işin sonu hayra alamet değildi.
    B: çekil de gideyim
    L: buralarda ne işin var senin amk garsonu
    B: bi işim vardı uğradım
    L: biz buralarda garsonları sevmeyiz (liseli topluluğundan bi kahkaha yükseldi)
    B: sorun çıkarma çekil önümden
    L: madem buraya kadar geldin biz uğurlarız artık

    Ulan dedim kendi kendime. Şimdi zamanı değildi. Daha sırtımdaki morarıklıklar bile geçmemişti. Nile nasıl hesap verecektim ? Plan falan yapayım derken işler taka sarmıştı.
    Liseli veledin "dalın lan dalın" dediği anı hatırlıyorum.
    3 kişi birden üzerime çullanıp rastgele yumruklar tekmeler savurmaya başlamışlardı. Benim için bunları savurmak kolaydı. Hiçbirine vurmadan sadece darbelerinden kaçıyordum. Arada bir yumruk atacakların kollarını turup geri atıyordum. Liseli sıkılır gibi oldu.
    "Eehh tutun şunun ellerinden kollarından"
    ikisi sağ kolumu , biri sol kolumu tutmuştu. Ben hala vurmamak konusunda kararlıydım. Bizim liseli benim boş durumumdan faydalanıp gözümün altına işlemeli muştasıyla bi tane geçirdi.
    O an gibmişim savunmasını diye geçirdim aklımdan. Bana vuran , anama söven birine acıyacak değildim. Sol kolumu tutanı savurup sağ kolumdakileri ittim sol kolumla . Ayağa kalktım. Bir şeyler olacağı belliydi.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    +14
    Ben birden yataktan fırlamıştım. Nile doğru tuhaf bi bakış attım. Açıkçası beni hiç uyandırmamasına kızmamış da değildim.
    B: hırkam falan nerde ben gideyim hemen.
    N: nereye gideceksin mal bu saatte yurda mı gidilir ?
    Haklıydı. Yurt 11 de kapanmıştı. Ordan çıksam gidecek bir yerim yoktu.
    B: off nil ya offf nil yaa. Neden uyandırmıyosun kızım beni. 6 saattir uyuyomuşum insan bi kaldırır demi
    N: ne bileyim çok güzel uyuyodun kaldırasım gelmedi açıkçası ahahaha
    B: ya dalga geçme kızım napıcam ben şimdi ?
    N: mecburen burdasın sabaha kadar napalım *
    B: ya saçmalama ya. Dur Onur binini arıyım o evde kalıyordu uyumamıştır ona giderim.
    Tam telefondan numarayı çevirip kulağıma koymuştum ki Nil yanıma oturup telefonu kulağımdan aldı.
    N: kal işte burda serce. Ne olacak ki ? Şimdiye kadar uyuyodun yine uyursun zaten. Sabah da birlikte okula gideriz.
    Benim artık yapacak başka bir şeyim yoktu. O en son telefonu elimden alışı cidden kalmamı istediğinin resmi kanıtı sayılırdı.
    Mecburen teklifini kabul ettim ve tekrar o koltuğa uzanıp uyumaya çalıştım. Nil de ben orda olduğum için yatak odasında değil yanımdaki koltukta uzanmıştı.
    Bir kolum boynumun altında bir kolum yorganın üzerinde öylece tavana bakıyordum. O an neler olduğunu düşündüm. Aslında Nille yaşamak bizim lisedeki en büyük hayalimizdi. Ama ben hiç istediğimi söylemedim. Ayıp olur diye düşündüm. Nilin benim hakkımda yanlış düşünmesini istemezdim. Nile cidden değer verdiğim için en ufak bir düşüncesini bile önemsiyodum.
    Öylece boş boş geçen biraz zamanın ardından Nilin seslenmesiyle irkildim
    N: serce ?
    B: hığ ?
    N: niye uyumadın
    B: kaç saat uyuttun kızım beni , uyku tutmuyo ki
    N: ahahhaha ben de bugün gelirken otobüslerde uyudum biliyosun yol biraz uzun
    B: bende uyuyacaktım hakkatten o yol ne ya
    N: serce
    B: efendim
    N: bundan sonra benimle kalıcak mısın
    B: Nil bak..
    N: en büyük hayalimiz bu değilmiydi serce
    B: Nil ..
    N: lütfen
    Nilin yalnızca "lütfen" demesine hiç karşıkoyamadım bugüne kadar. Reddedersem kırılır diye düşünüp , busefer de karşıkoyamamıştım. Kabul ettim. Ama şartlarımı da sunmam gerekirdi.
    B: ama kiranın yarısını ben öderim
    N: şey söylememiştim ama söyliyim , biz evi satınaldık kira falan yok.
    B: yuh ulan kaç para ödediniz
    N: boşver sen orasını
    B: o zaman faturaların yarısı benden
    N: babama gidecek direk faturalar bize bi şey düşmüyo ki
    B: kızım ben beleşe mi kalacam burda
    N: her akşam bi çikolata getirirsin bana ödeşiriz
    B: tamam anlaştık hahahha
    Güzel bi anlaşma yaptığımızı düşünüyordum. Çünkü Nil en çok fıstıklı Damak'ı severdi. Günde 3.5 tl ona verdiğim zaman aylık 105 tl yapardı ki bu masrafın yarısını karşılardı. Tabii bunu düşünürken tamamen makara kısmındaydı aklım. Nile anlattığımda da gülmüştü zaten.

    Evin erkeği olmuştum artık. Gece boyunca evin erkeği kadını diye konuştuk birbirimizle.
    Sohbet muhabbet derken nerden aklıma estiyse nile esini sordum.
    B: esin hakkında ne düşünüyosun
    N: boşver sevgilinin hakkında konuşmak bana düşmez
    B: aslında tam sevgilim denemez
    Sanki gece karanlığında Nilin gözleri parlar gibi olmuştu. Koltukta oturuyodum ben. Nil de yatıyodu ama söylediğimi duyunca o da oturmuştu. Bacak bacak üstüne atmıştı ve altında siyah bir eşofmanı vardı. Nil yanımda ilk defa bacak bacak üstüne atıyordu yıllardır.
    N: ne demek tam sevgilim denemez ?
    B: hani ikiniz de yanağıma dokundunuz ya , şu sizin darıldığınız olay işte
    N: ee evet ?
    B: nedense senin elin , ne bileyim. iki yanağıma da dokunması gereken el o eldi sanki.
    N: belki biraz acele etmişsindir
    Ben bunları söylemek konusunda acele ettiğimi söylediğini düşündüm ve içimden hasgibtirler çekerek Nil şey yanlış anladın falan derken Nil gülümseyerek
    N: hayır mal esin konusunda acele ettin diyorum
    B: haa şey yani evet galiba
    N: belki biraz daha tanımayı beklemeliydin ama bilmem belki de ben yanılıyorumdur
    B: yok ya sanki biraz fazla şey gibi zaten
    N: kıskanç..
    B: beni senden kıskanması beni deli ediyor
    N: sana dokunması beni deli ediyor

    Ortada bir sessizlik başladı. Nil hiçbir şey diyemiyordu son söylediğinden sonra. Ben de bir şey diyemedim. Öylece birbirimize bakıyorduk. Çünkü çok tuhaf bi cümle kurmuştu.
    Sanki yıllardır kurmak istediği , sanki yıllardır duymak istediğim bi cümleydi bu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +5
      içime bişeyler oluyo panpa duygularıma tercümansın bi sigara yaktım
      adamsın .
      ···
      1. 1.
        0
        Siz ne kadar çok gülüyonuz ağzınıza kürekle vurasım geldi
        ···
  13. 38.
    +14
    Aylar geçti bu şekilde 3-4 ay kadar sonra Nilin karnı belirginleşmeye başlamıştı iyice. Ben her gün karnını okşuyordum nilin. Her gün onlarca defa öpüyordum karnını , yanağını...
    Her gün çocuğumun verdiği sorumlulukla biraz daha yükleniyordu bedenim.
    Bi gün okul çıkışı iş aramaya başladım. Hazıra dağ dayanmazdı. Nilin babasının parasıyla zaten 5 yıllık planımızı yapmıştık. Eve gelir gerekiyordu.
    Her nasıl olduysa kendimi meyve halinde buldum. Artık garson olamazdım zaten, sabrımı deneyen liseli olayından sonra çok da niyetim yoktu.
    Sordum soruşturdum, bi dükkanın eleman aradığımı buldum.
    Adam için her gün dükkana meyve getiren kamyonları boşaltacaktım sadece. Tek başıma değil tabii, başka çalışanlar da olacaktı. Her gün 7-11 arası gelen kamyonları boşaltacaktım. O saatlerde orda bulunmam yeterliydi.
    Çok da güleryüzlğ bi abi vardı dükkanın başında.
    B: ben H: halci abi
    B: tamam abi hemen bu akşam başlıyomuyum ben?
    H: istediğin zaman gel koçum
    B: tamam abi gelirim bu akşam, 70 lira dimi günlük öyle anlaştık
    H: aynen koçum. Genç adamsın sen, sevgilin olur bi ihtiyacın olur. Harçlık olmuş olur sana işte.
    B: eyvallah abi sağolun hadi iyi akşamlar
    Eve gidip nile anlattım hemen. Nil pek sıcak bakmamıştı. Gerek görmüyordu benim çalışmamı. Ama ikna ettim. iş saatlerini de pek beğenmemişti ama yapacak bişey yoktu. Çok korkarsa hemen işi bırakacağımı söyledim.
    Hazırladığı yemeği yedikten sonra hemen işe gittim. Bizim evden 6 sokak ilerdeydi zaten meyve hali. Yürüyerek gidip geliyordum.
    ilk gelen kamyonu boşalttık. Kamyon da denemez. Tır gelmişti. 2 kişiydik sadece.
    Kasaları boşaltırken direk dikkatimi çekti , kasalar kapalıydı. Genelde meyve halindeki kasalar açık olur biliyorsunuzdur. Merak edip abiye sordum
    B: abi bu kasalarda ne var
    H: şey ya kiraz var bozulmasın diye kapattırdık kasaları koçum
    B: tamam abi
    işi bitirip eve gitmiştim. Ellerim alışık olmadığından hemen su toplamıştı. Nil antin kuntin ilaçlar merhemler falan sürmeye çalışmıştı.
    Ben boşver falan diye geçiştirdim. Çok yorgumdum zaten. Hemen yatağa geçtik. Bir kez karnından , iki kez de yanağından öperek uyuma moduna geçtik.
    Ama kiraz kasalarının neden kapalı olduğunu hala düşünüyordum.
    ···
    1. 1.
      +5
      Illa bi takluk cikaracan dimi aq gibtir et meyve iste
      ···
  14. 39.
    +13
    Güzel bi akşam yemeğinden sonra nille oturacaktık. Ama biraz takunu çıkarmılız sofrada. Saat 10 gibiydi biz sofradan kalktığımızda. Ben masayı toplamasına yardım ettim ufak ufak. Arada bir beline elimş atıp yanağına bir öpücük konduruyordum Nilin. Artık Nil değildi gerçi o. Benim Nilimdi. Benim sevgilim, haytım , bitanemdi.
    Yemekten sonra direk yatma moduna girdik. Önceki o da mağazalarda gezip ye oturma gurubu ve süs eşyaları falan almış eve. Bu arada size hiç Nilin ailesinden bahsetmedim. Nilin babası gayet varlıklı bir adam. Banka müdürü. Annesi de kimya mühendisi , bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Anlayacağınız gelir durumu bayağı iyi , tek çocukları da Nil olunca bir dediğini iki etmezler , para derse tomarla gönderirlerdi. Bu rahatlığı ordan kaynaklanıyor zaten. Ama nil de asla bunu suistimal etmezdi. Ne gerekirse onu söylerdi. Anlaycağınız iyi yetiştirmişlerdi çocuklarını.
    Bazen bu konuda düşünür olmuştum. Ben ve Nil , bilmiyorum. Ailesi beni çok severdi ama Nil ve beni birlikte düşünebilirler miydi ?
    Babası bile artık masumiyetime inanmışken her şey yeni bir yol aralayabilir miydi?
    Benim babam tüccar sayılırdı. Köylerden kasabalardan bulduğu malları minübüsüne toplar , büyük aktarlara , baharatçılara , market gibi yerlere satardı yüksek kârlarla. işi iyiydi , bize yetiyordu. Zaten çevresi işi içi yeterince genişti. ismini duyurmuştu. Bir de annem olmayınca , para artıyordu bile artık...
    Ben nilden yorganlarımı falan istedim. Yüzüme baktı gülecek oldu. Napıcaksın yorganlarla dedi.
    içimden zütüme sokucam demek gelmedi değil. Yatıcam işte canım nerdeler dedim.
    N: saçmalama artık benimle uyuycaksın
    B: sence de erken değil mi hahaha
    N: yıllardır bekliyorum bunu ben
    Haklıydı. Yıllardır bekliyorduk bunu. Ben çok üstelemeden kabul ettim. Üstümü değiştirdim. Nilin yanına yattım. Bana arkasını döndü. Arka arkay durmuş iki S harfi oluşturur gibi yatıyorduk. Ben belinden elimi atmıştım karnına doğru. O da elimi tutuyordu önünde. Ufak tefek muhabbet ve aşk sözleriyle uyumuştuk.
    Sabah ise sanki hiç uyumamışız gibi aynı şekilde kalktık. Çok rahatlamış hissediyordum. Sanki yılların yoegunluğunu atmıştım üstümden..
    Nilin yanağıma bir öpücük kondurmasıyla yataktan çıktım. duşa girdim. Duştan sonra da hazırlanıp okula gidelim dedik birlikte.
    Çünkü okula uğramayalı uzun zaman olmuştu. Diplomaya da ihtiyacımız vardı.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 40.
    +13
    Mesaja cevap vemedim. Onun yerine Nile "iyi geceler kanka" yazıp uyumuştum.
    Sabah hazırlanıp okula gittim. Artık bi uğramamın zamanı gelmişti.
    Okula gitmek için yurttan çıktığımda karşımda Nil'" gördüm.
    N: bi an gelmiyceksin sandım ya ne kadar geç hazırlandın *
    B: neden geldin ki boşuna yolu uzatmışsın söylesen ben gelirdim senin yurdunun oraya
    N: olsun ya bu sefer de böyle yapalım
    B: iyi madem hadi gidelim
    N: hadi bakalım

    Okulda saçma sapan gibten taktan derslere girdik çıktık. Öğlen olmak üzereydi. Bi yemek yiyelim dedim. O sırada karşıdan bize doğru gülümseyerek yaklaşan Esin'i gördüm. Nilin kulağına doğru eğilerek dalga geçercesine fısıldayarak "bu kızın hiç arkadaşı yok mu ya ehehe" dedim.
    Nilin koluma koluyla vurmasıyla ve sırıtmasıyla şşşşt diyecek olduğunu anlamak zor değildi.
    Esin yanımıza geldi nille öpüştüler sarıldılar falan . Benim karşımda ellerini önünde birleştirerek durarak selam diyecek oldu. Gülümseyerek başımı salladım.
    Yemek için bi yere gittik. Otururken Nil bizi yalnız bırakmak istercesine ben bi lavaboya gideyim ya diyerek masadan kalktı.
    Nilin gitmesini istiyorduk sanki biz.
    Nil gider gitmez ben tüm vücudumla Esin'e doğru dönerek
    B: esin..
    E: serce ?
    B: ben sana şeyi söylemek istedim
    E: neyi serce *
    B: sanırım senden hoşlanıyorum
    Esin bi tepki vermedi. Sadece gülümsemeye başlamıştı. Duymak istediği buydu sanırım. Masada ona yakın olduğum için yumuşacık avuç içiyle yanağımı tuttu. Daha sonra sanırım bunu yetersiz görerek diğer elini de diğer yanağıma koydu. Birdenbire ben de gülümsemeye başlamıştım. Sıcacık ve yumuşacık avuçiçini yüzümde hissetmek çok güzeldi.
    Esin , biraz öyle bekledikten sonra konuştu:
    "Seni seviyorum"...
    ···
    1. 1.
      +3
      Eskiden senden hoşlanıyorum, seni seviyorum seni gibiyorum gibi cümleler kurmazdık. Herşeyi gözgöze anlaşırdık. Şimdi bu ne yaa ekstra kılıf bulur gibi?
      ···
      1. 1.
        +1
        Haklı +1
        ···
  16. 41.
    +13
    Ben zar zor birkaç kelime kurabilmiştin sadece.
    B: esin , nasıl ; nasıl geldin
    E: sen yorulma hiç konuşmaya çalışma aşkım bak gerçekten çok özür dilerim her şey için tokatım için lütfen kendini yorma
    N: farkında mısın bilmiyorum Esin ama benim evimdeyiz.
    E: sen bi sussana gerizekalı
    N: Esin terket burayı , derhal
    E: serce de benimle gelecek. Evin haline bakarsak sen pek iyi bakıyor gibi değilsin ona
    Evet evin hali berbattı. O amk liselisinin tak yemesiyle ev harabeye dönmüştü. Ama ben gitmek istemiyordum. Gitmeye de halim yoktu zaten.
    N: saçmalama nasıl gidecek o ? Burada kalıyor. Hele senin yanına asla..
    E: sen kim oluyosun ya ?
    Nil tam bişeyler söyleyecekken esin sürdürdü
    E: sen sadece basit bi arkadaşsın. Bense sevgilisiyim. Bi düşünsene , hangimizde kalması daha mantıklı ?
    Nilin boğazının düğümlenir gibi olduğunu görmüştüm. Çünkü verecek bir cevabı yoktu. Sadece bir bana bir Esine bakıyordu. Nili ordan kurtarabilecek tek bir şey vardı.
    Benim Nilde kalmak istediğimi söylemem.
    Ama birdenbire sevgilim gelip beni bulmuştu. Esini gözden çıkarmak istemezdim. Çünkü düşününce , Nil gerçekten de arkadaşımdan fazlası değildi. Ama belki Esin hayatımın kalanını yaşayacağım kızdı.
    Elimi 5 santim kadar kaldırdım.
    Yarım yamalak kelimelerle
    "Şimdilik burda kalıyorum , daha iyi olunca bakarız"
    Nil sanki çarpılmış gibiydi. Gözünde şimşekler çaktığını görür gibi olmuştum. Onda kalmayı tercih etmeme rağmen gidecek olmam fikri nile ağır gelmişti.
    Hemen esin başladı
    E: o zaman iyi olana kadar ben de burada kalırım
    N: imkanı yok. Yeterince fazla kaldın zaten hadi yeter
    E: hayır kalıcam kalmalıyım
    N: imkanı yok hadi git art...
    Esin nile yaklaşarak
    E: Nil ! serceyi seviyorum farkında değil misin ?
    Nil bu sözlere dayanamamıştı. Benim de onu sevdiğimi düşündüğü için daha fazla üstelemedi. Dudaklarını ısırarak kabul etti Esinin kalmasını.
    Ben o sırada kestirdim biraz. 1 saat kadar sonra gözlerimi hafif açtığımda esin mutfaktaydı , Nil de yerleri vileda gibi bişeyle siliyordu.
    Açıkçası sabah düşman gibi duran iki kişinin şimdi böyle uysal olmaları tuhaf gelmişti.
    ···
    1. 1.
      0
      Ya amk esini başına saran zaten nil işler garipleşiyor
      ···
  17. 42.
    +14 -1
    Bi kafede akşam 4-12 arası bir iş bulmuştum. Mesaiye göre verdikleri para da yeterli geldi. Hemen girdim ertesi gün çalışmaya başladım. Bu sırada Nil ve Esinle ben gayet güzel bir arkadaş üçlüsü oluşturmuştuk. Birkaç hafta içinde ilişkimizi normal sevgililer boyutuna getirmiştik. Esin bazen sessizce yanıma yaklaşıp beni öpüyordu. Ya da yanyana otururken birden bire yanağıma elini koyup hemen ardından öpüyordu. Bu yaptıkları benim çok hoşuma gidiyordu.
    Bigün okulun kantininde oturuyoduk yine üçümüz. Biraz sağımda esin biraz solumda nil vardı. Üçgen oluşturmuş gibiydik masada. Öyle bi sessizlik oldu ben dalmıltım. Sanırım aklıma annem geldi hatırlamıyorum. Birdenbire içlenmiştim. Gözümden bir damla yaş geldi. Ama dalık haldeyim yanş farkında değilim.
    Aynı anda Esin ve Nil birer yanağıma ellerini koyarak "canım?" Dediler.
    Ben anlam veremeyip ikisinin de yüzüne baktım sırayla. Onlar da çok şaşırmıştı zaten. Birbirlerine sanki nefretle bakmışlardı bir an için.
    Yavaş yavaş ellerini çektiler birbirlerinin yüzüne bakarak.
    ···
    1. 1.
      +6
      nedense aklıma tsubasa ve misakinin ikili vuruşu geldi. bilinçaltımı gibim
      ···
  18. 43.
    +13
    Böylece haftalar geçmişti. Nilin babasının tavsiyesi üzerine okulu artık daha az aksatıyorduk. Nille birlikte sınavlara, finallere .. Her şeye çalılıyorduk. Birbirimize yetiyorduk. Okulda başka hiç arkadaşımız yoktu ama aramıyorduk da zaten.
    Küçük tatlı evimizde küçük tatlı bir aile oluşturmuştuk. iki kişilik küçücük bir aile...
    Bir gün eve geç kaldım biraz , nil benden önce gitmişti. Eve geldiğimde biraz tuhaf bir gülümseme oluşmuştu yüzümde. Nilin bana aşırı aşırı aşırı iyi ve mutlu davranmasına anlam verememiştim. Elimden tuttu oturma odasına geçtik. Sehpanın üzerinde bir sürü çocuk dergisi , çocuk odası kataloğu vb şeyler vardı.
    B: nerden çıktı aşkım bunlar ?
    N: ne biliyim biraz deneyim edinelim dedim. Çocuğumuz olunca lazım olur hem hı ?
    B: bitanem tamam ama çok erken değil mi ?
    N: aslında pek sayılmaz..
    B: ne demek pek sayılmaz ?
    N: aşkım ben şey , dedi hafif bi gülümsemeyle
    B: ciddi misin Nil ?
    N: evet , hamileyim. Bizim çocuğumuzu taşıyorum.
    Sevinç narâları atmaya başlamıştım ben. Nili kucağıma alıp salonda iki tur attırmıştım döndürerek. O kadar mutluydum ki ellerimi seviçten sağa sola savururken köşede duran sürahiyi devirmiştim. Her yer su olmuştu.
    Ama hiçbir şey umrumda değildi.
    Baba oluyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      Yazcan mı artık
      ···
    2. 2.
      0
      devamı nı getir artık hızlı bir şekilde
      ···
  19. 44.
    +13
    abi bağırıp çağırıyordu. ulan ne yaptınız hayvan herifler eşşek herifler bin kuruları bilmemne bilmemne... bir sürü küfür saydırmıştı çocuklara. ardından da gibtir edip sinirli sinirli yerdekileri toplattırmıştı. bizi gördü.
    "Devam edin lan işinize bakın.."
    biz o anki kızgınlığından da biraz çekinerek hiçbir şey demeden 3 kişi devam ettik taşımaya. içindekileri gördükten sonra daha dikkatli taşımaya başlamıştık.
    Kiraz olsalar bu kadar narin davranmazdık zaten. ben iş bittikten sonra abinin yanına gittim. saat 10.30 falandı
    B: abi ben..
    H: al bakayım şu 100lüğü , bugünü idare et hadi..
    B: abi eyvallah kalsın , ben bırakıyorum
    birden yerinden fırladı. yakama yapıştı
    B: abi dur sakin ol..
    H: bizimle oyun mu oynuyosun lan sen ? çocuk oyuncağımı lan bu ?
    B: abi bak cidden öyle bi durum yo..
    H: salak yerine mi koyuyosun ulan beni ? (belinden silahını çıkartıp karnıma dayadı. tutmayı bile beceremediği her halinden belliydi. ama silah işte , korkutmayı başarmıştı) ulan bak , gördüklerini birine anlatırsan , birinden duyarsam , kulağıma gelirse var ya ... sen ölürsün oğlum. bitiririm seni. evine kadar her şeyin elimde. hele bi yarın burda olma ...
    B: tamam abi , diyebildim sadece başımı eğerek. korkmuştum. 1 ay sonra doğacak olan çocuğumu da babasız bırakmaya pek niyetim yoktu.
    100 kağıdı alıp eve geldim sessizce. kapıyı tıklatmıştım ama nil açmamıştı anahtarla girdim. yatak odasına baktım , uyuyordu. bi eli karnında , bi eli yanağının altında uyumuştu.
    yavaşça yanına gittim. elini öptüm ilk önce , o yumuşacık elini..
    ardından karnını öptüm. çocuğumuzu , kızımızı öptüm.
    gözlerini çok hafif kısarak uyandı. karnının üzerindeki eliyle elimi tuttu. gülümsedi. ben de yapmacık bi gülümseme attım. canım sıkkındı.
    yanağından öptüm. uyumaya devam etti zaten hemen.
    gidip ceketimin cebini yokladım. sigara yoktu. bu akşam sadece gökyüzü olacaktı
    balkona çıktım. kapıya dayanıp öylece yıldızlara bakarak düşündüm. ne yapacağımı , ne olacağını düşündüm. artık işi bırakamazdım. o evden taşınmak zaten en mantıksız şey olurdu ki bunu hesaba bile katmadım.
    Belki de işte kalmalıydım. Ama sadece amele olarak değil...
    ···
  20. 45.
    +13
    Koşmaya başladım. Nereye olduğunu bilmiyordum. Sadece koştum. Uzun süre koştuktan sonra hafif bilekleri kan olmuş gömleğimi sıvadım. Bi banka oturdum. Başımı ellerimin arasına aldım. Pişmanlık değil ama , nefretten daha kötü bir his vardı içimde.
    Dövüştüğüm yıllarda sakatlanmalar çok olmuştu. Rakibi sakatladığım için acı çekmezdim. Ama bu sefer farklıydı. Rakibim ölmüştü.
    Ağladım. Yarım saat kadar ağladım. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Oralardan gitmeliydim artık. Duramazdım. Onun babası beni yaşatmazdı. Benden ziyade , Nili de yaşatmazlardı. Belaydı bu insanlar. Neden böyle bişey yapmıştım ki ? Neden nefsime hakim olamamıştım ? Neden benden küçüklerle uğraşmıştım ? Ne yapcaktım ? Nereye gidecektim ? Ne olacakti hayatımız , Nile ne diyecektim ?

    Nilin beni sarsmasıyla uyandım.
    "Bitanem ne bu hal saat 11 oldu hadi uyan artık hahaha"
    ···
    1. 1.
      +2
      sokucam rüyana işi gücü bıraktım okuyom. tam gerilim geliyor rüya çıkıyor.
      ···
    2. 2.
      0
      Amk rüyanın
      ···