-
1.
+4 -1Hiç unutmam bir 28 Eylül akşamıydı en sevdiğim arkadaşlarım ve ben doğum günümü kutlamıştık. Partiden sonra evlere dağılmak yerine eğlenceli bir şey yapalım diye düşündük.Tümünü Göster
Saat geç olmuştu müzik açamıyor evde koşamıyorduk. Dışarı çıkmaya karar verdik. Ve bahçesinde falan otururuz diye düşünerek eski okuluma gitmeyi tavsiye ettim. Okul evimize çok yakındı bu sebeple kimse okula gitmeyi reddetmedi. Sonra okula gitmek için hazırlanıp sokağa indik. Şehirden uzak olmamamıza rağmen sokaklar çok sakindi. Bir süre sonra okula vardık. Okulun çardak şeklinde yaklaşık 20 kişilik bir yemek masası vardı ama biz 3 kişiydik. Karşı karşıya oturduk ve bir anda sert bir rüzgar esmeye başlayınca bir anda saklanacak yer aramaya başladık.
Benim dikkatimi B bloğun çarpan kapısı çekmişti. Ama nasıl açık olurdu saat 23 e geliyordu. Biz fazla olmasa da korkmaya başlamıştık ama tek çare olarak binaya girdik.
Binada çok fazla sınıf yoktu bunun aksine bilgisayar laboratuvarı fen laboratuvarı vesaire vardı. Birden bilgisayar odasından bir ses duyduk. Sanki birisi bir bilgisayar açmış gibiydi. Merak edip bakmaya gittiğimizde gerçekten de yanılmadığımı ve bir bilgisayarın açıldığını gördük.
Neler olduğuna bakarken bir anda bir çarpma yada patlama gibi bir ses duyduk. Kapının oradan geliyordu ses. Ben tek başıma gideceğimi söyledim ve kapıya bakmaya gittim. Kapı kapanmış ve dışarıdan kilitlenmişti. Anladık ki birisi bizimle eğleniyordu ama gece saat 23.15 civarı kim neden okulda olsun. Sonra kendimizi savunabileceğimiz aletler aramaya başladık. Çok kapsamlı bir fen odası vardı okulun ve benim fen dersim her zaman iyiydi. Birkaç malzeme alıp ufak bombalar yapmıştım. Tam odadan çıkacakken aklıma ortaokul yıllarım geldi. Öğretmenler gerçekten patlayıcı malzemeler bulunduğu için odayı kilitli tutardı. Daha önemlisi dolaptan kırmızı bir sıvı damlıyordu kapağını açtım ve organ mankeni olması gereken yerde 10 yaşında bir çocuk bedeni kafası ve bacakları olmadan dolapta yatıyordu. Bir anlık refleksle dolabı çarptım. Bir anda diğer dolaplar çarpmanın şiddeti ile birkaç dolabın içindekiler yere döküldü ve hangi kimyasallar olduğunu karanlıktan göremesem de bir tepkime başlamıştı.
Bu bir alevli yanma tepkimesiydi ve bir anda küçük bir yangın başladı. Hemen yangın tüpü aramaya başlamıştım. Ama bir dakika arkadaşlarım nerdeydi . Onlar bana yardım edebilirlerdi. Hemen bilgisayar odasına gittim. Arkadaşlarımın biri yerde ölü bir şekilde yatıyordu. Nasıl olduğunu anlamaya çalışırken kafasına projektörün düştüğünü gördüm.
Ağlamaya başladım.
Sonumun böyle olmasını istemiyordum bir şeyler yapmalıydım . Yine o sırada yangın tüpü aramam gerektiği geldi aklıma. Biraz aradıktan sonra bir yangın tüpü bulmuştum ama yangın gerçekten büyümüştü.
Kaçmak için fırsat ararken sağ olan arkadaşımı gördüm.
Bana çok garip davranıyordu sanki kendisi değilmiş gibi.
Yangın tüpünü çıkış kapısına vurdum ama bir işe yaramadı çünkü çok yorgundum ve doğum günümde ölmek istemiyordum. Yangın tüpünü arkadaşıma verdim. Tüpü kaldırdı tam kapıya vuracağını sandığım anda tüpü kafama vurdu.
Kafam kanlar içinde yere yığıldım ve gözlerimi kapattım. O beni öldü sandığı anda ondan kurtulabilirdim. Elimde ufak ama etkili bir kimyasal bomba vardı ve bana baktığı anda yüzüne atmıştım. Yüzü paramparça bir şekilde yere yığıldı. Pişmandım ama mecburdum. Yangın bütün okulu sarmıştı fakat hiçbir itfaiye yada siren sesi duyulmuyordu ve bir anda gözlerim kararmaya başladı. Sanırım kan kaybından şok geçiriyordum ve son bir hamle ile kapıyı açmaya çalıştım.
Sonunda kapıyı açmıştım ama bir anda yere yığıldım.
Ertesi sabah uyandığımda yatağımdaydım. Aynaya baktığımda ise yüzümde hiçbir iz yoktu ve gün hala 28 Eylüldü.
O gün parti vermek yerine eski okuluma gidip olayı araştırdığımda zamanında okulda bir yangın çıktığını ve biri doğum gününde 3 kişinin öldüğünü öğrendim . Ve bir daha asla o okula gitmedim.
Eski öğrenciler sizi her an ziyaret edebilir Dikkatli Olun.
başlık yok! burası bom boş!